başbakan yardımcısı bülent arınç, ntv'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı. arınç, ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda, "geçmişteki bütün hukukumuza bakarak söylüyorum, başbakanımız aday olmak isterse sayın cumhurbaşkanı buna karşı çıkmaz. ilk turda seçilir" dedi. arınç ak parti'deki üç dönem kuralıyla ilgili olarak da "allah'ın emri değil. kaldırılsın diyenler çoğunlukta" diye konuştu.

"iki seçenek var"

arınç, öncelikle yerel seçimlerin hemen ardından cumhurbaşkanlığı seçiminin tartışılmasını muhalefetin başarısızlığını gölgeleme hamlesi olarak gördüğünü söyledi. ancak "cumhurbaşkanı gül'ün belirttiği gibi bunun da konuşulma vakti gelmiştir" diyen arınç, ortada konuşulan iki ihtimal olduğunu söyledi. bunların başbakan erdoğan ya da cumhurbaşkanı gül'ün adaylığı olduğunu söyleyen arınç, "başka bir seçenek konuşulmuyor. muhalefet bile sadece 'ikinci turda ortak bir aday olabilir' diyor" dedi.

başbakan yardımcısı arınç, erdoğan'ın adaylığı konusunda şöyle konuştu:

"başbakanımız aday olmak isterse sayın gül buna saygı gösterecektir ve destekleyecektir. yıllardan beri arkadaşlığımız ve parti içerisindeki hem hukukumuz hem de iki arkadaş, dost olarak birbirlerine duydukları saygıdan ve nezaketten dolayı böyle olacaktır. yani birbirlerine soracaklardır. ikisi başbaşa kaldıklarında nezaket içerisinde birisi 'adayımız sensin' diyecektir. öyle olacağını tahmin ediyorum." 

"çankaya yolu açık"

yerel seçimlerin ardından bazı kesimlerin "erdoğan'a çankaya yolu kapalı" yorumları yaptığını hatırlatan arınç buna katılmadığı söyledi:

"ak parti yıpratıldıkça birileri tayyip erdoğan çankaya'ya çıkamaz demeye başladılar. hayır, 30  mart gösterdi ki tayyip erdoğan'a çankaya yolu açık. bugün genel seçime gitseydik kesinlikle yüzde 50'nin üzerinde oy almıştık. cumhurbaşkanlığı seçiminde hem parti hem aday faktörü önemli. erdoğan ismi üzerinde birleşecek çok farklı kesimler de söz konusu olacaktır. birinci turda yüzde 51'i bulabileceğimize inanıyorum."

"gül'ün siyasete dönmesini arzu ederim"

arınç, abdullah gül'ün başbakan olma olasılığının sorulması üzerine gül'ün yedi yıldan bu yana örnek bir cumhurbaşkanlığı yaptığını söyledi, "tekrar ak parti'ye dönmesini arzu ederim" dedi.

"dolayısıyla tekrar siyasete bu en tecrübeli çağında dönmesi ve kendi kurduğu partisini tekrar başarılara götürmesi ve eğer inşallah 2015 seçimlerinde de ak parti iktidar olursa tekrar başbakanlık noktasında görev yapmasını kalben arzu ederim. ama bu onun tamamen siyasi öngörüsüne bağlı, geleceğe ait siyasi projelerine bağlı. bunları da eğer bizlerle paylaşırsa ben kanaatimi böyle ifade ederim." 

bülent arınç, bir soru üzerine "benim adım da geçiyor, başka arkadaşlarımız da var. ben prensip itibariyle böyle bir teklif yapılsa ben şahsen 10 arkadaşımın ismini veririm, onlar çok daha başarılı olurlar diye. ama karar bizim üzerimizde olur, bir başka arkadaşın üzerinde olur, görevimizi yaparız" diye konuştu.

"üç dönem allah'ın emri değil"

bülent arınç, ak parti'deki üç dönem kuralı konusundaysa 'kaldırılsın' diyenlerin çoğunlukta olduğunu belirtti. 

"allah'ın emri de değil, bu konuda bir ayet yok. bu bir tüzük kuralıdır. tüzükte bir değişiklik mkyk kararıyla olağan ve olağanüstü kongreye götürülür, orada iptal yönünde bir karar da alınabilir. kaldı ki sayın başbakanımız, ben ve bazı arkadaşlarımız dışında 'bu kural kalsın' diyenler çok azınlıkta, 'bu kural kaldırılsın' diyenler daha çoğunlukta. anadolu'ya çıktığımızda, hiç tanımadığımız insanlarla görüştüğümüzde bile 'bırakın bu kuralı filan, siz yolunuza devam edin' diye endişelerini ifade edenler var."

"kristal vazo kırıldı"

arınç, gülen camaatinin seçim öncesi yaptıklarının afedilmesinin mümkün olmadığını söyledi:

"bir irade var ki onları ak parti'ye karşı kullanmak istiyor, belki bundan sonra daha da şiddetlenecekler. chp ve mhp için oy istemek yerine şunu yapabilirlerdi; 'bizim dershane hizmetimizi baltaladınız, biz size oy vermeyeceğiz' diyebilirlerdi ama kapı kapı dolaşarak halka 'chp'ye, mhp'ye oy vereceksiniz' dememeleri gerekirdi, siyasi organizasyon yaptılar. kristal vazo kırıldı, onu bundan sonra yapıştırmak çok zor."

bülent arınç, daha önce cemaatin siyasi oluşum olması ile ilgili ise "'bundan sonra parti kuracaksanız kurun' demiştim. buna yapabilirler ama bu 'hizmetten' çıkar, 'allah rızası için çalışanlar' değil, il, ilçe başkanları sıfatları olur" dedi. 

“anayasa mahkemesi kararı bir emsal”

başbakan yardımcısı arınç, anayasa mahkemesi’nin twitter kararını da değerlendirdi. kararın emsal olduğunu ve uygulamak zorunda olduklarını belirtti ancak twitter üzerinden insanların özel hayatına saldırıda bulunmanın ve suç işlemenin doğru olmadığını da ekledi. arınç, “bunu kim yapıyorsa onun sayfası kapatılmalıdır ve mutlaka bir mahkeme kararı olmalıdır” dedi.

“kutuplaşma ve şartlanmadan kaynaklanan bir algı var”

kendisine bağlı olan anadolu ajansı’na seçim haberleri nedeniyle yapılan eleştirilerle ilgili ise arınç, “bu seçimler öncesinde geçtiğimiz yıllarda tekelleşme vardı. cihan haber ajansı örnek bir çalışma yapmıştır. son zamanlarda hükümetle kavgalı hale geldi ve bir yapıyla da organik bir ilişkişi var. bu nedenle anadolu ajansı bu sene sandık başlarından bir ağ kurucaz ve haber yapacağız şeklinde güzel bir plan yaptı. cha ile karşı karşıya iki ajansın daha objektif olabileceğini düşündük” dedi.

arınç, anadolu ajansı’nın hükümetin lehine haber yaptığına dair eleştirilerin “kutuplaşma ve şartlanmadan” kaynaklandığını söyledi. anadolu ajansı genel müdürünün seçim gecesi ak parti genel merkezine gitmesinin ise bir gazeteci için doğal olduğunu söyledi. arınç, “bizim genel müdürümüz kararnameyle atanmıyor. yönetim kurulu kendi içerisinden bir genel müdür atıyor. kaldı ki ben çok iyi biliyorum. o akşam genel müdürümüz 21 saat işinin başından ayrılmadı. merak için ak parti genel merkez’ine gitmiş olabilir. diğer partilerin de genel merkezlerine uğrar. chp ve mhp’nin de mitinglerine bir gazeteci olarak gitti. asılsız bu suçlamalar. gazetecilerin özgürlükleri kısıtlanmamalı” dedi. 

"başbuğ'un 'ciddiye almıyorum' demesinin, bir gram bile değeri yok"

başbakan yardımcısı arınç'a ergenekon davasının gerekçeli kararında, eski genelkurmay başkanı emekli orgeneral ilker başbuğ'un "terör suçlusu" olarak değerlendirilmesi ve başbuğ'un da buna ilişkin "ciddiye almıyorum" şeklindeki sözleri de soruldu. arınç, "şimdi ilker başbuğ'un 'ciddiye almıyorum' demesinin, bir gram bile değeri yok. bu bir mahkeme kararı. beğenelim, beğenmeyelim. yani bu mahkeme kararı esas olacak, bu karar üzerinden yargıtay'a gidilecek, yargıtay'ın ilgili dairesi de bu gerekçeli karara göre bozacak veya onayacak" dedi.

ilker başbuğ ve diğer sanıkların, beraat ettikleri için değil, uzun tutukluluk ve hak ihlalleri nedeniyle tahliye edildiklerini ve mahkeme sürecinin devam ettiğini hatırlatan arınç, gerekçeli kararda tahlillerin yapıldığını ve mahkemeye yapılan itirazların ele alındığını söyledi.

kaynak: ntv, aa