Görüş

Küba, ABD ile neden anlaştı?

ABD-Küba yakınlaşması ilk bakışta Küba açısından zafer gibi görünse de işin aslı daha karışık. Bu gelişme, ileriye doğru atılmış önemli bir adım olsa da, Amerika'nın uyguladığı ticari ambargonun sonu ve ilişkilerin tamamen normalleşmesi anlamına gelmiyor.

Venezuela, özellikle de 2013 yılında hayatını kaybeden Devlet Başkanı Hugo Chavez döneminde, Küba'ya ciddi miktarda petrol ve finans desteği verdi. [Fotoğraf: Reuters]

amerika birleşik devletleri başkanı barack obama ile küba devlet başkanı raul castro arasında geçen telefon görüşmesinin ardından, abd'de tutuklu bulunan kübalı üç istihbarat ajanına karşılık amerikalı bir mahkumun serbest bırakılması, iki ülke ilişkilerinde uzun yıllardan sonra yaşanmış en önemli gelişme oldu. değiş tokuşun hemen ardından, 17 aralık 2014 günü, abd ve küba, tam diplomatik ilişkileri yeniden canlandırma sürecine başlanacağını duyurdu.

abd'nin küba'yı yalnız bırakma gayretinden nihayet vazgeçmesi anlamına gelen bu anlaşma, ilk bakışta komünist ada açısından büyük bir zafer gibi görünüyor. ancak işin aslı biraz daha karışık.

küba, son dönemde petrol fiyatlarında yaşanan düşüş yüzünden sıkıntıda. castro'nun kararının arkasında da muhtemelen bu mesele yatıyor.

by Jorge G. Castañeda

her şeyden önce, bu gelişme, amerika'nın uyguladığı ticari ambargonun sonu demek değil; zira ambargonun kalkması ancak kongre kararıyla mümkün. ayrıca ilişkilerin tam manasıyla normalleşmesi gibi bir durum da söz konusu değil. karşılıklı büyükelçilikler açılacak ama büyükelçi olmayacak.

yine de vatikan ve kanada'nın arabuluculuk ettiği anlaşmanın ileriye doğru atılmış önemli bir adım olduğuna şüphe yok. bundan böyle küba asıllı olmayan amerikalılar için havana'ya gitmek kolaylaşacak. iki ülke arasında banka işlemleri yapılabilecek. bazı ticari sorunlar çözüme kavuşacak. abd dışişleri bakanlığı, küba'yı teröre destek vermekle suçlanan ülkeler listesinden çıkaracak.

küba'nın bunlara karşılık olarak çok az ödün veriyormuş gibi göründüğü doğru. castro, amerikalı alan gross dışında 53 siyasi mahkumu daha serbest bırakmayı, internet yasaklarını hafifletmeyi ve birleşmiş milletler insan hakları yetkilileri ile uluslararası kızılhaç gözlemcilerinin ülkeye girişine izin vermeyi kabul etti. bunlar elbette birer taviz. ama küba'nın yarım yüzyıllık yalıtılmışlığının ardından diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasıyla kazanacaklarına kıyasla o kadar da büyük sayılmazlar.

ekonomik darboğaz riski yüksek

bununla birlikte, küba, son dönemde petrol fiyatlarında yaşanan düşüş yüzünden sıkıntıda. castro'nun kararının arkasında da muhtemelen bu mesele yatıyor. abd'de petrol ve doğalgaz üretiminde yaşanan ciddi artış, avrupa ve japonya'daki ekonomik durgunluk, suudi arabistan'ın petrol vanalarını açık tutma kararı alması ve çin ile hindistan ekonomilerinin yavaşlama eğilimine girmesi gibi etkenler, bir arz fazlası oluşmasına yol açtı. bu durumdan en fazla etkilenen iki ülke, küba'nın geçmişten beri ekonomisini ayakta tutmak için bel bağladığı rusya ve venezuela oldu.

o iki ülkeden, sıkıntıya düşmesiyle küba'nın istikrarını en çok tehdit eden ise venezuela. rusya, sovyetler birliği'nin dağılmasından sonra küba'ya kayda değer bir destek vermedi. fakat venezuela, özellikle de merhum devlet başkanı hugo chavez döneminde, her gün yaklaşık 100 bin varil petrol gönderen ve yanı sıra yılda 5-15 milyar dolar yardımda bulunarak küba'ya ciddi şekilde hamilik yaptı.

bu yardımların devam etme ihtimali artık pek yok. aslına bakılırsa, abd ile küba arasındaki görüşmelerin 2013 yılında chavez'in ölümünden kısa bir süre sonra başlaması da muhtemelen tesadüf değil. venezuela'nın yardımları olmayınca –1990'ların başında rus yardımlarının sona ermesi sonrasında olduğu gibi – küba'nın yine ekonomik buhrana gireceğine şüphe yok.

küba politikası konusundaki kördüğümün nihayet çözülüyor oluşu, iran ile tarihi bir adım atma olasılığını da büsbütün cazip ve belki de daha muhtemel kılıyor.

by Stephen Kinzer

bu da küba'yı son derece kırılgan bir duruma sokuyor. ekonomik reformlar, belli ki istenen etkiyi yaratmakta yetersiz kaldı. gelirler düştü. yaygın kıtlıklar yüzünden enflasyon şaha kalkmış durumda ve aşırı enflasyon riski giderek artıyor. döviz, karaborsada resmi kurun yüzde 3'ündan biraz daha yüksek bir oranda işlem görüyor. büyük çaplı bir siyasi ayaklanma ihtimali gittikçe artıyor.

william leogrande ve peter kornbluh, 2014 yılında yayımlanan back channel to cuba: the hidden history of negotiations between washington and havana isimli kitaplarında, küba'nın, ambargonun sona erdirilerek ilişkilerin normalleştirilmesi karşılığında siyasi tavizde bulunmayı nasıl sürekli reddettiğini ele alıyor. esasında raul castro, abd ile duyurulan anlaşma kapsamında, bu bağlamda herhangi bir ödün veriyor da denemez.

yine de ekonomik açıdan bir hesap yapılacak olursa, değişimin yakın olduğu açık. ortada zengin ve cömert bir hami kalmayınca, küba ekonomisinin yeniden canlanması için abd ile ilişkilerin tam manasıyla normalleşmesi şart olacak. bu da elbette küba'da demokrasi ve insan hakları konusunda belli başlı değişiklikler yapılmasına bağlı.

ileride bugünün tarihi yazılırken, (fidel ve raul) castro'nun küba'sını en sonunda kilit altından çıkaran şeyin silah gücü ya da diplomatik çabalar değil, kuzey dakota ve arap yarımadası'ndaki petrol baronlarının tarafsız müdahaleleri olduğu da ortaya çıkabilir.

jorge g. castañeda, meksika eski dışişleri bakanı (2000-2003). new york üniversitesi'nde siyasal bilgiler ve latin amerika-karayipler çalışmaları alanlarında ders veriyor.

twitter'dan takip edin: @jorgegcastaneda

bu makalenin ilk nüshası project syndicate tarafından yayımlanmıştır.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Jorge Castaneda

Jorge G. Castañeda

meksika eski dışişleri bakanı (2000-2003). new york üniversitesi'nde siyasal bilgiler ve latin amerika-karayipler çalışmaları alanlarında ders veriyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;