Gülen örgütü soruşturmaları

Koza İpek grubuna kayyum atandı

Gülen Cemaati'ne yakın Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına karar verildi. Kayyum talebi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan geldi.

[Fotoğraf: CHA/Arşiv]

ankara cumhuriyet başsavcılığı'nın talebi ile gülen cemaati'ne yakın koza ipek holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına karar verildi. koza ipek holding'e kayyum atanmasının ardından borsa istanbul'da ipek doğal enerji yüzde 11,93, koza madencilik yüzde 9,66, koza altın ise yüzde 10,04 değer kaybetti.

kayyum, usulsüzlük yapıldığı iddia edilen ya da yapılan özel kurumlara ve şirketlere devlet tarafından atanan yöneticidir.

ceza muhakemesi kanunu'nun "şirket yönetimi için kayyum tayini" başlıklı 133. maddesi kapsamında verilen kararda, "cumhuriyet başsavcılığı'nın talebi kabul edilerek, şirketlere, yönetim organının yetkilerinin tümü ile devredildiği kayyumlar atanması ve yeni yönetim kurulunun atanan kayyumlarca oluşturulması yönünde karar verilmiştir" denildi.

akın ipek'e elebaşı suçlaması

ankara cumhuriyet başsavcılığı'nın koza ipek holding'e kayyum atanması talep edilen yazısında, "şüpheli hamdi akın ipek'in yönetici ve ortağı olduğu şirketler aracılığı ile fetö tarafından toplanan himmet paralarını, yasal faaliyetlerden elde edilmiş gibi göstererek akladığı, örgüte finansal kaynak sağladığı, eğitim kurumları aracılığı ile fetö'ye eleman kazandırdığı, medya organları aracılığıyla örgüt mensuplarını suçtan kurtarmaya çalıştığının anlaşıldığı" kaydedilerek, "şirket yönetimlerinin mevcut haliyle devam etmesi halinde, belirtilen suçların işlenmeye devam edeceği hususunda kuvvetli şüphe bulunduğu" bildirildi.

ankara 5. sulh ceza hâkimi yunus süer'in verdiği kararda, ankara cumhuriyet başsavcılığı'nın 20 ekim 2015'te talepte bulunduğu belirtildi.

söz konusu talepte, koza ipek holding a.ş. bünyesindeki şirketler ile şüpheli hamdi akın ipek'in ortaklığı bulunan şirketlerin, himmet paralarını şirket faaliyetlerinden elde edilmiş paralar gibi gösterip göstermediklerinin, yaptıkları ticari faaliyetlere açıklanamayan paraları gelir olarak beyan edip etmediklerinin, şirketlerin kazançlarının terörizmin finansmanında kullanılıp kullanılmadığının, yurtdışına usulsüz para transferi olup olmadığının, altın üretiminde herhangi bir usulsüzlük bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla, ipek'in evinde ve ortaklığı bulunan şirketlerdeki aramalarda el konulan faturalar, defterler, dijital kayıtlar ile tüm belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere, konusunda uzman üç kişi bilirkişi olarak görevlendirildi.

başsavcılığın talep yazısında, bilirkişi heyetince düzenlenen raporun sonuç bölümünde, talebe konu şirketlerle ilgili olarak, "bilinçli olarak tesis edilen kurumlardan oluşturulduğu, bu kurumların birbirleriyle ilişkili oldukları, kurum ortaklık yapılarında yer alan kişilerin neredeyse tüm şirketlere hâkim derecede aynı kişiden oluştuğu, kurumların aynı adreste oldukları, farklı adreslerdekilerin ise ankara yenimahalle merkezindeki smurfs village, yani şirinler köyü adresinde toplandıkları" kaydedildi.

altın üretiminde şüpheli rakamlar iddiası

çok önemli muhasebe sahtecilikleri ve hilelerin yapıldığı, kayıt dışı parasal girdinin varlığının, yapılan harcama ve muhasebe düzenlemelerinden organize bir şekilde örgütlenen bu kurumlarda olduğu iddia edilen raporda; tespit edilen mali içerikli, önemli ve bilinçli davranışların yasadışı finansal amaçlı olduğu ve tüm eylemlerin ortak kararlar neticesinde kurumlara aldırılabileceğine yer verildi.

raporda ayrıca sahte olan imzalar hariç, herkesin attığı imzaların varlığı dolayısıyla tüm eylemlerden haberdar oldukları; reel üretimlerle, beyan edilenler arasında fark bulunduğu; dolayısıyla kurum kasa girişlerinin çelişkili olduğu ve bilinmezlik arz ettiği savunuldu.

bu durumu kendi aralarında yaptıkları harcamalar vasıtasıyla gidermeye çalıştıkları; özellikle altın üretiminde gerçek üretimle bildirilen üretim arasında mutlak şüpheli rakamlar olduğu; madenlerin üretiminin yerinde, anlık tespitli olması gerektiğinden, üretimlere dair kurum beyanları dışında hiçbir verinin bulunmadığı belirtildi.

yurtdışından gelen finansal kaynakların yasal görünümde olduğu ancak bunların içeriğinin tespit edilemediği ifade edilen raporda şunlar kaydedildi:

"çok yoğun ve fazla sayıda smurfs village, yani şirinler köyü parasal hareketliliğinin olduğu; mali iz takibini ortadan kaldıracak şekilde iç içe geçmiş kurumsal belge hareketliliğinin olduğu ve muhasebe sistemine aşırı derecede yüklenilerek sistemin yorulduğu; bağış ve yardımların toplumsal ve ticari hayatın olağan akışına, ticari teknik ve icaplara uygun olmadığı; alımı yapıldığı iddia edilen, ancak alımına dair hiçbir somut belge, dayanak ve uygunluğun olmadığı danışmanlık hizmetleri için gider pusulası düzenlenmek suretiyle para çıkışları yapıldığı; peçeleme ve muvazaa marifetiyle birçok işlem tesis edildiği ve bu sayede örtülü kazanç sağlandığı; hukuka aykırı işlemlere dair, özellikle son yıllarda vergi idaresi tarafından vergi teknik raporlarının düzenlenmediği; teknik raporu olmayan inceleme raporlarının var olduğu; sermaye piyasasını ilgilendiren hususlarda, ilgili kurulun hareket etmediği; masak'ın çalışma alanı kapsamında birçok kara para aklama eyleminin varlığının tespit edildiği; örgütsel amaçlara ulaşabilmek için kurumlarına ve kendilerine muhalif kişilerle ilgili bilgi ve doküman hazırlandığı; kişiler ayrıma tabi tutularak, tehdit unsuru olabilecek şahıs veya kurumların belirlendiği ve önlemler alınması için yazışmalar yapıldığı tespit edilmiştir.

bilirkişi raporuna esas teşkil eden şüpheli kurum, şahıs ve ilgili/ilişkili kurum ve/veya şahısların hukuka aykırı eylemlerinin kuvvetle muhtemel oldukları; usulüne uygun olmadan kayda alınan (özellikle yönetim kurulu kararlarındaki) ticari defterleri dahilinde sahte belge düzenlemek/kullanmak, hileli muhasebe işlemleri yapmak; çift defter tutarak, paralel bir muhasebe sistemi oluşturmak gibi onlarca yasalara aykırı durumları belirlenmiş olup, özellikle muallakta olan birçok işlemin açığa çıkmasında raporda isimleri belirtilen, ilişkili tüm şirketler yönünden dışarıdan bağımsız temsilci katılımının önem arz ettiği görülmüştür."

ayrıca tespit edilen ve suç teşkil eden eylemlerin, mevcut şüphelilerce eldeki delillere binaen halen ve sürekli şekilde işlendiği hususunda kuvvetli suç şüphesinin mevcut olduğu" bildirildi ve "bu suçların, şirketlerin faaliyetleri çerçevesinde işlenmesi sebebiyle maddi gerçeğin ortaya çıkartılması açısından, raporda belirtilen tüm şirketlerle bağlı olan diğer şirketlere yeterli sayıda kayyum atanmasının zorunlu olduğu kanaatine varıldığı" iddia edildi.

kara para iddiası

kararda aramalarda el konulan dijital ve yazılı materyaller üzerine ankara emniyet müdürlüğü organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü'nce düzenlenen inceleme raporunda da özet olarak, "şüpheli hamdi akın ipek'in ortaklığı bulunan koza holding a.ş. ve bağlı bulunduğu diğer şirketlerin, himmet adı altında toplanmış paraları altın üretiminden kazanmış gibi göstererek, farklı isimler adı altında kurdukları paravan şirketler adına, çalıştıkları bankalar üzerinden kara para akladıkları; bunları, liderliğini fetullah gülen'in yaptığı örgüte aktarılmasını sağladıkları" iddia edildi. kararda şöyle denildi:

"organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü'nce düzenlenen inceleme raporu, bilirkişi heyetince düzenlenen rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, fetö yöneticisi olmak suçundan şüpheli olan hamdi akın ipek'in yöneticisi ve ortağı olduğu isimleri belirtilen şirketler aracılığı ile fetö tarafından toplanan himmet paralarını, şirketlerinin yasal faaliyetlerinden elde edilmiş paralar gibi göstererek akladığı; şirketlerinin kazançlarından örgüte finansal kaynak sağladığı; hizmet adı altında ihtiyacı olan kişi ve kurumlara bağış yaparak, eğitim kurumları aracılığı ile eğitim ve burs vererek fetö'ye eleman kazandırdığı; yazılı ve görsel medya organları aracılığıyla fetö'ye yönelik olarak yürütülen tüm adli soruşturmaların siyasi ve algı operasyonu olduğu yönünde haberler yaptırılarak, fetö mensuplarını suçtan kurtarmaya çalıştığı anlaşılmış olup; şirket yönetimlerinin mevcut hali ile devam etmesi halinde, belirtilen suçların şirketlerin faaliyetleri çerçevesinde işlenmeye devam edeceği hususunda kuvvetli şüphenin bulunması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için fetö yöneticisi olmak suçundan şüpheli olan hamdi akın ipek'in yöneticisi ve ortağı olduğu diğer şüphelilerin ise yönetici kadrosunda çalıştıkları belirtilen şirketlere, belirlenecek kişilerin yönetim kurulu yetkilerine sahip olacak şekilde cmk 133/1 maddesi gereğince kayyum tayin edilmelerine karar verilmesi kamu adına talep edilmiştir."

soruşturma eylül'de başladı

eylül ayı başında gülen cemaati'ne yakınlığıyla bilinen koza ipek grubunun 23 şirketine yönelik soruşturma kapsamında 7 kişi gözaltına alınmış emniyetteki sorgularının ardından ankara adliyesi'ne sevk edilmişti. savcılık tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 7 kişiye, il ve yurtdışına çıkış yasağı getirilmişti.

ankara başsavcılığı'nın talimatıyla yürütülen operasyonda, ipek üniversitesi, koza ipek holding yönetim kurulu başkanı akın ipek'in ankara'daki evi ve kanaltürk-bugün tv ankara temsilciliklerinde, ankara emniyet müdürlüğü organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü ile masak (mali suçları araştırma kurulu) ekipleri 1 eylül salı günü arama yaptı.

kaynak: aa, al jazeera

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;