Portre

Portre: Bülent Arınç

AK Parti'nin kurucuları arasında yer alan Bülent Arınç, zaman zaman tartışma yaratan söylemleriyle de parti içinde en fazla ağırlığı olan isimlerden biri olarak tanınıyor.

Bülent Arınç, 7 Haziran 2015'teki genel seçimlerle birlikte aktif siyaseti bırakacak. [Fotoğraf: AA]

bülent arınç, siyasi hayatına henüz üniversite yıllarında necmettin erbakan'ın liderliğindeki milli görüş hareketi’nde başladı. milli selamet partisi, refah partisi ve fazilet partisi'nde görev aldı.

ancak hareket içindeki "yenilikçi kanat"; recep tayyip erdoğan, abdullah gül ve abdüllatif şener, erbakan'a karşı ayaklandığında "ağabey" olarak yanlarında yer aldı. adalet ve kalkınma partisi’nin kurucularından olan arınç, tartışma yaratan söylemleriyle partideki ağırlığını her zaman hissettirdi. gül’e daha yakın dururken, erdoğan’la zaman zaman ters düştü.

siyasete erbakan'ın yanında başladı

bülent arınç, 1948’de bursa’da doğdu. ortaokul ve lise yıllarını manisa’da geçirdi; ankara üniversitesi hukuk fakültesi’nden mezun oldu. bir süre serbest avukatlık yaptı.

siyasetle üniversite yıllarında ilgilenmeye başlayan arınç, bu dönemde öğrenci hareketlerine katıldı.

necmettin erbakan liderliğindeki milli selamet partisi’nde (msp) gençlik kolları başkanlığı ve il başkanlığı gibi görevlerde bulundu, milli görüş hareketi’nin etkili isimlerinden biri hâline geldi.

msp’nin 12 eylül darbesi'yle kapatılmasının ardından kurulan refah partisi’ne (rp) katılan arınç, partinin merkez karar yürütme kurulu’nda da yer aldı.

Arınç, Meclis'e ilk kez 1995'te girdi. [Fotoğraf: AA-Arşiv]

milletvekilliği

bülent arınç, ilk olarak 24 aralık 1995 genel seçimlerinde manisa’dan milletvekili seçildi.

rp’nin 1998’de anayasa mahkemesi kararıyla kapatılmasının ardından, yakın çalışma arkadaşlarıyla birlikte 1997’de kurulan fazilet partisi’ne (fp) geçti.

arınç, fp’nin 14 mayıs 2000’deki olağan büyük kongresi’nde ‘yenilikçi kanat’ yanında yer aldı. recai kutan'a karşı genel başkanlık yarışına gireceğini ilk açıklayan o olmasına rağmen, abdullah gül lehine yarıştan çekildi. yıllar sonra bu olayı şöyle anlattı:

"abdullah bey çok saygılı bir insan; ilk sözü o alırsa 'sen ol' diyecek, sonra ben ısrar etsem de zorlanacak. ilk sözü ben aldım: 'allah için çok güzel bir iş yürütüyoruz, ilerisi için çok faydalı görüyorum. bugüne kadar birbirimizi hiç üzmeden beraber çalıştık ama şimdi ben çekiliyorum ve senin aday olmanı istiyorum' dedim. gözleri yaşardı; 'eğer senden önce konuşabilseydim aynı şeyleri ben söyleyecektim' dedi, kucaklaştık."

ak parti'nin kuruluşu

fp’nin de 2001’de kapatılmasının ardından milli görüş içindeki reformcu hareketin içinde kalmaya devam etti. recep tayyip erdoğan’ın önderliğinde, adalet ve kalkınma partisi’nin (akp / ak parti) kuruluş çalışmalarına dâhil oldu.

3 kasım 2002’de yapılan ve akp’nin tek başına iktidar olduğu genel seçimlerde üçüncü kez manisa milletvekili seçildi.

bülent arınç'ın siyasi hayatı boyunca talep ettiği tek makamın meclis başkanlığı olduğu söylenir. ak parti'nin iktidardaki ilk döneminde, genel başkan erdoğan'ın meclis başkanlığı için aklındaki isim kocaeli milletvekili vecdi gönül'dü. ancak başbakan gül, arınç’ı destekledi. arınç, kasım 2002’de yapılan seçimlerin ilk turunda 369 oy alarak tbmm’nin 22. başkanı oldu.

gül’le hep yakın oldu

arınç bu dönemde, yakın tarihin en önemli olaylarından 1 mart tezkeresi sürecinde de gül ile yakın çizgide yer aldı. tezkere, irak’a müdahaleye hazırlanan abd’ye türkiye’de asker konuşlandırma, türk hava sahasını ve bazı limanlarını kullanma izni veriyor, ayrıca tsk’nın da gerektiğinde kuzey irak’a girişine olanak tanıyordu. genel başkan erdoğan açıkça tezkereden yana tavır aldı, milletvekillerinden tezkereye “evet“ demelerini istedi. başbakan gül ise oylama öncesinde ak parti grubunda yaptığı konuşmada milletvekillerine “kararınızı kendi vicdanınıza göre vereceksiniz. ben sizden şu ya da bu yönde oy kullanmanızı isteyemem” dedi. gül ile benzer kaygıları taşıyan meclis başkanı arınç da “inşallah tezkere meclis’e gelmez” sözüyle görüşünü belli etti. 1 mart 2003’te genel kurul’da yapılan oylamada akp grubunun verdiği fireler nedeniyle yeterli oya ulaşılamadı ve tezkere reddedildi.

Arınç, Gül’le daha yakın bir çizgi izlerken Erdoğan’la zaman zaman ayrıştığı konular oldu. [Fotoğraf: AA-Arşiv]

arınç, 2007’deki cumhurbaşkanı seçimi sürecinde de öne çıkan isimlerden biriydi. "dindar cumhurbaşkanı seçtirmek istemiyorlar" diyerek askerlere karşı cephe açmaktan çekinmedi. kendi adı da adaylar arasında geçmesine rağmen gül'e destek verdi. gül, dışişleri bakanlığı'ndan çankaya köşkü'ne çıkarken, arınç da meclis başkanlığı'ndan hükümete geçti.

60. hükümet'te başbakan yardımcılığı görevine atanan arınç, karadeniz ekonomik işbirliği parlamenter asamblesi (keipa) türk grubu başkanı da oldu.

arınç, haziran 2011’de yapılan genel seçimlerde bu kez bursa milletvekili olarak beşinci kez tbmm’ye girmeyi başardı. erdoğan’ın kurduğu yeni 61. hükümet’te başbakan yardımcılığı görevini korudu.

erdoğan’la ters düştüğü olaylar

arınç’ın bu dönemde gül’le aynı çizgide dururken erdoğan’la ayrıştığı başka olaylar da yaşandı.

haziran 2013'teki gezi olaylarında polis müdahalesini sert bulan arınç, gösteriler için de ‘mesaj alındı, gereken yapılacak’ dedi. cumhurbaşkanı gül de benzer bir yaklaşım sergilerken başbakan erdoğan ise tam tersi beyanda bulundu ve başbakan yardımcısını zorda bıraktı.

özgül ağırlık

ak parti içinde 'ağabey' sıfatı olan arınç’la erdoğan’ı karşı karşıya getiren bir başka olay öğrenci evlerine müdahale konusundaki tartışmaydı. ak parti’nin kasım 2013’teki kızılcahamam kampının ardından zaman gazetesi’nde başbakan’ın erkekli-kızlı öğrenci evlerinin denetlenmesini istediği haberi yer aldı. pazartesi günü bakanlar kurulu toplantısından sonra açıklama yapan hükümet sözcüsü bülent arınç haberlerin ‘asparagas’ olduğunu söyledi, “bizim böyle bir yetkimiz de, düşüncemiz de yok. başbakan’ın buna benzer bir ifadesi kesinlikle söz konusu değil” dedi. başbakan erdoğan ise bir gün sonraki ak parti grup toplantısında “konuştuğumu inkâr etme anlayışına sahip değilim” diyerek haberin doğru olduğunu açıkladı. arınç, "yine erdoğan ile ters düştü" eleştirilerine maruz kaldı. ancak bu kez kol kırıldı, yen içinde kalmadı. trt’nin canlı yayınına katılan arınç, "ben sadece bakan değilim. aynı zamanda bir özgül ağırlığım var ve bu özgül ağırlığım başkalarından farklıdır" sözleriyle parti içindeki konumunu hatırlattı.

erdoğan'a seslenen arınç, "bana karşı davranışı toplumda yanlış anlaşılmıştır. buna izin vermemesini beklemem de benim hakkımdır" dedi:

“ben itibarımın, kişiliğimin yıpratılmasını istemem. birilerinin kum torbası haline getirilmek istemem. sayın başbakanımıza buradan bir dost, bir arkadaş, onun bir kardeşi olarak seslenmek isterim ki; hükümet sözcüsü olarak açıklamamla, kendisinin başbakan olarak konuşması arasında apaçık bir çelişki vardır. bu çelişkiyi en güzel şekliyle izah etmesi kendisinden beklenir.”

izleme heyeti tartışması

bülent arınç, erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ahmet davutoğlu’nun kurduğu hükümette de başbakan yardımcılığı ve hükümet sözcülüğü görevini sürdürdü. çözüm süreci’ni resmi olarak yürüten "terörle mücadele yüksek kurulu başkanlığı" da arınç'a bağlandı.

Arınç, Davutoğlu kabinesinde de Başbakan Yardımcısı olarak yer aldı. [Fotoğraf: AA]

bu dönemde arınç ile cumhurbaşkanı erdoğan bir kez daha karşı karşıya geldi. arınç, çözüm süreci’yle ilgili izleme heyeti kurulmasını doğru bulmadığını ve bundan haberdar olmadığını söyleyen erdoğan’a 21 mart’ta nevruz günü yanıt verdi. arınç, "bugün yapılanlardan, yarın geleceğimiz noktadan sayın cumhurbaşkanımızın habersiz sayılması mümkün değildir, her şeyi çok iyi bilmektedir. çözüm süreci konusunda bugüne kadar atılan adımların bir noktası da izleme heyetinin oluşturulmasıdır. hükümetimiz bunu uygun görmektedir. ülkeyi yöneten hükümettir, sorumluluk da hükümettedir" dedi. erdoğan'a karşı en net çıkışı yapan arınç, açıklamalarını ertesi gün de sürdürdü:

“ben hem kendim hem de bir bakan olarak hükümetimizin başbakanı sayın davutoğlu'nu yıpratacak, kamuoyunda yıpranmasına yol açabilecek her türlü tehlikeye karşı savunurum. çünkü hükümetimiz, partimiz seçime giriyor. seçime girerken güçlü bir görüntü, güçlü bir hükümet, güçlü bir karar mekanizmasının olmasını halkımız arzu eder ve bilir. esasen buna gölge düşürmeye de kimsenin hakkı yoktur. muhalefetin ekmeğine yağ sürecek hiçbir davranışta hiçbirimiz bulunmamalıyız. ben bunları söyledim, genelde herkes tarafından da çok olumlu karşılandı. bizim sayın cumhurbaşkanı'na sevgimizde, saygımızda hiçbir zaman eksilme olmaz. yıllardır siyaset arkadaşıyız. 12 yıl başbakanlığımızı yaptı, çok başarılı bir seçimle de halkımızın seçtiği ilk cumhurbaşkanı oldu. elbette onun söyledikleri, onun gösterdiği, yol verdiği işaret bizim için çok önemlidir. ama hükümetimizin de sorumluluğu vardır."

gökçek ile kavgası

arınç’ın erdoğan’a yönelik eleştirileri başka bir tartışmaya da neden oldu. ankara büyükşehir belediye başkanı melih gökçek'in arınç'ı twitter üzerinden, “paralel yapı” olarak nitelenen gülen cemaati ile işbirliğiyle suçlayıp istifaya çağırdı. arınç, gökçek’in açıklamalarına 23 mart 2015’teki bakanlar kurulu’nun ardından sorular üzerine yanıt verdi. "terbiyesizce açıklamalar. benim görevden alınmamı isteyecek kadar haysiyetli bir insan değildir" diyen arınç, gökçek’in “bir yerlere yaranmak, oğlunun milletvekili adaylığını garantilemek için” böyle davrandığını söyledi.

siyasete veda

arınç, ak parti’deki “üç dönem” kuralı nedeniyle 7 haziran 2015’teki seçimde yeniden milletvekili adayı olmayacak. bu tarihten itibaren aktif siyasete veda edeceğini açıklayan arınç, gökçek’le girdiği polemikte bundan sonra nasıl anılmak istediğini de söyledi:

“ben bu dava için ömrümü feda ettim. ülkeme, milletime hizmet etmek için bu görevleri üstlendim. 8 haziran'da sokağa çıktığım zaman 'bu adam namuslu, dürüst, vicdanlı bir adamdı. doğru söylerdi, doğru söylediği için de dokuz köyden kovulmuştu. helal olsun' diyeceklerini biliyorum. başkaları için teminat veremem ama benim için böyle denmesi milyarlara, trilyonlara sahip olmaktan çok daha değerlidir. şerefimle yaşayacağım, sadece emekli maaşıyla geçinen ama kalbi huzur içinde olan bir insan olarak ankara'nın sokaklarında dolaşacağım.”

kaynak: al jazeera ve ajanslar

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;