ak parti’nin ilk yıllarında dış politika danışmanlığı yapan, zaman içinde dışişleri bakanlığı ve en son başbakanlık yapan ahmet davutoğlu’nun partiye, türkiye’ye ve dünyaya etkisini ele alan köşe yazarları davutoğlu’nun mirasının ne olduğuna ilişkin yazılar kaleme aldılar.

sabah gazetesinden hasan bülent kahraman, karar gazetesinden hakan albayrak, star gazetesinden ahmet taşgetiren ve cumhuriyet gazetesinden nuray mert gibi yazarlar, davutoğlu’nun neden gittiği sorusuna da yanıt aradılar.

sabah gazetesi köşe yazarlarından hasan bülent kahraman davutoğlu’nun gidişinin ‘en önemli gerekçesini’ bugünkü köşe yazasında şöyle açıkladı:

“davutoğlu, cumhurbaşkanı erdoğan'ın iktidarı fiilen elinde bulundurduğunu, doğrudan doğruya ve gene fiilen başkanlık yaptığını yeterince ayrımsamadı.”

yazısında “davutoğlu bu yaşananları farklı bir mecrada akıtabilir miydi?” diye soran kahraman yanıtı da kendisi veriyor:

“bu sorunun yanıtı bence olumsuzdur. hatta olanaksızdır. parti içinde taban gücü yok denecek kadar sınırlı davutoğlu’nun erdoğan gibi bir siyasal profile değil baş etmesi, rakip olması dahi söz konusu değildi.”

albayrak: davutoğlu'suz ak parti merkez sağ partisinden ibaret kalacaktı

kahraman’ın ‘parti içinde taban gücü yok denecek kadar sınırlı’ olarak tanımladığı davutoğlu, karar gazetesi köşe yazarı hakan albayrak’a göre, “islam dünyasını heyecanlandıran” bir isim.

albayrak bugün yayınlanan yazısında ak parti’nin gündemine “bölgesel entegrasyon”, “afrika açılımı” gibi kavramların girmesinin davutoğlu sayesinde olduğunun altını çizdi.

“davutoğlu’suz bir ak parti belki de başarılı bir “merkez sağ” partisinden ibaret kalacaktı; çok başarılı, ama nihayet “merkez sağ” partisi diyen albayrak’a göre ak parti’nin ilk başlardaki ‘batı’ya biat eden yapısından’ batı’ya ağır eleştiriler yönelten, afrika ve güney amerika’ya kadar uzanan dış siyaset izleyen yapısında davutoğlu’nun büyük etkisi var:

“bu değişimdeki davutoğlu etkisini görmezden gelmek, ak parti’nin olgunlaşma (adını koyalım: ‘islamcılaşma’) sürecinde davutoğlu’nun oynadığı mühim rolü takdir etmemek vefasızlık olur.”

taşgetiren: sarsıntı yarattı

star gazetesi köşe yazarlarından ahmet taşgetiren bugün yayınlanan ‘duygu dünyamdan kırıntılar’ başlıklı makalesinde benzer bir görüşü dile getirerek, davutoğlu’nun türkiye dışında da önemsendiğine dikkat çekiyor:

“afrika’nın ücra bir köşesinde türkiye’ye gönül bağlamış mazlum insanlar şimdi ne hissediyor?” sorusunun kaç yerde sorulduğunu tahmin bile edemezsiniz.”

taşgetiren davutoğlu’nun gidişinin ak parti içinde de sarsıntıya yol açtığını yazdı:

“olayın siyasette bize ait, hani “ahlaki kriterler” konusunda ciddi bir sarsıntıya yol açtığını ifade etmeliyim. başka partilere benzeşildi mi benzeşilmedi mi? gelin birlikte düşünelim. “siyasettir bunlar, normal karşılamak lazım” dediğinizde zaten kriter hassasiyetinin aşınmasını meşrulaştırmış oluyorsunuz.”

taşgetiren “davutoğlu’nun ‘nasıl bir zaafı sebebiyle başbakanlığı bırakması gerektiğini bilmiyorum", diye de yazdı.

mert: davutoğlu'nun siyaset anlayışı demokrasi ile son bağımızdı

davutoğlu’nun gidiş nedeninin anlaşılamadığına dikkat çeken başka bir yazar da cumhuriyet gazetesinden nuray mert oldu:

“davutoğlu, kendi partisi nezdinde hangi siyasi hatayı yaptı, ne konuda siyasi kriz yaşandı, bunu bilmek hakkımız. yoksa, cumhurbaşkanı ile arasında gerilim olduğunu, neden olduğunu az çok tahmin edebilir, bu konuda bolca yorum yapabiliriz, ama hiçbir normal ülkede seçimlerden az bir zaman sonra, esrarengiz bir şekilde başbakan yerinden edilmez, edilirse adı siyasetin olağan akışı değil, başka bir şey olur.”

“beğenelim beğenmeyelim, davutoğlu’nun siyaset anlayışı, artık kırıntısı kalmış olsa da, demokrasi ile son bağımızdı,” diyen mert’e göre davutoğlu’nun gidişi siyasi kriz göze alınarak pekiştirilmeye çalışılan ‘tek adam projesinin bir parçası.

kaynak: star, sabah, cumhuriyet, karar, al jazeera