türkiye-irak sınırında savaş uçaklarının kaçakçılık yapan köylüleri bombalamasına devletin zirvesinden ve muhalefetten değerlendirmeler geldi.

şırnak'ın uludere ilçesi'ne bağlı ortasu köyü'nün sınır bölgesinde gerçekleşen hava saldırısıyla ilgili konuşan başbakan recep tayyip erdoğan olaya ilişkin, "talihsiz bir netice, üzüntü verici bir netice" değerlendirmesinde bulundu.

 

erdoğan, bombalanan yerin pkk üyelerinin daima hareket halinde olduğu ve kamp kurduğu sinat-haftanin adlı bölge olduğunu hatırlatarak alınan istihbarat üzerine yapılan uçuş neticesinde kalabalık bir grubun insansız hava araçları tarafından tespit edildiğini anlattı. "tabii insansız hava araçlarının bu tespitleri birebir 'bunlar şudur' şeklinde değerlendirilmesi mümkün değildir" diye devam eden erdoğan, f-16 uçaklarının bölgeyi vurduğunu söyledi.

 

erdoğan, daha sonra yapılan tespitlerde vurulan grubun kaçakçılık yapan kişilerden olduğunun ortaya çıktığını ifade etti. sınırdaki kaçakçılığını genellikle '3-5 veya 10 kişilik gruplarla yapıldığını' belirten erdoğan, yük hayvanlarının da fazla olmasını hatırlatarak "burada 40 kişilik bir grubun olması daha önce gerek gediktepe gerek hantepe'deki, oradaki alınan talihsiz neticelerde de biliyorsunuz silahlar bu tür hayvanlarla taşınmıştı ve 'niçin bunlara müdahale edilmedi' diye o zaman da yine yazılı ve görsel medya, herkes bu tür eleştirileri yapmıştı. bunların hepsi birer ibretti, birer tedbirdi. bu defa ise böyle bir şeye, yanlışa güvenlik güçlerimizin düşmemesi... ama talihsiz bir netice, üzüntü verici bir netice" dedi.

 

 

saldırıyla ilgili ellerinde bulunan dört saatlik görüntünün  savcılık ve türk silahlı kuvvetleri ve diğer ilgili birimler tarafından incelendiğini ifade eden erdoğan, "bu çalışmalardan sonra tabii durum çok daha netleşecektir'' diye konuştu. 

 

hayatını kaybedenlerin yarıya yakınının 20 yaşın altında olduğunu aktaran erdoğan, "maalesef işte, uludere'deki üç köyün mensuplarının bu sigara kaçakçılığı vesaire, bu tür şeyi yapan bir grup... burada 35 vatandaşımız böylece ebediyete intikal etti. bir vatandaşımız yaralı... tabii burada üzüntümüz bu noktada büyük" diye konuştu.

 

saldırıyla ilgili atılan gazete başlıklarını eleştiren başbakan erdoğan, "bazı başlıklar çok acımasız, çok insafsız. 'devlet halkını bombaladı' gibi bir başlık... bunlar acımasız başlıklardır. bir defa hiç bir devlet halkını kalkıp da kastı mahsusa ile bombalamaz'' ifadelerini kullandı.

 

istanbul ve diğer kentlerde yapılan gösterileri barış ve demokrasi partisi'nin (bdp) şovu olarak tanımlayan erdoğan, "şimdi bakın, ta uludere'de olan bir olayla ilgili gelip taksim'de cam çerçeve indiren, günahsız araçları taşlayan anlayışı niçin acaba bu medya kalkıp da değerlendirmesini yapmıyor? yani taksim'de tarlabaşı'nda giden bir aracın ne günahı var?" dedi.

 

 

cumhurbaşkanı abdullah gül ise, saldırıyı "çok talihsiz bir olay olmuştur. bilgiler göstermektedir ki, hayatını kaybedenlerin hepsi sivil vatandaşlarımızdır. bundan dolayı sivil, asker hepimizin üzüntüsü gerçekten büyüktür. muhakkak ki bununla ilgili araştırmalar, nasıl olduğu araştırmaları titiz bir şekilde yapılacaktır" sözleriyle değerlendirdi.

hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyen gül, ""üzüntümüz gerçekten büyüktür ama kesinlikle arzu edilmeyen, hiçbir zaman düşünülmeyen böyle talihsiz, üzücü bir olayla karşılaştık'' diye konuştu.

 

eleştilerle ilgi sorulan soru üzerine gül, "muhakkak ki konu takip ediliyor. şu anda sıcağı sıcağına bir şey söylemek doğru değil. genelkurmay'dan ve şırnak valisinden aldığımız bilgiler, başbakan ile yaptığımız görüşmeler ve elde edilen bilgiler neticesinde hepimizin üzgün olduğunu söylemek istiyorum. 

 

 

başbakan yardımcısı bülent arınç'a hükümet üyelerinin uludere'ye gidip gitmeyeceği soruldu. arınç bununla ilgili bir bilgisinin olmadığını aktardı ve "eğer bir ihmalin, bir kusurun veya bir kastın içindeyse mutlaka bunu yapanlar ortaya çıkarılır ve sonuçlarına katlanırlar" ifadelerini kullandı.

 

başbakan yardımcısı, içişleri bakanı idris naim şahin'e muhalefet partileri tarafından yapılan istifa çağrılarına ise "insansız hava araçlarıyla yer bildirilen, koordinat bildirilen bir olay ve hava kuvvetlerine bağlı uçaklar tarafından bir bombalama var. bundan dolayı içişleri bakanı'nın sorumluluğu nedir. bunu öne süren arkadaşlardan da bunu öğrenmek isteriz" sözleriyle yanıt verdi.

 

başbakan yardımcısı bekir bozdağ da, ''burada bir kastın olmadığı çok açık. ölen vatandaşlarımıza allah'tan rahmet diliyoruz'' diye konuştu.

 

dışişleri bakanı ahmet davutoğlu ise, "tahkikat yapılacaktır. sonucunda herkes üzerine düşen görevi yapar. bu konuda hiç kimsenin tereddütü olmasın" diye konuştu.

 

 

köylülerin bombalanmasıyla ilgili muhalefet kanadından da peş peşe açıklamalar geldi.cumhuriyet halk partisi lideri kemal kılıçdaroğlu, hükümetin hayatını kaybedenlerin ailelerinden derhal özür dilemesi gerektiğini söyledi. kılıçdaroğlu, "sessizlik sorumluluğu ortadan kaldırmaz ki. genelkurmay'ın açıklaması... 'istihbarat aldık'. kim verdi bu istihbaratı? herhalde bir yetkili çıkıp soracaktır. kendi ülkesinde istihbarat kaosu yaşayan bir ülke nasıl olur da ortadoğu'da güçlü bir ülke olabilir" dedi.

 

hükümetin bölgeye bakan göndermesini isteyen kılıçdaroğlu, "istihbaratçıların, yabancı istihbaratçıların cirit attığı bir ülke konumuna geldi türkiye'' diye konuştu.

 

milliyetçi hareket partisi genel başkanı devlet bahçeli ise olayın çok yönlü  araştırılması ve türk milletine gerçeğin anlatılmasını istedi. bahçeli, "sigara kaçakçısı olarak kullanılan kişiler oraya nasıl gelmiştir? bu konuda sağlıklı istihbarat neden elde edilememiştir. bunun üstü örtülmemeli ancak gerçeği hükümet mutlaka bulmalıdır. sağın solun etkisinde kalarak terörle mücadelede gecikme gibi hatalara düşülmemeli" diye konuştu.