Türkiye

Beklenti uzlaşma ama...

Ekonomistler Erdoğan-Başçı görüşmesinden yatıştırıcı bir açıklama bekliyor ancak bunun kalıcı bir etki yaratması zor görünüyor.

Konular: Ekonomi
erdem bascı promo
Merkez Bankası Başkanı Başçı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz konusunda sert eleştirilerine hedef oldu. [Fotoğraf: AA]

piyasalar bugün cumhurbaşkanı erdoğan ve merkez bankası başkanı erdem başçı arasındaki görüşmeyi merakla bekliyor. cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, merkez bankası’nın faizi düşürmesi için merkez bankası’na yönelik sert açıklamalar yapmış, gerilim doların yükselmesinde etkili olmuştu.

peki piyasa oyuncuları bugünkü görüşmeden ne bekliyor?

gedik yatırım yurtiçi satış müdürü eral karayazıcı’ya göre bu görüşme ahenk içinde çalışıldığını göstermek için büyük fırsat:

“bu görüşme türkiye’de ekonomi bürokrasisi ile politikacıların zaman zaman görüş ayrılıkları olsa da ahenk içinde çalışmaya devam ettiğini gösterebilmek için büyük fırsat. piyasa sayın cumhurbaşkanı’nın değerlendirmelerine büyük önem verecek. 'türkiye ekonomi yönetiminde pro-aktif bir biçimde dünyanın değişen şartlarına hızla adapte olabilmektedir. uluslararası piyasalardaki hareketler izlenerek ihtiyaç duyulması halinde her türlü adım cesaretle atılacaktır' gibi bir açıklama pozitif etki gösterir.”

al jazeera’ye konuşan karayazıcı’ya göre, hükümet tarafından haziran genel seçimlerini takiben babacan ekolünün kendisi yer almasa dahi felsefe olarak korunacağı yönünde bir sinyal de önemli olacak.

"uzlaşma açıklaması bekliyorum"

gcm menkul araştırma direktörü erdoğan turan bugünkü görüşmeden uzlaşma açıklaması bekliyor:

“merkez bankası ile cumhurbaşkanı arasında görülen uyuşmazlık sonsuza kadar devam etmeyecektir, bir uzlaşma açıklaması bekliyorum. bu uzlaşma tl üzerinde pozitif etki yaratabilir ama trendi değiştirecek gücü olacağını sanmıyorum.”

hsbc türkiye hazine direktörü fatih keresteci, merkez bankası’nın bağımsızlığının korunduğuna yönelik açıklamaların olumlu olacağını vurguluyor:

“tcmb'nin kurumsal yapısının yürütme erki tarafından desteklendiği ve tcmb'nin araç bağımsızlığının korunduğu yönündeki olası söylemler piyasalar açısından olumlu olur. para politikası uygulamalarına ilişkin tartışmaları azaltan ya da sonlandıran bir sonuç, türk lirası'nda pozitif bir ayrışmaya yol açıp türk mali piyasalarındaki tansiyonu azaltabilir.”

uzlaşmacı yaklaşım doları düşürür mü?

peki uzlaşmacı yaklaşım doların ateşini söndürebilir mi?

al jazeera’ye konuşan arda tunca’ya göre türkiye’ye yönelik risk algısı tamamen ortadan kalkmaz:

"merkez bankası üzerinden yürüyen siyasi nitelikli tartışmaların, son günlerin görüşme trafiği ile piyasalarda oluşan olumlu beklentiyle kur üzerinde bir miktar yatıştırıcı etkiler yaptığını izliyoruz. cumhurbaşkanı ile tcmb başkanı arasındaki görüşmenin de kur üzerinde yine yatıştırıcı etkiler yapmasını beklerim. ancak son haftaların tartışmaları ile türkiye aleyhine kuvvetlenen risk algısının tamamen ortadan kalkacağını da bekleyemeyiz. bu risk algısını yükselen cds primlerinde gördük ve bu verileri önümüzdeki günlerde de dikkatle takip etmemiz gerekecek. yani oluşan risk algısı kurun içine yerleşti bir kere. bütün bunların yanı sıra, €/$ paritesinin doları güçlendiren etkilerini de yaşadığımız bir süreçteyiz. üç haftalık bir sürede paritenin 1.14 civarından 1.08 civarlarına gelmiş olduğu gerçeğiyle de karşı karşıyayız. hem cumhurbaşkanı ile tcmb başkanı arasındaki toplantı ve sonrasında ortaya çıkacak ve hem de parite tarafındaki gelişmelerle kurun anlık olarak her iki yönde hareket etme potansiyeli var. ancak orta vadede kurun yönü parite etkisiyle yukarı doğru."

destek menkul analisti gizem uzuner görüşmeden kalıcı bir sonuç beklenmemesi gerektiği görüşünde.

“cumhurbaşkanı ve mb başkanı başçı görüşmelerinden çıkacak bir sonucun tl tarafında kalıcı bir etki yaratmasını şu aşamada beklemiyoruz. ancak siyasi taraftan ppk öncesinde merkez’e karşı daha ılımlı bir hava söz konusu. bu noktada belki faiz indirimine yeniden değinilmeyerek ya da merkez bankası’nın kararlarına olumlu yaklaşıldığına dair bir güven telkini söz konusu olursa usdtry tarafında bir miktar gevşeme görebiliriz. ancak bu noktada bir kalıcılığın sağlandığını söylemek için, hele de yurtiçinde seçim atmosferinin de yavaş yavaş hissedilmeye başlandığı bir ortamda henüz erken olduğu kanısındayız.”

merkez bankası'nın hamleleri işe yarıyor mu?

abd’den gelen güçlü tarımdışı istihdam verisiyle cuma günkü 2,6470 rekoruna dün yaklaşan dolar bugüne 2.64’e yakın başladı. hafta başından bu yana üç hamle yapan merkez bankası’nın adımları da doların hızını kesmeye yetmedi. peki merkez bankası piyasaya nasıl bir sinyal vermek istedi?

hsbc hazine direktörü fatih keresteci, merkez bankası’nın adımlarını anlamlı buluyor:

“kurlarda yukarı yönlü hareketin ardında temel anlamda iki etken yer alıyor: para politikasına yönelik iç kaynaklı tartışmalar ile fed'in yakın gelecekte faiz artırımlarına başlama ihtimali. tcmb'nin bu iki risk unsuru karşısında somut manada yapabilecekleri çok sınırlı, zira abd doları'nın genel anlamda değerlendiği bir küresel konjonktürde türk lirası'nın güçlü durmasını beklemek gerçekçi değil. tcmb'nin yapabilecekleri dolaylı yoldan para politikasına yönelik kredibiliteyi artırmak ve piyasaları gerekeni yapmaya hazır olduğu yönünde ikna etmek olacak. tcmb'nin iki gündür aldığı önlemleri bu kapsamda değerlendirdiğimizde anlamlı buluyorum. ancak gerek döviz depo faizlerindeki indirim, gerek rom ve munzam karşılıklardaki ayarlamanın piyasalara etkisinin oldukça sınırlı kalacağı kanaatindeyim.”

destek menkul’den gizem uzuner’e göre, tl’nin istikrarını sağlamaya yönelik mesajlar veriliyor:

"merkez bankası’nın döviz depo faiz oranlarında yaptığı indirimden sonra döviz likiditesinin arttırılarak uzun vadeli borçlanmanın teşvik edilmesine dair yaptığı hamle, kur üzerinde daha etkin olmaya çalıştığını ve dövize karşı tl’nin istikrarını sağlamaya yönelik mesajlar vermesiyle devam ediyor. merkez bankası bu hamlelerini ilerleyen bir tarihte devreye almak üzere yaptı; zannediyoruz ki, piyasaların hem para politikası kurulu’na hem de fed’e olan tepkilerine hazırlanmaya çalışıyor."

gedik yatırım yurtiçi satış müdürü eral karayazıcı merkez bankası’nın son üç işlem gününde yaptığı hamlelerin ve daha önemlisi ankara’dan gelen görece ılımlı mesajlar doların tl karşısında en azından dünya ortalamasında hatta altında yükselmesini sağladığını söylüyor. karayazıcı’ya göre daha öte bir etki de beklememek gerekir.

"mb kararları kur üzerinde etkili değil"

gcm menkul araştırma direktörü erdoğan turan, “merkez bankası’nın kararları kur üzerinde etkili değil” diyerek şöyle devam ediyor:

“alınan kararlar merkez’in kurun seviyesinden rahatsız olduğu şeklinde yorumlanabilir ama ben aynı kanıda değilim. eğer gerçekten rahatsızlık söz konusu olursa tl’yi korumanın yolu faiz artırmaktır. ancak mevcut gündemde faiz artırımı söz konusu değil. ayrıca kurdaki yükseliş bize özgü bir durum değil. bir trend var, dolar bütün dünyada değer kazanıyor. tl’yi korumak için doğrudan müdahale edilmesi, zorunlu karşılıklarda yeni kararlar alınması benzeri uygulamalar yeterli olamıyor. faiz artırımı seçeneğinin kullanıldığını varsayalım; bu durumda tl geçici olarak değer kazanabilir ama dolar dünyada ne tarafa gidiyorsa, biz de o yönde hareket etmek zorundaysak, yine yükselen kur ama daha yüksek faizle de karşı karşıya kalabiliriz.”

tunca: merkez bankası'nın hamlelerinin önemli etki yapmasını beklemek hata

ekonomist arda tunca bu son hamlelerin önemli bir etki yapmasını beklemenin hata olacağını düşünüyor:

“tcmb bir ve iki yıla kadar vadeli mevduat dışı yükümlülüklerin zorunlu karşılıklarını artırarak ve rezerv opsiyon katsayısındaki değişikliklerle piyasanın döviz dengelerini değiştiremez. yaptığı değişikliklerin piyasanın döviz likiditesine net katkısı sadece 200 milyon dolar. bu katkı ile kur seviyesi değiştirilmez. tcmb çok ince olarak nitelenebilecek bir ayarlama yaptı ki buna benzer bir düzenlemeyi bu yılın başında da gerçekleştirmişti. bu değişikliklerin kur üzerinde önemli bir etki yapmasını beklemek hata olur. ancak piyasada kura yönelik etkin bir hamle yapılıyor algısı 9 mart günü doların 2.57'ye kadar gerilediğini gördük. bu düşüşün de önemli bir boyutta olduğunu söylemek pek mümkün değil. şu nokta unutulmamalı ki, bir merkez bankası arzu ettiği politika sonuçlarına yönelik en etkin piyasa dengelerini kendi yönettiği para birimine üzerinden uyguladığı politika araçlarıyla sağlar. dolayısıyla bu son hamlelerin kur dengelemesine yönelik olmadığını özellikle belirtmek gerekiyor.”

kaynak: al jazeera

 

Melis Kobal

meslek hayatına 2001 yılında ntv'de muhabir olarak başladı. 2005-2011 yıllıarı arasında cnbc-e de ekonomi muhabiri olarak çalıştı. ab süreci, küresel kriz, anadolu ile ilgili programlar hazırladı. 2009-2010 yılları arasında cnbc-e'nin londra muhabirliğini yaptı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;