bakanlar kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü bülent arınç, gazetecilerin soruları üzerine pkk'yla yürütülen çözüm sürecine değindi. 

süreçte hükümetin üzerine düşeni yaptığını belirten arınç, ortaya çıkan engeller konusunda kandil'i suçladı: 

"4 şubat’tan bu yana bir gelişme var. silah bırakmaya yönelik bir açıklama bekleniyor. ancak bu açıklamanın yapılmasına karşı engeller çıkarılmaktadır. bu engelleyici açıklamaların kandil'den yapıldığını artık sağır sultan biliyor."

hdp heyetinin kandil'e gittiğini hatırlatan arınç, "henüz dönmemişlerdir, döndükleri zaman kendileri bir açıklama yaparlar. biz hükümet olarak çözüm sürecini milletimizin menfaati doğrultusunda sürdürmeye devam edeceğiz. top halen hdp’nin ayağında, bakalım iyi kullanabilecekler mi o topu? biz buradayız efendim bekliyoruz" dedi.

kayıp 3 ingiliz kız

arınç, işid'e katılma amacında olduğu öne sürülen ve ingiltere polisi tarafından aranan üç ingiliz kız çocuğunun türkiye'ye girdiğini doğruladı ancak bu konuda kendilerine zamanında bilgi verilmediği gerekçesiyle ingiltere hükümetini eleştirdi:

"yaşları 16-17 civarında olan üç kişinin türkiye’ye giriş yaptıkları tespit edilmiş. 17 şubat 2015 tarihinde turist olarak atatürk havalimanı’ndan giriş yapılmış. türkiye’nin burada hiçbir kabahati yok. bugüne kadar türkiye üzerinden terör örgütlerine katılmaya yönelik gelenlerle ilgili elimizden gelen tedbiri alıyoruz ama yılda 36 milyon turistin geldiği türkiye’ye bu konuda söz söylenemez. scotland yard’ı ile meşhur olan ingiltere bu kızlarla ilgili zamanında bildirimde bulunmamıştır. 20 şubat'ta bize bilgi verildi. bize önceden bildirimde bulunulan bugüne kadar 10 bin kişiye karşı gerekli tedbirleri aldık. bu üç kişiyle ilgili de zamanında bildirimde bulunsalardı gereken yapılırdı.”

arınç'a başkanlık sistemi tartışmaları ve cumhurbaşkanı erdoğan'ın bu sistemden yana kamuoyuna yansıyan görüşeleri soruldu. arınç şu yanıtı verdi:

"sayın cumhurbaşkanımızın şu veya bu şekilde türkiye için iyi olacağını söylüyor ve buna inanıyor. türkiye nasıl daha iyi yönetilebilir sorusuna yanıt aranıyorsa bunun tartışılmasında fayda var. bu rasyonel bir şekilde yapılmalıdır. siyasetle alakası olmayan 'tavukçuluk profesörü' bile başkanlık sistemi şöyle olmalıdır diyor. kamuoyu önünde düşüncelerini paylaşmasında sayın cumhurbaşkanımızın kimseden izin almasına gerek yoktur. biz hükümetiz ve bizim önceliğimiz yeni anayasadır, onu yapacak bir güce ulaşmaktır. o zaman gerekirse sistem tartışması yaparız."

"3 partiyi halkımıza şikâyet ediyorum"

tbmm'de görüşülen iç güvenlik paketinden de bahseden arınç, muhalefet partilerini şu sözlerle eleştirdi:

"tbmm'de, ne garip bir koalisyon ki üç parti, birbiriyle hiç uyuşamayacağını, birbiriyle siyasi kararlar alamayacağını düşündüğümüz üç siyasi parti meclis'te hiç akla gelmedik, iç tüzük ile yakından uzaktan ilgisi olmayan birtakım hakaretler, eylemler, bağırmalar, yüzlerini kapatmalar, masaları yumruklamalar, birbirlerini ittirmeler... bütün bunlarla iç güvenlik paketi'nin ve bağlı konuların görüşülmesini engellemeye çalışıyorlar."

hdp'nin söz konusu düzenlemeyle ilgili tavrının beklenebilir olduğunu savunan arınç, mhp'nin yaklaşımının şaşırtıcı olduğunu söyledi:

"olumsuz anlamda söylüyorum, hdp’yi bu konuda anlayışla karşılayabilirsiniz. ama hayret ettiğimiz, hâlâ inanmakta zorlandığımız bir şey var. nasıl olur da mhp, sayın bahçeli, partisinin adeta hdp gibi bu konuda yaptıklarına katlanabilir? sayın bahçeli ülkücüleri bile bir can kaybı olmasın diye sokağa çıkmaktan men ederken bu durumu anlamakta zorlanıyoruz. bizim tanıdığımız ve yıllardan beri kendisine saygı duyduğumuz bir insan, bu konuda nasıl hdp ile işbirliği yapabilir? bir ana muhalef partisi nasıl sokak eylemlerine arka çıkabilir? bugün meclis’te yapılanları anlamak mümkün değil. halkımız çok iyi görüyor ve yaptıklarımızı takdir ediyor. ben bu üç partiyi halkımıza şikâyet ediyorum." 

kaynak: al jazeera