“güçlü çiftçi güçlü türkiye” etkinliğinde çiftçilere seslenen chp lideri kemal kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı tayyip erdoğan'ın kendisine yönelik sözlerine cevap verdi. erdoğan'ın gündemde kalmak için kendisiyle tartışmak istediğini söyleyen kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"meraklanmasın ben onunla tartışmayacağım çünkü benimle tartışması ona itibar kazandırmaz. o'na itibar kazandıracak olan saraydır. sarayında otursun. ona yine itibar kazandıracak olan rıza sarraf'tır. onu da yanına alsın, genel sekreter yapsın. sanıyorum daha rahat birbirlerine yakışırlar. yan tarafına hülya avşar'ı da alabilir."

erdoğan, cumhurbaşkanlığı sarayı'nın bin değil bin 150 olduğunu söyleyerek kılıçdaroğlu'na da tepkisini dile getirmişti; "'türkiye’de yalanı en güzel kim söyler?' diye sordukları zaman vereceğiniz cevap ana muhalefetin başı" demişti.

kılıçdaroğlu'nun adını andığı sanatçı hülya avşar ise saray ile ilgili, "hiç tahmin ettiğiniz kadar ihtişamlı değil. neredeyse benim evim daha şaşaalı diyecektim" ifadelerini kullanmıştı.

"inançlarınızı sömürüyorlar"

konuşmasında tarım ürünlerinin ithalindeki artışa dikkat çeken kılıçdaroğlu, "son 12 yılda ekmekten vazgeçtiğimiz toprak alanı iki trakya büyüklüğünde. dışarıdan geliyor. sadece 2013'te dışarıdan gelen tarım ürününe verdiğimiz para 37 milyar lira. onun dörtte birini bizim çiftçiye verse daha fazlasını üretecek” dedi.

kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

“bir arkadaşım söyledi. anlayamıyorum diyor. bu kadar perişan vaziyetteyiz, neden oy alıyor bunlar? sizin inançlarınızı sömürerek siyaset yapıyorlar. sizin inancınızı sömürenler sizi bu noktaya getirenlerdir. bunların din, iman edebiyatına hepiniz inandınız. şimdi görüyorsunuz ki o edebiyat kendileri için değilmiş, sizin içinmiş. onlara göre çiftçinin bir derdi yok. bize göre çiftçinin derdi çok büyük."

"bu düzenin adı haramilerin düzenidir"

anadolu'da yaşanan göçlere değinen chp lideri kılıçdaroğlu, "anadolu boşaldı. istanbul'a gidiyor, izmir'e gidiyor, adana'ya gidiyor. işin garip tarafı şimdi adana da göç vermeye başladı. narenciye para etmiyor. 25 kuruş. markette 2,5 lira. 25 kuruş, 25,5 lira. nasıl oluyor bu? neyin düzenidir bu düzen? bu düzenin adı haramilerin düzenidir. biz ne diyoruz? 'ne ezen ne ezilen; insanca, hakça bir düzen' diyoruz" şeklinde konuştu.

"makul şüpheden ötürü sizi hapse atabilecekler"

yeni yargı paketi içerisinde yer alan makul şüphe uygulaması hakkında konuşan kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"türkiye tarımıyla beraber batış noktasına doğru gidiyor. kimse konuşmasın diye baskı inşa ediliyor bu ülkenin üstüne. yeni bir kanun çıktı. makul şüpheden ötürü sizin evinizi, fabrikanızı, işyerinizi arayabilecekler. sonra makul şüpheden ötürü sizin mal varlıklarınıza el koyabilecekler. sonra makul şüpheden ötürü sizi hapse atabilecekler. siz gidip bir avukat tutacaksınız. makul şüpheden ötürü dosyanıza gizlilik kararı alacaklar. sizin avukatınız da dosyanın içinde ne var, onu öğrenemeyecek. bunların getirdiği ileri demokrasi bu. demokrasinin yolu üretimden geçer. demokrasinin yolu herkesin karnının doymasından geçer. demokrasinin yolu alın terinden geçer."

"parayı yandaşın için mi harcayacaksın, vatandaşın için mi?"

devlette 27,5 sene hesap uzmanlığı yaptığını anlatan kılıçdaroğlu, "bize güvenin. biz öyle 12 falan da istemiyoruz. dört yıllık yetki istiyorum sizden dört yıl. bakın bakalım dört yılda bu ülkenin tarımı ne oluyor. dört yılda bu ülke nasıl şaha kalkıyormuş. biz zengin ülkeyiz. para var, kaynak da var. sorun parayı nerede ve kimin için harcayacağınız. parayı yandaşın için mi harcayacaksın, vatandaş için mi; sorun bu" dedi.

kaynak: al jazeera