Ülke profili

Ülke profili: İspanya

Franco döneminin ardından demokrasiye geçerek her alanda büyük ilerleme sağlayan İspanya, 2008 küresel krizinin yol açtığı ekonomik sorunlarla boğuşuyor.

İspanya
 

Temel bilgiler

başkent: madrid

yüzölçümü: 506,030 km²

nüfus: 46,217,961 (2012)

para birimi: euro

dili: ispanyolca ve özerk bölgelerde yerel diller

kuruluş: 12 ekim 1492

tarihin en güçlü sömürgeci devletlerinden biri olan ispanya krallığı, iber yarımadası'nın büyük kısmını kapsayan toprakları ile avrupa'nın çevre ülkeleri arasında önemli bir yer teşkil ediyor.

batısında portekiz, kuzeybatısında atlas okyanusu, kuzey ve kuzeydoğusunda fransa ve andorra ile (ingiltere'ye bağlı küçük bir yönetim birimi olan) cebelitarık hariç, güney ve doğusunda akdeniz ile komşu olan ispanya, iklim, bitki örtüsü ve tarım ürünleri açısından çeşitlilik barındıran bir ülke.

roma imparatorluğu'ndan endülüs'e

kuzey afrika'dan akdeniz ile ayrılan ve avrupa'nın en eski yerleşim bölgelerinden biri konumunda bulunan iber yarımadası, romalılar tarafından 'hispania' olarak adlandırıldı. iber yarımadası,5. yüzyılda batı roma imparatorluğu'nun dağılmasından kısa süre sonra germen kökenli vizigot krallığı idaresinde yeniden birleşti. vizigot krallığı 8. yüzyıla kadar varlığını sürdürdü.

müslüman arapların 711-718 yıllarında iber yarımadası'nın büyük kısmını hakimiyetleri altına almasıyla ispanya tarihinde yeni bir döneme girildi. 718 yılına gelindiğinde sadece iber'in kuzeyinde küçük bir alanı ellerinde tutabilen katolik krallar, 'yeniden fetih' (reconquista)idealiyle yavaş yavaş kontrol ettikleri toprakları genişletmeye başlasalar da,ispanya'nın güneyindeki endülüs bölgesi, 15. yüzyıl sonuna kadar müslüman arapların idaresinde kaldı.

15. yüzyılın sonlarına doğru evlilik yoluyla ispanya topraklarının büyük kısmını birleştiren katolik monarşiler, 1492'de endülüs'ü de hakimiyetleri altına aldılar. islam kültür ve medeniyetine damga vurmuş ilim adamları ve sanatçıların yetiştiği, dini ve kültürel bir hoşgörü ortamının mevcut olduğu çok kültürlü bir yapıya sahip endülüs'ün katoliklerin yönetimine girmesi, ispanya ve avrupa tarihinin kırılma noktalarından biridir. bu gelişme ile avrupa kıtası'nda, osmanlı imparatorluğu kontrolündeki balkanlar hariç, müslüman varlığı ortadan kalkarken; ispanya da birliğini sağlamış bir devlet olarak tarih sahnesine hızlı bir giriş yaptı.

15. yüzyılın sonlarında cenovalı denizci kristof kolomb'un hindistan'a giden yeni bir yol bulmayı hedefleyen deniz yolculuklarını finanse eden ispanya monarşisi, bu riskli kararının karşılığını 16. ve 17. yüzyıllarda batı yarımküresi'ndeki geniş bir alanda hakimiyet kurarak aldı. güney amerika, orta amerika, meksika ve bugün abd'ye ait olan toprakların bir bölümü, ispanyol imparatorluğu'nun parçası oldu.

amerika kıtası'ndaki sömürgelerinden gelen altın, gümüş ve diğer yeraltı kaynakları, ispanya'nın bu dönemde ekonomik ve siyasi gücünün zirvesine ulaşmasını sağladı. ancak zamanla ticarette diğer avrupa devletlerinin gerisinde kalması ve sanayi devrimine ayak uyduramaması, ispanya’nın ingiltere, fransa ve almanya gibi merkezi bir güç olmasını engelledi.

19. yüzyılda yeni dünya'daki sömürgelerini ardı ardına kaybetmeye başlayan ispanya'nın elinde, 1800'lerin sonuna gelindiğinde sadece küba, porto rico ve asya’da filipinler kalmıştı. 1898'deki ispanya-abd savaşı ile ispanyollar, buraları ve birçok küçük adayı, amerikalılara teslim etmek zorunda kaldılar. 1898 savaşı, ispanya için travmatik bir olaydı, zira artık ispanyol imparatorluğu resmen ortadan kalkıyordu.

amerika kıtası'ndaki eski sömürge ülkeleri üzerindeki kültürel hakimiyetini koruyan ispanya'nın coğrafi sınırları, 1898 savaşı ile yeniden iber yarımadası'na geri çekildi.

iç savaş ve diktatörlük

birinci ve ikinci dünya savaşı sırasında tarafsız kalan ispanya, 1936 ve 1939 yılları arasında büyük yıkıcı etkileri olan bir iç savaş yaşadı. monarşinin devam etmesini savunan, muhafazakar ve otoriter bir yönetimden yana olan milliyetçi cephe ile reformist liberaller, sosyalistler, komünistler ve anarşistlerden oluşan cumhuriyetçi cephe arasında üç yıl boyunca kanlı çatışmalar yaşandı.

adolf hitler'in yönetimindeki almanya, benito mussolini'nin idaresindeki italya ve oliveira salazar'ın başında olduğu portekiz gibi faşist devletler ispanyol milliyetçilerine yoğun destek verirken, cumhuriyetçilere ise sovyetler birliği, meksika ve fransa destek sundu. ayrıca dünyanın dört bir tarafından gelen ve çoğunlukla sosyalist ve radikal komünist eğilimli gençlerden oluşan 'uluslararası tugaylar' da cumhuriyetçilerin saflarında savaşa katıldı.

franco, ülkeyi 20 yıl demir yumrukla yönetti.
Franco, ülkeyi 20 yıl demir yumrukla yönetti.
[[Reuters]]

avrupa'daki sosyalist hareket üzerinde önemli bir etkisi olan ispanya iç savaşı, general francisco franco'nun liderliğindeki milliyetçilerin zaferiyle sonuçlandı.general franco'nun kendisini 1 nisan 1939'da 'devletin başı' ilan etmesiyle birlikte ispanya'da diktatörlük dönemi resmen başladı. yönetimi boyunca caudillo de espanavegeneralisimo sıfatlarını da kullanan franco, siyasi anlamda otoriter, sosyal anlamda ise koyu muhafazakar bir yönetim sergiledi.

diktatörlük döneminde ispanya'daki farklı etnik gruplar baskı altına alındı, insan hakları ve demokrasi ihlalleri büyük artış gösterdi. ülkeyi uzun yıllar demir yumrukla yöneten general franco’nun 20 kasım 1975’te ölmesinin ardından demokrasiye barışçıl geçiş süreci başladı.

demokrasiye geçiş

1978’de kabul edilen anayasa ile franco döneminin aksine farklı kültürlerin varlığını sürdürmesine imkan tanındı. katalonya, bask ülkesi ve galiçya gibi bölgelere, geniş çapta dil kullanımı hakkı ve yerel siyasi otorite içeren yarı-özerk bir statü verildi.askeri yönetimde görev alan subaylar ile insan hakları ihlalerine karışmış devlet görevlileri yargılandı.

franco sonrasında uzun yılllar ülkenin en önemli sıkıntılarından biri haline gelen mesele, özerk bask ülkesi bölgesinde yaşanan gerginlikti. ispanya sınırlarındaki bask ülkesi ve navarra bölgeleri ile fransa dahilindeki kuzey bask ülkesi'nin birleşerek bağımsızlığına kavuşmasını savunan ayrılıkçı örgüt eta’nıneylemleri, son 40 yılda yaklaşık 850 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.

eta, 2006 ve 2010 yıllarında olmak üzere, iki kez ateşkes ilan etti, ekim 2011’de ise 43 yıldır sürdürdüğü silahlı mücadeleyi durdurduğunu açıkladı.

1982'de yapılan referandum sonucunda ispanya, nato üyesi oldu.

ispanya'da demokrasiyle geçişle birlikte yapılan siyasi ve sosyal reformları, ekonomik kalkınma programları izledi. dinamik ve düzenli bir şekilde ekonomisini geliştirmeyi başaran ispanya, 1986’da ab üyesi oldu. inşaat sektöründeki canlanma ve sanayi alanındaki yatırımlara, ülkenin adeta patlayan turizm gelirleri de eklendi. 1992 yaz olimpiyatları'na katalonya bölgesinin başkenti barcelona'nın ev sahipliği yapması, tüm ülke ekonomisine canlılık getirdi.

bu parlak tabloya rağmen ispanya, 2008’de başlayan küresel ekonomik krizden en fazla etkilenen ülkelerden biri oldu. önce jose luis rodriguez zapatero liderliğindeki dönemin sosyal demokrat hükümeti, sonra da kasım 2011 seçimleriyle iktidara gelen mariano rajoy liderliğindeki muhafazakar hükümet, ülkenin mali yapısını düzeltmek ve resesyona giren ekonomiyi kalkındırmak için radikal kararlar almaya başladı.

siyasi yapı

ispanya 1978’de kabul edilen anayasaya göre parlementer monarşi ile yönetiliyor. ‘devlet başkanı’ unvanına sahip kral’ın, yasama organını feshetmek ve ispanya anayasası’na uygun koşullarda olmak kaydıyla halkoyuna gitmek hakkı bulunuyor.

kral’ın siyasi kararlara etkide bulunmasının diktatörlük döneminin ardından fiilen mümkün olmamasının yanı sıra, yetkileri de sembolik nitelik taşıyor.

esas yetki kral’ın atadığı başbakan ve ‘hükümet başkanı’ sıfatıyla başbakanın kurduğu hükümete ait. dört yılda bir yapılan seçimlerde en fazla oyu alan partinin lideri, kral tarafından başbakan olarak atanıyor. hükümet, 350 üyeli temsilciler meclisi ve 264 üyeli senato’dan oluşan parlamentoya karşı sorumlu.

kraliyet koltuğunda juan carlos otururken, ülkeyi 20 kasım 2011’deki seçimleri kazanan halk partisi’nin (pp) lideri mariano rajoy yönetiyor.

yasamanın iki başlı olduğu ülkede temsilciler meclisi üyeleri doğrudan seçilirken, senato üyeleri de aynı süre için dolaylı olarak seçiliyor. her özerk yönetimden bir senatör, nüfusu bir milyonun üzerindekiler için ise her bir milyon için bir senatör özerk yönetim tarafından atanıyor.

ülkenin idari yapısı ise merkezi hükümet, 17 özerk yönetim ve kuzey afrika’daki özerk yönetime sahip iki şehir, ceuta ve melilla’dan oluşuyor. anayasa, özerk bölgelerin kendilerine ait özerklik yasası, parlamento ve yürütme organlarına sahip olmasına izin veriyor.

ispanyolca resmi dil olarak kabul edilmekle beraber, özerk bölgelerin kendi dil ve bölgesel bayraklarını kullanma hakkı bulunuyor.

nüfus

ispanya’nın 47 milyonluk nüfusu çok sayıda etnik yapıyı bir arada barındırıyor. ülke nüfusunun yüzde 74’ü ispanyolca (kastilyaca), yüzde 17’si katalanca, yüzde 7’si galiçyaca ve yüzde 2’si baskça konuşuyor. nüfusun yüzde 94’ü katoliklerden meydana geliyor.

en kalabalık şehirler arasında başkent madrid 5,7 milyon ve barcelona da 5 milyonluk nüfusuyla göze çarpıyor.

ülke nüfusunun yüzde 67,7’sini 15 ve 64 yaş arası grup oluşturuyor.

ekonomi

ispanya 2008 yılına kadar avrupa’nın en dinamik ekonomilerinden birine sahipti. fakat 2008 sonbaharında abd ve ingiltere'nin mali piyasalarını alt üst eden gelişmelerin tetiklediği ekonomik krizden çok yoğun biçimde etkilendi.

ülke, yunanistan, irlanda ve portekiz’in ardından ab’den kredi yardımı almak durumunda kalan dördüncü ülke oldu. madrid yönetimi, 100 milyar euroya kadar serbest kalan krediyi bankalarını kurtarmak için değerlendirecek.

halihazırda, dış ticaretinin büyük kısmını ab üyesi ülkelerle yapan ispanya’nin ihraç ettiği kalemler arasında motorlu araçlar, eczacılık malzemeleri ve tarım ürünleri yer alıyor. ithalatta ise petrol ve yan ürünleri, kimyasallar, gıda ürünleri, tıbbi cihazlar gibi kalemler ön plana çıkıyor.

ispanya, turizm ve tekstil alanında dünyanın önemli ülkeleri arasında yer alıyor.

yüzde 24 ile avrupa’nın en yüksek işsizlik oranına sahip olan ispanya’da rajoy hükümetinin yürürlüğe koyduğu ekonomik önlemler kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu.

ülke nüfusunun yüzde 19,1’i yoksulluk sınırının altında yaşarken enflasyon oranı yüzde 3,1 ve kişi başına düşen milli gelir ise 31 bin dolar olarak göze çarpıyor.

kaynak: al jazeera ve ajanslar

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;