Türkiye

Kamuda Kürtçe'ye dolaylı serbestlik

“Anadil” denmese de artık Türkiye’de Kürtçe tabu olmaktan çıktı. Son demokratikleşme paketi ile q, x ve w harflerinin kullanımına ceza kalktı. Devlet okullarında değil ama özel okullarda Kürtçe eğitimin önü açıldı.

Kürt belediye başkanlarının astığı iki dilli tabelalar, birçok kez soruşturma konusu oldu. [AA-Arşiv]

türkiye’de devletin resmi dili türkçe. yani eğitimden sağlık hizmetlerine, karakollardan nüfus müdürlüklerine, tapu dairelerinden hastanelere kadar bir çok resmi kurumda tek dil var; türkçe. ama son demokratikleşme adımlarıyla, ismi anılmadan kürtçe kamuda da yer almaya başladı. 

“devletin dili türkçe”

bunun temel nedeni yürürlükteki 1982 anayasa’sı. anayasa’nın üçüncü maddesi, “türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili türkçedir.”sözleriyle devletin dilini belirliyor.

eğitim konusunda ise sadece bu madde değil başka bir engel daha var, anayasa’nın 42’inci maddesi. bu madde türkçe dışındaki dillerin kullanılmasını daha sert ifadelerle yasaklıyor. eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi başlıklı madde şöyle diyor, “türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tâbi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.” bu maddede yer alan “başka hiç bir dil türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz” ibaresi önemli. çünkü, türkiye’nin gündemine pkk ve kürt siyasal hareketinin paralel talepleriyle yıllar önce ana dilde eğitim olarak giren kürtçe eğitim talebinin karşılanmasını engelleyen bu ifadeler. anayasa’ya göre türk vatandaşlarının türkçe’den başka bir ana dili olamaz.

özel okullarda, kurslarda dershanelerde ise yasa, yabancı dillerde eğitim verilmesine imkan tanıyor. fakat kürtçe bu tanımlamaya tam olarak girmiyor. ak parti hükümeti döneminde talep edildiği gibi adını ana dil koymadan yabancı dil kontenjanından kürtçe üzerindeki bazı kısıtlamalar kaldırıldı. kürtçe dil kursları açılabildi, ilkokul ve ortaokullarda kürtçe seçmeli dil hakkı verildi, üniversitelerde kürtçe bölüm açıldı. 1 ekim 2013'te açıklanan demokratikleşme paketiyle de, özel okullarda anadilde eğitimin önü açıldı. başbakan erdoğan, türkçe dışındaki dillerde eğitim ve öğretim konusu düzenleyen 2923 sayılı kanun'da değişiklik yapılacağını açıkladı. böylece, özel eğitim kurumları kanunu hükümlerine tabi olmak üzere farklı dil ve lehçelerde özel öğretim kurumu açılabilecek. bu adım öncesinde, isteyen öğrenci, kürtçe'yi seçmeli ders olarak alabiliyordu. 

q, w, x artık yasaklı değil

demokratikleşme paketindeki kürtçe'nin alanını genişleten bir başka değişiklik de, q, w ve x harflerinin kullanımıyla ilgili cezaların kaldırılması oldu. çocuklarına bu harfleri içeren isim verenler veya kürtçe tabelalar yüzünden davalık olan belediyeler, herhangi bir ceza ile karşılaşmayacak. 

kürtçe köy isimleri

ak parti hükümeti, demokratikleşme paketinde, 1980 darbesinden sonra isimleri değiştirilen kürt köylerinin eski isimlerini kullanmasını sağlayan bir düzenleme de yaptı. içişleri bakanlığı'nın izni ile, köyler eski isimlerini alabilecek. il ve ilçe isimlerinin değişikliği ise, talep edilmesi durumunda yapılacak yasa değişikliği ile mümkün.

mahkemelerde kürtçe savunma hakkı

kürtçe için benzer bir formül de 2013 yılı başında anadilde savunma talebi karşılanırken kullanıldı. kürtçe savunma hakkı veren yasal düzenlemenin içinde ne kürtçe adı geçti ne de türkçe dışındaki anadil ifadesine yer verildi. savunma hakkı, “herkesin kendini en iyi ifade ettiği dil” ile yapmasına imkan verilerek düzenlendi. pkk’nın çatı örgütü kck üyesi olmakla suçlanan sanıkların “anadilimizde yani kürtçe savunma hakkı verilmedikçe savunma yapmayacağız" diyerek tıkanmasına yol açtığı davalarda bu düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle ilerleme sağlanabildi.

siyasi propaganda serbest

hükümetin demokratikleşme paketinde, ismi telaffuz edilmeden, kürtçe propagandaya da imkan sağlandı. 298 sayılı kanun’unda öngörülen değişiklikle, siyasi parti ve adaylar "her türlü propaganda" türkçenin yanında farklı dil ve lehçeleri de kullanılabilecek. siyasi partiler kanunu'nun 43. maddesinde öngörülen değişiklikle de, önseçimler farklı dil ve lehçelerin kullanımının önü açıldı. 2011'deki ilk değişiklik kürtçe propagandaya kısmi serbestlik getirmişti. adaylar kürtçe konuşabilir ama broşürleri, ilanları türkçe olmak zorundaydı. son değişiklikteki "her türlü propaganda" ifadesi bu konudaki taleplere yanıt oldu. 

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;