Alevi Açılımı
AİHM'den Türkiye’ye ret
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, cemevlerinin de cami, kilise ve sinagoglar gibi elektrik faturasından muaf tutulması talebini reddeden Türk mahkemesinin ‘ayrımcılık’ yaptığına karar vermişti. Mahkeme Türkiye'nin bu karara itirazını da reddetti.
avrupa insan hakları mahkemesi aralık 2014'te, cem vakfı’nın cemevlerinin de cami, kilise ve sinagoglar gibi elektrik faturasından muaf tutulması talebini reddeden türk mahkemesinin 'ayrımcılık' yaptığına ve avrupa insan hakları sözleşmesi’nin ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesini ihlal ettiğine hükmetmişti. mahkeme şimdi de türkiye’nin bu karara yönelik itirazını reddetti.
türkiye cumhuriyeti anayasası’nın yasal eşitliği ele alan 10. ve inanç özgürlüğünü koruma altına alan 24. maddelerine atıfta bulunan aihm, diyanet işleri başkanlığı’nın cemevleri ve alevilik yönünde açıklamalarına da değinilmişti.
diyanet işleri başkanlığı’nın cemevlerini ibadethane statüsünde görmediğine, alevilik’i de ‘mezhep’ olarak yorumladığına dikkat çeken aihm, cemevlerine elektrik faturası muafiyeti verilmemesinin ‘ayrımcılık’ olduğuna hükmetti.
dört maddeli karar
cem vakfı’nın başvurusunun kabul edilebilir olduğuna oybirliğiyle karar veren mahkeme, uygulamanın avrupa insan hakları sözleşmesi’nin (aihs) ‘düşünce ve vicdan özgürlüğü’ konusunu kapsayan 9. ve ‘hak ve özgürlüklerde ayrımcılığın yasaklanması’ konusunu işleyen 14. maddelerini ihlal ettiğini söylemişti.
mahkeme bire karşı altı oyla aihs'nin 9. maddesi uyarınca şikâyetin ayrıca incelenmesine gerek olmadığına ve zararın tazmini için hükümetin altı ay içinde yazılı olarak cem vakfı’na anlaşma sunması gerektiğine hükmetmişti.
‘faturanın ödenmesi, ihlali onarmaz’
kararın ardından davayla ilgili görüşlerini paylaşan yargıç a. sajo, "elektrik faturalarının ödenmesi meselesi, aslında ‘devletin tarafsızlığı’ ilkesinin ihlal edilmesiyle yakından ilgilidir” ifadesini kullanmış, ihlalin faturaların ödenmesiyle onarılamayacağını söyleyen yargıç, “sadece faturaların ödenmesi, alevi toplumunun ve dininin, dahası ibadethanelerinin statüsüyle ilgili özel ve eşitlikçi bir yaklaşımın olmadığı sorununu cevapsız bırakmaktadır" demişti.
kaynak: avrupa insan hakları mahkemesi ve al jazeera
Yorumlar