Eğitim

Kantinler bakkal gibi

Okullarda aromalı ve gazlı içecekler, kızartmalar yasaklanalı üç sene oldu. Bunların yerine yoğurt, taneyle taze sebze ve meyve satılması gerekiyor. Al Jazeera Türk, okul kantinlerini dolaştı. Hâlâ kızartma ve gazlı içecek satanlar var. Taze meyve, yoğurt bulmak imkansız.

Konular: Türkiye
Okul kantinlerinde satılması gerekli taze meyve sebze bulunmuyor. [Umay Aktaş Salman-AJT]

milli eğitim bakanlığı (meb) üç yıl önce obeziteyle mücadele, sağlıklı beslenme ve hareketli hayat programı kapsamında  bir genelge yayımlayarak kantinlere yasaklamalar getirdi. ancak kantinler hâlâ bakkaldan farksız. besin değeri düşük, obeziteye yol açacak pek çok ürün kantinlerin raflarını dolduruyor.

al  jazeera türk istanbul’daki bazı okul kantinlerini dolaştı. sosyo ekonomik düzeyi düşük bölgelerdeki okullar ile gelir düzeyi daha yüksek bölgelerdeki okullarda kantinlerin fiziksel görüntüleri değişiyor ama ürünler değişmiyor. gezdiğimiz 10 kantinin sadece birinde taze sıkılmış meyve suyu buluyoruz. o da ısrarla istediğimiz için hazırlanıyor. hiçbirinde yoğurt yok, taneyle meyve satışı yok.   

yeni moda çiğköfte

okulların hemen hemen hepsinde yeni moda çiğköfte ve bardakta mısır. paketlerde hazır çiğköfteler çoğu okulun kantinlerinde satılıyor, bardak mısırlar ise bazı okulların kantinlerinde, bir çoğunun ise okul kapısının dışında seyyar kazanlarda bol ketçap ve mayonez ile satılıyor.  

bağcılar’daki tiryaki hasanpaşa ortaokulu’nun bahçesindeki  kantinin camlarını mönülerin yazdığı kağıtlar süslüyor: ‘çiğköfte 1.25 tl’, ‘simit, poğaça, açma ve ayran 50 kuruş’ , ‘köfte ekmek, döner, hamburger, kaşarlı  tost 1.50 tl’,  ‘nefis mısır 1 tl’, ‘adana köfte 2 tl'.  

okul kantinlerine dair özel hijyen kuralları yönetmeliği’ne  göre  gıda ve el yıkama lavabolarının ayrı olması gerekiyor. ancak kantinde tek bir lavabo var. camekanın ardından rengarenk şekerler, çikolatalar, jelibonlar, lolipoplar bulunuyor. süt satılıyor ama yoğurt yok. ekmekler sağlık açısından önerilen tahıllı ya da tam buğday ekmeği değil, beyaz ekmek.

okul önleri mısırcı dolu

Katkı maddeli soslarla sunulan bardakta mısırlar, okul önlerinde satılıyor. [Umay Aktaş Salman-AJT]

zil çalar çalmaz, çocuklar okul kantinin önünü dolduruyor. saat sabahın 09.30’u kimi şeker, çikolata alıyor, kimi simit, ayran ile kahvaltı ediyor. en gözde ürünlerden biri bardakta mısır. çocuklar bardak içinde üzerine bol ketçap mayonezle mısırları kaşık kaşık yiyor. aynı semtteki yunus emre ticaret meslek lisesi’nde de taze meyve sebze, yoğurt yok. çikolatalar, bisküvi ise bolca mevcut. 

yasak ama gazoz var

sultangazi’deki atatürk çiftliği ilk ve ortaokulu’nun kantininde de sosisli, börek, her türlü çikolata, var. okuldaki eğitimciler 4. dersten sonra cips de satıldığını söylüyor. zübeyde hanım ilk ve ortaokulu’nun kantininde saat daha öğleni bulmadan öğrenciler tavuk dönerlerini almaya başlıyor. soda dışında gazlı içecek satışı yasak olmasına karşın burada da gazoz satılıyor.

kantinden yemek şart !

Kantinlerin vitrinlerini, şeker, çikolata ve bisküviler süslüyor. [Umay Aktaş Salman-AJT]

beyoğlu halıcıoğlu’ndaki cemal  artüz ilk ve ortaokul’nun kantinin fiziksel şartları daha düzgün. kantin okulun içinde. kantinin duvarlarında ‘yağda kızartma ürünümüz yoktur, et ızgarada pişirilir’ yazan bir kağıt asılı. başka bir kağıtta ise öğrenciler uyarılıyor: dışardan yiyecek, içecek getirilmesi yasaktır. öğrenciler, kantinde ancak buradan aldıklarını yemeğe mecbur. mönü de tavuk döner, hamburger, soğuk sandviç, sosisli, tavuk ızgara var. ancak burada da  meyve ve yoğurttan eser yok. kantinin vitrinini yine şekerlemeler dolduruyor. öğrenciler derste, kantin görevlisi ise kantin içinde sigara içiyor. aynı semtteki muallim cevdet ilk ve ortaokul’nda da taze meyve ve yoğurt bulmak mümkün olmuyor. çocuklar ellerinde çubuk kraker ve çikolatalarla derse koşturuyor.

10 çocuktan 6'sı şişman

memorial hastanesi’nden uzman diyetisyen yeşim çelik, türkiye’de 10 çocuktan altısının şişman olduğunu belirterek kantinlerdeki besin değeri düşük yiyeceklerin zararlarını şöyle anlatıyor:

“çocukluk çağı beslenmesinde mümkün olduğunca kızartılmış besinlerden uzak kalmak gerekiyor. çiğköftenin saklama koşulları çok önemli. hijyene dikkat edilmezse zehirlenmelere sebep olabilir. yoğurtla birlikte, yulaf ezmesi satılsa kantinlerde çok faydalı olur. denetlemeler etkin olmalı. okul yöneticilerine ve ailelere de büyük iş düşüyor. şekerler, çikolatalar, kan şekerini hızla yükseltiyor. ancak yarım saat sonra çocuk tekrar şekere yöneliyor. kalori alıyor ama aldıkları kalori basit karbonhidrat dediğimiz yağlanmayı artıran türden. şeker, çikolata yerine kuru meyve satılmalı. 

 

meyve dikkati artıyor

meyve, sebze, fındık hem kolesterolü düşürüyor hem de dikkati artırıyor. şeker ve çikolata ise algılamayı düşürüyor. dersteki başarıyı olumsuz etkiliyor. aileler çocuklarına mutlaka evde kahvaltı yaptırmalı. evde yiyecek vakti yoksa tahıllı ekmek arasına sandviç hazırlanmalı, arasına peynir, zeytin konmalı. çocukların yanına evden taze meyve, sebze konmalı. beyaz ve kepek ekmek önermiyoruz. sindirimi kolay ve vitamini yüksek tam tahıl ya da çavdar ekmeği tüketilmeli. bardaktaki mısırlarda tuz ve yağ oranı yüksek. tuz tansiyon sıkıntısı yaratıyor. yeterli sıvı da alınmayınca vücudun elektrolit dengesi bozuluyor. mayonezi ise kesinlikle önermiyoruz. katkılı meyve suları yerine bol bol su tüketilmeli. beslenme, çoğun hem fiziksel hem de beyin gelişimi etkiliyor. o yüzden sağlıklı beslenmek önemli." 

 

kızartma kutu mu ekmek arası mı ?

şişli atatürk ortaokulu’nun kantininde patates kızartması istiyorum. ‘yok’ cevabı almayı beklerken  ‘kutuda mı, ekmek arası mı’ diye soruyor kantinci. burada da çiğköfte kantinde 3 tl'ye pakette satılıyor. 

gayrettepe’deki şair nedim ortaokul’nun kantini en ‘düzgün’ kantinlerden. kantinin astığı levhada, "okulumuzda gazlı içecek ve patates kızartması satılması" yasaktır yazıyor. kantinciler odası tarafından en iyi kantin seçildiği ibaresi de var kantin duvarlarında.  burada sıkma portakal suyu bulunuyor. envayi çeşit çikolata, şekerlemenin yanı sıra 'donat' denen hamur işi tatlılardan da mevcut.

üsküdar’daki halide edip adıvar anadolu lisesi’nin kantininde tek bir lavabo mevcut. öğrencilerin teneffüs saatine yakın hazırlanan hamburgerler tepsilerle kantine indiriliyor.  burada da çiğköfte kantin mönüsünde.   

okul yetkilisinin yaptırımı yok

okul kantinleri okulların kurduğu komisyonlar, ilçe gıda , tarım ve hayvancılık müdürlükleri ve ilçe sağlık müdürlükleri tarafından denetleniyor. ancak denetimler yanlış uygulamaların yok olmasında yeterli olmuyor çoğu zaman. sultanbeyli’de adını vermek istemeyen bir okul müdürünün anlattıkları genelgelerin, yönetmeliklerin  hayata geçmemesinin nedenini özetliyor:

“okullarda kurulan kantin denetleme komisyonlarında öğretmen, veli , okul aile birliği üyesi bulunuyor. elimizde bir standart  form var, ona göre hijyen açısından da değerlendiriyoruz. ancak çoğu arkadaş da kantinde neyin satılıp neyin satılmayacağını bilmiyor. okul aile birliği'nden arkadaşlar ve öğretmenler sürekli kantinci ile yüz yüzeler. eksik görseler de yazmaya taraftar değiller. sonra kantincinin onlarla uğraşacağını düşünüyorlar. okulların bir yaptırım gücü de yok zaten. en çok sorun yaşadığım şey, üretici bilgisi yer almayan, markası bilinmedik bir sürü şeker, çikolata, dondurma. ekmek arası köfte yapılıyor. köfte kısa sürede ya pişmiyor ya da önceden pişirilenler satılıyor. onlar da pişmiş ama yeniden donmuş oluyor. velilerden şikayet geliyor. ben evinizden getirin diye uyarıyorum velileri. ama bu çözüm değil, genel bir çözüm olması lazım.”

katin geliri yanlışa göz yumduruyor

sultangazi’deki adını vermek istemeyen bir  müdür yardımcısı ise okul kantinlerinin kira geliri olduğu için pek çok uygulamaya göz yumulduğunu söylüyor:

"okul kantinin 3 bin 400 tl kirası var. okula 2 bin 600 tl’sini veriyor. kantinin kirası olmasa hizmetli maaşlarını ödeyemeyiz. bu yüzden göz yumuluyor."

kantinciler: ucuza zararlı şeyler alınabilir

kentteki 2500 okul kantinin üye olduğu istanbul kantinciler esnaf odası başkanı vahap osmanoğlu ise kantinlerde zararlı ürünlerin satılmasına ilginç bir açıklaması var:

“meyve satılmıyor. çünkü alıyorsunuz meyveyi bir iki gün kalıyor, alınmıyor ve sonra da çürüyor. meyve alışkanlığı yok çocukların, aileden kaynaklanıyor. biz de isteriz sağlıklı şeyler satılsın ama beslenme kültürü yok. sosyo ekonomik düzeyi düşük yerlerde 50 kuruşa ne alacak öğrenci ancak o şekerleri alabilir. patates cipsi, kola bize yasak ama öğrenci dışardan  alıyor. kuru yemiş bazılarında var. ancak maaliyeti daha düşük bir firma ile anlaştık. artık pek çok kantinde olacak. tek lavabo olmasının sebebi de  fiziki mekan sıkıntısı.”

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;