al jazeera’ye konuşan insani yardım vakfı (ihh) yönetim kurulu üyesi gülden sönmez, 2010’da israil’in 9 türk vatandaşını öldürdüğü mavi marmara yardım gemisinin gazze seyahatini organize eden koalisyonun bölgeye yeniden gidilmesi için mutabakat sağladığını ancak kesin kararın henüz verilmediğini söyledi.

sönmez, “yapacağımız organizasyonun her halükârda gazze’deki insanlara fayda sağlayacak zaman ve konumda olması gerekir. bu yüzden konuyu filistinlilerle de istişare ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. şu anda prensipte alınmış bir karar var. bunu netleştirdikten sonra konunun detayları belli olacak” dedi.

gazze’ye yardım ulaştırılması konusunda çok sayıda uluslararası yardım kuruluşundan ihh’ya çağrı olduğunu söyleyen sönmez, “ihh’nın bu girişime öncülük etmesi konusunda da bir talep var” ifadelerini kullandı.

'sivil ve hükümetlerden bağımsız'

sönmez, filonun yola çıkması halinde türk donanmasının gemiye eşlik edip etmeyeceğiyle ilgili soruya ise, “hem biz hem de uluslararası ortaklarımız bunun tamamen sivil bir girişim olması  konusunda fikir birliğine vardık. donanmanın filoya eşlik etmesini tercih etmeyiz. daha önce olduğu gibi sivil ve hükümetlerden bağımsız bir organizasyon yaparız” dedi.

ihh ve özgür gazze hareketi'nin girişimiyle gazze'ye insani yardım taşıyan mavi marmara gemisine israil donanması uluslararası sularda seyrederken, 31 mayıs 2010'da baskın düzenlemiş, baskın sırasında dokuz türk vatandaşı ölmüştü.

israil askeri yetkililerine gıyabında 28 mayıs 2012'de istanbul'da dava açılmıştı.

gemiye düzenlenen saldırıda gıyabında yargılanan dört israil askeri için yakalama kararı çıktı.

davaya bakan mahkeme aralarında dönemin israil genelkurmay başkanı rau aluf gabiel ashknazi, deniz kuvvetleri komutanı eliezer alfred marom, istihbarat başkanı amos yadlin ve hava kuvvetleri komutanı avishay levi için kırmızı bülten çıkartılmasına karar verdi.

mavi marmara baskını israil ile türkiye'nin de arasını açmıştı.

temaslardan sonuç çıkmadı

iki ülke daha sonra krizi aşmak için abd'nin aracılığıyla görüşmeler yaptı.

türkiye'nin bu görüşmelerde üç şartı vardı: özür dilenmesi, tazminat ödenmesi ve gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılması.

israil başbakanı binyamin netanyahu baskın için başbakan recep tayyip erdoğan’dan özür diledi. israil tazminat konusunda ise davanın düşürülmesi şartını koştu.

ablukanın kaldırılması ise asla söz konusu olmadı.

israil ablukayı kaldırmadığı gibi 8 temmuz’da gazze’ye saldırılara başladı ve israil ordusu aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun olduğu 1000’den fazla filistinliyi katletti.

başbakan erdoğan,  israil’in gazze saldırılarının 'ilişkileri sıfırladığını' belirterek, "ben görevde bulunduğum sürece hiçbir zaman israil’le olumlu bir şey düşünemem. başkaları düşünebilir, beni enterese etmiyor" dedi.

kaynak: al jazeera