Türkiye

'Mesaj net bir şekilde anlaşıldı'

İstanbul'daki Mavi Marmara davasında, İsrailli dört eski komutan için yakalama kararı çıkarılmasına ilk tepki: Kararı "Gülünç bir provokasyon" diye niteleyen İsrailli bir yetkili, "Eğer Türklerin İsrail'e vermek istediği mesaj buysa, mesaj net bir şekilde anlaşıldı" dedi.

İstanbul'da görülen Mavi Marmara davası duruşması önünde protestocular.
İsrail askerlerine gıyabında 28 Mayıs 2012 tarihinde İstanbul'da dava açılmıştı. [AA]

fransız haber ajansı afp'ye konuşan, isminin açıklanmasını istemeyen israilli yetkili mahkeme kararını "gülünç bir provokasyon olarak niteledi. 

israilli yetkili, "eğer türklerin israil'e vermek istediği mesaj buysa, mesaj net bir şekilde anlaşıldı" dedi. yetkili bu kararın israil ile yumuşama sürecine nasıl etki edeceği konusunda ise yorum yapmak istemedi.

israilli komutanlara kırmızı bülten

2010 yılında gazze'ye insani yardım götüren mavi marmara gemisine düzenlenen saldırıda gıyabında yargılanan dört israil askeri için yakalama kararı çıktı.

davaya bakan mahkeme aralarında dönemin israil genelkurmay başkanı rau aluf gabiel ashknazi, deniz kuvvetleri komutanı eliezer alfred marom, istihbarat başkanı amos yadlin ve hava kuvvetleri komutanı avishay levi için kırmızı bülten çıkartılmasına karar verdi.

kırmızı bülten için belgelerin ingilizce tercümesi yaptırılacak.

kararın ardından al jazeera'ye konuşan, saldırıda ölen ibrahim bilgen'in oğlu ismail bilgen, "geç de olsa çıkan yakalama kararından memnun olduk. başta ihh (insani yardım vakfı) avukatları olmak üzere hakimlere ve türk yargısına çok teşekkür ediyorum. adalet yolunda atılmış bu adımdan dolayı teşekkür ediyorum." dedi.

saldırıda ölen fahri yaldız'ın kardeşi hasan yaldız da "davanın uzun sürmesinden dolayı yakalama kararını beklemiyorduk. ama türkiye'de hâlâ cesur hakimler var onun için onlara teşekkür ediyoruz. beklentilerimizi bir nebze de olsa karşıladılar. bundan sonra adı geçen o katil askerlerin türkiye'ye getirilip yargılanmasını ve ceza almalarını istiyorum." dedi.

ihh başkanı bülent yıldırım ise şunları söyledi:

" uzun zaman uğraştık, israil ilk defa yargı önüne çıkmış oldu. bu mahkemeye israil tiyatro diyordu ve türkiye'de bazı israil işbirlikçileri de bu mahkemenin tiyatro olduğunu söylüyordu. şehit aileleri ve katılımcılar bu ifadelerden çok rencide oluyordu. biz dört yıl boyunca ısrar ettik. çok planlı bir şekilde hukukçularımız çalıştı ve türkiye'de bağımsız yargının olduğunu bununla test edeceğimizi söyledik. esasen daha önce çıkması gereken bu karar 6. duruşmada cesur yargıç ve savcıların katkılarıyla alınmış oldu."

kararın iki ülke arasındaki anlaşma sürecinde çıkmasıyla ilgili konuşan bülent yıldırım şunları söyledi:

"türkiye hiçbir zaman bu davalardan vazgeçileceği sözünü vermedi çünkü sayın başbakan 'davalar kan sahiplerinindir' diye birçok kez basında da bildirdi. ama israil bu davaların kaldırılmasını her zaman şart koşmuştu, katılımcılar ve ihh davalardan asla vazgeçmeyeceğini belirtti. sonuçta israil davalardan korktuğu için türkiye ile olan anlaşmada normalleşme sürecini zannediyorum gerçekleştirmek istemeyecektir, bu da türkiye'nin daha büyümesine vesile olur."

‘karar, şok etkisi yaratacak’

avukat gülden sönmez ise “sanıkların her biri için ayrı ayrı tutuklanmanmalarına, tutuklama kararının infazı için interpolle kırmızı bülten yayınlanarak yakalanmasına karar verildi. bu davanın süreci için en önemli aşamalardan biriydi” dedi.

uluslararası sözleşmeler gereği israil’in suçluları türkiye’ye teslim etmesi gerektiğini söyleyen sönmez şu ifadelere yer verdi:

“eminiz ki komutan düzeyindekiler hakkındaki bu karar mavi marmara operasyonuna katılan bütün askerler  ve israil ordusu için çok büyük bir şok etkisi oluşturacaktır. bundan sonra yaptıkları her katliamda, işledikleri her suçta cezasızlık kalkanına sığınıyorlardı, bu kararla beraber hem mavi marmara ile ilgili adalete ulaşma ile ilgili önemli bir mesafe katetmiş olduk, hem de emsal teşkil ederek kudüs’le ilgili tüm davalarda emsal teşkil edecektir.”

kararın 37 ülkeden ‘şehitlerin’ aileleri için önem arz ettiğini ifade eden sönmez, “türkiye ile israil arasında devam eden müzakere sürecinin anlaşma ile sonuçlanacağına dair sona yaklaşıldığı bizim de malumumuz. bildiğimiz kadarıyla anlaşmanın israil tarafında ön şartı bu davaların düşmesiydi. biz de defalarca bu davalardan hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğimizi ve türk hukukuna göre de bu davanın düşemeyeceğini söylemiştik. bu karar da gösteriyor ki bu dava israil'in arzu ettiği türkiye ile normalleşme sürecine en büyük engeldir” dedi. 

israil ile kriz

ihh ve özgür gazze hareketi'nin girişimiyle gazze'ye insani yardım taşıyan mavi marmara gemisine israil donanması uluslararası sularda seyrederken 31 mayıs 2010'da baskın düzenlemiş, baskın sırasında dokuz türk ölmüştü.

israil askeri yetkililerine gıyabında 28 mayıs 2012'de istanbul'da dava açılmıştı.

baskın, israil ile türkiye'nin de arasını açmıştı.

iki ülke daha sonra krizi aşmak için abd'nin aracılığıyla görüşmeler yaptı.

türkiye'nin bu görüşmelerde üç şartı vardı: özür dilenmesi, tazminat ödenmesi ve gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılması.

israil baskın için özür diledi. ancak tazminat konusunda davanın düşürülmesi şartını koştu.

ablukanın kaldırılması da şu ana kadar söz konusu olmadı.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;