türkiye'de özel yetkili ankara cumhuriyet başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 şubat soruşturması kapsamında salı günü gözaltına alınlardan altısı muvazzaf general 11 kişi tutuklandı.
soruşturmanın son dalgasında yapılan operasyonlarda toplam 17 isim gözaltına alınmıştı. bu kişilerden 15'i savcılık ifadelelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
28 şubat sürecinde genelkurmay başkanlığı tarafından irticayla mücadele etmek adına oluşturulan batı çalışma grubu’nda görev aldıkları öne sürülen şüpheliler nöbetçi mahkemeye çıkarıldı. mahkeme dört kişiyi serbest bırakırken, aralarında korgeneral tevfik özkılıç, tümgeneral berkay turgut, tümgeneral mehmet faruk alpaydın, tuğgeneral celalettin bacanlı, tuğgeneral mehmet ali yıldırım ve tuğgeneral metin keşap'ın da olduğu diğer isimlerin tutuklanmasına karar verdi.
tutuklanan diğer beş emekli general arasında ise, 28 şubat döneminin içişleri bakanı merak akşener'i tehdit ettiği öne sürülen çetin saner de var. soruşturmayı yürüten savcılık operasyondan bir gün önce, akşener'in bilgisine başvurmuştu.
tutuklama kararıyla birlikte muvazzaf generaller mamak askeri cezaevi'ne, emekliler ise sincan cezaevi'ne götürüldü.
1997 yılında görevde olan refah-yol hükümetini yıkmaya teşebbüs etmek suçlamasıyla geçen ay başlatılan soruşturmada, son kararlarla birlikte tutuklu sayısı 50'ye yükseldi.
dönemin genelkurmay ikinci başkanı emekli orgeneral çevik bir, emekli tuğgeneraller abdullah kılıçarslan ile idris koralp, emekli orgeneral fevzi türkeri ve emekli tümgeneral erol özkasnak cezaevine gönderilenler arasında öne çıkan isimler.
post-modern darbe
28 şubat soruşturması 15 yıl öncesine dayanıyor. necmettin erbakan'ın islami eğilimli refah partisi'nin 1995 genel seçimlerini kazanması ve ardından 1996 yılında dyp ile koalisyon hükümeti kurmasıyla başlayan süreç, 28 şubat 1997 tarihli mgk toplantısında 'irtica ile mücadele' amaçlı bir dizi kararın alınmasıyla somut bir hal aldı.
cumhuriyetin temel değerlerinin ve laik rejimin tehdit altında olduğuna dair seslerin yükseldiği bir dönemde gerçekleşen dokuz saatlik mgk toplantısının sonunda, generaller hükümete irticayla mücadele adına uygulamaya koyması için 18 maddelik bir belge sunmuştu.
dönemin başbakanı necmettin erbakan’dan imzalanması istenen belgede; laikliğin teminat altına alınmasından, kuran kurslarının milli eğitim bakanlığı'na devredilerek sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçilmesine, tarikatların kapatılmasından orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medyanın kontrol altına alınmasına, kıyafet kanunu'na uyulmasından, atatürk aleyhindeki eylemlerin cezalandırılmasına kadar bir dizi madde yer alıyordu.
askerin iktidara baskısı artınca, erbakan 18 haziran 1997 tarihinde başbakanlıktan istifa etti ve refah-yol hükümeti çöktü. çevik bir ve yargılanan diğer isimler, işte bu koalisyon hükümetini devirmeye çalışmakla suçlanıyor.
daha sonra çevik bir tarafından ‘demokrasiye balans ayarı' adıyla tanımlanan ve kayıtlara da bu isimle geçen süreçle ilgili, dönemin genelkurmay başkanı orgeneral ismail hakkı karadayı'dan sonra göreve gelen hüseyin kıvrıkoğlu, '28 şubat 1000 yıl sürecek" demişti.
çevik bir, 1999'da emekli olunca siyasete atılmaya çalışmış ve cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan etmişti. ancak, bir dönemin meclisi tarafından dikkate alınmamıştı.
kaynak: ajanslar
Yorumlar