18. İstanbul Tiyatro Festivali Programı

Festival kapsamında yerli ve yabancı 100'ü aşkın gösteri 10 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında seyircilerle buluşacak.

festival özel projesi:  silsel, türkiye’ye yazılmış mektuplar

kutluğ ataman’ın ‘sılsel’ adlı performansı, 12 mayıs-5 haziran tarihleri arasında, galata özel rum ilköğretim okulu’nda katılıma açık olacak.

aramice kanat çırpması anlamına geldiği düşünülen sılsel, aynı zamanda mardin’in eski süryani evlerinin tavanlarına yapılmış gökyüzü tasvirinin de adı. rivayete göre sokağa çıkmaya korkan süryaniler, gökyüzü özlemlerini bir nebze olsun giderebilmek için evlerinin tavanlarına, motifler çizip içlerini turkuvaz renkte boyarlarmış. kutluğ ataman’a, mardin ziyareti sırasında, süryani mahallesinde yaşayan nasıra hanım’ın anlattığı bu hikâye, ‘sılsel’ projesinin de çıkış noktası olmuş. 

12 mayıs cumartesi günü, kutluğ ataman’ın gökyüzüne ilk parçayı eklemesiyle başlayacak performansta, 5 haziran tarihine dek dileyen herkes performansa katkıda bulunarak, yapıtın ortak yaratıcılarından biri olabilecek. performansa katılmak isteyenler, eni 45 santimetre olmak şartıyla,  istediği uzunluk ve renkteki, örgü ya da dokunmuş bir kumaş parçasını, üzerinde istediği dilde, resim, yazı ya da işleme yer alacak şekilde, dilek, mesaj ya da eleştirilerini yazarak bu ortak gökyüzüne katkıda bulunabilecek. teker teker birbirlerine eklenecek parçalar, katılımcıların korkusuzca ve özgürce yaşam isteklerini de dile getirecek.

‘türkiye’ye yazılmış mektuplar’ altbaşlığını taşıyan bu performans, tamamlandığında, bir sivil tarih dökumanı olarak da tarihe geçecek. ‘sılsel’ projesi istanbul tiyatro festivali’nin ardından, daha birçok ortak gökyüzü inşa etmek üzere dünyanın çeşitli ülkelerini de gezecek.

festivalin yabanci konuklari

hamlet – schaubühne berlin (almanya)

çağdaş tiyatronun yetkin isimlerinden biri olan, avrupa’nın en önemli tiyatrolarından schaubühne berlin’in sanat yönetmeni thomas ostermeier’in çarpıcı yorumuyla sahneye koyduğu ‘hamlet’’ 12 mayıs cumartesi saat 20:30’da ve 13 mayıs pazar saat 15:30’da harbiye muhsin ertuğrul sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. shakespeare’in yirmiden fazla karakterini yalnızca altı mükemmel oyuncunun canlandıracağı oyunda hamlet’i olağanüstü bir oyuncu olan lars eidinger oynuyor.

thomas ostermeier’e ayrıca festivalin bu seneki tiyatro onur ödülü takdim edilecek.

oyun almanca (türkçe altyazılı) olarak sahnelenecek.

orfeo – koreograflar montalvo & hervieu ile cirque du soleil dansçıları (fransa)

prestijli fransız koreograflar josé montalvo ve dominique hervieu, ‘orfeo’ yorumlarıyla festivalin konuklarından. yunan mitolojisinin orfeo karakteri bu kez, montalvo ve hervieu'nün, bruegel, rubens ve picasso gibi önemli ressamlardan esinlenen video projeksiyonu ile monteverdi, gluck ve philipp glass gibi bestecilerin müziklerinin buluştuğu bir sahnede barok dansın hip-hop ile kaynaştığı görsel bir şölenle anlatılacak.

kanadalı topluluk cirque du soleil’in dansçılarının arasından seçilen yedi dansçı ile dokuz müzisyenin sahne alacağı gösteride orfeo karakterinin yarı tanrı yarı insan niteliğini, tahta bacak üzerinde hareket eden bir akrobat canlandırırken, genç orfeo rolünü belden aşağısı felçli dansçı lucas patuelli üstlenecek.

fransız kültür merkez’nin desteğiyle gerçekleştirilecek ‘orfeo’, 18 mayıs cuma akşamı saat 20:30’da ve 19 mayıs cumartesi günü saat 15:30’da harbiye muhsin ertuğrul sahnesi’nde izlenebilecek.

kafka’nin maymunu – young vic theatre company (ingiltere)

franz kafka’nın ‘bir akademi için bir rapor’ adlı kısa öyküsünden sahneye uyarlanan ‘kafka’nın maymunu’  19 mayıs cumartesi günü saat 20:30’da ve 20 mayıs pazar günü saat 18:30’da kenter tiyatrosu’nda sahneleniyor. laurence olivier ödülü sahibi, peter brook gibi önemli yönetmenlerle çalışan usta oyuncu kathryn hunter, kendini korumak için insanlaşmaya çalışan bir maymunun varoluş öyküsünü sahneye taşıyor.

walter meierjohann’ın yönetmenliğini üstlendiği oyun, her bireyin toplumda kendisi için yarattığı değişen kimlikler arasında nasıl maymunlaştığı ve yabancılaşma duygusunu irdeliyor. oyun ingilizce (türkçe altyazılı) olarak gerçekleştirilecek.

hans ya da heiri - zimmerman & de perrot (isviçre)

isviçreli martin zimmermann ve dimitri de perrot ikilisinin sahnelediği tiyatrodan dansa, sirkten müziğe uzanan gösterileri ‘hans ya da heiri’, 26 mayıs cumartesi saat 20:30’da, 27 mayıs pazar saat 15:30’da ve 28 mayıs pazartesi günü saat 20:30’da olmak üzere üç özel gösteriyle, harbiye muhsin ertuğrul sahnesi’nde olacak.

insanların birbirlerine benzemesinin yarattığı sıkıntıyı ve kıstırılmışlık hissinin ele aldığı sözsüz gösterinin en dikkat çekici özelliklerinden biri, sahne üzerinde yer alan, kendi kendine 360° dönen ev olacak. sahne tasarımıyla büyük övgü toplayan ve bu yıl isviçre’de tasarım ödülü’nü alan oyunda, dört ayrı odadan oluşan ev, gösteri boyunca dansçılara bazen zemin bazen tavan olacak.

gösteriye, dimitri de perrot’nun oyun boyunca sahneden canlı olarak çalacağı müzikler eşlik ediyor.

gergedan - théâtre de la ville (fransa)

ünlü yazar eugène ionesco'nun 1950'li yılların tarihsel ve politik dalgalanmalarını aktardığı metin, théâtre de la ville ve paris festival d'automne festivali'nin yönetmeni emmanuel de marcy-motta tarafından yeniden sahneleniyor.

bir kente saldıran bir gergedanın ve bu olayın peşi sıra gergedana dönüşen insanların yarattığı ve yaşadığı paniği konu alan ‘gergedan’, 1 haziran cuma ve 2 haziran cumartesi akşamları saat 20:30’da harbiye muhsin ertuğrul sahnesi’nde izleyicilerle buluşacak.

oyun fransızca (türkçe altyazılı) olarak sahnelenecek.

festivalde yerli yapimlar

istanbul tiyatro festivali programında istanbul’da ilk kez seyirciyle buluşacak 30’un üzerinde oyunun yanı sıra dostlar tiyatrosu, kenter tiyatrosu ve oyun atölyesi tarafından sergilenen dört farklı oyun da yer alıyor.

genco erkal’ın, kısa bir süre önce, brecht’in şiir, öykü ve şarkılarından sahneye uyarladığı ve yönettiği ‘ben bertolt brecht’ içinde bulunduğumuz ortama, suskunluklara, insan hallerine güçlü bir gönderme yapıyor.

dünyanın düzenini, ülkenin düzenini, savaşı, aymazlığı sorgulayan genco erkal ve tülay günal’ın birlikte rol aldığı kabarenin müziklerini piyanist yiğit özatalay icra ediyor. ‘ben bertolt brecht’, 23 mayıs çarşamba ve 24 mayıs perşembe günlerinde saat 20:30’da kenter tiyatrosu’nda izlenebilir.

isatnbul tiyatro festivali, bu yıl, 2011’de 50. yılını kutlayan kenter tiyatrosu’na da yer veriyor. festival kapsamında kenter tiyatrosu’nda, müşfik kenter ile kadriye kenter’in 11 mayıs cuma saat 20:30’da yapılacak ‘aşk mektupları’  ve yıldız kenter‘in 13 mayıs pazar saat 20:30’da yapılacak ‘kraliçe lear’ özel gösterimleri, 50 yıllık bir geçmişe anlamlı bir gönderme niteliği taşıyacak.

shakespeare’in dizeleriyle dile gelen, tarihin en büyük aşkı ‘antonius ile kleopatra’ 1947 yılındaki şehir tiyatrosu temsillerinin ardından, türkiye’de ilk kez oyun atölyesi tarafından sahneleniyor. kemal aydoğan’ın sahneye koyduğu, haluk bilginer’in antonius ve zerrin tekindor’un kleopatra rollerini üstlendiği ‘antonius ile kleopatra’, 26-27 mayıs tarihlerinde londra’da düzenlenen ‘shakespeare’s globe 2012 international shakespeare festival’de türkiye’yi temsil edecek.

oyun, 1 haziran cuma ve 2 haziran cumartesi günlerinde saat 20:30’da oyun atölyesi’nde sahnelenerek, istanbul tiyatro festivali’ndeki shakespeare buluşmalarının bir ayağını oluşturacak.

shakespeare buluşmaları

18. istanbul tiyatro festivali’nde üç shakespeare klasiği bir araya geliyor: almanya’dan gelen schaubühne berlin yapımı ‘hamlet’i, oyun atölyesi’nin ‘antonius ile kleopatra’sı izliyor ve 18. istanbul tiyatro festivali,  tiyatro pangar’ın ‘macbeth’i ile noktalanıyor. mehmet birkiye’nin sahneye koyduğu ve güç, iktidar savaşları, ihanet  ve çöküş üstüne sorgulamaların hikâyesi ‘macbeth’te demet evgar başrollerden birini üstleniyor

tiyatro oyunbaz, festivalde tom stoppard’ın ‘rozencrantz ve guildenstern öldüler’ adlı oyunuyla yer alıyor. arka plan olarak shakespeare’in ‘hamlet’ini kullanan oyun, büyük olayların içine hapsolmuş yazgısını değiştiremeyen ve değiştirmek için de bir şey yapmayan küçük insanların hikayelerine odaklanıyor.

oyun 2 haziran cumartesi saat 20:30’da ve 3 haziran pazar saat 15:30’da üsküdar tekel sahnesi’nde gösterilecek.  

özgürlükler, suskunluklar, savaş, direniş...

ve diğer şeyler topluluğu’nun kurucusu yeşim özsoy gülan’ın yazıp yönettiği ‘yola çıktığım gün sakin serin bir sabahtı’, özgürlük ihlallerinin ve saflaşmanın doruk noktasının yaşandığı günümüz türkiye’sini konu alıyor. oyun, 11 mayıs cuma günü 20:30’da ve 12 mayıs cumartesi günü saat 15:30 ve 20:30’da hamursuz fırını’nda.

diyarbakır belediye tiyatrosu’nda celal mordeniz tarafından sahnelenen sophocles’in ‘antigone’si özgürlükleri ve şiddeti tartışan bir oyun olarak festival programında yer alıyor. insanca bir düzenden yana olan antigone’nin sistemle mücadelesi farklı bir yorumla  25 mayıs cuma saat 20:30’da ve 26 mayıs cumartesi saat 15:30’da haldun taner sahnesi’nde kürtçe (türkçe altyazılı) olarak oynuyor.  

tiyatro avesta yapımı, aydın orak’ın yazdığı, murat garipağaoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği ‘kapan’, bir sınırda, iki askerin nöbet esnasında birbirleriyle yaşadıkları çatışma ve tartışmaları sahneye taşıyor. şiddetin sıradanlaşması, ölümün basitleşmesi ve eline silah alan bireyin nasıl vahşileştiğini gözler önüne seren oyun 3 haziran pazar ve 4  haziran pazartesi saat 20:30’da garajistanbul’da ve kürtçe (türkçe altyazılı) olarak sahnelenecek.

arapça’da ‘hakiki buluşma’ anlamına gelen ‘içtima-i hakiki’ günümüzde birçok buluşmanın da gerçekleştirildiği sosyal medya ağları ile eylemliliğin ön planda olacağı ve beden dili, video-art ve ses kayıtlarıyla ortadoğu ve arap dünyasındaki gelişmeleri takip eden aydınlar,  çeşitli disiplinlerden sanatçılar ve diğer katılımcılarla birarada gerçekleşecek.

emre koyuncuoğlu’nun amin malouf metinlerinden yola çıkarak yazdığı ve yönettiği bu tartışmalı eser, 17 mayıs perşembe, 18 mayıs cuma ve 19 mayıs cumartesi akşamları saat 20:30’da eminönü ali paşa hanı’nda sahnelenecek. istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları çağdaş gösteri sanatları merkezi (çgsm) yapımı oyunda, istanbul tiyatro festivali ortak yapımcı olarak yer alıyor. 

ayrılıklar, özlemler ve ötesi

tiyatro pera, nesrin kazankaya’nın yazdığı ve yönettiği, dramaturjisini şafak eruyar’ın yaptığı ‘ah smyrna’m güzel izmir’im’ adlı oyunla 1923 yılında izmir’de yaşayan rum ve türk ailelerin karşılıklı göç etmesini zorunlu kılan mübadele yasası sonrasında yaşanan olayları konu alıyor. istanbul tiyatro festivali’nin ortak yapımcı olarak yer aldığı oyun 20 mayıs pazar, 21 mayıs pazartesi ve 22 mayıs salı saat 20:30’da  tiyatro pera’da, 24 mayıs perşembe günü saat 20:30’da ve 27 mayıs pazar günü saat 16:00’da caddebostan kültür merkezi’nde oynanacak.

‘karşılaşmalar’ ayrı düşmüş kardeşlerin hikâyelerine odaklanırken türkiye’nin son yıllarda yaşadığı toplumsal dönüşümün toplumun çeşitli kesimleri üzerindeki etkisini tartışıyor. boğaziçi gösteri sanatları topluluğu (bgst) tarafından sahnelenecek oyun, 29 mayıs salı ve 30 mayıs çarşamba akşamları saat 20:30’da haldun taner sahnesi’nde izlenebilir.

hollanda’da yaşayan besteci selim doğru’nun hazırlayıp müziklerini bestelediği ‘insan manzaraları’ adlı gösteri, türkiye ve hollanda’dan iki büyük şair; nazım hikmet ve judith herzberg’in şiirleri üzerine kurulu bir çalışma. edebiyat, tiyatro ve müziğin birbiri içine geçtiği teatral gösteriyi, şarkıcı hazal selçuk, trio to be sung ve üç solist,  3 haziran pazar saat 20:30’da ve 4 haziran pazartesi saat 18:30’da haldun taner sahnesi’nde yorumlayacak.

bir kadın ve bir erkek…

‘oda ve adam’, temelde kadın ve erkeği, birbirini hem tamamlayıcı hem de yadsıyıcı bakış açılarından ayrı ayrı anlatan tek bir metne dayanıyor. eric de volder’in yazdığı ve mesut arslan’ın yönettiği oyun, mesut arslan/theater onderhetvel, kunstenfestival 0090 ve toneelhuis ortak yapımı. ‘oda ve adam’, 26 mayıs cumartesi ve 27 mayıs pazar günleri saat 20:30’da garajistanbul’da olacak.

‘insan sesi’, terk edilmiş, âşık ve acı çeken bir kadının son telefon konuşmasını sahneye taşıyor. jean cocteau gibi sıradışı bir yazarın sıradışı yaşadığı hayatının izlerini taşıyan bu hikâye, ayşe lebriz berkem tarafından yorumlanıyor. oyun, 28 mayıs pazartesi saat 20:30’da ve 29 mayıs salı günü saat 18:30’da üsküdar stüdyo sahnesi’nde izlenebilir.

çehov’un da içinde karakter olarak yer aldığı ‘çehov makinası’, büyük bir yazarın yaşam ve ölümü arasındaki döngüde oyunlarında yaratmış olduğu kendi karakterleriyle buluşması biçiminde gelişiyor.

matei visniec’in yazdığı ve yönetmenliğini müge gürman üstlendiği bu şiirsel oyun, 13 mayıs pazar, 14 mayıs pazartesi ve 15 mayıs salı günlerinde saat 20:30’da üsküdar tekel sahnesi’nde istanbul devlet tiyatrosu tarafından sahnelenecek.

‘elin elimde’, 1898 yılında moskova’da stanislavski’nin sahneye koyduğu, çehov’un ‘martı’ oyununun provalarında tanışan anton çehov ve olga knipper’in mektuplar ve kısacık buluşmalarla devam eden ilişkilerini anlatıyor. amerikalı çehov uzmanı carol rocamora’nın 800’ü aşkın mektuptan derleyerek yazdığı oyunda, ilk kez 50 yıl önce küçük sahne’de biraraya gelen başar sabuncu, metin deniz ve cüneyt türel üçlüsü yeniden istanbul tiyatro festivali’nde buluşuyorlar. bu buluşmaya bu kez tilbe saran da olga knipper rolünde eşlik ediyor. istanbul tiyatro festivali’nin ortak yapımcı olarak yer aldığı ‘elin elimde’ 14 mayıs pazartesi ve 15 mayıs salı günlerinde saat 20:30’da yine küçük sahne’de olacak.  başar sabuncu ve cüneyt türel’e istanbul tiyatro festivali’nin açılış töreni’nde 2012 yılı tiyatro onur ödülleri de takdim edilecek.

‘yedi’

dünyanın dört bir tarafında kadın hakları için mücadele veren yedi kadınla yapılan röportajlara dayanan çığır açan belgesel okuma tiyatrosu ‘yedi’, 16 mayıs çarşamba günü saat 18:30’da kenter tiyatrosu’nda sahnelenecek.  
afganistan’dan guatemala’ya, rusya’dan nijerya’ya, dünyanın farklı ülkelerinden gelen yedi kadınla 2007 yılında ödül sahibi yedi oyun yazarının yaptığı röportajlara dayanan ‘yedi’, bu isimlerin, kendi toplumlarında kadınlara karşı uygulanan şiddetle mücadeleleri ve toplumsal alanda yarattıkları değişimi gözler önüne serecek. hâlâ mücadelelerini devam ettiren bu kadınların öyküsü, kadına karşı şiddet konusunun ne sınır, ne etnisite ne de sınıf farkı tanımadığının gerçek birer kanıtı olacak.

okuma tiyatrosunda farida azizi (afganistan), inez mccormack (kuzey irlanda), marina pisklakova-parker (rusya), anabella de leon (guatemala), mukhtar mai (pakistan), mu sochua (kamboçya) ve hafsat abiola (nijerya) ile yapılmış röportaj metinlerini, türkiye’den tanınmış yedi oyuncu, gazeteci ve insan hakları savunucusu okuyacak.

yazıldığı 2007 yılından bugünde dek sekiz ülkede sahnelenen, 60’ın üzerinde uluslararası örgüt ve kurumun aktif olarak olarak rol aldığı ‘yedi’, 300’ü aşkın politikacı, aktivist ve oyuncu tarafından okundu.

‘tiyatronun dünyayı değiştirebilen gücü’ olarak nitelendirilen; amerika’daki gösteriminin öncesinde sunumunu hillary clinton’un yaptığı ‘yedi’yi şimdiye dek okuyan isimler arasında oscar ödüllü oyuncu meryl streep ve ab parlamentosu parlamenteri ve isveçli yedi erkek parlamenter gibi isimler yer alıyor.

absürd tiyatro

festivalde fransa’dan gelen theatre de la ville, eugene ionesco’nun ‘gergedan’ını yorumlarken yine bir ionesco oyunu ve absürd tiyatronun en güzel örneklerinden biri olan ‘yeni kiracı’ da bitiyatro yapımı olarak laçin ceylan’ın yorumuyla izleyiciyle buluşacak. kapitalizmin insana dayattığı tüketim mantığını eleştiren oyun, bu sistemin, bireysel ilişkileri, değer ölçülerini hatta gerçek aşkı ve sevgiyi yerle bir eden uyumsuzluğunu anlatıyor. ‘yeni kiracı’, 2 haziran cumartesi 20:30’da ve 3 haziran pazar 18:30’da küçük sahne’de olacak.

samuel beckett’in yazdığı, şahika tekand’ın yorumladığı  ‘oyun’, küçük dünyalarına sıkışmış kentsoylu insanın, zorlu var olma ve kendini ifade etme mücadelesini; huzur ve dinginlik ararken içine düştüğü karmaşa, sıradan ve trajikomik bir aşk üçgeni öyküsü çerçevesinde dile getiriyor. oyun,  istanbul büyük şehir belediyesi şehir tiyatroları yapımı olarak 22 mayıs salı, 23 mayıs çarşamba ve 24 mayıs perşembe günleri saat 20:30’da muhsin ertuğrul sahnesi’nde seyirciyle buluşacak.

altıdan sonra tiyatro’nun 2011-2012 sezonu tasarımı olan ‘kumbaracı50’de gece hikâyeleri’ projesinin sonuncusu ‘dertsiz oyun’,  11 mayıs cuma, 12 mayıs cumartesi, 13 mayıs pazar ve 14 mayıs pazartesi akşamları saat 23.00’te kumbaracı50’de izleyicilerle buluşlacak. yiğit sertdemir’in yazıp ve yönettiği oyunu seyretmeye gelen seyirciler, karşılarında bir oyun seyreden 12 kişiyi bulacaklar. ‘dertsiz oyun’, seyirci beklentilerinin ve seyrediş halinin nereye evrildiğini, seyredilen ‘şeyin’ nereye doğru gittiğini araştıran sözsüz bir oyun.

festivalde ‘yeni dalga’

istanbul tiyatro festivali’nde bu yıl, ‘yeni dalga’ başlığı altında  dokuz genç tiyatro ve dans grubunun gösterisi seyirciyle buluşacak. ‘yeni dalga’ gösterileri toplulukların kendi alternatif mekânları ikinci kat, tiyatro hal ve mekân artı’nın nın yanı sıra salon ve sahne beşiktaş’ta seyircilerle buluşacak.

ikinci kat tiyatro, sami berat marçalı’nın yazıp yönettiği ‘yalnızlar kulübü’nde insanın sosyalleşmek için gösterdiği ‘çabaya’ odaklanıyor. oyunda, intihara meyilli bir insanın hayatının yönünü değiştirmek için geliştirdiği bir egzersizi başkalarıyla da paylaşmak amacıyla oluşturduğu kursa katılan bir grubun ilk dersten son derse kadar geçen dönemleri anlatılıyor. ‘yalnızlar kulübü’, 12 mayıs cumartesi ve 14 mayıs pazartesi günleri saat 20:30’da ikincikat tiyatro sahnesinde yer alacak.

aslıhan erguvan, yazdığı ve yönettiği ‘lulabay-bir cihangir hikâyesi’nde ruh ve bedenin yer değiştirmesi, evi olan ve evi olmayanlar, dış dünyaya direnen iç dünya, kendini gizleme ama becerememe, iki arada bir derede kalmış aşk ve bu gelgitte kaybolan sokak çocuğu ve ev kedisinin öyküsünü özgün üslubuyla sahneye taşıyor. murat daltaban, mehmet ergen, işıl kasapoğlu, zeynep günsur gibi sanatçılarla çalışan aslıhan erguvan‘ın , 20 mayıs pazar ve 21 mayıs pazartesi akşamları saat 20:30’da salon’da.

folkwang hochschule’de tanışan ve kassel devlet tiyatroları’nda dans ettikten sonra, 2010’dan bu yana berlin’de bağımsız dansçı ve koreograf olarak çalışmalarını sürdüren leyla postalcıoğlu ve benjamin block, sessizlik üzerine kurulan bir yapıt olan ‘roof’ta, koşarken yavaşlamaya, uzakken yakınlaşmaya çabalayan iki kişiyi anlatıyor. pina bausch’un tannhäuser bacchanal adlı eserinde yer alan ve yurtdışında pek çok başarılı çalışmaya imza atan ikili, ‘roof’un prömiyerini geçtiğimiz yılın ekim ayında berlin dock11’de gerçekleştirdi. bu gösteri, 14 mayıs pazartesi ve 15 mayıs salı günleri saat 18:30’da salon’da sahnelenecek.

yerli genç yazarlara kapısını açarak, yerli oyunlar oynanması yolunda adımlar atan tiyatro hal, yoluna kendi coğrafyasının hikâyelerini anlatarak devam ediyor. topluluk, özer arslan’ın yazıp yönettiği ‘yaka beyaz’ adlı oyunda, taşralı ve şehirli olma halini bir plaza yöneticisinin mahreminden yansıtıyor. ‘yaka beyaz’, 16 mayıs çarşamba saat 20:30’da, 17 mayıs perşembe günü ise saat 18:30’da tiyatro hal sahnesinde izlenebilir.

heyecanı, coşkuyu, eğlenceyi ve dinamizmi üst noktada tutarak yenilikçi bir biçim sunmayı hedefleyen entropi tiyatro, ‘açık pencere’de, august strindberg’in güçlü (den starkere) ve samuel beckett’in oyun (spiel) metinlerini belirli bir kurguyla eş zamanlı olarak aynı sahnede buluşturuyor. oyun, umut taşıyan bir söylemi, ‘umut yok’ söylemiyle yan yana getirerek, bugüne ait kendi dilini, söylemini yaratırken, bireye yüklenen, dayatılan, özendirilen, diğeri olmaya zorlanarak farkında olmadan koşulsuzca kabul edilen rollere ve bu roller içinde görünenin altındaki insana, insanı anlayabilmeye odaklanıyor. ‘açık pencere’, 22 mayıs salı 20:30’da ve 23 mayıs çarşamba 18:30’da sahne beşiktaş’ta yer alacak.

konsept ve koreografisini ilkay türkoğlu’nun hazırladığı ‘kupa kız’, 25 mayıs cuma ve 26 mayıs cumartesi günleri saat 18:30’da salon sahnesinde yer alacak. mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi (msgsü) modern dans anasanat dalı mezunu ilkay türkoğlu, yurtdışında ve özellikle de budapeşte’de çeşitli dans toplulukları ve koreograflarla çalışmalar gerçekleştiren bir yorumcu.

ekip topluluğunun ‘parti’ adlı çalışması, altı eski arkadaşın yıllar sonra, bir bekârlığa veda partisindeki buluşmasına odaklanıyor. oyuncu cem uslu’nun yazıp yönettiği ‘parti’, 26 mayıs cumartesi saat 20:30 ve 27 mayıs pazar günü 18:30’da tiyatro hal sahnesinde olacak. ekip’in temel hedefi, havasını soluduğu ülkenin meseleleriyle ilgili, farklı sosyal sınıflara ulaşabilen, dönüştürebilen, nitelikli, çağdaş ve samimi bir tiyatro yapabilmek.

studio 4 istanbul, yeni projesi ‘olmamış mı?’da, istanbul'da sahnelenen son oyunu atış serbest'te türkiye gençliğinin şiddetle iç içe yaşadığı hayatları irdelediği gençlerin çocukluk yıllarına dönerek, büyüdükleri dünyanın bugünkü yaşamlarını nasıl şekillendirdiğine odaklanıyor. studio 4 istanbul, yerli ve yabancı yazarların oyunlarını yeni bir tiyatro arayışıyla yorumladığı projelerin yanı sıra kendi tasarlayıp kurguladığı performanslar sergiliyor. ‘olmamış mı?’,31 mayıs perşembe saat 20:30’da ve 1 haziran cuma  saat 18:30’da salon’da sahnelenecek.

farklı sahneleme teknikleri uygulayan tiyatro artı, ‘bizde yok’ ile simulatif bir kurgu içine yerleştirilen seyirciyi, gerçeklikten uzaklaştırarak kendini kurgunun içinde bulmasını sağlıyor. seyir algısını değiştirmeyi hedefleyen ‘bizde yok’ta seyirci ‘izleyen’ konumundan çıkarak oyunun bir parçası haline gelecek. esir alınma, esir olma ve otorite-güç-kurban üçlüsü üzerinden hareket ederek türkiye’nin yakın tarihine odaklanan ve türkiye’nin siyasi tarihine ve insan hakları sürecine de yoğunlaşarak cumartesi anneleri üzerinden kurgusunu tamamlayan ‘bizde yok’, 1 haziran cuma ve 2 haziran cumartesi, mekan artı sahnesinde 16:00, 17:30, 19:00 ve 20:30’da izlenenebilir.

dans ve performanslar

ayrin ersöz’un koreografisini yaptığı ve yorumladığı ‘arzunun bedeni’, varoluşun anlamını bedenle oluşturduğundan yola çıkarak arzudan dolayı çekilen acının dansla ifade edildiği bir performans. hep ‘öteki’nin olan bir dünyada haset, kıskançık, doyum ve mutluluk yolları üzerine kurgulanan bu performans, 11 mayıs cuma ve 12 mayıs cumartesi günlerinde üsküdar stüdyo sanhesi’nde olacak. 

projelerinde gereksinim duyduğu tüm yaratıcılık ve araştırma disiplinlerine, mekâna ait eser üretimleri gibi farklı performanslara ve bu fikirlerini hayata geçirebilecek her türlü ‘beden, fikir, mekân’ yaklaşımına açık olmayı tercih eden bir sanatçı olan tuğçe tuna, festivalde kurucusu olduğu remdans’la sahneleyeceği ‘deplasman’ ile yer alıyor. ‘deplasman’, 15 mayıs salı, 16 mayıs çarşamba ve 17 mayıs perşembe günlerinde saat 20:30’da hasköy iplik fabrikası’nda sahnelenecek.

hareketli platformlar sayesinde düzlemlerin değiştiği ‘üç faz’ bedenlerin bu düzlemlerle ve mekânla olan ilişkisini sorguluyor. bilge sürmeli ve irmak altınbulak’ın, platformlar aracılığıyla, üç ayrı riskli durumda buluştuğu gösterinin koreografisi aydın teker’e ait. istanbul tiyatro festivali‘nin ortak yapımcı olarak yer aldığı gösteri, 17 mayıs perşembe ve 18 mayıs cuma akşamları saat 20:30’da garajistanbul’da sahnelenecek.

konsept ve koreografisi aslı bostancı’ya ait olan ‘tales in no language’, kaybolmak, yitmek, yitirmek, erimek, görünmez olmak, yok olmak, silinmek gibi güçlü imajların oluşturduğu bir dizi veriden yola çıkarak isimlerin aynı olabildiği ama seslerin farklı olduğu ‘kromatik’ hikâyeler üzerine kurulu. ‘tales in no language’, 23 mayıs çarşamba ve 24 mayıs perşembe saat 20:30’da   üsküdar tekel sahnesi’nde olacak.

prospero dans topluluğu, talin büyükkürkciyan’ın sahneleyeceği ‘lokum’, 36 beden olmaya çalışan ermeni bir kadının yemeğe kattıkları yüzünden bir türlü o bedene erişememesi üzerine ironik bir çalışma. ‘lokum’, 24 mayıs perşembe saat 20:30’da ve 25 mayıs cuma günü saat 18:30’da üsküdar stüdyo sahnesi’nde izlenebilir.

2004 yılından bu yana saat kaç?, kağıt gemi, onlar, sus-dur-kaç, parantez, dis.ko gibi çalışmalarıyla seyirciyle buluşan noland şimdi de ‘soyun’ isimli çalışmasıyla festivalin konuklarından. ‘soyun’da müzisyen ve dansçılardan oluşan ekip, sıradanlığın doğallığı ve samimiyetin gerçekliği üzerinden naif bir anlatım diliyle keyifli bir hikâye sunuyor. gösterinin yönetmenliği ve koreografisi esra yurttut’a ait. ‘soyun’, 29 mayıs salı 20:30’da ve 30 mayıs çarşamba 18:30’da üsküdar tekel sahnesi’nde olacak.

‘yorgun sırlar’, anadolu’nun zengin tarihi ve kültür çeşitliliğinden beslenerek, ulusal ve uluslararası sanat ortamına disiplinlerarası projeler üretmek üzere kurulan bir topluluk olan idt+ (istanbul dans tiyatrosu) tarafından sahneleniyor. topluluğun kurucu ve yaratıcı üyeleri geyvan mcmillen, dilara akay, sernaz demirel ve tan temel, ait oldukları sosyal ve kültürel ortamdan yola çıkarak kendi özgün sanat dillerini araştırıyorlar. ‘yorgun sırlar’, 30 mayıs çarşamba ve 31 mayıs perşembe günleri saat 20:30’da garajistanbul’da sahnelenecek.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;