Görüş

Suriye krizinin virajları

Esed rejimini sahada destekleyen ittifak zayıflıyor. Bu durum, rejim de dahil olmak üzere çatışmanın tüm taraflarının hedeflerini tamamen değiştiren dramatik gelişmelerin yaşanması gerçeğiyle büyük ölçüde örtüşüyor.

Ahrar-u Şam grubuna bağlı muhalif savaşçılar, Suriye ordusunun, İdlib kırsalının güneyinde bulunan Hamidiye Askeri Kampı'nı ele geçirdiler. [Fotoğraf: Reuters]

suriye'deki esed rejimi, günbegün birbirinden kopuk ve izole edilmiş adalara dönüşüyor. rejim, ülkenin bazı bölgelerinde, kazanma umudunun olmadığı bir intihar savaşı yürütüyor. suriye'nin gelecek haritası, söz konusu gelişmelerin etkisiyle, taraflar arasındaki çatışma hatlarının iyice belirginleşmesi suretiyle yeniden şekilleniyor. coğrafya boyunca büyük ölçüde bu gelişmelere ve onlardan doğacak olası ihtimallere bağlı bir tablo ortaya çıkıyor.

esed güçlerinin idlib’in güney kırsalından kaçışı, suriye’deki savaşa dair göstergeleri gözler önüne seriyor. bu bölgenin rejim kontrolünden çıkması, oradaki savaşın yeniden tanımlanması demek.

by Gazi Tahir Dahman

idlib'in güney kırsalındaki çatışmalar ve beşşar esed'e bağlı tugayların buradan kaçışı, suriye'deki savaşın yapısına dair önemli göstergeleri gözler önüne seriyor. zira bu bölgenin askeri anlamda rejimin kontrolünden çıkması, orada süregelen savaşın yeniden tanımlanması anlamına geliyor. idlib'in güney kırsalı, rejimin birçok yönde (güney, kuzey, orta, doğu ve batı arasında) yer alan ikmal hatlarının toplandığı lojistik bağlantı noktasıydı. idlib'in güney kırsalı, sembolik açıdan, esed rejiminin suriye'nin eklemlerini kontrol altında tuttuğu söylemini güçlendiriyordu. keza, rejimin farklı cephelerde kaybettiği yerleri geri alma eğilimini destekliyordu.

muhalif silahlı grupların sahada ulaştığı başarılar, stratejik kazanımlar kapsamında görülebilir. çünkü bu başarılar, şu an bile geniş alanda mevzi kazandırıyor. bu mevziler, öncelikle devrimciler için bir hareket noktası oluşturuyor; devrimcilere güç ve araçlarla manevra yapma, gizlenme ve ikmal imkanı sağlıyor. halihazırda kuzeyden güneye ve doğudan batıya ikmal yolları birbiriyle bağlantı halinde.

silahlı gruplar, böylesi stratejik bir başarıyı, rejim güçlerinin ana savunma noktalarına yoğunlaşmasından kaynaklanan karmaşık askeri şartların gölgesinde elde etti. rejim, o savunma noktalarını, hama'nın batısındaki mevzileriyle birleştirmiş ve asker deposu olarak gördüğü sahil bölgesine sıkı şekilde bağlamıştı. suriye'nin orta bölgelerine yönelik saldırıların hazırlıkları, bu sahil bölgelerinde, özellikle misyaf ve sigallebiye'de yapılıyordu. rejim, bu bölgelerdeki varlığını güçlendirmek için (dağlık ve düzlük) coğrafi yapıdan faydalandı. aynı zamanda devrimcileri tecrit edip hama'nın kuzey kırsalıyla iletişim kurmalarını zorlaştırmaya girişerek idlib'in güney ve kuzey kırsallarındaki bağlantılarını kesme taktiğine başvurdu.

esed rejimi sahada artık savunmada

peki, rejimin bu bölgedeki teşkilatlarının sürpriz çöküşü nasıl gerçekleşti ve niçin yaşandı? oysa birçok gözlemci, rejimin halep'te dizginleri ele almasının yaklaştığından bahsediyordu. iran'ın savaşın sahasını yeniden organize etmeyi amaçlayan yoğun müdahalesi ve yandaşlarının "yırtıcı stratejik komutan" olarak gördüğü albay suheyl hasan'ın bununla görevlendirilmesinden dem vuruyordu.

aslında genel bağlam bu sonucu dayattı. uzun süren savaş, çekişmenin şeklini epey değiştirdi. rejime kontrol gücü sağlayan stratejik mevziler yanında ordu ve yoğun bombardıman üstünlüğünden oluşan yapı artık yıkılmıştı. bu veriler tamamen değişti ve en azından yakın vadede tersine çevrilme imkanı da yok. esed rejimi, bölgeleri kontrol altına alması veya mevzilerini korumasına yarayacak altyapıyı kaybetti. bölgelerin ekseriyetinde elinde tuttuğu tepeleri, dağları, bağlantı ve ikmal yollarının çoğunu, birçok profesyonel asker ve komutanını yitirdi. tecrübesiz askerlerle savaşmak zorunda kaldı.

bunlara ilaveten, devrimciler de rejim güçlerinin kafasını karıştıran önemli taktikler uyguladılar; öyle ki rejim, klasik yapısıyla bu taktiklere çözüm bulamadı. pusu kurma, ani saldırılar ve ikmal yollarını ele geçirmek özellikleriyle sivrilen devrimciler, rejimin merkezlerden kısmen uzak olan teşkilatlarını kuşatıp yıpratma yöntemini kullandılar. ayrıca devrimciler, küçük ve farklı operasyonlarla rejim güçlerini dağıttılar. savaşın uzamasıyla birlikte bu taktiğin ciddi etkisi ortaya çıktı.

güney, orta, kuzey ve doğuda düşen cepheler tablosu, esed rejimini sahada destekleyen ittifakın zayıfladığı ve sadece savunma pozisyonuna geçtiğini ifade ediyor.

by Gazi Tahir Dahman

öyleyse rejime destek verenlerin çabaları, kendilerini vuran ve esed rejimine destek boyutlarını zayıflatan yıpranma karşısında maksimum düzeye çıktı mı? yoksa rejimin damarları mı yıprandı ve bu yardımları, parçalanmaya daha yakın olan yapısına alma gücü mü kalmadı?

güneyde dera ve kuneytra, ortada kalemun, badiye, humus, hama ve idlib kırsalları, kuzeyde halep ve kırsalı ile doğuda deyr ez zor'da düşmekte olan cepheler tablosu, şu önemli gerçeği ifade ediyor: "esed rejimini sahada destekleyen ittifak artık zayıflıyor ve sadece savunma pozisyonuna geçiyor." bu durum, savaşın 4 yılı boyunca rejimin gücünün azalması ve rejim de dahil olmak üzere çatışmanın tüm taraflarının hedeflerini tamamen değiştiren dramatik gelişmeler yaşanmasıyla büyük ölçüde örtüşüyor.

iran'ın, yemen'den lübnan'a uzanan yayılmacı projesi tam bir çıkmaz içinde görünüyor. bu proje, tahran'a taşıyamayacağı maliyetler getiriyor. muhtemelen iran, (irak'ta petrol bölgelerini ve suriye'de akdeniz sahil şeridini kontrol altına alması gibi) stratejik açıdan dengeli bir pay elde etme düşüncesiyle suriye ve hatta belki irak'ta, körfez ülkeleri, türkiye ve abd ile bir nüfuz paylaşımını kabul edecektir.

rusya ise (mücadele ettiği siyasi ve ekonomik sorunların neticesinde) biraz esed rejimi biraz da muhalefetin bir bölümünü suriye'nin gelecekteki yönetimi için rehabilite etmek suretiyle bu nüfuzdan ona düşen payı kabul etme eğiliminde. eş zamanlı olarak hizbullah artık lübnan’a çekiliyor veya petrol fiyatlarındaki büyük düşüşten dolayı iran'dan aldığı mali desteğin azalmasına paralel olarak cephelerdeki ağır kayıplarını azaltmak için sınır bölgelerine dönüyor.

çatışma sahasında kaos ve belirsizlik hakim

suriye'deki çatışma alanına döndüğümüzde gördüğümüz tablo, işlerin varacağı noktaları ve gelişmelerin akıbetine dair doğru tespitler yapma imkanını zorlaştıran korkunç karışıklıklar içeriyor. eldeki göstergeler, bugünkü tabloyu, tüm alanlar ve düzeylerde tam bir kaos halinin sardığını teyit ediyor. o kaos, tüm yapı ve cepheleri kapsıyor. devrimcilerin cephesi, çoğunluğu birbirine zıt hedefleri bulunan, tam bir koordinasyon, ortak komuta kademeleri ve birleşik operasyon odaları gerektiren 1000 civarında askeri grup ve oluşumu içeriyor. 

karşı cephe yani rejim cephesi de bu kaos halinden kurtulmuş değil. rejim cephesi saflarında, klasik rejim güçlerinin yanında ulusal savunma ve halk koruma birlikleri ile bölgeci yapıya sahip ve daha dar kapsamlı yerel teşkilatlar bulunuyor. bölgeci ve mezhepçi (hristiyan, dürzi ve şii) teşkilatlar yanı sıra iran'ın suriye'nin birçok bölgesinde kurduğu askeri yapılar mevcut. bu teşkilatların kapsamındaki her grubun belirli bağlantıları, farklı hedefleri ve mali kaynakları var. bir kısmı, kuşattıkları bölgelere vergiler getirerek, gıda malzemeleri ve silah satarak finansmanlarını bizzat kendileri sağlıyor. neticede esed rejimine bağlılıkları ve rejim tarafından kontrol altına alınmaları da büyük ölçüde yüzeysel kalıyor.

bazı yorumlara göre esed, suriye’nin tamamını korumanın gerçekçi bir hedef olamayacağını düşünüyor ve şimdilik önceliğini "kendi özel devletini" savunmak olarak görüyor. 

by Gazi Tahir Dahman

tüm bu anlatılanlar, suriye topraklarındaki gerçekler. çatışmanın içeride ve dışarıdaki taraflarının hiçbiri, halihazırdaki formüllerle bu gerçekleri değiştirme gücüne sahip değil. hiç kuşkusuz, esed rejimi ve müttefikleri de bu gerçekleri değiştiremeyenler kategorisine dahil. dolayısıyla suriye'nin tekrar kontrol altına alınması mümkün değil. esed rejiminin gelecek dönemde hedef değişikliğine gitmesi ve kendine daha küçük ancak daha faydalı hedefler belirlemesi şart. böylesi bir hedef küçültmeyi rejim, 3. şıkkı olmayan şu iki formülden biri ile yapacaktır:

1) suriye toprakları üzerinde "bölme/kesme formülü" kapsamında savaşın sürmesi: rejimin deyr ez zor, halep, idlib, dera ve kuneytra'da birbirinden bağımsız adalara sahip olması formülünün stratejik bazı faydaları şöyle sıralanabilir: muhalifleri küçük adalarla meşgul edip daha büyük alanlardaki çabalarını bölmek; muhaliflerin klasik nüfuz bölgelerine girmelerine izin vermemek; çatışma bölgelerinin çoğunda muhalifler arasında iletişim sağlanmasını engellemek. rejimin sembolik kontrolünün sürmesi ve suriye'deki meşru yönetim görüntüsü vermesi gibi siyasi yararları da bulunan bu yöntemin amacı ise elindeki ayrıcalığı gelecek müzakerelerde bir kart olarak kullanmak. lakin bu formül, çok maliyetli olup rejimi mütemadiyen muhtemel başarısızlıklar hattına koyuyor. ayrıca rejimi, çocuklarının önemsiz cephelerde savaşmasını istemeyen destekçilerinin sert eleştirilerine maruz bırakıyor.

2) rejimin, doğuda hama kırsalından batıda akdeniz sahiline (humus ve şam'daki adasına giden yolu muhafaza ederek) uzanan "kendi özel devletini" koruması: bu ihtimal kapsamında rejim, kendi devletini korumak için kalan gücünü toparlayabilir. bazı yorumlar, idlib'in güneyindeki vadi deyf ve hamidiye askeri kamplarının hızla düşmesini, esed'in savaşçılarını korumak istemesine bağlıyor. bu yorumlara göre esed, suriye'nin tamamını korumanın gerçekçi bir hedef olamayacağını düşünerek şimdilik önceliğini "kendi özel devletini" savunmak olarak görüyor.

gazi tahir dahman, suriyeli yazar. 1965'te şam-yarmuk'ta doğdu. siyaset bilimi öğrenimi gördü. arap gazetelerinde araştırma ve makaleleri yayımlanan dahman'ın, 'uluslararası hukukta kudüs', 'afrika-arap ilişkileri' ve 'müzakere yönetimi' adlı üç kitabı bulunuyor.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

 

Gazi Tahir Dahman

suriyeli yazar. 1965yılında  şam-yarmuk'ta dünyaya geldi. siyaset bilimi öğrenimi gördü. arap gazetelerinde araştırma ve makaleleri yayımlanan dahman'ın, 'uluslararası hukukta kudüs', 'afrika-arap ilişkileri' ve 'müzakere yönetimi' adlı üç kitabı bulunuyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;