ingiliz vatandaşı, eski asker rob lawrie, aylan kurdi'nin sahile vuran cansız bedenini gördükten sonra mülteciler ve göçmenlere yardım etmek için harekete geçtiğini söylüyor. hemen bir minibüs satın alıp calais'ye gittiğini anlatan lawrie, fransa ile ingiltere arasında sıkışıp kalan göçmen ve mültecilere sık sık yardım götürdüğünü anlatıyor. esi asker, calais'de kalan 4 yaşındaki afgan kız çocuğu bahar ahmedi'yi ingiltere'ye götürdüğünü kabul ederken, "herkese yardım edemeyiz ama herkes birilerine yardım edebilir, o kız çocuğu benim yardım edebileceğim biri oldu" diyor. 

afgan mültecinin babasıyla da kampta tanıştığını aktaran lawrie, akrabalarının ingiltere'de olduğunu ama babasının bir türlü bahar'ı calais'den çıkaramadığını belirtiyor. insan kaçakçılığı suçlamalarına karşın calais'de tamamen gönüllülerin insafına terkedilen mültecilerin durumuna dikkat çekip, "yaptım, çünkü onun o sefil yerde kalmasını istemedim" diye konuşuyor.

lawrie'nin aktardığına göre, bahar'ı minibüse bindirip ingiltere'ye götürürken iki eritreli göçmen de gizlice minibüse girmiş.

minibüs, fransa - ingiltere arasındaki calais'den çıktıktan sonra sınırı geçerken polis tarafından durdurulmuş. 

polis iki eritreli ve bir afgan kız çocuğunu minibüste görünce lawrie'ye de insan kaçakçılığından dava açılmış. 

ancak lawrie'nin davasına ingiltere'de ilgi büyük. internette lawriye'ye destek için açılan bir imza kampanyasında şimdiden 150 bin imza toplanmış durumda. 

kaynak: reuters