meclis'teki partilerden 3'ü; ak parti, chp ve mhp "teröre karşı ortak deklarasyon" yayınladı. deklarasyonda yer alan ifadeler şöyle:

"13 mart günü ankara’da doğrudan milletimize yönelmiş vahşi terör saldırısı bir kez daha milletimizi ve onun iradesinin temsilcisi olan bizleri derin bir üzüntüye sevk etmiştir. hayatını kaybeden bu ülkenin evlatları hepimizin evlatlarıdır ve onların acısı aileleri, yakınları, sevenleri kadar milletimizin ortak acısıdır.

terör saldırılarının arkasında türk milletinin birliğine ve türkiye cumhuriyeti’nin bütünlüğüne yönelik tarihi emeller vardır. terörün kanlı eylemleri ile yapmaya çalıştığı, halkta bezginlik, karamsarlık doğurmak, ortak gelecek duygusuna darbe vurmaktır.

uzun tarihi içinde her türlü sorunu ortak dayanışma, kararlılık, cesaret ile aşan, kaderini kendi azim ve iradesi ile yazan milletimizin, terör karşısında da aynı kararlılıkla davranarak terörün amacını boşa çıkarttığını görmek, bu derin acımız karşısında en önemli teselli kaynağımızdır. 

millet iradesinin tecelligâhı olan tbmm bu konuda üstüne düşen milli sorumluluğun farkında ve şuurundadır. milli iradeyi temsil etmekten onur duyan bizler, ortak kaderimize ve geleceğimize duyduğumuz derin inançla, teröre karşı sergilenen kararlılığa tercüman olmanın ve müşterek acıyı paylaşmanın her türlü siyasi ve ideolojik aidiyetten daha önemli olduğunu ifade ediyoruz.

karmaşık ve sorunlu bir coğrafyanın parçası olan ülkemizde barışın ve huzurun tesis edilmesi bakımından herkese her kuruma sorumluluk düştüğünü, olaylar karşısında soğukkanlı tavrın, dikkatli bir dil ve üslûbun önemini bu vesile ile vurgulamak isteriz. milletimizin başı sağ olsun."

hdp'den açıklama

deklarasyonda imzası olmayan hdp'den ise grup başkanvekilleri çağlar demirel ve idris baluken'in şu açıklaması geldi:

"13 mart 2016 tarihinde ankara’da kızılay’da meydana gelen bombalı terör saldırısı hepimizi derinden sarsmıştır. meclis, sorunların çözüm yeridir. yaşanan saldırılar sonrası açıklama yapmakla yetinmek, meclis'in halktan aldığı yetkiyle sorunlara çözüm bulmak değildir. asıl sorumluluğu ve görevi böylesi saldırıların araştırılması ve çözüm yollarının bulunması olan meclis'i bir bildiriyle sorumsuz ve görevsiz kılmak, hükümet ve saray çevresinin bu kurumu kendi sorumluluklarını örtme aracı hâline getirme çabasıdır. halktan alınan yetkiyle ortak bir tutum sahibi olma aracı bildiri değil, bu ve benzeri saldırıların bir daha yaşanmasını engelleyecek çözüm komisyonunun kurulmasıdır. meclis'te grubu bulunan bütün partilere çağrımız, bir an önce bir çözüm komisyonu kurarak, halka karşı sorumluluğumuzu yerine getirmektir. bildiri, meclis çalışması tarzı değil, hükümetin sarıldığı kendini aklama çabasıdır.

halka karşı sorumluluğu olan hükümetin ve saray’ın kendini aklama aracı olarak öne sürdüğü bildiri ısrarı, 'ya bizdensiniz, ya da teröristsiniz' sığ anlayışının, en faşizan göstergesidir. görevini ve sorumluluğunu yerine getirmeyenlerin, halka hesap vermeyenlerin meclis üzerinden kendini aklama çabalarını ibretle izlemekteyiz.

partimiz, şimdiye kadar yaşam hakkına yönelik tüm saldırılarda olduğu gibi en net tutum sahibi olan, sorumluluktan kaçmayan anlayışını sürdürmeye devam edecektir. bütün halklarımızla bu büyük acıyı paylaşıyoruz. yaşamını yitiren insanlarımıza allah'tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz. halkımıza yaşatılan bütün bu acıların bizleri kardeşlik duygularından uzaklaştıramayacağını ifade ediyor, saldırıyı bir kez daha en sert şekilde kınıyoruz."

daha önce de 3 parti imzaladı

ankara güvenpark'ta pazar akşamı meydana gelen bombalı saldırıda 37 kişi hayatını kaybetmişti.

şubat ayında da yine başkent ankara'da bombalı saldırı olmuştu. eskişehir yolu üzerindeki general lojmanlarının nizamiye giriş kapısında, tsk personelinin çıkışı esnasında servislere yönelik bombalı araçla saldırı düzenlenmiş, 28 kişi hayatını kaybetmişti.

sorumluluğunu tak'ın üstlendiği o saldırı sonrasında da ak parti, chp ve mhp meclis grup başkanvekilleri ortak bildiriye imza atmıştı. hdp ise bildiriye imza atmamıştı. 

hdp grup başkanvekili idris baluken o zaman konuyla ilgili şunları söylemişti:

"öyle bir tablo ortaya çıktı ki sanki bu menfur saldırıyı üç siyasi parti kınamış, bir siyasi parti kınamamış şeklinde siyasi etiğe uymayan bir durum yaşandı. hazırlanan metnin içeriğiyle ilgili uzlaşma ortaya çıkmadı. biz bu metnin içeriğinde diyarbakır istasyon meydanı'nda, suruç'ta, ankara'da, sultanahmet'te yapılan katliamların da yer alması gerektiğini, sokağa çıkma yasaklarında kimden gelirse gelsin yaşanan sivil can kayıplarıyla ilgili bir ibarenin de olması gerektiğini ifade ettik."

kaynak: al jazeera