Türkiye

Adli yıl açılışında hükümete eleştiri

Hükümetten kimsenin katılmadığı adli yıl açılış töreninde eleştiri okları AK Parti'ye yöneldi. Yargıtay Başkanı Alkan ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu'nun gündeminde "yargıya müdahale" vardı.

Konular: Türkiye
ali alkan main
Yargıtay Başkanı Ali Alkan hükümeti eleştiren bir konuşma yaptı. [Fotoğraf: Osman Baytürk/Al Jazeera]

adli yıl açılış törenine beklendiği gibi cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan ve hükümet yetkilileri katılmadı. toplantının açılış konuşmasını yargıtay başkanı ali alkan yaptı.

alkan, yargının millet adına karar verme görevini yaparken gündelik tartışmaların uzağında, sakin ve korunmuş bir ortamda çalışması gerektiğini söyledi, yargı bağımsızlığına müdahale niteliği taşıyan konularda sessiz kalamayacaklarını vurguladı: 

"yargının sükûnet ihtiyacına gerekli özen gösterilmiyorsa veya bu ihtiyaç umursanmıyorsa, sessizliği korumak nasıl mümkün olacaktır? mehabet (yücelik) dediğimiz olgu, biraz da muhataplardan beklenmesi gereken bir özene işaret etmez mi?

alkan yasalar yapılırken görüşlerinin alınmamasını eleştirdi, 'yasalarda keyfilik' imasında bulundu:

"yüksek yargı için öngörülen yapısal değişikliklerin kurumsal görüş alınmadan gerçekleştirilmesi, yargıtay'daki ünvan ve görevler için yıllar içinde yerleşmiş ve kabul gören sürelerin müktesepler (kazanılmış) dikkate alınmadan ve hiçbir ihtiyaca dayanmadan değiştirilmesi, idari nitelikli takdire bağlı tasarruflara bile müdahale edilmesi gibi hususlar, yargıyı konuşmaya zorlayan uygulamalar değil midir?"

hâkim ve savcılara çağrı

alkan konuşmasının son bölümünde başta ilk derece mahkemelerinde görev yapanlar olmak üzere tüm hâkim ve savcılara 'görevinize müdahale ettirmeyin' çağrısında bulundu: 

"hâkim ve savcı olmak, bizim için en büyük onur ve şeref kaynağıdır. hiçbir makama, unvana ve göreve tamah ve tenezzül etmeyiniz. yargının hepimizin bildiği iç sorunlarını kendi içinizde, kendiniz çözünüz. görevinize ve temsilinize müdahale ettirmeyiniz. bağımsızlık ve teminatınıza el uzatan hiçbir çözüme rıza göstermeyiniz, başınızı dik tutunuz."

"katılsaydı mutlu olurduk"

cumhurbaşkanı erdoğan'ın törene katılmamasıyla ilgili ise yargıtay başkanı ali alkan, "cumhurbaşkanı'nın olmaması bir eksikliktir. bir sonraki adli açılış yılına 'sayın cumhurbaşkanımız' diye konuşmamıza başlamak isterim. cumhurbaşkanı katılırsa katılır, katılmazsa katılmaz, diyemezsiniz. törene cumhurbaşkanımız katılsa çok mutlu olurduk" dedi.

“benden değilsen yaşatmam keyfiliği”

geçen yıl yaptığı konuşma dönemin başbakanı, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan tarafından tepki çeken türkiye barolar birliği başkanı metin feyzioğlu, konuşmasında hükumetin hukuk üzerinde keyfi kararlar ve davranışlar sergilediğini iddia etti.

feyzioğlu, hükümetin yargı mensuplarını itibarsızlaştırarak, devletin temellerini sarstığını iddia etti ve her konuda keyfi kararlar aldığını savundu;

yargıya, dolayısıyla adalete, dolayısıyla ülkenin temellerine ve geleceğine yönelmiş açık ve yakın en büyük tehlike 'keyfilik'tir. 'devlet benim' keyfiliğidir. 'ben ne dersem o olur' keyfiliğidir. 'sadece benim istediğimi düşünebilirsin, söyleyebilirsin, yazabilirsin' keyfiliğidir. 'benim istediğim gibi karar vermez, benim işime geldiği gibi düşünmez, benim dediğimi yapmazsan seni hain ilan ederim, hedef gösteririm' keyfiliğidir. 'benim adamımsan idarenin her düzeyinde işin istediğin gibi yürür, benden değilsen insanca yaşama hakkın dahi yoktur' keyfiliğidir. 'anayasa’yı tanımam,  kanunu hiç tanımam' keyfiliğidir. 'yasama da, yürütme de, yargı da benim olsun, benim değilse hain olsun' keyfiliğidir.

“yargı mensupları hayır diyecek”

her yapılan eleştiri ve öneriye 'geçmişte de böyle değil miydi?' diye cevap verip, vatandaşa daha iyiyi, daha güzeli çok görme keyfiliğidir. bu keyfiliklere karşı türkiye cumhuriyeti’nin kurumları dik duracaktır. yüksek yargısından ilk derece yargısına kadar, buralarda görev yapan binlerce vicdanlı ve namuslu avukat, hâkim ve savcı dik duracaktır. binlerce cesur avukat, hâkim ve savcı, hukuk dışı her müdahaleye 'hayır' diyecektir.

"adalet bakanlığı baskısı olmaksızın..."

türkiye barolar birliği başkanı, gezi eylemlerinde yaralananların da aralarında olduğu birçok mağdurun hakkının adalet bakanı’nın yaptığını iddia ettiği baskıya rağmen savunacaklarını da söyledi;

binlerce meslektaşımız soma'daki ve yurdun dört bir yanındaki iş cinayetleriyle, gezi’de öldürülenler, gözlerini yitirenlerle, baskıya uğrayan gazetecilerle, istismar edilen, katledilen çocuk ve kadınlarla, teog sınavı'nın mağdur ettiği gençlerimizle, yok edilen çevreyle ilgili davalarda ve yurttaşlarımızın açtığı ya da yargılandığı yüz binlerce davada dik duracaklar, adalet dağıtacaklar. hâkim bağımsızlığını ve tarafsızlığını, savcı teminatını, avukatların mesleklerini adalet bakanlığı baskısı olmaksızın icra edebilmelerini sağlayacağız. yargının kurucu unsurlarının birlikte çalışmalarını sağlayarak, adil yargılama yapmalarını, böylece gerçeği gerçek olmayandan, suçluyu suçsuzdan, haklıyı haksızdan ayırt etmelerini mümkün kılacağız.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;