Çalışma hayatı

İş güvenliğinde 'eğitim-denetim-yaptırım' dönemi

Soma'da 301 işçinin ölmesinin ardından İstanbul'daki asansör kazası ve Ermenek faciası hükümeti harekete geçirdi. Başbakan Davutoğlu yeni iş güvenliği reformunu açıkladı. Yeni reformlarla 'eğitim-'denetim-yaptırım' dengesinin kurulması amaçlanıyor. Alınan kararlar arasında maden şirketlerinin işçilere özel hayat sigortası yaptırması da var.

Yeni iş güvenliği paketinin açıklandığı toplantıya ilgili bakanlar da katıldı. [Fotoğraf: Osman Baytürk / Al Jazeera]

başbakan davutoğlu, art arda meydana gelen iş kazalarının ardından iş güvenliği için alınacak tedbirleri bir basın toplantısında açıkladı. "hükümetim çalışma şartlarını düzeltmek için her türlü yasal tedbiri almaya kararlıdır" diyen başbakan, "çalışma kültürüyle ilgili bir zihniyet dönüşümü eksikse yine olmuyor" diye yakındı.

"mesele sonunda bir ürün elde etmek değil, işçilerin de can güvenliğini sağlamaktır" vurgusu yapan başbakan, işçinin de bilinçlenmesi gerektiğini vurguladı. "emniyet kemerini 'belimi sıkıyor' diye çıkaran bir sürücü olursa, ne tedbir alırsanız alın, hayatınızı tehlikeye atmış olursunuz. 20 kişilik minibüse 46 kişi alınıyorsa, kontrol edildiği halde kontrolden sonra iki minibüslük insanı tek minibüse alıyorsanız... önemli olan işverenlerin ve çalışanların bilinçlenmesi" dedi. 

davutoğlu, 6 eylül'de istanbul'da 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör kazasının ardından her bakanlar kurulunda iş güvenliği sorununun gündeme geldiğini, sendikalarla defalarca bir araya geldiğini anlattı. 

"caydırıcı yaptırım gerekiyor"

başbakan sorunları üç aşamayla değerlendirdi:

1. zihniyetle ilgili bilinçlenme, sosyal farkındalık

2. süreç yönetimi. bunun içinde denetim, projelendirme, iş şartları, krize müdahale etme kabiliyeti var

3. yasal süreç. gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması. bir iş kazasının ardından caydırıcı yaptırımların olması. bu eğitici bir sonuç da doğurur. eğitim-denetim-yaptırım dengesini sağlıklı şekilde devreye sokmak gerekiyor.

ihmallerde otomatik durdurma geliyor

başbakan iş güvenliği reformlarını da şöyle sıraladı: 

1. çok tehlikeli işlerde çalışan 2 milyon 700 bin işçimize mesleki yeterlilik şartı getiriyoruz.
2. meslek lisesi ve fakültelerine zorunlu iş sağlığı dersleri koyacağız.
3. yapı denetim firmalarına iş sağlığı konusunda sorumluluk getireceğiz.
4. inşaatlarda şantiye şefine iş güvenliği uzmanı olma şartı getireceğiz. yani şantiye şefi sadece işin bir an önce bitirilmesine odaklanmayacak.
5. ödül ceza dengesi geliyor. iş kazası olmayan şirketleri ödüllendireceğiz. üç yıl içinde iş kazası olmayan çok tehlikeli işyerlerinde işsizlik sigortası primi kesintisini yüzde 2'den yüzde 1'e indireceğiz. üç yılda ölümlü kaza olursa aynı primi yüzde 3'e çıkaracağız.
6. idari para cezalarına artış gelecek. işveren diyor ki 'bu yükümlülükler ihale şartlarında yoktu, ihalenin şartları ihlal edildi.' o zaman diyeceğiz ki 'kamu harca'. 
7. üretim zorlamasına sınır getirilecek.
8. rödövansların süresi 15 yıldan az olmayacak.
9.  kamuda rödövans olacak ama bütünüyle başkasına devredilemeyecek. özel sektörde rödövans olmayacak.
10. standartlara uygun kişisel koruyucu donanım sağlamayan işverene idari para cezası verilecek.
11. acil durdurma kararları müfettişlerin takdir yetkisiene bırakılmayacak. müfettiş gelip şu eksik diyebilir. belli alanlarda o şartlar sağlanmamışsa iş durdurma otomatik olacak.
12. işverenin ölümlü iş kazasında kusurlu bulunması halinde türk ceza kanunu'na ilave olarak iki yıl boyunca kamu ihalelerinden men edilecek. 

13. yeraltı maden işletmelerinde çalışanların kaydı yapılacak, madencilerin üzerine yerleştirilecek elektronik çiple bulunduğu konum izlenecek.

14. yeraltı çalışmalarında düzenlenecek planlar artık üç boyutlu model şeklinde olacak.

15. maden işletme projeleriyle ilgili dokümanlarda yapılan değişimler ve havzadaki tüm gelişmeler elektronik ortamda kaydedilecek. madeni teftiş eden müfettiş de, ankara'daki ilgili daire de aynı gelişmeden haberdar olacak. müfettişler de yaptıkları teftişleri görüntülü olarak kaydedecek.

16. yılda bir yapılan acil durum tatbikatları artık 6 ayda bir yapılacak. tatbikatlar da görüntülü olarak kayda alınacak.

17. acil durumlarda çıkışın görülmesi için madenlere 'fosforlu hayat yolu' döşenecek.

18. çalışma ve sosyal güvenlik iletişim merkezi hattı alo 170'te madencilik şikayetlerine dair özel alt birim kurulacak.

maden işçilerine özel hayat sigortası

başbakan ahmet davutoğlu, kömür madenciliği mevzuatının da yeniden düzenleneceğini söyledi. ömrü biten işletmelerin rehabilite edilmesi, işlemekte olan madenlerin modernizasyonu ve yeni başlayacak madenlerin standart kazanması sağlanacak.

maden şirketlerinin işçilere özel hayat sigortası yapmasına karar verildiğini söyleyen başbakan davutoğlu, bu düzenleme sayesinde kamu denetiminin yanı sıra özel sigorta şirketlerinin de ikinci bir denetim yapacağını söyledi. sigorta maliyetinin, kaza sonrası maliyetle neredeyse aynı olduğunu söyleyen davutoğlu, bu düzenleme üzerinde daha fazla çalışılması gerektiğini söyledi.

maden ruhsatlarındaki düzenlemeler

maden işletmeciliği için verilen ruhsatlar, işletmenin türüne ve boyutuna göre yeniden düzenlenecek. ruhsat sahibinden devlet tarafından alınan çeşitli bedeller, 'ruhsat bedeli' adı altında tek kalemde toplanacak. devlet hakkı bedeli de, dünya maden değerlerine göre, işletmenin üretimine göre kademeli olarak yeniden belirlenecek. 

devletin ruhsat bedelinden elde ettiği gelirlerin yüzde 20 - 25'lik kısmı, madenlerin rehabilitasyonuna ayrılacak. bu bağlamda, çalışması durmuş madenlerin rehabilitasyonu devlet tarafından yapılacak, masraflar zamanında o madeni işleten firmaya fatura edilecek. aynı biçimde, çalışmaya devam eden maden işletmelerinde de rehabilitasyon gerektiğine dair teftiş raporu gelirse, devlet tarafından rehabilitasyon yapılacak ve masraflar firmadan alınacak.

başbakan davutoğlu, maden arama çalışmalarının da hızlandırılması gerektiğine dikkat çekerek, belli bir süre kullanılmayan ruhsatların işletmelerden geri alınacağını ve şirketlere ruhsat verilmeden önce projelerin sadece işletme bazında değil, içerik ve uygulama bakımından da izleneceğini söyledi.

davutoğlu, teftişler sonrasında çalışmanın durdurulmasına karar verilen işletmelerde çalışmaya devam edilmesi halinde, sorumlulara para cezasına çevrilemeyecek hapis cezaları verileceğini de sözlerine ekledi.

'yasayı çıkarmak yetmez, izlenmeli'

başbakan davutoğlu, "yasal düzenlemeleri tamamlıyoruz ama yasa çıkarmak yetmiyor, süreç yönetimini de izleyeceğiz. kararlara uyulmasını izleyeceğiz. teftiş noktasal değildir, süreçtir. hem devletin hem de özel sigorta şirketinin denetimini sağlayan çift katmanlı bir denetleme süreci devreye sokacağız" diye konuştu.

kamuoyu duyarlılığının sadece kazadan sonra değil yasalara uyulması noktasında da devreye girmesi gerektiğini söyleyen başbakan davutoğlu, vatandaşların zihniyet olarak da yasaya duyarlı olmalarını istedi.

işçilere özel hayat sigortası düzenlemesinin pratikte mümkün olup olamayacağı yönündeki soruya davutoğlu, "bu düzenleme hemen yıl başında devreye girmeyecek. üzerinde çalışılmaya devam edilecek" yanıtını verdi.

'hayat odaları en iyi çözüm değil'

madenlerde işçilerin kaza halinde sığınabileceği alanları ifade eden hayat odaları konusunda düzenleme yapılıp yapılmayacağı yönündeki soruya ise, bakanlar ve başbakan davutoğlu yeraltındaki alanın uzunluğu göz önüne getirilerek en iyi çözümün bu olmayabileceği yanıtını verdiler.

madencilerin güvenliği konusunda en gelişmiş beş ülkedeki son teknolojilerin incelendiğini belirten başbakan davutoğlu, uzunluğu yüzlerce kilometreyi bulan maden galerilerinde hayat odalarının her konumdaki işçilere fayda sağlamayabileceğini ve dünyada da bu uygulamanın tartışıldığını ifade etti. davutoğlu,  galerilerde 45 dakikalık aralarla duvarlara oyulacak oksijen maskesi dolum alanlarının daha faydalı olacağını ifade etti. 

‘cezalar zaten yüksek’

başbakan davutoğlu’nun açıkladığı iş güvenliği reformu ile ilgili, türkiye işveren sendikaları konfederasyonu (tisk) bir açıklama yaptı.

“iş sağlığı ve güvenliğinde, kurallara uyan işletmelerin etkin teşviki ve uymayanların süratle cezalandırılması, güvenlik kültürünün yaşamımızın her alanına yerleşmesi yolunda önemli bir adım olacaktır” denilen açıklamada, yaşanan iş kazalarında sorunun mevzuat eksiği değil, ab kuralları ile uyumlu, son derece ayrıntılı olan mevzuatın etkin şekilde uygulanamaması olduğu vurgulandı.

açıklamada şunlar yer aldı:

“her trajik ve büyük boyutlu iş kazası sonrasında hukuki ve cezai düzenlenmeler biraz daha ağırlaştırılmaktadır. iş sağlığı ve güvenliği kanunu’nda idari para cezaları zaten çok yüksektir. idari para cezalarında ciddi artış olacağı yönündeki açıklama tereddütle karşılanmaktadır. cezalardaki artış, istihdam edilen işçi sayısına paralel bir artış olmamalıdır. bu yaklaşım, iş sağlığı ve güvenliği cezasına ilave olarak bir çeşit istihdam cezası anlamını taşıyacaktır ki, bu doğru değildir.

mevzuat, yargı kararları ve kamuoyunda geliştirilen önyargılar işvereni “her durumda kusurlu” kabul etmektedir. bu yaklaşım, gereğini yapan işverenlerle, yapmayanları bir tutmakta ve bazı işverenleri önlem almaktan caydırmaktadır. bu durumda, getirilecek teşviklerin etkinliği konusunda endişelerimiz bulunmaktadır.“

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;