Görüş

Türkiye ekonomisinde yüksek büyümenin sonu gelebilir

Türkiye ekonomisinde yaşanan son dalgalanmanın tek olumlu tarafı, kurda sağladığı kısmi rekabet gücüdür. Bunu avantaja çevirebilmek için dış ticaret hacminin gelişmesi ve ürün çeşitlendirilmesi şarttır.

Türkiye'ye para akışı ve yabancı yatırımcının gelmesi için ekonomik modelin gözden geçirilmesi gerekiyor. [AA]

gelişmiş ekonomilerin krizden çıkış aşamasına gelmeleri, başta türkiye olmak üzere birçok gelişen ülke ekonomisinin risklerinin tekrar fiyatlanmasına neden oldu. dönemin amerikan merkez bankası (fed) başkanı ben bernanke tarafından yapılan bir açıklamayla abd'nin 22 mayıs 2013 tarihinde strateji değiştirmesi ile başlayan yeni süreç, türkiye'yi hem makro hem de finansal riskleri açısından gündeme taşıdı. bu gelişmelerin yanısıra ülkemizde oluşan politik risk, türkiye'nin diğer gelişen ülkelerden daha olumsuz ayrışmasına sebebiyet verdi.

ancak 30 mart 2014 yerel seçimlerinde alınan sonuçların politik istikrar yönünden olumlu algılanması, ekonomide oluşan negatif ayrışmayı tekrardan normalleşme sürecine döndürdü. ekonominin bu aşamadan sonra nasıl bir şekil alacağı, politik gelişmeler kadar gelecek dönemlerde belirlenecek makro-ekonomik stratejilere bağlı olacaktır.

turkiye'nin son 15 yıllık ortalama büyümesi, yıllık yüzde 4,9'larda seyretti. zaman zaman yüzde 10'lara yaklaşan büyüme dönemleri yaşandı ama sonrasında yine ortalamaya dönüldü. bu şartlarda türkiye'nin yüzde 4'lü seviyelerinin çok üzerinde, kalıcı ve istikrarlı bir büyüme sağlaması için bazı yapısal değişiklere ihtiyaç duyulduğu açıktır.

söz konusu değişikliklerin başında, büyümenin finansmanını daha fazla içerden sağlamak yani makul oranda bir tasarruf oranı yakalamak koşulu geliyor. ayrıca emek verimliliğin artırılması da önemlidir. geçen dönemde daha ziyade hayati altyapı yatırımlarına öncelik verildi. gelecek dönemde ise daha ziyade beşeri sermaye ve üretimin kalitesine ilişkin önlemler hakkında düşünülmelidir.

seçimlerin tamamlanacağı 2015 sonrası, gündemi tekrar ekonomiye çekmek şart görünüyor. uzun vadede verimlilik vb. konuların üzerinde daha fazla durulması elzemdir. nitekim mevcut büyüme modelinin, 2015 sonrası elden geçirilmesi gerektiği hususunda, ülkede genel bir uzlaşı var. varılan bu uzlaşı, ekonomi yönetiminin gündemine de alınmış gibi görünüyor. bu da makro risklerin farkındalığı açısından olumlu bir sinyal veriyor.

sıcak para akışı sorunu

kısa vadeli baktığımızda, 2014 ve sonrasında dünya konjonktüründe hem olumlu hem de olumsuz olaylar yaşanacağını söyleyebiliriz. bunlar arasında temelde fed'in tavrı, türkiye açısından belirleyici konumda duruyor. abd'nin yeni ekonomi stratejisinin özellikle iki yönü, türkiye'yi olumlu ve olumsuz şekilde etkileyecek hususlar içeriyor: 

1) fed'in parasal genişlemeyi sınırlandırma politikasını sürdürmesi: fed'in söz konusu politikası, türkiye’nin büyümesindeki finansman sorununu artıracak, bu da ülkedeki finansal varlıkların tekrardan fiyatlanmasına yol açacaktır. 22 mayıs 2013’ten bu yana böylesi bir fiyatlama zaten belli ölçüde gerçekleşti. fed'in 2015'in ilk yarısından önce bir faiz artırımına gitmesi halinde ikinci bir satış dalgası gelebilir.

2) abd'nin artık büyümeye dönmesi: 15 trilyon dolar düzeyindeki bir ekonominin tekrar büyümeye yönelmesi, dünya ekonomisi ve dış ticareti açısından büyük önem taşıyor. abd'nin büyümesi, türkiye açısından olumlu bir gelişmedir. şu sıralar riskli görünen çin ekonomisi için de abd'nin büyümesi pozitif bir unsur olabilir.

türkiye'ye dönersek, son birkaç yıldır ülkenin özellikle iç taleple büyüme gerçekleştirdiği ortada. tüketimin milli gelire oranı yüzde 70'leri geçti. bu şekilde daha fazla büyümenin riskli olduğunu, ekonomi yönetimi de zaman zaman vurguluyor. burada özellikle ihracat tarafı öne çıkıyor.

türkiye ekonomisinde yaşanan son dalgalanmanın yegane olumlu tarafı, kurda sağladığı kısmi rekabet gücüdür. bunu avantaja çevirebilmek için dış ticaret hacminin gelişmesi ve ürün çeşitlendirilmesi şarttır. özellikle de avrupa birliği (ab) ekonomilerinde yaşanacak bir toparlanma, türkiye’nin büyüme kalitesi ve miktarına olumlu yönde yansıyacaktır.

sonuç itibarıyla türkiye’nin şu anki temellerinin, ek bir politik risk yaşanmadığı müddetçe, bizi bir süre daha götüreceği söylenebilir. lakin özellikle 2015 genel seçimleri sonrası büyüme modelinin hem felsefi hem de teknik yanının elden geçirilmesi kaçınılmazdır.

sıcak para akışı, ekonomileri bu denli uzun vadeli değerlendirmiyor. mevcut haliyle türkiye’ye zaten belirli bir para girişi gerçekleşiyor. dönem dönem duran sıcak para, bazen artıyor. son dönemde ne türkiye ne de diğer gelişen ülkeler eskisi kadar çekici. zaten temel amaç, büyümeyi kısa vadeli para girişine daha az duyarlı hale getirmek olmalıdır. bu konuda çalışma yapılacağına inanıyorum. eldeki büyüme modeline neşter atılmaması halinde çok kısa vadede değilse bile orta vadede sorun yaşanabilir.

orta ve uzun vadeli yatırımcı için politik riskin azalması önemlidir fakat tek başına yetersizdir. yabancı yatırımcıya, öncelikle daha ciddi bir ekonomik büyüme ve planlama sunulmalıdır. enerji maliyetlerindeki bir düşüş, önemli bir katkı sağlayabilir. oradan elde edilebilecek kaynakların nerede ve nasıl kullanılacağı da mutlaka tartışılmalıdır.

sonuç olarak genel yurtdışı algısının tekrar düzeltilmesinde en önemli araç, türkiye’nin büyüme modelinin ne şekilde değiştirileceğini tekrar çalışıp piyasayla paylaşılmasıdır.

yabancı yatırımcının temel kriteri: güven

yabancı yatırımcı konuya duygusal bakmıyor, riskleri ve fırsatları daha somut verilerle ölçmeye çalışıyor. türkiye’nin durumunu, ona yakın düzeydeki alternatif ülkelerle fırsat ve riskler açısından karşılaştırmak suretiyle değerlendiriyor.

uzun vadeli yabancı yatırımcılar, türkiye'nin gelecek dönemde, diğer gelişen ülkelere kıyasla ne tür bir rekabet gücü yaratabileceğini sorguluyorlar. türkiye'deki emek verimliliğinin nasıl geliştirilebileceğine odaklanıyorlar. yabancı yatırımlar, sadece yeni bir pazar olarak değil vergi, bürokrasi ve en önemlisi etkin bir işgücü konusunda gayet talepkarlar. ayrıca, cari açık gibi risklerin orta vadede nasıl yöneteceğini de teknik olarak öğrenmek istiyorlar.

türkiye’nin tüm bu konularda, teknik ve somut çözümlerle bir fark yaratabileceğine dair ikna edici şeyler söylemesi bekleniyor. ucuz paranın sona erdiği böylesi bir dönemde, türkiye ekonomisinde nasıl bir büyüme modeli yaratılacağı, bunun arka planı ve altyapısının nasıl sağlayacağının belirlenmesi ve elbette detaylı şekilde anlatılması lazım. bu, tabii ki 2015 seçimleri sonrasına kalacak. yine de 2015’in ekonomi programının daha teknik ve ikna edici bir şekilde tartışılması, uzun vadeli yatırımcı için önemli bir mesaj olabilir.

türkiye, taşıdığı riskleri daha iyi değerlendirebildiği takdirde, yabancı yatırımcının gelmek isteyeceği çok sayıda sektörü barındıran bir ülkedir. ama teknik olarak gelecek dönemde kullanılacak ekonomi modelinin sorgulayan çok sayıda yatırımcı olduğu da asla unutulmamalıdır.

boğaziçi üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi ekonomi bölümü öğretim üyesi.

twitter'dan takip edin: @buraksaltoglu

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Burak Saltoğlu

boğaziçi üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi ekonomi bölümü öğretim üyesi. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;