Görüş

Mısır'da tartışmalı Nur Partisi fenomeni

Nur Partisi'ni çıkaran grup (İskenderiye Selefiliği veya Selefi Davet), 25 Ocak Devrimi'ne katılmamıştı. Zira bu devrim, onlara göre yöneticiye karşı 'çıkmaktı' ve dinen caiz değildi. Fakat devrim başarılı olur olmaz partilerini kurdular ve kısa süre önce 'küfür' olduğu ve 'caiz' olmadığını belirttikleri 'demokratik' siyasi sürece girdiler.

Mısır'da 3 Temmuz darbesinin mimarı Abdulfettah Sisi'ye destek veren kitleler, onu ülkenin kurtarıcısı olarak görüyor. [Fotoğraf: EPA-Arşiv]

hareketlerin, cemaat ve örgütlerin siyasi ve fikri söylemlerinin gelişimi ve hatta değişiminin, aslında solcu, milliyetçi, liberal ve tüm çeşitleriyle islamcı ideolojilerde yaygın olduğunu ifade etmek hiç de zor değil. zira teori ile pratik arasındaki mesafe pek kısa değildir ve pratik nesnel gerçeklerle yüzleşmenin sonucu olarak söylemlerde gelişim ve değişimlerin yaşanması gayet doğaldır.

islamcılık dairesindeki hiçbir örgütün de o çerçevenin dışına çıkamadığı görülüyor. cemaatlerin ekseriyeti, "islamcı hareketlerin babası" olarak adlandırılan müslüman kardeşler (ihvan-ı müslimin) cemaatinden başlayarak, dönem dönem söylemlerini değiştirdiler.

ihvan, siyasi parti olarak çalışmayı reddeden başlardaki tutumunu terk ederek parti yöntimini talep etmeye geçti. demokrasi sürecine tereddütle bakan bir konumdan, demokrasinin şartlarının çoğunluğunu kabul eden bir sürece taşındı. devlete karşı çıkışın ve devletin tekfir edilmesi düşüncesinin teorik alt yapısını oluşturan silahlı islamcı gruplar da devletle uzlaşmanın karesi içine girerek demokratik sürece katılmayı kabul ettiler. bununla birlikte başka gruplar da eski klasik tutumlarını muhafaza ettiler.

ancak burada, o grupların söylem değişikliklerinin bir gün ve gecede yaşanmadığına, değişimin esasen birçok nesnel şartın sonucu olduğuna işaret etmek kaçınılmaz. ayrıca bu değişim, kendi iç çevrelerindeki uzun tartışmaların yanı sıra yeni dönüşümlerin gerçekleşmesi yönündeki kanaatlerin yaygınlaşması bağlamında yaşandı. sonuçta bu değişimler, kopmalara veya farklı düzlemlerde istifalara yol açtı.

mısır selefi nur partisindeki dönüşüm fenomeni en şaşırtıcı olanı. partideki dönüşüm, doğal dönüşümler çerçevesi içinde görülemeyecek rekor bir zaman dilimi içinde yaşandı ve siyasi bir fırsatçılık içerdi. 

by Yaser Ez Zeatira

nur partisi'nin siyasi fırsatçılığı

yıllar boyunca ihvan'da yaşanan tam da buydu. aynı durum mısır, libya ve başka ülkelerdeki birçok silahlı grubun yorumlarıyla alakalı konularda da görüldü. lakin mısır'ın selefi nur partisi'nin dönüşüm fenomeni en şaşırtıcı olanıydı.

nur partisi'ndeki dönüşüm, doğal çerçevede görülemeyecek rekor bir zaman diliminde yaşandı ve kimilerine sebeplerini sorgulattığı siyasi bir fırsatçılık içerdi. durumu sorgulayanlar, bu dönüşümü; dış mali kaynakların eğilimlerine, dış çevrelerin dayattığı siyasi seçeneklere veya nur partisi'nin iç güvenlik kurumlarıyla ilişkilerine bağladılar.

hatta iş öyle bir noktaya vardı ki, mısır'daki selefi hareketin liderinden asalet partisi başkanı ihab şeyga'yı bile bir sorgulamaya götürdü. şeyga, nur partisi ve lideri yaser berhami'nin dönüşümündeki sır hakkında, "bilemiyorum, istihbarat onun bir açığını mı yakaladı ki berhami bu sözleri sarf ediyor." demekten kaçınmadı. berhami, rabia meydanı'ndaki masumların öldürülmesini, 'daha fazla kanın akmasının önüne geçtiği' iddiasıyla meşrulaştırsa da bunlar, haddi hesabı olmayan sorunlu açıklamalardı. işin bu noktaya ulaşması, partinin söylemindeki korkunç dönüşümün boyutunu gözler önüne seriyor. 

nur partisi'ni çıkaran grup (iskenderiye selefiliği veya selefi davet), hüsnü mübarek'i deviren 25 ocak 2011 devrimi'ne katılmamıştı ve devrime karşıydı. zira bu devrim, onlara göre yöneticiye karşı 'çıkmaktı' ve dinen caiz değildi. iskenderiye selefiliği, siyasi partileri ve gösterileri de haram kılmışlardı. fakat devrim başarılı olur olmaz partilerini kurdular ve kısa süre önce 'küfür' olduğu ve 'caiz' olmadığını belirttikleri 'demokratik' siyasi sürece girdiler. sonrasında ise daha önce caiz olmayan ama kısa süre önce caiz oluveren sayısız tutumları ise hiç sormayın.

buradan hareketle diyebiliriz ki aslında başka islami hareketlerde yaşanan dönüşümler burada yaşanmadı. aksine böylesine sürpriz bir dönüşüm, islami sahada benzeri görülmemiş bir siyasi fırsatçılığı yansıtıyor. nur partisi'nin 3 temmuz 2013 darbesi ve ihvan'a yönelik tutumu, bu durumu net şekilde gösteriyor. parti liderleri, darbe sonrasında dikkat çekici şekilde kitleleri kaybettiklerini hissettiler (ki bu da gayet doğaldır). ve bu kaybın gölgesinde, sorumluluktan kaçmak bağlamında zaman geçtikçe tutumlarını sertleştirdiler.

nur partisi başkanı berhami'nin, rabia'da öldürülenlerin yüzde 90'ının selefi olduğunu belirterek onları öldüren darbeyi desteklemesinin yanında bir de ölümleri meşrulaştırması, suçuna suç katıyor. halbuki berhami'nin bizzat kendisi, darbeden önceki seçim turlarının ayrılmaz bir parçasıydı.

buradan hareketle olan bitenin, herkesin bildiği dış finansörlerin dayatmaları ve güvenlik organlarıyla ilişkilerin kazanımları dışında haklı bir gerekçesinin olduğunu söylemek zor. buna, ihvan'ın darbe yöneticileri tarafından hedef alınmasının ardından, ona alternatif bir rol oynayabilecekleri düşüncesinden kaynaklanan bu fırsatçılık da eklenebilir.

doğal olarak bu düşünce, benzeri görülmemiş bir dar görüşlülüktür. zaten açılımcı söylemleriyle bilinen ihvan'a karşı çıkanlar, en basit toplumsal konularda bile daha sert söyleme sahip nur partisi'ni hiç kabul etmezler. ihvan'ı reddedenlerin, nur partisi'ne sınırlı bir kotadan başka bir şey vermesi mümkün değildir. bu kota da çok geçmeden aşamalı olarak azalacak ve darbeye destek veren nur partisi, gördüğü bu kayırmayı kaybedecek ve hedef haline gelecektir. 

başka çevrelerden darbeye verilen desteğin ayrıntılarını okuyanlar, bu kesimlerin zaman geçtikçe son bulacak bu geçici dönemin dışında, nur partisi ve eğilimlerini kabul etmeyeceklerini anlarlar. nur partisi, 25 ocak devrimi öncesine (siyasetten uzak durup 'yöneticiye itaat' söylemiyle birlikte davet çalışmalarına yoğunlaşmasını kast ediyorum) dönse dahi, darbecilerin ve destekçilerinin kafasındaki toplumsal vizyon için tehdit oluşturacağından rahat hareket edemeyecektir.

dini bir metnin meşru olmayanı meşrulaştırmak için böylesine pejmürde şekilde kullanımı bir yana insanların kolektif bilinci bu tür sürpriz dönüşümleri kabul etmez ve siyasi fırsatçılığa hoşgörüyle bakmaz. bu da dini siyaset için kullananları halk bazında kaybe.den bir konuma koymaktadır.

by Yaser Ez Zeatira

selefilerin çoğunluğu darbe karşıtı

mevcut dönem darbecilerin davranışlarına hükmeden geçici bir dönemdir. ancak darbeye destek veren grupların söylemlerindeki birçok gösterge, onların iç yüzünü çok geçmeden açıkça ortaya çıkaracaktır. o söylem, nur partisi'ni isim olarak zikretmese de, selefileri ihvan ile eşdeğer tutuluyor. belki de bu tutumun en belirgin nedeni, darbeyi destekleyen grupların, nur partisi de dahil olmak üzere selefilerin çoğunluğunun, siyasette ihvan'a daha yakın ve darbe karşıtı olduğunu düşünmeleridir.

nur partisi'nin eski yöneticilerinden samih cezzar, selefi hareketin büyük çoğunluğunun yanı sıra nur partisi ve selefi davet üyelerinin azımsanmayacak kesiminin, siyasette meşruiyeti destek ittifakı üzerinden ihvan cemaatinin arkasında durduğunu belirtiyor.

cezzar, selefi hareketteki bir diğer grubun ise nur partisi içinde yer aldığı ve özellikle de 'geçen dönem zarfında partinin birbiri ardına gelen yanlış tavırları' karşısında sayılarının azaldığını ifade ediyor.

bir siyasi parti, kas gücüyle değil kitleler nezdinde edindiği halk desteğiyle hareket eder. birçok tutumunda görüldüğü şekliyle bu düzeyde siyasi fırsatçılık sergileyen bir partiye kitlelerin inanması mümkün değildir.

nur partisi'nin tutumunun en önemli örneklerinden biri de, yeni anayasa konusunda yansımasını buluyor. ihvan'ın, gerekli olmadığı yönündeki kanaatine rağmen, sırf nur partisi'ni hoşnut etmek için önceki anayasaya koyduğu madde kaldırılmasına rağmen nur partisi'nin büyük bir coşkuyla pohpohladığı yeni anayasa hikayesidir bu.

bütün bu hikayede (gerek nur partisi bağlamında gerekse de önceki partilerin dönüşümleri açısından) dikkat çeken husus, tutumlarını meşrulaştırmakta kullanılan dini metinlerin, kendi anladıkları şekilde yorumlanmasıydı. önceki tutumun da 'şeri' gerekçeleri vardı. yeni tutuma da meşru gerekçeler bulundu. bu da gerçekte siyasetin dini, (dinin siyaseti kullanmasından) daha fazla istismar ettiği anlamına geliyor.

her halükarda dini bir metnin meşru olmayanı meşrulaştırmak için böylesine pejmürde şekilde kullanımı bir yana, insanların kolektif bilinci de bu tür sürpriz dönüşümleri kabul etmez ve siyasi fırsatçılığa hoşgörüyle bakmaz. bu da dini siyaset için kullananları, halkın zihnini kaybeden bir konuma koyar. zira halklar daima hakkın yanındadır. velev ki bu hak, siyasi veya askeri bir kavgada mağlup olsun, durum değişmez.

1962 filistin eriha doğumlu yaser ez zeatira, bir süre gazete muhabiri olarak çalıştı. daha sonra filistin'de yayımlanan el müslime dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 1998 yılından beri ürdün düstur gazetesinde günlük makaleler kaleme alan yazarın birçok kitabı bulunuyor.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Yaser Ez Zeatira

1962 filistin eriha doğumlu yaser ez zeatira, bir süre gazete muhabiri olarak çalıştı. daha sonra filistin'de yayımlanan el müslime dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 1998 yılından beri ürdün düstur gazetesinde günlük makaleler kaleme alan yazarın birçok kitabı bulunuyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;