hollanda dışişleri bakanı bert koenders ile ortak basın toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu, türk silahlı kuvvetleri'nin altıncı gününde olan cerablus'a yönelik fırat kalkanı harekâtı ile ilgili konuştu.

bakan çavuşoğlu, "gerek cerablus gerekse afrin’den doğuya doğru başlatılan operasyonun amacı bu bölgeden daeş terör örgütünü temizlemektir. küçük bir kuvvetle bile daeş terör örgütü kontrol ettiği şehirleri terk edip kaçıyor. yıllardır biz bunu söylüyoruz, sadece hava operasyonuyla daeş’i yenmek mümkün değil. karadan etkili operasyonlarla hem irak hem suriye’de daeş’i temizleyebiliriz. 5-6 ülke bile bu konuda işbirliği yapsaydı suriye veya irak'ta daeş diye bir şey kalmazdı" dedi.

operasyonun yapıldığı mumbuc cebi denilen bölgede ağırlıklı olarak arapların yaşadığını söyleyen çavuşoğlu, arapların hedef olmadığını da hatırlattı.

"türkiye'nin desteklediği bu operasyonun içindeki güçler de esasen bu bölgeden insanlar. bu bölgelere burayı terk etmek zorunda kalan insanlar yerleştirilmeli, onlar yaşamalı. ama ypg'nin amacı bu değil. ypg gittiği yerlerde kendisi gibi düşünmeyen kürtler dahil herkesi göçe zorluyor, etnik temizlik yapıyor. esasen bu operasyondan ypg, pyd'nin rahatsız olmasının pkk dâhil sebebi budur. daeş'le mücadele ettiğini söyleyen bir terör örgütü, daeş'e yönelik diğer güçlerin yürüttüğü operasyondan neden rahatsız olsun? madem ortak hedef daeş, neden rahatsız oluyor? burada, ypg'nin, hem abd'nin söz verdiği gibi hem de kendilerinin açıkladığı gibi öncelikle, bir an evvel fırat nehri'nin doğusuna geçmesi gerekiyor. geçmediği takdirde hedef olacaktır. ama menbiç ve diğer bölgelerdeki, buralardaki araplar tabii ki hedef değildir. esasen hepimizin ortak amacı bu bölgeden daeş'i temizlemektir."

almanya'nın incirlik ziyareti

çavuşoğlu, alman yetkililerin incirlik'e yapmak istedikleri ziyaret hakkındaki soru üzerine ise, "alman vekillerin incirlik’e yapmak istediği ziyaret bundan sonra almanya’nın atacağı adımlara bağlıdır. eğer almanya gerekli adımları atarsa biz bu ziyareti sağlarız. aksi takdirde kusura bakmasınlar, tarihimzle hadsiz şekilde oynayanların hassas bölgelerimize ziyaret etmesi mümkün değildi, izin vermeyiz" dedi.

hollanda'daki türkler

çavuşoğlu basın toplantısında ayrıca şu açıklamaları yaptı:

"türkiye- ab ilişkilerine verdiği destek takdire şâyan. hollanda ile ikili ilişkilerimiz iyi düzeyde. türkiye’ye gelen yabancı sermaye bakımından yaklaşık 22 milyar dolar ile hollanda birinci sırada. hollanda’da yaşayan türklerin uyumu mutluluk verici. son zamanlarda maalesef bazı gerginlikler de ortaya çıktı. pkk’yı destekleyen veya fetö’cülerle türkiye’yi sevenler arasında bazı gerginlikler ortaya çıktı. hollanda’daki siyasi partinin artan eleştiri veya islâm karşıtı eğilimlerinden dolayı türk toplumu etkilendi. şimdi, hollanda'da bu trendin tersine döndüğünü görüyoruz.

hollanda'da yaşayan türklerin durumu hakkında yöneltilen bir soru üzerine hollanda dışişleri bakanı koenders ise, "hollanda'da yaşayan türkler, türkiye'de olanlarla ilgili hassasiyete sahip. bunlar çok hassas konular. bunların farkına varmak çok önemli. bu tür hissiyatların da hollanda toplumuna tamamen taşınmaması gerekiyor. herhangi bir şekilde karışma yok, olmamalı da, barışçıl şekilde bu hissiyatları kabul etmeliyiz" dedi.

koenders'ın ardından konuşan çavuşoğlu da şunları söyledi:

"bizim hollanda iç siyasetine müdahale etmemiz söz konusu değildir, doğru da değildir. bu tür haksız ithamları da reddediyoruz. fakat türkiye'de olanlardan hollanda'da yaşayan türklerin reaksiyon göstermesi doğaldır, bunu engelleyemezsiniz. hukuk dışına çıkarsa ayrı bir şey, kimse hukuk dışına çıkmamalı. hollanda veya başka bir ülke türkiye'de yaşananlarla ilgili türkiye'ye demokrasi, hukuk dersi vermeye çalışırken, bu türkiye'nin siyasetine karışmak olmuyor; ama avrupa'da yaşayan türklerle ilgili biz düşüncemizi açıkladığımız zaman bu içişlerine karışmak oluyor. böyle saçma bir anlayış olmaz, bu çifte standart. o nedenle en iyi yöntem türkiye ve hollanda olarak, türklerin yaşadığı ülkeler olarak aramızdaki diyalog ve işbirliğidir. yaşanan sorunları bu yolla daha kolay aşabiliriz."

kaynak: al jazeera