Haber analiz

Selefi siyasetçi İmad Abdulgaffur ile söyleşi

Mısır’daki Nur Partisi’nin lideriyle, siyasette dinin yeri, İsrail ile ilişkiler ve demokrasi konularında konuştuk.

Konular: Afrika, Mısır
İmad Abdulgaffur gülümsüyor.
İmad Abdulgaffur, Mısır için tek çözüm “yetkilerin süratli bir şekilde sivillere devredilmesidir” diyor. [Al Jazeera]

imad abdulgaffur, mısır’daki en büyük selefi partisi olan nur partisi’nin lideri. nur partisi, mısır halk meclisi seçimlerinin ilk iki turunda, oyların yüzde 25-30’unu aldı ve müslüman kardeşler’in siyasi partisi adalet ve özgürlük partisi’nin ardından ikinci oldu.

selefiler ve nur partisi’nin seçimlerdeki çıkışı, özellikle mısır dışında şaşkınlık uyandırdı. bir yıl öncesinde selefiler herhangi bir siyasi partiye sahip olmadıkları gibi, siyasi örgütlenmeleri de yok sayılırdı. aslında siyasetten uzak duruyor ve sadece, muhafazakar islami bakış açısından dini eğitime odaklanıyorlardı. 

bir ideoloji olarak selefilik, günümüzdeki müslümanlara, kuran’ın ve hz. muhammed’in gerçek emirlerine göre yaşadıkları düşünülen ilk müslüman kuşakların öğretilerini aktarmaya odaklanıyor.

toplumsal ve siyasi bir hareket olarak selefilik ise yeni bir olgu olarak görülüyor. 1967 israil savaşı ve cumhurbaşkanı nasır’ın sosyalizminin yenilgiye uğramasından sonra, mısır toplumu dine yöneldi. bunun paralelinde, selefilik bir sosyal hareket olarak hızla yükseldi. günümüzde mısır’daki selefiler, giyim tarzı ve dış görünüşe kadar, hemen hemen her konuda ilk müslüman kuşakların öğretilerini izlemeyi amaçlayan katı bir perspektiften islami eğitim vermeye odaklanan gruplardan oluşuyor. 

selefiler 25 ocak devriminin ardından beklenmeyen bir hamle yapıp halkın islami kimliğini korumak amacıyla siyasete katılma kararı verdi. en büyüğü nur partisi olmak üzere çok sayıda siyasi parti kuruldu. grup, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen ve oyların dörtte birini aldıkları seçimlerin ardından mısır’ın en büyük ikinci partisi olarak değerlendiriliyor.

selefiler ve nur partisi, esas olarak, mısır’daki islami öğretimin hoşgörülü yapısını tehdit eden ve kadınları, kıptileri ve laik grupları tecrit edebilecek aşırı derecede muhafazakar bir siyasi grup olarak görülüyordu.

imad abdulgaffur, üniversitede tıp eğitimi aldıktan sonra suudi arabistan, katar ve türkiye’de çalıştı; bu arada mısır’ı sık sık ziyaret etti.

abdulgaffur, devrimden sonra, selefilerin siyasete girmelerinin gerekli olduğu konusunda selefi alimler ve aktivistler arasında uzlaşı sağlama çalışmalarını yürüttü. nur partisi’nin kurucularına liderlik etti ve partinin ilk genel başkanı oldu.

al jazeera muhabiri alaa bayoumi, abdulgaffur ile kahire’de; mısır’ın dış politikası, mevcut kriz, din ve diğer konularda görüştü.

mısır dış politikasının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

mısır, öncülüğü ve nüfuzu olan bir ülke. kültürel ve dini açılardan çok önemli bir rolü var. aynı zamanda, ortadoğu sorununda bir çözüme ulaşılması açısından da kilit öneme sahip.

mısır’ın, güçlü, siyasi açıdan istikrarlı ve ekonomik açıdan gelişmiş olması halinde, israil devleti, bölgede herhangi bir siyasi maceraya daha atılmadan önce konumunu yeniden gözden geçirecektir.

mısır kadar kültürel ağırlığı olan bir ülke özgürlüğe de sahip olduğu takdirde, israil, filistin sorununda nihai bir çözüme ulaşılması ve filistin halkının kendi kendini yönetmesi ve bir devlete sahip olması konularında derhal harekete geçecektir.

iki devletli çözümü destekliyor musunuz?

geçmişte filistinlilerin kabul ettiklerini kabul ettik; gelecekte de onların kabul edeceklerini kabul edeceğiz.

nur partisi, mısır israil barış anlaşması’nı feshedecek mi ya da değiştirecek mi?

mısır’ın imzalamış olduğu bütün anlaşmalar konusunda, onlara riayet etmek ve uygulanmasını talep etmek zorundayız. barış anlaşmasında, filistinlilere kendi kaderini belirleme ve kendi kendini yönetme hakkını vermek ve filistin topraklarında bir filistin devletinin kurulması gibi uygulanmamış çok birçok madde var. bu maddeler, filistin halkının barış sürecinden nasiplendiklerini hissettirecektir.

daha muhalif bir dış politika yürütmenizden korkanlar var, onlara yanıtınız nedir?

bu doğru değil. yalnızca tek bir ülkeyle, yani abd ile iyi ilişkiye sahip, dünyanın kalan ülkeleriyle anlaşamayan eski rejimdi. japonya ve çin gibi ülkeler söz konusu olduğunda çıkarlarımız yok sayıldı ve ihmal edildi.

japonya büyükelçisinden, japon hükümetinin mısır’la ticareti teşvik eden özel bir fon oluşturmasına rağmen, ülkelerimiz arasındaki ekonomik işbirliğinin zayıf olmasından şikayet eden bir mektup aldım. eski rejim yalnızca abd ile olan ilişkisini geliştirmeye odaklandığı için japonya gibi ülkelerle ilişkimizin ihmal edildiği çok net.

abd ile gelecekte nasıl bir ilişkiye sahip olacağınızı düşünüyorsunuz?

amerikan büyükelçiliği’nden bazı yetkililer tanışmak için büromuzda bizi ziyaret etti. ayrıca, birçok yabancı büyükelçi de bizi ziyaret etti. diyaloğa açığız ve gizlediğimiz hiçbir şey yok. amerika dışişleri bakanı da demokrasinin kurallarına riayet eden siyasi gruplarla diyaloğa açık olduğunu söyledi.

insanların dini bir eğilim olan selefilerle, siyasi bir grup olan nur partisi’nin ayırt etmelerini isterim.  biz, bütün vatandaşların eşit olduğu anayasaya bağlıyız. müslüman olmayanların da aday olma hakkı vardır diyoruz. bir parti olarak bu tür adaylıkları destekleme veya desteklememe hakkına sahibiz. bütün vatandaşların istedikleri seçimlerde aday olma hakkı vardır ve partimin tabanı bir kıpti’yi aday gösterirse bunu yapmak onların hakkıdır.

bu, cumhurbaşkanlığı görevine bir kıpti’yi aday göstereceğiniz anlamına mı geliyor?

parti, islami ilkeleri temel almaktadır ve parti üyelerinin çoğu, önceliğimizin mısır’ı tercih ettiğimiz şekilde yönetmek isteyen bir cumhurbaşkanı seçmek olduğuna inanmaktadır. parti üyelerinin çoğunun cumhurbaşkanlığına müslüman birinin seçilmesini arzu edeceğini düşünüyorum.

mısır’daki liberal ve laik güçlerle olan ilişkiniz hakkında neler söylemek istersiniz?

partimizin kurulduğu ilk günden itibaren, işbirliğinin hedefleri ve araçları üzerinde mutabakata vardığımız sürece bütün siyasi eğilim ve gruplarla ittifak yapmaya hazır olduğumuzu ilan ettik. şeffaf ve net siyasi kuralları temel alan her tür işbirliğine açığız.

ayrıca, mevcut dönem, hassas bir dönemdir ve gelecek hükümetin mısır toplumunun bütün bileşenlerini temsil edecek bir ulusal birlik hükümeti olmasını istiyoruz. oyların yaklaşık yüzde 4’ünü kazanan her partinin hükümette temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum.

yeni anayasada ne tür değişiklikler yapmak istiyorsunuz?

hazırlanacak anayasa, 1971 anayasasına yakın olacaktır. yapılacak değişiklikler, ister başkanlık ister parlamenter sistem olsun, siyasi rejimin nitelikleriyle ilgili ve sınırlı olacaktır. bu açıdan, çoğunluğun bir parlamenter rejimden yana olacağına inanıyorum.

din alimlerinin yeni mısır’da ne tür bir rol oynayacağını düşünüyorsunuz?

teokratik bir devleti kabul etmiyoruz. bu düşüncenin karşısındayız. dini alimlerin fikrini almayı gerektiren meseleler olduğunda onlara danışacağız.

yeni anayasada orduya verilecek rolle ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?

bu konuda mutabakat sağlanması için bütün siyasi güçlerin kapsamlı görüşmeler yapması gerekiyor. ordu, diğer bütün kurumlar gibi yönetilmelidir. büyük ve hassas bir kurumdan bahsediyoruz. ancak halkın iradesine teslim olmalıdır. ayrıca, milli güvenlik ve hassas konular söz konusu olduğunda özel muamele görmesi gerekir.

savunma bakanlığının başında sivil bir bakan olmasını isteyecek misiniz?

içinde bulunduğumuz dönemde bu zor.


selefi siyasetçi imad abdulgaffur "teokratik bir hükümeti
reddediyoruz" diyor. [al jazeera]

askeri bütçeyi parlamentoda görüşecek misiniz?

diğer anayasaları incelememiz ve bu konuyu nasıl ele aldıklarına bakmamız gerekiyor. belki de, ulusal güvenliğe ya da ordunun itibarına zarar vermemek için bütçesini görüşmek için özel bir komite olabilir. ancak o da demokrasiye ve halkın iradesine tâbi olmalıdır.

gelecekte ordunun siyasi bir rolü olacağını düşünüyor musunuz?

siyasi güçlerin böylesi bir rolü desteklediklerini sanmıyorum. askerler kendi görevlerine sahip olmaya devam edecektir. ancak, adı çok geçen türkiye modelini mısır’daki siyasi güçlerin hepsi reddetmektedir.

mısır’daki mevcut siyasi krize nasıl bakıyorsunuz?

ordu, önde gelen bir kurum ve onunla gurur duyuyoruz. ancak, sivil yönetim onların yetkin oldukları bir alan değil. ordunun liderleri de yetkin olmadıklarını ve beklemedikleri bir görevi üstlenmek zorunda kaldıklarını kabul ediyor.

bu büyük görevi cesaret ve sorumluluk anlayışıyla üstlendiler. söz konusu koşullarda, böylesi bir görevi yerine getirmeye hazır olmadıkları için hata yapmaları bekleniyordu. hatalar oldu. ayrıca, bazı iç ve dış güçler halkla ordunun arasını açmaya çalışmaya devam ediyor.

bu kriz için herhangi bir çözüm önerdiniz mi?

bazı çözümler önerdik ve bunlar üzerinde görüşüyoruz. kabul veya reddedilebilirler. ben ideal olduklarını düşünüyorum. bekleyip göreceğiz.

bu çözüm yetkinin yakında sivil hükümete devredilmesini içeriyor mu?

yetkinin hızla sivillere devredilmesi tek çözümdür.

halihazırda başbakan kemal el ganzuri tarafından yönetilen kabineden başka bir kabine istiyor musunuz?

evet.

bu kabine seçimi kazanan partiler tarafından mı kurulmalı?

elbette. halk meclisi seçimleri bittiğinde yetkilerin devredilmesi gerektiğini söylüyorum.

30 haziran’a kadar beklememeliyiz. her şeyi 10 ocak’ta tamamlayabiliriz. bütün bunlara bir son vermeliyiz. hainlerin ve fesat kişilerin askeri konseyi hedeflemesi ne halkın ne de ordunun yararına.

yeni parlamentoda ve kabinede, müslüman kardeşler ve selefiler arasında kurulacak ve diğerlerini dışarıda bırakacak bir koalisyondan korkanlar var.

müslüman kardeşler ve selefiler arasında bir koalisyon kurulması çok uzak [bir ihtimal]. tüm siyasi güçleri içerecek bir koalisyon daha gerçekçi.

geçtiğimiz mayıs ayında kurulmuş olmasına rağmen partinizin popülerliğini nasıl açıklıyorsunuz?

halk eski partilerden bıktı ve selefiler, müslüman kardeşler’den kat kat popüler. ayrıca, bize karşı yürütülen ciddi medya kampanyası ve saldırılar, insanların sempatisini ve desteğini arttırdı.

aynı zamanda, yoksullara, hastalara ve muhtaç insanlara sosyal hizmet verdiğimiz için de popüleriz. insanlara namaz kıldırıyoruz ve tavsiyelerde bulunuyoruz. devrimden önce insanlara, menfaatlerini korumaları için siyasete katılmaları gerektiğine dair öğütler vermiştim.

partimizin etkinliklerine katılanların sayısı yüz binden fazla ve devam eden seçimler oy tabanımızın 8 ila 9 milyon olduğunu gösteriyor.

parti, şubat ayında ilk seçimlerini gerçekleştirecek. tabanımız, partinin yeni genel başkanını seçecek olan parti yürütme kurulunu ve genel meclisi seçecek.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;