2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi

'Cumhurbaşkanı siyaset dışı olamaz'

AKP’nin cumhurbaşkanı adayı, Erdoğan’ın kendi tarifiyle ‘başkan’ adayı, Tayyip Erdoğan oldu. Erdoğan, cumhurbaşkanlığı makamının siyaset dışı olamayacağını söyledi. “Bunu savunanlar siyaseti inkâr ediyorlar” dedi. Erdoğan 77 milyonun cumhurbaşkanı olacağını söyledi.

Tayyip Erdoğan adaylığı açıklandıktan sonra uzun bir konuşma yaptı. [Fotoğraf: Zahidin Köşüş / Al Jazeera Türk]

ak parti cumhurbaşkanı adayını ankara ticaret odası (ato) konferans salonunda kalabalık bir katılımın olduğu törenle açıkladı. başbakan tayyip erdoğan'ın ismini kürsüye çıkan ak parti genel başkan yardımcısı mehmet ali şahin ilan etti. adaylığının ilanının ardından konuşan erdoğan sözlerine, “alemlerin rabbi allah’a hamdolsun. mülkün sahibi allah’tır. zaferin sahibi sadece allah’tır. bu davayı, hareketi, mücadeleyi işte bugünlere eriştiren rabbime sonsuz hamdolsun” diyerek başladı.

erdoğan konuşmasında, cumhurbaşkanlığı makamının siyaset dışı olması gerektiğini savunanları eleştirdi ve şunları söyledi:

"cumhurbaşkanlığı makamı siyasi iktidar karşısında devleti temsil eden bir konum olarak teşkil edildi. halkın karşısına ceberrut devlet olarak bu makamı koydular. işte halk partisi bu. bunlar ya kendi geçmişlerini bilmiyorlar ya da akşam başka, sabah başka konuşuyorlar. mecliste seçilmiş vekiller olacak ama cumhurbaşkanı devleti temsil edip elinde gücü barındıran konum olacak. her seçim türkiye’de olay oldu. vesayet ve siyaset karşı karşıya geldi. çok azında siyaset kazandı. sivil siyasetin cumhurbaşkanı seçmesine hoşgörüyle bakılmadı. özal’a yapılanları çok iyi hatırlıyoruz. 2007 seçimlerinde anayasa'nın dahi hiçe sayılıp, 367 gibi bir garabet uydurularak meclis iradesinin yok sayıldığını yaşadık. biz dik durmasaydık, milletimiz destek olmasaydı yine vesayet kazanacaktı."

"vesayet dönemi kapanacak"

"şimdi geliyoruz 10 ağustos’a. sadece 12. cumhurbaşkanı seçilmeyecek. cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle aynı zamanda kara bir dönem, vesayetler dönemi de kapanmış olacak."

"halkın seçtiği, halktan bir cumhurbaşkanı göreve gelecek, fark bu. cumhurbaşkanının siyaset dışı olduğunu savunuyorlar. bunu savunmak bir defa siyaseti inkâr etmektir. cumhurbaşkanının siyaset dışından olmasını savunmak inönü’nün yaptığı gibi vesayeti savunmaktır. muhalefet partileri en başta kendilerini inkâr ediyor. siyasetin içinde gibi görünüp siyasetin dışında duruyor, eski türkiye’nin ruhunu çağırabileceklerini düşünüyorlar. cumhurbaşkanı tarafsız olsun derken devletin tarafında olmasını istiyorlar."

"bu dönem kapandı, millet duruma el koydu. meclisi seçen millet cumhurbaşkanını da doğrudan seçip kendi hür iradesiyle belirleyecek. insanını yaşatmayan devlet payidar olamaz. 27 mayıs 1960 idaresinin bir izi daha ortadan kalkacak. vesayet zincirinin en önemli halkasından türkiye kurtuluyor."

"herkesin cumhurbaşkanı olacağım"

"eğer millet bu kardeşinizi 12. cumhurbaşkanlığına getirirse, devletle milleti kucaklaştıran, milletin çıkarlarını gözeten bir cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. cumhurbaşkanı cumhurun birliğini temsil eder. devletin bütünlüğü, milletin birliğini sağlamak en önemli vazifesidir. halk tarafından seçilmesi bu makama çok daha güçlü bir demokratik meşruiyet sağlayacak ve asıl mecrasını bu makamda bulacaktır. daha sağlıklı bir denetleme mekanizması sağlanacak. kamu kurumları da buna uygun hareket ederek çok daha verimli çalışacak. halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı ülkeyi uçuracaktır. özgürlüklerin önünü açacağı gibi tehditler karşısında daha kararlı bir duruşu da sağlayacaktır."

"istanbul belediye başkanı olduğumda bütün istanbul’un, başbakan olduğumda 77 milyonun başbakanı oldum. 10 ağustos’ta seçilirsem bir kesimin değil, türkiye cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olacağım. oy versin, vermesin herkesin cumhurbaşkanı olacağımdan kimsenin endişesi olmasın."

1994'ten bugüne 'unutamadığı' anısı

erdoğan konuşmasının başında, istanbul belediye başkanı seçildiği ’94 yerel seçimleri öncesindeki bir anısını da şu sözlerle paylaştı:

"1994 yılıydı. istanbul’da yerel seçimler için koşturuyordum. manşetlerin şevkimizi kırmasına müsaade etmiyor, tehdit telefonlarına aldırmıyordum. birileri günler öncesinden zaferlerini ilan ederken biz allah’ın ve milletin takdirine inanıp koşturuyorduk. bir kız elimi tuttu, ‘bunları annem gönderdi’ dedi. annem ‘seçildikten sonra sakın bizi unutmasın’ dedi. iki bileziği elime tutuşturdu. daha ne olduğunu anlamadan kendisi de o incecik bileğindeki oyuncak bileziğini de çıkarıp elime tutuşturdu ve kalabalıkta kaybolup gitti. o bilezikler belediye makamında hep karşımda oldu. ama ben asıl o gözleri unutamadım. 20 yıl geçti, 7-8 yaşlarındaki o çocuğun gözündeki umudu unutamadım.  pınarhisar cezaevi'nde yatarken karşımda hep o çocuğun gözleri ve o iki bilezikle oyuncak bilezik vardı. ak parti’yi kurarken, siirt’ten milletvekili seçilirken karşımda hep o masum gözler vardı. o masum çocuğun gözlerindeki heyecan, beklenti, parıltı hep karşımdaydı. ne o gözleri, ne de verdiği mesajı bir an olsun aklımdan çıkarmadım. annesi seçildikten sonra bizi unutmasın demişti ya, hamdolsun o büyük emaneti, mesajı hiçbir zaman unutmadık."

"mağdurlar için siyaset yaptık"

"diyarbakır cezaevi’ni, mamak’ı, metris’te yaşananları unutturmamak için, başörtülü olduğu için üniversite kapılarından döndürülen kızlarımız için siyaset yaptık. anadilini konuşması yasak olan, cezaevinde çocuğuyla bakışmak zorunda kalan anneler için siyaset yaptık. gurbette unutulanlar için, balkanlar'da terk edilmiş kardeşlerimiz için, ortadoğu’da mağdurlar için; filistin, mısır, suriye, irak, suriye, somali, afganistan mağdurları için yapık. siyaseti makam, ikbal için yapmadık. allah için, millet için yaptık. vatan için, bayrak için, istiklal için yaptık. tüm unutulmuşlar, terk edilmişler; kimliği, hakları elinden alınmışlar için siyaset yaptık."

"mürteci dediler, gerici dediler"

"daha ilk gençlik yıllarımızdan itibaren bizi anlamak istemeyenler bizi denklemin dışında tutmak istediler. imam hatipte okuyoruz diye bizi tahkir ettiler, sizden ancak ölü yıkayıcı olur dediler. allah’ın selamını veriyoruz diye mürteci, namaz kılıyoruz diye gerici dediler. evine ayakkabısını çıkararak girenleri farklı görüp gerici dediler. bu toprakların değerlerini savunuyoruz diye bize farklı gözle baktılar. inançlarının gereği başlarını örten bacılarımıza hayatı dar ettiler. kimi zaman partimizi kapattılar, kimi zaman hapse attılar. muhtar bile olamaz, başbakan olamaz dediler.bugün nasıl mısır’da, irak’ta, suriye’de demokrasiyi insanlardan esirgeyip bir hak olarak görmüyorlarsa, on yıllar boyunca bize demokrasiyi hak olarak görmediler. yunus emre'nin şu sözlerini unutmadık: yaradılanı severim yaradandan ötürü. bize oy vermeyenlere ayrım yapmadan hizmet götürdük. kürt, türk, alevi, sünni demedik, insana insan olduğu için değer verdik. nerede insan varsa oraya ulaşmanın derdi içinde olduk. bu büyük ülke, bize oy verenler kadar vermeyenlerin de ülkesi. biz türkiye’yi onlar için de büyüttük."

"biz halkız"

"türk’ün meselesi ne kadar bizimse; kürt’ün, arap’ın, boşnak’ın meselesi de bizim dedik ve gereğini yerine getirdik. müslüman kadar azınlıkların sorunlarını çözmeye çalıştık. sünniler kadar alevilerin sorunlarını da kendimize dert edindik. etnik kökene, kimliğe, inanca bakmadan mazlumun elinden tutmanın samimi mücadelesi içinde olduk. 77 milyonun dost ve kardeş olduğu bir türkiye hayal ettik. sofralara bereketin, hanelere huzurun ve barışın hakim olduğu bir türkiye hayal ettik. belli kesimlerin değil herkesin özgürce yaşam tarzını sürdürdüğü bir türkiye hayal ettik. hiçbir zaman kutuplaştıran olmadık, bize yapılanı başkasına yapmadık. biz halkız. alparslan’ın, kılıçarslan’ın, osman gazi’nin torunlarıyız. fatih’in, kanuni’nin mirasçılarıyız. mustafa kemal’in, menderes’in, turgut özal’ın hatırasına saygı duyanların emanetçileriyiz."

"paralel ile mücadele"

“paralel devlet yapılanmasıyla mücadele, cumhurbaşkanlığı döneminde çok daha güçlü ve koordineli devam edecek. milletin birliğinin yanında ulusal güvenliğimizi tehdit eden tüm girişimlere karşı cumhurbaşkanının birinci derecede görevi vardır.”

"gözüm arkada değil"

“recep tayyip erdoğan olmadığında bu ak parti’nin olmayacağını düşünen varsa, kendisi olmadan bu davanın olmayacağını düşünen varsa bu davayı anlamamıştır. bu teşkilat içinde kendisine vazife verildiğinde, dava sancağını canı bilip, göğsünü siper edip gidecek nice kahraman olduğuna yürekten inanıyorum. ak parti şahıslarla buraya gelmedi, bir dava partisidir. siyasi tarihim boyunca vazifeye talip olanlardan değil, vazife bekleyenlerden oldum. tek başına bekleyen değil, birlikte yürüyenlerden oldum. gözümüz arkada değil, davayı omuzlayacak güçlü bir gelenek olduğunu, kahramanlar olduğunu biliyorum. fitne ve fesata düşülmeden ak parti’yi daha ileri seviyelere götürecek bir kadro olduğunu biliyorum. ak parti’yi bugünlere hep birlikte getirdik. gençlere güvendik, gençlerle siyaset yaptık. daha en başta bu partiyi kurarken üç dönem kuralını getirdik. üç dönem vazife yapanlar bir dönem ara versinler, sonra tekrar görev alabilsinler. gayemiz genç ve dinamik bir yapıyla devam etmek oldu. gayemiz koltuğa yapışmak değil, koltuktan nasıl vazgeçildiğini göstermektir."

Erdoğan'ın adaylığını AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin açıkladı.
[[Fotoğraf: Zahidin Köşüş / Al Jazeera Türk]]

erdoğan'ın adını şahin açıkladı

erdoğan'ın adaylığını açıklayan ak parti genel başkan yardımcısı mehmet ali şahin, partilerinin adayını duyurmadan önce şu konuşmayı yaptı:

"hatırlayacaksınız 2007 yılında 10’uncu cumhurbaşkanı'nın görev süresi dolmuştu. tbmm 11’inci cumhurbaşkanını seçecekti. biz ak parti olarak anayasa'ya, yasalara ve meclis iç tüzüğüne uygun şekilde hazırlıklarımızı yapmıştık. ancak hiçbir seçimde öne sürülmeyen şartlar biz cumhurbaşkanı seçeceğimz zaman önümüze çıktı. hukuk ayaklar altına alındı, ideolojiler hukukun üstüne çıktı. ancak biz hiçbir zaman hukuksuzluğa boyun eğmedik, eğemezdik."

"milletimize gittik, olup bitenleri milletimizle paylaştık. öncelikle anayasa'yı değiştirmek suretiyle, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini sağlayacak değişikliği gerçekleştirdik. önce meclis’te 11’inci cumhurbaşkanımızı seçtik, ardından anayasa değişikliğini referanduma götürdük. şükran borçluyuz ki yüzde 70’e yakın bir oyla anayasa değişikliğini milletimiz onayladı."

"tüm vekil arkadaşlarımızın imzasını topladık"

"işte bugün cumhurbaşkanını halkın belirleyeceği bir seçime hazırlanıyoruz. biz ak parti olarak uzun bir aday tespit süreci yaşadık. sayın başbakanımızın, genel başkanımızın başkanlığında her kesimle istişarelerde bulunduk. teşikatlarımızla, belediye başkanlarımızla görüştük. stk’ların ve siyasi partilerin görüşlerini aldık, halkın nabzını tuttuk. milletin reisicumhur olarak, cumhurun başı olarak görmek istediği ismi, nihayet tespit ettik."

"biliyorsunuz bir kişinin cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için en az 20 milletvekilinin imzasıyla aday gösterilmesi gerekiyor. biz grubumuzdaki tüm vekil arkadaşlarımızın imzalarını topladık. evet tüm milletvekili arkadaşlarımızın."

"adayımız recep tayyip erdoğan"

"imzalarıyla, ittifaklarıyla cumhurbaşkanı adayımızı belirledik. aziz milletimizin takdirlerine sunmaya karar verdik. türkiye cumhuriyeti’nin 12’nci cumhurbaşkanı adayı genel başkanımız, başbakanımız, istanbul milletvekili recep tayyip erdoğan. adayımızın hayırlı olmasını diliyorum."

ailesiyle geldi

cumhurbaşkanı adayı erdoğan isminin açıklandığı ato salonuna ailesiyle girdi ve eşi emine erdoğan ile davetlileri selamladı. partinin son dört dönem milletvekilleri, eski ve yeni bakanları, belediye başkanları, il, ilçe ve belde başkanları, kurucuları, delegeleri ve mkyk üyeleri toplantıdaydı.

salonda saygı duruşunda bulunulduktan sonra istiklâl marşı okundu. ardından erdoğan'ın görüntülerinin olduğu bir video gösterildi. bu sırada eşi emine erdoğan ağladı.

erdoğan'ın adaylığı açıklandıktan sonra da hayat hikayesini anlatan bir belgesel izletildi.

250 gazeteci takipte

4 bin kişinin davet edildiği toplantıda 70 kişi görev yaptı. güvenliği ise 180 koruma sağladı.

toplantıya yerli ve yabancı 250 gazeteci akredite oldu. akreditasyon kartı için başvuranlar arasında basın kuruluşlarının ankara temsilcileri ve köşe yazarları da vardı. 

başvuru yapıldı

akp, erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olması için toplanan imzaları meclis başkanlığı’na sundu. meclis başkanı cemil çiçek de ‘hayırlı olsun’ diyerek, “alındı” belgesini ak parti grup başkan vekili nurettin canikli’ye verdi.

cemil çiçek bu sırada yaptığı kısa konuşmada şunları söyledi:

"yakın siyasi tarihimiz bakımından önemli bir süreçten geçiyoruz. 12. cumhurbaşkanlığı seçimi halk tarafından yapılacaktır. cumhurbaşkanlığı seçimi her zaman önemli olmuştur. siyaset yapan insanlar olarak bizim çözemediğimiz sorunları, milletimiz büyük bir olgunlukla her zaman en doğru şekilde çözdü. 12. cumhurbaşkanını da kendisine yakışır olgunlukta seçecektir. seçim de, seçilecek makam da önemli, devletin en yüksek makamıdır. bu seçimlerin olgunluk içinde geçmesini temenni ediyorum. bu süreçte kurumların aşınmamasını temenni ediyorum. seçim önemli ama sonucunu kabul etmek de en az seçim kadar önemlidir. cumhurbaşkanlığı makamı tartışmaların yapılmaması gereken bir makamdır."

cemil çiçek salı günü içinde bir başka adayın daha başvuru yapacağını söyledi. “iki aday, bizim için de kârlı bir gün” diyerek espri yaptı. erdoğan’ın ismi en geç yarın yüksek seçim kurulu’na (ysk) bildirilmiş olacak.

erdoğan cumhurbaşkanı adayı olduğu için partiye mehmet ali şahin vekaleten başkanlık edecek. bu durum erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda yapılacak kongreye kadar devam edecek.

chp ve mhp’nin destekledikleri ekmeleddin ihsanoğlu ve hdp’nin desteklediği selahattin demirtaş adaylıklarını daha önce açıklamıştı.

cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu 10 ağustos'ta. ilk turda cumhurbaşkanı belirlenemezse ikinci tur seçimler 24 ağustos'ta yapılacak.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;