Türkiye-AB ilişkileri

Erdoğan'dan AB'ye: Daha ileri giderseniz sınır kapıları açılır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nun aldığı 'Türkiye ile müzakereleri donduralım' kararına sert ifadelerle tepki gösterdi. Erdoğan, "Daha ileri giderseniz, bu sınır kapıları açılır" dedi.

 

cumhurbaşkanı tayyip erdoğan, kadem adalet ve kadın kongresi'nde konuştu.

avrupa parlamentosu'nun (ap) aldığı ve tavsiye niteliği taşıyan "türkiye ile müzakereler dondurulsun" kararına tepki gösteren erdoğan ab'ye seslenerek, "bana bak, daha ileri giderseniz bu sınır kapıları açılır, bunu da bilesiniz" dedi. 

"ne yazık ki ülkemdeki ana muhalefet partisinin başındaki kişi de kalkmış, 'bu bir yaptırımdır, bunu başka yaptırımlar takip edecektir' diyerek tehdit ediyor" diyerek chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu'nu eleştiren erdoğan, chp lideri için 'zavallı' ifadesini kullandı. 

"siyaset mekanizması ve siyasetçilerin sorumluluğunda faaliyet gösteren kurumlar, elbette sorun çözme yeridir, sorun çözme makamıdır" diyen erdoğan, sözü, tartışmaların ardından geri çekilen 'cinsel istismar' tasarısına da değindi. 

uzlaşmanın önemine bir kez daha dikkat çeken cumhurbaşkanı, "inanıyorum ki geniş mutabakatla yeniden parlamentomuza gelecektir" dedi. 

ap'nin kararına sert ifadelerle tepki

cumhurbaşkanı erdoğan'ın ifadeleri şu şekilde:

"dünyada şu anda milyonlarca aylan bebek cevap bekliyor, şefkat bekliyor, merhamet bekliyor. onlara yönelik atılan adım var mı? yok. işte afrika, sahra üstü, sahra altı. milyonlarca orada bebek, kadın, 7'den 70'e hepsi çözüm bekliyor. atılan bir adım yok. atılan adımı söyleyeyim. türkiye, avrupa birliği'ne girsin mi girmesin mi? atılan adım bu. niye? erdoğan doğru açıklamalar yapıyor. toplanmışlar, gelmişler bir araya 30-40 kişi, verilen o bildiriye 'hayır' diyor, yok diğerleri 400-500 kişi 'evet' diyor, topunuz dese ne yazar?"

"sorunların mahiyeti ve büyüklüğüyle, bu konuların dünya gündeminde yer alma biçimleri arasında maalesef çok ciddi tutarsızlık var. suriye, irak, afganistan, libya, somali gibi ülkelerde yaşanan çatışmalar, uygulanan zulüm, dökülen kanlar sadece çıkar kavgaları ve mülteci tehdidi boyutuyla dünyanın gündemine girebiliyor. eğer mülteci sorunu söz konusu olmasa inanın bana bu ülkelerdeki insani dramların dünyada gündeme gelme ihtimali neredeyse yoktur."

"hiçbir zaman siz insanlığa dürüst davranmadınız, insanlara doğru bakmadınız. aylan bebekleri akdeniz kıyılarında sahile vurduğu zaman oradan gidip siz almadınız, ümran bebekleri siz almadınız. 3 milyon, 3,5 milyon mülteciyi bu ülkede besleyen biziz. verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. kapıkule'ye 50 bin mülteci dayandığı zaman feryat ettiniz, 'acaba türkiye sınır kapılarını açarsa ne yaparız' demeye başladınız. bana bak, eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu da bilesiniz. öyle kurusıkı tehditlerden ne ben anlarım ne bu millet anlar, bunu da bilesiniz."

"erdoğan bu zihniyete karşı diktatördür"

istanbul sancaktepe’deki necmettin erbakan külliyesi’nin açılışında konuşan erdoğan, ab’ye tepkisini sürdürdü:

“avrupa birliği toplanmışlar, bir toplantı yapmışlar. o toplantıda müzakerelerin dondurulması ile ilgili bir karar almışlar. sen bu kararı alsan ne yazar, almasan ne yazar. siz zaten 53 senedir bu kararları alıyorsunuz 53 sene... bu karara ellerini kaldıranlar, 'hayır' diyenler, 'evet' diyenler... sayıya bakıyorsun 'hayır' diyenler 36 tane, 'evet' diyenler maşallah bayağı fazlaymış. bak hani diktatör dediğiniz bir erdoğan var ya evet bu erdoğan bu zihniyete karşı diktatördür ama samimi olanlara karşı müşfiktir, merhametlidir. bunlar tatlı su demokratıdır, bunlardan bir şey olmaz. bunlar darbecileri kırmızı halılarda karşılayanlardır. bizse darbecileri indirdiğimiz için bunlardan rahatsız oluyorlar. eğer darbeciler 15 temmuz'da başarılı olsaydı var ya, bunlar avrupa meydanlarında zil takıp oynayacaklardı.” 

kılıçdaroğlu'na: zavallıya bak

chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu ap kararının "ağır" olduğunu söylemiş ve devamının geleceğini savunmuştu. erdoğan, kadem adalet ve kadın kongresi'ndeki konuşmasında chp liderine de sert tepki gösterdi.

"avrupa birliği'ni uyarırken milletimiz ve tüm insanlık adına yürüttüğümüz bu adalet mücadelesinin şahsımıza ve ülkemize bir bedeli olduğunun gayet iyi farkındayız. ama ne yazık ki ülkemdeki ana muhalefet partisinin başındaki kişi de kalkmış, 'bu bir yaptırımdır, bunu başka yaptırımlar takip edecektir' diyerek tehdit ediyor. zavallıya bak. 53 yıldır bu ülkeye avrupa birliği'nin kapısını açmayanlar yaptırım mı uyguluyor? eğer yaptırım uyguluyorlarsa ne oldu? battık mı, bittik mi, çöktük mü? dimdik durduk. şu 14 senede türkiye'yi aldığımız yerden nereye getirdiğimiz ortada. evelallah dik duracağız, yolumuza devam edeceğiz. bu tür yaptırımlar allah'ın izniyle bizi çökertemez. unutmayın, batı'nın türkiye'ye ihtiyacı var. şu anda 3 milyon mülteciyi burada barındıran, besleyen türkiye, ab'den destek gelecek diye kapılarımızı açmadık. niye açtık? o mazlumları, zalimlerin insafına bırakamazdık. onun için kapılarımızı açtık."

cinsel istismar tasarısı

erdoğan, toplumun birçok kesiminin tepki gösterdiği cinsel istismar düzenlemesi ile ilgili olarak da konuştu. cumhurbaşkanı tasarı için, "inanıyorum ki geniş mutabakatla yeniden parlamentomuza gelecektir" dedi.

"tartışmalar üzerine dikkatimi çeken bu kanun değişikliği teklifinin, yeterince özenli hazırlanmadığını ve belirsizlikleri sebebiyle istismara açık bulunduğunu gördüm. bunun için de toplumsal taleplere karşılık vermek için atılan bu iyi niyetli adımın maksadının dışında istismarlara yol açmayacak şekilde daha hassas şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettim. hükümetimize ve meclisimize hatta toplumumuza söz konusu kanun değişikliğinin mevcut haliyle çıkartılması yerine daha geniş bir mutabakatla ele alınmasını tavsiye ettim. hükümetimiz de bu doğrultuda gerekli adımları atarak değişiklik teklifinin geri çekilmesini kararlaştırdı. inanıyorum ki geniş mutabakatla yeniden parlamentomuza gelecektir."

"siyaset mekanizması ve siyasetçilerin sorumluluğunda faaliyet gösteren kurumlar, elbette sorun çözme yeridir, sorun çözme makamıdır. ülkemizde yasaların izin verdiği yaşın altında evlilikler ve bunlardan kaynaklanan sıkıntılar söz konusuysa çözümü için gereken adımlar mutlaka atılmalıdır. bu adımlar öncelikle sosyal ve kültürel bilinci artırmaya yönelik olmalıdır. şayet kanuni yaş sınırının altında evlilik kültürü mevcutsa, siz istediğiniz kadar kanun çıkartın, istediğiniz kadar ceza verin bunun önüne geçemezsiniz."

"öncelikle toplumda anlayış değişikliğini yerleştirmek gerekiyor. bu görev de hükümet ve devletle birlikte tüm stk’lara, medyaya ve aileye düşüyor."

"örflerde, adetlerde, geleneklerde kadının istismarıyla ilgili ne varsa inancımıza, kadim kültürümüze aykırı olduğunu düşünüyorum."

"bir gün adam gibi yaşa ama kadınları tenzih ediyorum"

cumhurbaşkanı konuşmasında ayrıca birleşmiş milletler'i (bm) de eleştirdi.

"dünya 5'ten büyüktür. bunu hep birlikte savunmamız lâzım ama birilerinden de korkmamak lâzım. dünyadaki maalesef ülkeler, 'acaba biz böyle bir şey söylerken filanca ne der', 'acaba şöyle konuşursak filanca ülke ne der', 'acaba şöyle dersek filanca ne der' böyle düşündüğünüz zaman netice alamazsınız. ömür boyu korkuyla yaşamaktansa bir gün adam gibi yaşa ama kadınları tenzih ediyorum, ayrım yapmıyorum."

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;