chp lideri kılıçdaroğlu ile yüksek yargı arasındaki polemik sürüyor. grup toplantısında konuşan chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu, yüksek yargı başkanlarının cumhurbaşkanı tayyip erdoğan'ın gezilerine katılmasına tepkisini sürdürdü. kılıçdaroğlu, davet üzerine bu programlara katıldıklarını söyleyen yüksek yargı başkanlarını kendi toplantılarına davet etti.

chp liderinin açıklamaları şöyle:

"kendi deyimleriyle, rize’de bir çayı tahlil etmek için yargı başkanları erdoğan ile rize’ye gittiler. eleştirdim. kırşehir’e de gittiler. neden gidiyorsunuz? devlet protokolüymüş. sizin devlet protokolünden haberiniz bile yok. siyasi parti propagandası yapılıyor orada. ne işin var senin orada? gazete de okumuyorlar? yargı benim için ayak bağı dedi. anayasa mahkemesi’nin kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum dedi. sen hangi gerekçeyle ona saygı duyup önünde el pençe divan duruyorsun? tarafsız değilim diyor. yemin ettiği halde tbmm’de anayasa’yı ihlâl ediyor. hadi onun için namus ve şeref kavramı değerli değil, sizin için de mi değil? siz de mi bu kavramları bir kenara atıyorsunuz? anayasa açıkça ihlâl ediliyor. fiili durumu yasal hâle getirin diyor. ben anayasa’yı takmıyorum, durumumu yasal hâle getirin diyor. bu beyler gidip sonra sıkılmadan bizi davet ettiler, gittik diyor. ben de o zaman sizi (yüksek yargı başkanları) izmir ya da adana’daki toplantılarımıza davet ediyorum. adalet bu hâle getirilir mi? kendi söylemlerine meşruiyet kazandırmak için bunları çanta gibi yanında taşıyor. bağımsız yargıya güveniriz, birilerinin çömeği olan yargıya güvenmeyiz. bu tür insanlar yargıtay’ı, danıştay’ı, sayıştay’ı temsil edemezler. gitsinler kaçak sarayda bir sürü oda var, el etek öpüp el pençe divan dursunlar. ama önce cübbeleri çıkarıp akp’ye kayuıtlarını yaptırsınlar. yargıya güven azalıyormuş, sizin sayenizde azalıyor."

"eleştireni mahkemeye verecekmiş, vermezsen namertsin."

"yargının saygınlığını artıracak olan, güven duyulmasını sağlayacak olan sizsiniz. böyle yaparak güveni sıfırlamış oluyorsunuz. öyle bizi tehdit ederek, mahkemeye veririm diyerek... ne yaparsan yap kardeşijm ama o koltuğu bırak."

"devletin başkanı ile bir arada olmaktan onur duyarız"

bahçeli'nin de konuşmasında yer verdiği, "çay toplama" tartışmasına da cirit yanıt vermişti. cumhurbaşkanı tayyip erdoğan ile yaptıkları rize ziyaretinin ve birlikte çay toplamalarının tartışıldığının hatırlatılması üzerine cirit, şunları söylemişti:

"ben onu anlayamadım, niye eleştiri konusu oldu. devlet oradaydı. devletin başkanı. türk gelenek ve göreneklerimize göre devlet başkanına çok ayrı bir değer veririz. devlet başkanı devletin başı ve birliğimizin sembolüdür. o’nun katılmış olduğu, meclis başkanı’nın, milli güvenlik kurulu genel sekreteri’nin, tüm yüksek yargının katılmış olduğu ve bir toplantı yapılmış olması, oradak bir başka çay toplantısının yapılmış olması ve buna iştirak etmemiz kadar doğal bir şey olamaz. yani biz devletin başkanı ile bir arada olmaktan onur duyarız."

"kurumumuzu yıpratma ve..."

cirit "alkış" polemiğiyle ilgili ise şu ifadeleri kullanmıştı:

"asılsız haberlerde bahse konu edilen gezilere ve toplantılara katılmam, resmi kurum ve kişiler tarafından, temsil ettiğim makam nedeniyle devlet protokolünün gereği olarak şahsıma yapılan davetlere icabet etmekten ibaret olup, gezi ve toplantılara yönelik yapılan haber ve yorumlar insani ve vicdani olmaktan uzaktır. bu resmi gezi ve programlarda devletimizi ve milletimizi temsil edenlerle birlikte olmak son derece doğal karşılanmalıdır. bu gezi ve programlarda gurur ve onurla temsil ettiğim yargıtay'a zarar verici herhangi bir hareketin olması da söz konusu değildir.

kırşehirli olan danıştay başkanımızın çok arzu ettiği kız yurdu müjdesinin sayın cumhurbaşkanı tarafından verilmesinde danıştay başkanımızın sevincine ortak olmayı bu derece saptırmayı anlamakta zorluk çekmekteyim. kurumumuzu yıpratma ve kamuoyunda algı oluşturma amacını güden bu neviden haber ve yorumların devam etmesi halinde yargının saygınlığını korumak amacıyla gereken yasal yollara başvuracağımı tüm kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunar, asılsız haberlerin takdirini kadirşinas halkımızın yüksek öngörüsüne bıraktığımı belirtmek isterim."

"sahtekârlar atatürk’ün adını anamaz"

kılıçdaroğlu'nun konuşmasından diğer bazı satır başları şöyle:

"kalkmışlar fetih kutlaması yapıyorlar. fatih sultan mehmet’in görüntüleri neredeyse hiç yok. o fatih sultan mehmet entelektüeldi, ‘ormandan tek dal kesenin başını keserim’ diyecek kadar doğayı severdi. bunlar istanbul’u talan ettiler. merak ediyorum. fatih çağ açıp çağ kapattı. bütün dünya tarihinin en önemli liderlerindne biridir. fatih onu yaptı da istanbul’u düşmanlara kim teslim etti? atatürk samsun’a gitmeden önce nereye bakıp diyordu ki geldikleri gibi gidecekler diye."

"onun adını bile anmıyorlar. anmalarını da istemiyorum. sahtekârlar atatürk’ün adını anamaz. namuslu insanların konusudur mustafa kemal atatürk. gemileri karadan yürütenlerle gemi yürütenler aynı değildir."

"uçaklar nereden kalkıyor?"

"amerikan askerleri pyd kokartı takmış, kıyamet kopuyor. bırak kardeşim kokart takmış takmamış, ötesine git. amerikalılar terör örgütü değin pyd ile iş tutuyor. ama uçaklar nereden kalkıyor, incirlik’ten. adama sormazlar mı bu ikiyüzlülük nedir? sen istediğin kadar konuş, bildiğimi okurum diyor."

kaynak: al jazeera