uluslararası bir araştırma ekibi tarafından gerçekleştirilen yeni çalışma, bugün 7 milyar olan dünya nüfusunun 2100'de 11 milyara ulaşma olasılığının yüzde 70 olduğunu savunuyor. kısa süre önce yapılan ve dünya nüfusunun 2050'de 9 milyara ulaşacağını öne süren araştırma hakkında yorumda bulunan washington üniversitesi'nden profesör adrian raftery, "eski tahminler sorunların ortadan kalkacağını öne sürerek nüfus sorunundan uzaklaştı... ancak nüfus neredeyse her sorunu beraberinde getiren faktör. sağlık, kirlilik, yoksulluk, düzensizlik ve suç nüfus patlamasıyla artacak" ifadesini kullandı.

population matters düşünce kuruluşundan simon ross ise uzun yıllardır nüfus sorununun gözardı edildiğini birleşmiş milletler'in (bm) sürdürülebilirlik ve gelişme tartışmalarında çok az ele alındığını söyledi. ross, "yeni araştırmaya göre, mevcut politikalar devam ederse dünya nüfusu bugünkü çocukların yaşam süresi içinde yüzde 45-70 artacak ve artmaya devam edecek" dedi.

yeni araştırmada, en hızlı nüfus artışı sahraaltı afrika’sında yaşanacak. bu bölgede bugün 1 milyar olan nüfus, 2100 yılında 3.5 veya 5 milyara ulaşacak. 1980'lerden itibaren doğum oranının hızla arttığı ülkelerden en kalabalığı olan nijerya'da, her kadın ortalama altı çocuk doğuruyor. nijerya'nın nüfusunun 2100'de 200 milyondan 900 milyona ulaşması bekleniyor. nijerya'daki kadınların yüzde 28'inin ilkokul mezunu bile olmadığına dikkat çeken raftery, kadınların eğitiminin yaşamlarını belirlemede çok önemli olduğunu vurguladı.

aids'in etkisi azaldı 

araştırmada, antiretroviral ilaçlara erişimin artmasıyla aids'in bölgedeki etkisini fazlasıyla yitirdiği ve nüfus azalmasına neden olmadığı belirtildi. raftery, "aids'in 20 yıl önce nüfus üzerinde yıkıcı bir etkisi vardı. salgın artık azaldı ve korkulduğu kadar etki gösteremiyor" dedi.

science dergisinde yayımlanan ve bm'nin öncülük ettiği araştırmada da, 2100'deki nüfus aralığı 9.6 ila 12.3 milyar olarak gösterildi. sonuçlar, dünya nüfusunun 21'inci yüzyıl içinde zirve yapmayacağı konusunda ikna etti.

viyana demografi enstitüsü tarafından yapılan bir diğer araştırmada, eğitimin artan nüfusun önüne geçilmesinde en önemli faktör olduğu belirtildi. wolfang lutz'un başını çektiği araştırmada, eğitimin doğum oranını azalttığı, artışın yüksek olduğu bölgelerdeki ise yaşam standardını yükselttiği ifade edildi. örnek olarak, gana'da ilkokul mezunu kadınlar ortalama 5.7 çocuk doğururken, ortaokul mezunu kadınlar 3.2 ve lise veya üniversite mezunu olanlar 1.5 çocuk sahibi oluyor. lutz, 'ülkelerin nüfus politikasında önemli olan ne kadar insan olduğu değil; sağlık ve eğitim seviyeleri yüksek insanların ne kadar olduğu' ifadesini kullandı.

kaynak: al jazeera