gerilla’dan siyasete

rousseff  daha 17 yaşında cunta yönetimine karşı savaşan marksist gerilla grubuna katılmıştı.  bir yandan üniversite öğrenimini sürdüren rousseff, yakalandı, işkence gördü. 3 yıl demir parmaklıkların ardında kaldı. eski gerilla lideri siyasete girdikten sonra eline hiç silah almadığını söyleyecekti.

1947 yılında bulgar göçmeni bir baba ve brezilyalı bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen rousseff, ilk gençlik yıllarına kadar varlık içinde yaşamıştı. 14 yaşında babasını kaybetmesiyle aile maddi sıkıntılarla tanıştı. dilma rousseff, sosyalist ve işçi gruplarında çalışmaya başladı. rousseff’in mücadelesi onu 1964 darbesinden sonra askeri diktatörlüğü yıkmaya çalışan palmares silahlı devrimci kuvvetler üyeliğine kadar götürdü. 

1972’de özgürlüğüne kavuştuktan sonra iktisat fakültesindeki öğrenimine döndü. 1980'lerde kurucularından olduğu demokratik emek partisi’nde önemli görevlerde bulundu.

porto alegre kentinin mali sekreterliği ve ardından eyalet enerji ve madenler bakanlığına getirildi.

halkın annesi

2001’de lula da silva’nın emekçiler partisi’ne katıldı. lula, cumhurbaşkanı seçildikten sonra 2003’te federal hükümetin enerji ve madenler bakanı koltuğuna oturdu. aynı zamanda devletin petrol şirketi petrobas’ın da yönetim kurulu başkanıydı. onun döneminde petrol aramalarına hız verildi. enerji bakanlığında yıldızı parladı, lula'yı da bu görevdeki başarısı etkiledi.

2005'te mali skandal hükümetin kilit isimlerini istifaya zorladığında, kabinenin başına geçti.

2006’da ikinci kez seçilen lula, kalkınma projelerini yöneten dilma roussef ‘e “halkın annesi” diye hitap ediyordu.

kanseri yendi

ikinci evliliğinden bir kızı ve torunu olan rousseff, 2009 yılında lenf kanserine yakalandı. hastalığı yendi.  sadece bir yıl sonra lula da silva, eski gerilla lideri “halkın annesi” rousseff’i halefi olarak gösterecekti. 

dilma rousseff, lula'nın karizmasına sahip değildi ama ekonomik istikrar, yoksulluğu azaltma, eğitim ve sağlık sistemini iyileştirme vaadleriyle seçimi kazandı. 8 yıllık kalkınma programı sonrası yoksul kesimin oylarını aldı. 

seçimde oyların yüzde 56’sını alan dilma rousseff,  ocak 2011'de liderlik koltuğuna oturdu, brezilya’nın ilk kadın cumhurbaşkanı oldu. zaferini 60 ve 70’li yıllarda yaşamını yitiren devrimcilere adadı. 

forbes dergisi, 2012 yılında “dünyanın en güçlü 100 kadını listesi”nde rousseff’i  3.sıraya oturtacaktı.

dünyanın sekizinci büyük ekonomisini yöneten rousseff’e bazı yorumcular, sert tarzı ve disiplini nedeniyle “demir lady” diyor. imajını yumuşatmaya çalışsa da kamuoyu önünde bakanlarını azarlamaktan çekinmeyen rousseff’in bu konuda başarılı olduğunu söylemek güç. 

ulaştırma zammı sokağa döktü

serbest piyasa ekonomisini destekleyen rousseff, ancak kilit sektörlerin devlet kontrolü altında olmasından yana. haziran 2013'te siyasi kariyerinin en ciddi kriziyle karşılaştı. toplu taşıma ücreti zammı ve 2014 dünya kupası için yapılan harcamalarla patlak veren eylemler, ülke çapında hükümet karşıtı protestolara dönüştü.

ilk açıklamasında şöyle diyecekti: "onbinlerce kişinin daha iyi imkanlar için sokağa çıkmış olmasından gurur duydum. hükümetim değişim isteyen sesleri dinliyor. yürüyüşlerin büyüklüğü demokrasimizin gücünün göstergesidir." ve dediği gibi yaptı, seslerini dinledi, rousseff protestoya katılan grupların liderleriyle görüştü, ulaşımdaki zammı geri çekti, yatırım sözü verdi, 5 maddelik bir reform paketi açıkladı. rousseff'e destek, protestolar sırasında yüzde 30'a geriledi. "demir lady" protestoların yatışmasının ardından yeniden yükselişte. güçlü bir rakibi bulunmayan rousseff, 2014 seçimlerinin de favorisi.