Tarım

‘Tarım sektörü hantal’

Uludağ Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı Çalı, yaş sebze meyve ihracatını artırmanın mümkün olduğunu, ancak sektörün hantal yapısı nedeniyle ilerlemelerin çok yavaş gerçekleştiğini anlattı.

Konular: Ekonomi, Piyasalar

Haberin Öne Çıkanları

Tarife dışı engeller

Rekabet çok yoğun

Kara inciri ABD'ye satacağız

türkiye’nin yaş sebze meyve ihracatı tim 'türkiye ihracatçılar meclisi) verilerine göre 2013 yılında 2.348 milyar dolar olarak gerçekleşti. oysa tek başına tüpraş ford, oyak renault, vestel gibi şirketler bile tarım sektörünün tamamından fazla ihracat gerçekleştirdi.

sektör bazında bakıldığında ise tarım sektörü diğer sektörlerin çok gerisinde. örneğin, ihracatın lider sektörü otomotiv 2013 yılını 21 milyar 305 milyon dolar ihracatla kapattı.tekstil sektörünün ihracatı ise 8.4 milyar dolar oldu.

türkiye’de ihracat yapabilmek için ihracatçı birliklerine bağlı olmak ve gerekli izinlerin bu birliklerden alınması gerekiyor. türkiye’de bölgelere dağılmış toplam 6  ihracatçı birliği bulunuyor. bu birlikler sadece yurt dışına çıkarak türk ürünlerini tanıtmıyor aynı zamanda yurt dışından gelen heyetlere türk ürünlerini yerinde gösterip, tanıtımını yapıyor ve pazarlanmasında aracı oluyor.

bursa'da görüştüğümüz, uludağ yaş sebze meyve ihracatçıları birliği başkanı dr. salih çalı, yaş sebze meyve ihracatını artırmanın mümkün olduğunu ancak sektörün hantal yapısı gereği işlerin çok yavaş ilerlediğini söyledi.

salih çalı, sektörün en önemli iki sorunu olarak üretim planlaması olmamasına ve bazı ülkelerin uyguladığı tarife dışı engellere vurgu yaptı.  

tarım sektörü ağır ilerliyor

ihracatı artırmak için öncelikle üretimin planlanması gerektiğini ifade eden çalı, bu konuda şu bilgileri verdi:

“sektörde üretim planlaması yok. örneğin geçtiğimiz yıl marketlerde 1 liraya satılan soğanın kilosu, üretici köyde 20 kuruştu. ve alan yoktu. birçok çiftçi soğanı tarladan hasat bile etmemiş ve tarlasını öyle sürmüştü. böyle plansız üretimle ihracatı artırmak olası değil. az olan ürünün fiyatı yükseliyor. çok olunca fiyat düşüyor. kimse memnun değil. ne üretici ne satıcı ne de tüketici. bunun devlet tarafından düzenlenmesi lazım.”

“bu sektörde olanlar genellikle alaylı insanlar. yüksek tahsilli, sanayi sektöründe olduğu gibi 3-5 yıl sonrası için planlar yapan bir sektör hüviyetinde değil tarım sektörü” diyen çalı;

“böyle olunca hep günlük sorunlarla karşılaşıp onları çözme gayretindeler. kendi yağıyla kavrulup fazla büyümeyi veya açılmayı tercih etmiyorlar. burada tarımdan gelen bir özellik de var. tarım diğer sektörlere göre daha ağır ve yavaş ilerler. bu yaş meyve sebze ihracatında da böyle. aslında sektörde kadrolar ve teknik çalışanlar var. ama sanki birileri halatla bağlamış gibi çok yavaş ilerliyor, herkes bir tarafından çekiştiriyor” dedi.

her ürüne ayrı önlem

dünyada her üründe rekabetin çok fazla olduğunu, tarım sektöründe ise bunun çok daha yoğun bir şekilde yaşandığını anlatan çalı;

“bir ülkeye yaş sebze meyve ihracatı yapabilmek için, öncelikle izin alınması gerekiyor. her ülke kendisinde olmayan hastalık veya zararlı organizmanın ülkesine girmesini istemiyor ve engellemeye çalışıyor. bunun için bir sınır, bir tedbirler ve önlemler zinciri oluşturuyor. biz buna karantina uygulaması diyoruz. dolayısıyla biz dahil her ülke yurtdışından gelecek ürünleri karantina altına alıyor. bu şartlar her ürün için değişiyor” dedi.

ihracatın önündeki engellerden birinin ise tarife dışı engeller olduğunu vurgulayan çalı, bazı ülkelerin zorluk çıkardığını ve yeni engeller koyduğunu anlattı.

tarife dışı engeller, yazılı tarifelerde olmayan ama o ülkelerin ihracata izin vermek adına şart koştuğu yeni kurallar anlamına geliyor. örneğin japonya kiraz ihracatına izin vermek için, kirazlarda elma kurdu olmaması gerektiğini şart koşuyor. oysa kirazda elma kurdu yetişmiyor ve mevcut tarifede bu kural yer almıyor. 

siyah incirin zorlu yolu

bu konuya en ilginç örnek olarak bursa’da üretilen siyah inciri gösteren başkan çalı, bu ürünün avrupa’ya ihraç edilebildiğini ancak, abd’ye satamadıklarını söyledi.

7 yıldır abd’yi siyah incir ihraç edebilmek için izin almaya çalıştıklarını ifade eden dr. çalı, bu ilginç hikayeyi şöyle anlattı:

“siyah inciri abd’ye ihraç edebilmek için resmi bir başvuru yaptık. resmi başvurudan 3 yıl sonra bize cevap geldi. cevapta, incirde olmayan bir böcek listesi gönderip bunlardan ari olan yani bu listedeki böceklerin olmadığı ürünlerin ihracatına izin verebileceklerini bildirdiler. ancak gönderilen listedeki o böcekler zaten yaş incirde olmaz. veya incirle bir ilgisi yoktur.

çeşitli yazışmalardan sonra biz bu böceklerin zaten incirde olmadığını bildirdik ve ikna ettik. ancak bu seferde akdeniz meyve sineği isimli bir zararlı var ve bu zararlı olabilir endişesiyle izin vermiyoruz dediler.

birkaç üniversiteden ve tarım hayvancılık il müdürlükleri’nden akdeniz meyve sineğinin incirde olmadığına yönelik raporları aldık ancak ikna olmadılar. bu sefer tarım bakanlığı’nı devreye soktuk ve abd elçiliğinde, abd’deki yetkililerle birkaç tele konferans yaptık. ancak yine ikna edemedik. riskli gördüklerini açıkladılar.

abd’den ekip geldi

bizde oradan bir ekibin gelip yerinde görmesini istedik ve bir ekip davet ettik. kendi gözleriyle o sineğin olmadığına ikna olsunlar istedik. gelip incelediler ve memnun kalarak ikna olduklarını söyleyerek buradan ayrıldılar.

ancak bu seferde akdeniz meyve sineğinden ari alan çalışması adlı bir form doldurmamızı, bu formdan sonra izin vereceklerini söylediler. istedikleri form kağıdın üzerini doldurmakla hallolacak bir form değil. yaklaşık 2 yıllık bir alan çalışmasıyla tamamlanabiliyor. yani o alanın o böcekten ari olduğunu kanıtlamaya çalışıyoruz. şimdi formu dolduruyoruz. formu doldurup kendilerine gönderip, sonucunu bekleyeceğiz.

bunlar tarife dışı engellerdir. ancak inat ettik, ne kadar tarife dışı engeller çıkarırlarsa çıkarsınlar, abd halkına bursa siyah incirini yedireceğiz. “

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;