Türkiye

Akdağ: Kürtaj tartışılmalı

Mevcut yasanın 12 Eylül ihtilalinin ardından oldubittiye getirilerek çıkarıldığını öne süren Sağlık Bakanı, "Toplumun haberi olmadan, tartışılmadan alınan bir karardır ve sağlıklı değildir" dedi.

Haberin Öne Çıkanları

Haziranda Bakanlar Kurulu'nda

'Devlet bakar'

'Sezaryene ihtiyaçta başvurulmalı'

Akdağ, "Sayın Başbakanımız da ben de yaşam hakkından özellikle yanayız" dedi. [AA]

sağlık bakanı recep akdağ, kürtaj konusu ile ilgili yeni açıklamalarda bulundu.

gazetecilerin sorularını yanıtlayan akdağ, ''türkiye'de kürtaj konusu bir 12 eylül yasası olarak darbeden sonra, bir oldubittiye getirilmiştir. sayın başbakanımız da ben de yaşam hakkından özellikle yanayız. kadının seçim hakkını savunanlar da var. o zaman bu tartışma devam edecek ve bunu sağlıklı bir biçimde sonlandıracağız'' dedi.

10 haftaya kadar isteğe bağlı

kürtaj dünyada yedi ülkede tamamen yasak. 61 ülkede kısmen, 73 ülkede ise tamamen serbest. türkiye’de kürtaj 1983 yılında kabul edilen ‘nüfus planlaması kanunu ile yasallaştı. kanuna göre 10 haftaya kadar olan gebelikler isteğe bağlı, 10 haftadan sonraki gebelikler ise, anne hayatını tehdit eden durumlar ya da bebeğin yaşamsal anomalilerinde, hekimlerin alternatif sunması ve ailelerin onayıyla sonlandırılabiliyor.

akdağ çarşamba günü anadolu ajansı’na verdiği röportajda, “bazen 'annenin başına kötü bir şey gelmişse ne olacak?' vesaire gibi şeyler söyleniyor. gerekirse öyle bir bebeğe devlet bakar. böyle bir yasa çıkarılıp da kürtajla ilgili daha ciddi kısıtlamalar getireceksek mutlaka onun yan tedbirlerini de almak durumda olacağız” demişti.

bu konuya tekrar değinen bakan, ''diyorum ki eğer kürtaj, sadece annenin ya da bebeğin sağlığıyla ilgili bir durumdan dolayı serbest bırakılacaksa, o zaman belli sıkıntılarla doğan çocukları elbette devlet sahipsiz bırakmaz, bırakmamalıdır” diye konuştu.

annenin sağlığıyla ilgili, hayatını tehdit eden bir durum varsa kürtaja itiraz etmediklerini belirten akdağ, “bebeğin ağır bir problemi de olacaksa bu konuyu da tartışılabilir buluyoruz'' dedi.

'sezaryen ancak ihtiyaç olduğunda başvurulmalıdır'

sezaryenin normal doğumun yerine geçecek, gereksiz durumlarda yapılabilecek bir işlem olmadığını dile getiren akdağ, sezaryenin bir ameliyat olduğunu, hamile kadının karnının yarılarak bebeğinin çıkarıldığını söyledi. 

akdağ, “sezaryen ihtiyaç durumunda anne ve bebeğin sağlığını ya da hayatını tehdit eden bir durumda yapılmalıdır. bunun dışında vatandaşımız asla sezaryene itibar etmemelidir” dedi.

bakan, “dünya sağlık örgütü'nün 'ortalamada yüzde 15'i geçmemesi gerekir' dediği tıbbi bir işlem türkiye'de yüzde 50'lere yaklaşmışsa burada bir sakatlığın olduğu açık” diye konuştu.

'batılı ülkelerin gittiği yanlış yoldan biz gidemeyiz'

kürtajın kadında, doğurganlıkta birçok probleme yol açtığını bildiklerini, aynı durumun sezaryen açısından da geçerli olduğunu vurgulayan akdağ, ''peş peşe sezaryenler olamaz mı? olur. ama her sezaryen kadın için risk olduğundan üç doğum sezaryenle olduğunda daha sağlıklı doğum sayılarının azaldığını biliyoruz'' dedi. 

Doğurganlık hızı

uzmanlara göre bir ülkede doğurganlık hızının yüzde 2'nin altına inmesi, nüfusun kendini yenilemeyip yaşlanması anlamına geliyor. buna göre türkiye'de toplam doğurganlık hızı 2003 yılında 2,23 iken 2007'de 2,15, 2008'de 2,14 2009'da 2,06, 2011'de 2,09 olarak gerçekleşti.

recep akdağ, asıl amacın kadının ve çocuğunun sağlığı, üreme sağlığı olduğunun altını çizdi.

türkiye'nin genç bir nüfusa da sahip olması gerektiğini ifade eden akdağ, ''batılı ülkelerin gittiği yanlış yoldan biz gidemeyiz. bugün kürtajın koşulsuz serbest olduğu ve ailelerin de belli bir yaşam biçimini geliştirdiği birçok batılı ülke yaşlanan nüfusuyla büyük bir sıkıntı içinde” diye konuştu.

annenin 'bakmama' hakkı

bir gazetecinin ''tecavüzden doğan çocuğa devlet bakacak deniliyor ama o annenin psikolojisi, o çocuğa bakmak istemesi bir birey hakkı olarak anneyi de o hakkının engellemesi yönünde bir karar olmaz mı?'' sorusu üzerine akdağ, ''diyelim ki bu tartışmaların sonunda kürtajla ilgili annenin hayatı ve sağlığıyla ilgili gerekliliklerin yanına tecavüz veya benzeri bir gereklilik olarak alındı. ona da kürtaja müsaade edildi. herhangi bir sorun yok demektir. ama bunun kısıtlamanın içinde kaldığını varsayalım. o zaman aile, anne bakmak isterse elbette bakar. benim ifadem böyle bir durumda çocuğun sahipsiz, desteksiz bırakılmayacağıdır” şelinde karşılık verdi.

akdağ, ''devlet bakar açıklaması acaba yetim evlerinde mi bakılacak çocuklar? ne anlamak lazım acaba bundan'' sorusunu da ''bugün herhangi bir sebeple ailesinin ya da annesinin bakamadığı ya da bakmak istemediği bir çocuğa ne yapıyoruz? o çocuğu sokakta mı bırakıyoruz? bunu anlamak aslında çok kolay'' diye yanıtladı. 

kadınlar protesto edecek

tartışma başbakan recep tayyip erdoğan'ın “kürtaj cinayettir" sözleriyle  başlamıştı. başbakan’ın isteği üzerine sağlık bakanlığı  çalışma başlattı. 

kürtaj konusunda ak partili meclis insan hakları komisyonu başkanı ayhan sefer üstün, “bebeğin özürlü doğacağı tespit edilmiş de olsa kürtajla alınmamalı" demişti

hafta sonunda sosyal medya üzerinden de örgütlenen kadın örgütleri 3 haziran’da istanbul kadıköy'de hükümeti protesto etmeye hazırlanıyor.

kaynak: ajanslar

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;