Recep Tayyip Erdoğan

Erdoğan'dan HDP'lilere: Milletin temsilcisi olmaya lâyık değiller

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de muhtarlara seslendi. Komisyon'daki dokunulmazlık görüşmeleri sırasında AKP ve HDP milletvekilleri arasında yaşanan kavgada HDP'li vekilleri eleştiren Erdoğan, "Bunlar bu milletin temsilcisi olmaya layık değil" dedi.

[Fotoğraf: AA]

cumhurbaşkanı erdoğan, cumhurbaşkanlığı külliyesi'nde düzenlenen "25. muhtarlar toplantısı"nda, amasya, ankara, antalya, denizli, edirne, eskişehir, gümüşhane, kars, kastamonu, kocaeli, kütahya, malatya, mersin, muş, nevşehir ve niğde'den gelen muhtarlara hitap etti. 

meclis'teki anayasa komisyonu'nda vekillerin kavgalarını eleştiren erdoğan, "parlamentoda sözde milletvekilleri olarak oturumları ne hale getirdiklerini izlediniz. bunlar bu millete lâyık değil" diye konuştu.

"karşımızdaki terör örgütü sadece eli silahlı beş on bin militandan oluşmuyor. bu örgütü asıl yaşatan arkasındaki karanlık destektir. hep söylüyorum o üst akıldır. dokunulmazlık görüşmelerinden terör örgütünün marşını söyleyerek çıkan sözüm ona milletvekillerinin de onları birer kahraman edasıyla haberlerine taşıyan medya kuruluşlarının da iplerinin nereye uzandığı malumdur. komisyonu ne hale getirdiklerini izlediniz. adeta oraları işgal kuvvetleri gibi işgal etme girişimlerinde bulundular. komisyon başkanı isteseydi, oraya ne medyayı ne de danışmanları sokardı. sadece komisyon üyeleriyle bu toplantıları yapabilirdi. ama onlara özgürlük adına böyle bir alan açtı. onlar maalesef kendilerine verilen bu fırsatı kalkıp da usulüne uygun şekilde kullanmadılar. bu millete gerçekten çok çok üzüntü verecek bir tabloyu orada sergilediler. bu millet buna layık değil. bu millet bu tür görüntülere layık değil. bunlar da bu milletin temsilcisi olmaya layık değil."

'önemli olan bulunduğunuz yere nasıl geldiğiniz'

muhtarlarla buluşmalarının hasret gidermek, memleket meselelerini görüşmek ve gelişmeleri değerlendirme günleri olduğunu dile getiren erdoğan, "tabii ki sizlerle bir araya geliş birilerini de rahatsız edebiliyor. her ne kadar kendilerini ülkenin yegane sahibi olarak görenler bu durumu kabullenemiyor olsa da bizim için bu buluşmalar çok değerlidir. çünkü biz hayatımız boyunca millet için ve milletle birlikte siyaset yaptık. bugüne kadar allah'ın rızasını ve insanımızın gönlünü kazanmak dışında hiçbir mükafat beklemeden çalıştık, bundan sonra da aynı şekilde çalışmayı sürdüreceğiz. hesabilik değil, hasbilik bizim en önemli vasfımız, sıfatımız olmalıdır diyorum. makamlar insanlara hizmet için bir araçtır. muhtar da olsanız, belediye başkanı da olsanız, milletvekili de bakan da başbakan da cumhurbaşkanı da olsanız kalbiniz ve zihniniz millete hizmet için çalışmalıdır." diye konuştu.

"türkiye bu niyetle çalışan kadrolara sahip olduğu dönemlerde tarihi atılımlar yapmıştır" ifadesini kullanan cumhurbaşkanı erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"buna karşılık sadece kendi ideolojik saplantıları, kendi çıkarları için hizmet makamlarını işgal edenler, türkiye'nin birikimini artırmak şöyle dursun, mevcudu da heba etmişlerdir. milletimiz her iki örneği de gördüğü, yaşadığı için karşısına çıkanların notunu hemen ve isabetle vermektedir. mahallesinde ve köyünde yaşayanların gönlünü kazanamamış muhtarın durumuyla milletin desteğini elde edememiş cumhurbaşkanının hiçbir farkı yoktur. her ikisinin de sonu hüsran olmaya mahkumdur. buna karşılık mahallelisinin, köyünün, köylüsünün tam desteğini elde eden bir muhtarı nasıl kimse yıkamazsa, seçimle gelinen diğer hizmet makamındakilerin tamamı da aynı güce ve güvene sahiptir. önemli olan bulunduğunuz yere nasıl geldiğinizi, orada ne yapmanız gerektiğini ve hedeflerinizin neler olduğunu unutmamanızdır."

cumhurbaşkanlarının görev süresinin 2 dönemle sınırlı olduğunu anımsatan erdoğan, "sizin için böyle bir sınır yok. siz ne kadar 'benim gücüm yetiyor' derseniz o kadar devam edersiniz. çünkü gelen muhtarlarımız içerisinde 'ben 30 yıldır muhtarım' diyenler var, bak, '35 yıl' diyenler '32 diyenler var" dedi.

isveç'e eleştiri

erdoğan, israil'in politikalarını nazilere benzettiği için medya baskısıyla istifa etmek zorunda isveç yeşiller partisi'nden şehircilik bakanı mehmet kaplan'a yönelik baskıları da eleştirdi:

"türkiye'yi hak, hukuk ve özgürlükler konusunda eleştirenlerin en ufak bir tehdi altında neler yaptığını gördük" diyerek batı ülkelerini eleştiren erdoğan, "işte isveç'te, bakanlık makamına gelmiş bir müslüman'a neler yapıldığını gördünüz. hani sizde hak vardı, özgürlükler vardı? halkın oylarıyla gelmiş bu insanlara niçin bu saygısızlığı yaptınız?"

kilis'e atılan roketler

"kilis'e sürekli taciz ateşi yapılıyor. bu saldırıda çok sayıda çok sayıda vatandaşımız hayatlarını kaybetti, şehit oldular. kilis'e yapılan her saldırıya misliyle karşılık verilecektir; verilmeye de devam edilecektir. işid en büyük zayiatı kilis'e yaptığı saldırılar sonrası vermiştir. böyle devame derse daha çok kayıp verilrler."

kaynak: aa

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;