Suriyeli Mülteciler
Ekmek kapısı Türkiye
Suriye'deki iç savaş ülke ekonomisini yerle bir etti. Yüzbinlerce kişi işini kaybetti. Ülkesini terk eden iş adamları ve esnaf da gittikleri ülkelerde sıfırdan başladı. En çok tercih ettikleri ülke ise Türkiye oldu.
suriyeli iş adamları için türkiye ilk seçeneklerden biri. zaten bildikleri, kiminin yıllarca iş yaptıkları bir ülkeydi. iç savaş yüzünden evlerini, iş yerlerini kaybedince türkiye yoluna düştüler. gaziantep, hatay, mersin, istanbul ve bursa en çok tercih ettikleri şehirlerin başında geldi. kimi zorlandı, kiminin ise şansı yaver gitti, yaptıkları başarı hikayesine dönüştü.
nizar bitar 47 yaşında. aslında resim öğretmeni ama yıllar önce ticarete atılıyor. bir türk makine firmasının bayiliğini yapmaya başlıyor. 21 yıl türkiye ile ticaret yapıyor. bu nedenle hep bir ayağı türkiye’de olmuş. türkçe de öğrenmiş. suriye’de olaylar başlayınca rejim tarafından tutuklanmış. 23 gün hapis yatmış. hapisten çıkar çıkmaz türkiye’ye geliyor. bir süre rehberlik yaparak hayatını kazanıyor. suriye’de ayda binlerce dolar kazanırken birden ev geçindirme sıkıntısı başlıyor. ancak bir süre sonra türkiye’de de işlerini yoluna koyuyor.
ilk restoranı yusuf paşa’da açıyor
bir gün fatih’te bir arap restoranı görüyor, sahibi ile tanışıyor. suriyeli dükkan sahibi işlerin iyi gitmediğinden yakınıyor. nizar bitar da nasıl daha çok kazanabileceğini anlatıyor dükkan sahibine. sonra dükkan sahibinden beraber çalışma teklifi alıyor. ancak daha önce tanımadığı kişilerle ortaklık yapmaktan canı yanan nizar bitar kabul etmiyor. dükkan sahibi ile her ay kazancının yüzde 25’ini vermek üzere anlaşıyor ve dükkanı devralıyor. ilk bir buçuk ay zor geçiyor. dükkanın ismini "fes food" olarak değiştiriyor. suriye yemekleri için gereken baharatları ve diğer malzemeleri bulmak kolay olmuyor. nihayet bütün malzemeleri buluyor, kendine has usullerle yapıyor yemeklerini. önceleri sadece suriyeliler geliyor dükkana. zamanla iraklılar, libyalılar, körfez ülkeleri vatandaşları derken türklerin de ayağı alışıyor. iş büyüyünce dükkanının karşısında bir dükkan daha açıyor. orda da suriye usulu döner, dürüm yapıyor.
suriyeli iş adamları o’na danışıyor
dükkanlar iyi iş yapınca suriye’den türkiye’ye gelen iş adamları, esnaf ve tüccarlar ona akıl danışıyor. ‘benim param var ama ne yapacağımı bilmiyorum’ diyorlar. nizar bitar da onlara hem yol gösteriyor hem de ortak oluyor. daha sonra fatih’de üçüncü dükkanı açıyor. bu dükkanda da işkembe çorbası yapıyor. nizar bitar açtığı her dükkanda farklı tadlara yer vermeyi amaçlıyor. zamanla başka bir eksiği görüyor. bayrampaşa’da bir fırını devralıp, kendi bildikleri lavaş ekmeği yapması da bu yüzden. günde 100 bin lavaş ekmeği çıkarıyorlar. ekmekleri suriye ve arap lokantalarına, bazı türk restoranlarına ve suriyelilerin yoğun yaşadığı semtlerdeki marketlere satıyorlar. biz kendisi ile konuşurken ankara’dan da ekmek siparişleri geliyor. açtığı yerlerde 122 suriyeli genç çalışıyor. böylelikle savaş sonrası suriye’den buraya gelen gençlere de iş imkanı sağladığını anlatıyor.
“rüyam gerçek oldu”
nizar bitar türkiye’yi çok seviyor. suriye’de iç savaş bittiğinde de geri gönmeyi düşünmüyor. “önceleri suriye birinci vatanım türkiye ikinci vatanımdı. ama şimdi türkiye birinci vatanım suriye ikinci vatanım” diyor. suriye’deyken çok daha fazlasını kazandığını hatırlatıyorum. yine de türkiye’de kalmakta kararlı oldunu ifade ediyor.
önce ithal ediyordu şimdi ihraç
ammar recep 15 yıl türkiye’den suriye’ye tıbbi cihaz ve aletler ithal etti. iç savaşta iş yapamaz hale gelince yaklaşık 1.5 yıl önce ailesi ile birlikte türkiye’ye gelmeye karar verdi. daha önce de türkiye’de beraber çalıştığı insanlar olması işini kolaylaştırmış. onlardan yardım istemiş. bir süre sonra arkadaşlarının da yardımı ile suriye’deki işini gaziantep’te kurmuş. şimdi türkiye sınırına yakın ve muhaliflerin ellerinde olan bölgelerdeki hastanelere tıbbi cihazlar gönderiyor.
evini, şirketini, sahip olduğu herşeyi bırakıp gelmiş, kazancı suriye’deki kadar olmasa da en azından ailesini geçindirmeye yetiyor. “eskiden daha fazla kar payı koyuyorduk ancak şimdi savaştan dolayı daha az kar payı koyuyoruz” diyor ammar recep.
gaziantep’de suriyeli iş adamları derneği
gaziantep’e gelen suriyeli iş adamı fazla olunca bir birlik kurma ihtiyacı doğuyor. bu nedenle yaklaşık 300 suriyeli iş adamı suriyeli iş adamları birliği’ni kuruyor. amaçları karşılaştıkları sıkıntıların giderilmesinde birlikte hareket etmek ve diğer türk işadamı dernekleriyle daha kolay iletişime geçmek.
türkiye devleti’ne suriyeli şirketlere, fabrikalara ve çalışanlarına özel serbest bölge tahsis edilmesini teklif etmişler. bu şekilde belirli şartlar ve koşullar çerçevesinde suriyelilerin işsizliğini giderilebilmeyi umuyorlar. buradaki suriyelilere iş imkanı sunarak sığınmacıların türklere fazla yük olmayacağını düşünüyorlar. ancak bu zamana kadar kendilerine henüz bir cevap verilmemiş.
“bu iş gücünü değerlendirin” mesajı
ammar recep, suriye’den sadece iş adamları değil nitelikli bir çok kişinin geldiğini belirtiyor. “bu iş adamları ve bilim adamları suriye’nin en iyileriydiler. öyle ki bunlar suriye’yi terketmeyi kesinlikle düşünen insanlar değillerdi. aralarında doktorlar, mühendisler ve sanatçılar var. ben bu birikimin değerlendirilmesi ve kavranması gerektiğini düşünüyorum.“ diyor ve türkiye'nin bu insanlardan faydalanabileceğine dikkat çekiyor.
Yorumlar