Türkiye

Erdoğan: Cumhurbaşkanlığı Sarayı bin 150 küsur odalı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili eleştirileri hakkında konuştu; "Bin odalı diyorlar. Yanlış biliyorsunuz, bin 150 küsur odalı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Kurulu'nda konuştu. [Fotoğraf: AA]

anadolu aslanları işadamları derneği (askon) genel kurulu’nda konuşan erdoğan, gezi olayları ve kobani eylemleri sırasında yaşananları hatırlattı, abd’nin ferguson kentinde bir siyahın polis tarafından öldürülmesi sonrasında yaşanan protestolarda amerikan polisinin tavrını eleştirdi.

"dünyada da demokrasiyi savunduğunu iddia edenlerin bunlara sahip çıkmak suretiyle ne kadar antidemokratik oldukları ortaya çıkıyor. işte ferguson olayları, arizona olayları. elinde silahı yok. adamı yatırıyorlar yere ve kafasını yere vurup, nefessiz bırakıp öldürüyorlar. silah yok, molotofkokteyli yok. burada polisimiz vatandaşı mı öldürdü, silah mı çekti? polisi öldürecekleri anda polis kendini savunmayacak mı? savunacakları anda paralel yargı bakıyorsunuz 8 seneye mahkûm ediyor."

“gezi olaylarında ve 17-25 aralık operasyonlarında başarılı olunsa bugün nasıl bir türkiye’de olurduk” diye soran erdoğan, “yalova’da 250’yi aşkın ağaç kesildi. nerede o çevreciler? asırlık çınarlar ağaçtan sayılmıyor. nerede o tencere tavacılar? konuşun bakalım. odtü’nün kestikleri, bakırköy belediyesi’nin kestikleri ağaç değil miydi? sadece bir tanesi samimiyetle ‘mesele ağaç değil. siz hâlâ anlamadınız mı?’ demişti.

"saray 1150 küsur odalı"

cumhurbaşkanı "itibardan tasarruf olmaz" sözüyle savunduğu yeni cumhurbaşkanlığı sarayı hakkında ise şunları söyledi;

"kalkıyor 1000 odalı diyor. yanlış biliyorsunuz. 1150 küsur odalı. chp’ye, mhp’ye o büyük binalara ne gerek vardı? bakın bunlarda büyük düşünmek diye bir şey yok. eğer siz büyük devlet olmak istiyorsanız bu şekilde, bu adımlar atılır. istanbul deyince dolmabahçe sarayı, topkapı gelir. gelen turistlere bunlar gösterilir. cumhuriyet döneminde yaptıklarımızdan gösterebileceğimiz bir şey var mı? değerli kardeşlerim biz şu anda gelecek nesillere 'bizim cumhurbaşkanlığımız böyle bir sarayda ülkeyi yönetti' dedirtmemiz lazım."

"ruh kökü sakat tipler"

sanatçı yavuz bingöl’e yönelik eleştirilere de tepki gösteren erdoğan şöyle konuştu:

“onlarca yıl mahalle baskısından söz ettiler. şu anda kimin baskıcı olduğunu millet görüyor. 30 ağustos’ta çok değerli bir sanatçı arkadaşımızla, yavuz bingöl ile şarkı söyledik. aman allahım! yani bütün sanatçılar sizin gibi düşünmeye mahkûm mu? sizin söylediklerinizi söylemedikleri zaman ‘tu kaka’ mı diyeceğiz. en son alev alatlı’ya da yaptılar. âkil adam ekibinde olanlara da yaptılar. ahmet kaya’ya yapılanları unutmadık. ertesi gün o yazıları yazıp bugün 'yazmadım' diyenler... ruh kökü sakat tiplerdir bunlar."

"enflasyon sebep değil neticedir"

cumhurbaşkanı, enflasyon-faiz ilişkisi ile ilgili tezini de tekrarladı;

"biz komisyonu ile birlikte yüzde 16-17 faiz ile büyümeyi nasıl yapacağız? böyle büyüme yapabilir miyiz? istihdam, üretim sağlamamız lazım. rekabet alanına girmemiz için de maliyeti düşürmemiz lazım. yüksek faizle maliyet düşer mi? bu kapitalist mantığın ülkede işbirlikçileri var. bu oyunu bozmamız lazım. bozacağız. biz dertliyiz. bu mantıkla enflasyon düşmez. değerli arkadaşlar, faiz sebeptir. enflasyon neticedir. enflasyon sebep değil neticedir. kimi aldatıyorsunuz ya? çünkü faiz, hele hele yüksek faiz bir zulüm. yatırımcı bir ülke bunu çözmekte mecburdur."

"petrolü, elması alıp gözyaşı bıraktılar"

başbakan erdoğan gezi olayları ve yolsuzluk operasyonlarının faizin düştüğü sırada yapıldığını ve bununla türkiye'nin iradesine ipotek konulmaya çalışıldığını savundu;

"sayın putin’in buraya gelmesinden de rahatsız oldular. kusura bakmayın da bizim irademiz kimsenin ipoteği altında değil. bize engel olmaya çalışanlar kendileri dolaylı olarak iş bağlıyorlar. buna ab de dahil. rahatsız olan olsun. biz petrolü, elması alıp geride kan, gözyaşı bırakmadık, bırakmayacağız.türkiye ekonomisi sağlam yolda ilerliyor ve ilerleyecek."

"neredesiniz tencere tavacılar?"

erdoğan chp'li yalova belediyesi'nin 250 ağacı kesmesi ile ilgili olarak ise şunlara değindi;

"taksim'de 12 ağacın yeri değiştirildi, kesilmedi. ama yalova’dakiler kesildi. 250’yi aşkın ağaç eksildi. neredesin sen? nerede o çevreciler? nerede taksim’de yürüyenler? neredesiniz tencere tavacılar? bakırköy belediyesi’nin kestikleri ağaç değil mi? gezi olaylarında mesele ağaç olsaydı o gün sokağa çıkanlar, yakanlar herhalde bakırköy, yalova, odtü’nün eymir gölü için kestiği ağaçlar için sokağa çıkardı. o gün biri ne demişti: mesele ağaç değil, sen hâlâ anlamadın mı?aslında herkes anladı."

mgk’da ‘cemaatler görüşüldü’ iddiası

erdoğan son milli güvenlik kurulu toplantısında cemaatlerin faaliyetlerinin ele alındığı iddiasını da yalanladı.

"türkiye’de büyün vakıf ve cemaatlerin hedef alındığı yalanı söyleniyor. burada söylüyorum; ulusal bütünlüğü tehdit eden her yapı mgk’da ele alınır ve onun gözünün yaşına bakılmaz. tavsiye kararı çıkar. paralel yapının üzerine gittik, daha fazla gideceğiz. legal görüntü altında illegal faaliyet gösteren ki paralel yapı böyle izah edilmiştir, hakkında karar çıkarılmıştır. bütün vakıfların hedef alınacağı alçakça bir yalandan başka bir şey değildir. ulusal güvenliği tehdit etmediği sürece herkes istediği faaliyeti gösterebilir."

kılıçdaroğlu’na eleştiri

erdoğan alışılmış bir cumhurbaşkanı olmadığını ve olmayacağını söyleyip, chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu hakkında şu sözleri söyledi;

“ana muhalefet genel başkanı şahsım hakkında adama uymayan sözler söyledi. bir engelli şahsımla alâkalı ‘zihinsel engelli değil mi?’ diyor. o da “bu bile bir lütuftur, akılsızdır’ diyor. böyle siyaset olur mu? o engelli arkadaşa, hem de bize hakaret ediyor. ancak ve ancak kaset ve şantaj öyle birini bu partinin başında tutabilir. ‘bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün’ derler. böyle genel başkanlık ancak kasetle olur. zaten o kaset olmasa bundan genel başkan falan olmazdı. ama o dönem milletin partisine diz çöktüremediler... türkiye’de yalanı en güzel kim söyler diye sordukları zaman vereceğiniz cevap ana muhalefetin başı.

"bizim içimizden de onlara uyanlar oldu"

seçim barajı tartışmalarına da değinen erdoğan, kendilerinin daha önce bu teklifi yaptıklarını ancak muhalefetin buna yanaşmadığını söyledi. siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili anayasa değişikliğinin de kabul edilmediğini hatırlatan erdoğan, “o zaman muhalefet salonu terk etti. bizim içimizden de onlara uyanlar oldu. 337’yi bulamadık. şu an partilerin kapatılmasının suçunu iktidara yıkmak istiyorlar” dedi. 

kaynak: al jazeera

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;