Görüş

Türkiye'de yoksulluğun eğitime yansımaları

Uluslararası çapta yapılan araştırmalar ülkede önlenebilir faktörlere bağlı öğrenme güçlüklerinin yüksek derecede olduğunu gösteriyor.

Konular: Eğitim, Türkiye
Türkiye'de ilkokul sınıf kapısı.
Alt sosyo-ekonomik düzeydeki öğrencilerin görece başarısızlıklarına rağmen, Türkiye, en yüksek ilerleme gösteren ülkeler arasında yer alıyor. [AA]

öğrenci performansını etkileyen en önemli faktörlerden biri ailelerinin ekonomik, sosyal ve kültürel düzeyleri. bu günlerde gündemi sıklıkla meşgul eden uluslararası değerlendirmelerin sonuçları, türkiye'deki ailelerin durumu ve bunun öğrenci başarısına yansıması ile ilgili çarpıcı bilgiler sunuyor.

öğrencilerin matematik ve fen alanlarında kazandıkları bilgi ve becerilerin değerlendirilmesine yönelik bir tarama olan uluslararası matematik ve fen eğilimleri araştırması (trends in international mathematics and science study: timss) başarı testlerine ek olarak, okul yöneticilerine ve öğretmenlere de anketler uygulanıyor. bu anketlerde öğrencilerin ev­lerinde sahip oldukları imkanlardan, öğretmenlerin mesleki tatmin düzeyle­rine, yöneticilerin ağırlık verdiği çalış­malardan, okulun bulunduğu bölgenin güvenli bir yer olup olmadığına kadar birçok değişkenle ilgili maddeler bulunuyor. bu maddelere verilen cevaplar öğretim ortamının bir bütün olarak ele alınmasını sağlayacak zengin bir veritabanı oluşturuyor

bu kapsamda 2011 yılında yapılan araştırmada, öğretmenlere sınıflarındaki öğrencilerinin önbilgi eksiklikleri, temel beslenme yetersizlikleri, uyku düzensizlikleri gibi faktörler sebebiyle öğretimlerinin aksayıp aksamadığı soruldu. öğrencilerin beslenmesi ile ilgili paylaşılan öğretmen görüşleri sonucunda 4. sınıf düzeyinde temel beslenme eksikliği nedeniyle türkiye'de öğretimi aksayan öğrenci oranı yüzde 78, uluslararası ortalamada ise yüzde 29 olarak ortaya çıktı. (raporun tam metnini indirmek için tıklayın)

pisa 2012 sonuçlarına göre türkiye'de ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan en alt çeyrekte yer alan öğrenciler ile en üst çeyrekte yer alan öğrenciler arasındaki ortalama puan farkı 86. oecd ortalamasında 1 okul yılının 41 puana karşılık geldiği göz önünde bulundurulduğunda, alt grupta yer alan öğrencilerin daha avantajlı akranlarına göre 2 okul yılı geriden geldiği görülüyor.

by Ziya Selçuk

bu oran, türkiye'de pek çok öğrencinin kahvaltı etmeden okula geldiğine, okul saatleri boyunca ihtiyacı olan besinlere ulaşamadıklarına ya da öğle yemeğine erişimlerinin olmamasına işaret ediyor olabilir. yetersiz beslenmenin öğrenci başarısını olumsuz etkilediği gerçeği ise öğrencilerin timss'ten aldığı puanlarla da destekleniyor. öğretmenlerinin görüşlerine göre öğretimleri yetersiz beslenmeden dolayı aksamaya uğramayan 4. sınıf öğrencilerinin ortalama puanları 492 iken, öğretimin aksamasına sebep olacak yetersiz beslenme düzeyine sahip öğrencilerin ortalama puanları 461 olarak karşımıza çıkıyor.

pisa testi

uluslararası öğrenci değerlendirme programı'nda ise (programme for international student assessment: pisa) öğrencinin sosyo-ekonomik düzeyi 'ekonomik, sosyal ve kültürel durum endeksi' olarak adlandırılan bir endeks ile değerlendiriliyor. bu endeks birçok değişken esas alınarak hesaplanıyor. bu değişkenlerin arasında ebeveynlerin eğitim durumu ve meslekleri, ailenin evindeki bir takım araç gereçler ve evde mevcut olan eğitim kaynakları gibi unsurlar yer alıyor.

-4 ile +4 değerleri arasında değişen bu endeks göz önüne alınarak yapılan değerlendirmeye göre türkiye'deki öğrencilerin yüzde 68,7'si -1 değerinin altında yer alıyor. puan hesaplarında diğer değişkenler sabit tutulup bu durum göz önüne alınarak yapılan düzenlemelerde ise, türkiye'deki öğrencilerin pisa 2012'de 448 olan matematik puanları 520 olarak karşımıza çıkıyor. bu puan da 494 olan oecd ortalamasının üzerinde. bu noktada, türkiye için ailelerin yaşam standartlarının oecd ortalamasına erişmesi durumunda, öğrencilerin puanlarının oecd ortalamasının bile üstünde yer alabileceğini söylemek mümkün görünüyor.

öğrencilerin başarılarını ailelerinin ekonomik, sosyal ve kültürel düzeylerine göre dörde ayırarak incelemek bu alanda yapılabilecek başka bir değerlendirme yöntemi. pisa 2012 sonuçlarına göre türkiye'de ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan en alt çeyrekte yer alan öğrenciler ile en üst çeyrekte yer alan öğrenciler arasındaki ortalama puan farkı 86. oecd ortalamasında 1 okul yılının 41 puana karşılık geldiği göz önünde bulundurulduğunda, alt grupta yer alan öğrencilerin daha avantajlı akranlarına göre 2 okul yılı geriden geldiği görülüyor. karşılaşılan tablo düşündürücü, ancak 2003 yılında 122 olan bu puan farkının, 90 olan oecd ortalamasına yaklaşması oldukça umut veren bir sonuç olarak değerlendirilebilir.

türkiye son yıllarda eğitimde eşitlik alanında ilerleme kaydetmiş olsa da, diğer ülkelere kıyasla durumu göz önünde bulundurulduğunda daha alınacak çok yolu olduğu yadsınamaz bir gerçek. bu sebeple, dezavantajlı gruplara yönelik pozitif ayrımcı uygulamaların arttırılması ve aile geçmişinden kaynaklanan dezavantajı giderecek uygulamaların teşvik edilmesinde yarar görülüyor.

by Ziya Selçuk

bununla birlikte pisa 2012'de türkiye, alt sosyo-ekonomik düzeydeki öğrencilerin en yüksek ilerleme gösterdiği ülkeler arasında yer alıyor. bu durum toplumsal destek ve sistematik çaba içeren her tür planlamanın eğitime sağladığı katkıya örnek olabilecek nitelikte. 2003 yılında başlatılan 'eğitime %100 destek' projesi ile 2012 yılında daha çok öğrencinin fiziksel koşulları daha iyi sınıflarda eğitim aldıkları biliniyor.

ulusal girişimler

2003 yılında başlatılan bir diğer proje olan 'haydi kızlar okula' kampanyası kapsamında ise, 222 bin 800 kız öğrencinin okula devam etmesi sağlandı. bu durum pisa 2012'de özellikle sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı olan kız öğrencilerin başarısını kısmen açıklamaya yardımcı olabilir.

ayrıca, sosyal yardımlaşma ve dayanışma fonu kapsamında nüfusun en yoksul yüzde altılık kesiminde yer alan ve maddi imkansızlıklar nedeniyle çocuklarını okula gönderemeyen ailelere çocuklarının okula devam etmeleri şartıyla, aylık 30 ile 55 tl arasında değişen 'şartlı eğitim yardımı' yapılıyor. 2003-2004 öğretim yılından itibaren taşımalı eğitim uygulaması ile okulların bulunduğu merkezlere taşınan yoksul öğrencilere öğle yemeği verilmesi de bu fon kapsamında gerçekleştirilen bir uygulama.

buna ilaveten, maddi açıdan sıkıntı yaşayan ailelerdeki öğrencilere yerel sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla her dönem başında eğitim malzemeleri yardımı yapılıyor. bu tür sosyal yardım politikalarının öğrencilerin okul performanslarına olumlu etkileri olduğu düşünülüyor. ancak, bu konuda gösterilen başarının kaynaklarının boylamsal araştırmalarla ortaya çıkarılması, geliştirilecek politikalara kaynaklık etmesi bakımından önemli.

pisa ve timss'ten elde edilen veriler, türkiye'de öncelikle üzerinde durulması gereken problemin insani kalkınma düzeyini arttırmak olduğunu gözler önüne seriyor. türkiye son yıllarda eğitimde eşitlik alanında ilerleme kaydetmiş olsa da, diğer ülkelere kıyasla durumu göz önünde bulundurulduğunda daha alınacak çok yolu olduğu yadsınamaz bir gerçek. bu sebeple, dezavantajlı gruplara yönelik pozitif ayrımcı uygulamaların arttırılması ve aile geçmişinden kaynaklanan dezavantajı giderecek uygulamaların teşvik edilmesinde yarar görülüyor. bu noktada, sivil toplum kuruluşlarının dezavantajlı öğrencilere yönelik çalışmalarının daha fazla desteklenmesi için kamu işbirliklerine ilişkin mevzuatın yeniden düzenlenmesi yararlı olabilir. sosyal destek programı (sodes) vb. kaynaklar kullanılarak dezavantajlı çocuklar ve aileleri için yeni destek modellerinin geliştirilmesi de bu konuda atılacak önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.

ziya selçuk, 2003-2006 yılları arasında milli eğitim bakanlığı'na bağlı talim terbiye kurulu başkanlığı'nı yürüttü. gazi üniversitesi eğitim fakültesi sınıf öğretmenliği bölümü öğretim üyesi.

twitter'dan takip edin: @ziyaselcuk

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Ziya Selçuk

2003-2006 yılları arasında milli eğitim bakanlığı'na bağlı talim terbiye kurulu başkanlığı'nı yürüttü. gazi üniversitesi eğitim fakültesi sınıf öğretmenliği bölümü öğretim üyesi.1982 yılında ankara üniversitesi eğitim bilimleri fakültesi'nden lisans derecesini aldı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;