milliyetçi hareket partisi genel başkanı devlet bahçeli'nin gündeminde özgecan aslan'ın öldürülmesi, türkiye'nin ekonomik sorunları ve kürt sorununa çözüm süreci vardı. idam cezasının getirilmesinin tek başına kadına yönelik şiddeti durdurmaya yetmeyeceğini vurgulayan bahçeli, önce türkiye'nin sosyal ve politik ortamının analizinin yapılması gerektiğini söyledi:

"henüz hayatının baharında özgecan’ı aramızdan koparmışlardır. 7’den 70’e herkes özgecan için ağlamıştır. kadına, kıza, küçücük çocuklara şiddet niçin bu nedenli yaygınlık kazanmıştır? masum bir bebekten azılı bir canavar haline dönüşmenin sırrı nedir? ihmâl edilen, unutulan hangi terbiye ve ahlaki görevlerdir? şiddet bir sonuçtur, kaynağına inilmezse alınacak tedbirler pansuman kalır. sosyal ve politik ortamın analizi yapılmadan idam cezası getirilse dahi şiddet durmayacaktır. 

sosyal ve ekonomik çalkantı devamlı körüklenmektedir. türkiye hepimizi endişeye sürükleyen bir şiddet döngüsüne kilitlenmek üzeredir. kadına yönelik şiddet dalgasının niçin bu kadar yaygınlaştığını araştırmak zorundayız. şiddet bir sonuçtur. sebepleri tedavi edilmelidir.

son 10 yılda 7122 kadın farklı nedenlerle katledilmiş, 5 bine yakın kadın tecavüze uğramıştır. 2008’den bu yana kadın cinayetleri yüzde 1400 çoğalmıştır. 2014’te 294, sadece bu yılın ocak ayında 20 kadın hayata veda etmiştir. bu rakamlar sözün bittiğine apaçık işarettir.

toplumlar için büyük tehlike geçiş dönemlerinde dengeyi kaybetmektir. akp, toplumsal tepkiyi eritmek için idam tartışmalarının önünü açmaktadır. madem idam cezasına ihtiyaç vardır, o zaman akp’nin önüne çıkan da yoktur, olmayacaktır. hadi buyurun, hemen harekete geçin de ne kadar dürüst olduğunuzu görelim."

'hükümet politikaları yüzünden toplum şiddete teslim oldu'

"suç ve suçlu artışının arka planında eşitsizlik ve cehalet yatar. hükümet politikaları yüzünden toplum şiddete teslim olmuştur. erdoğan’ın kavgacı tutumu, kanun tanımaz tavrı bir süre sonra ters tepmiş, ortaya çıkan sosyal fatura kabarmıştır. yeni özgecanların ölmemesi, yeni cinayetlerin olmaması için hükümet ayrıştırıcı dili acilen kesmelidir. eğer bunlar yapılmazsa, türkiye üçüncü dünya ülkeleri klasmanına düşecek, içe kapanacaktır. demokrasiden, milli birlik ve kardeşlikten bahsetmek mümkün olmayacaktır."

'erdoğan ve öcalan başkanlık sisteminde söz kesmiştir'

kürt sorununa çözüm sürecinde 7 haziran genel seçimi'nin pazarlık konusu yapıldığını söyleyen bahçeli şöyle konuştu:

"teröristlerin silaha veda etmesi akla ve mantığa aykırıdır. akp-pkk-hdp-imralı-kandil görüşmelerinin ana konusu, 7 haziran milletvekilliği genel seçimidir. akp-pkk koalisyonu seçimden önce türkiye güllük gülistanlık olmuş gibi hava uyandıracaktır. hdp’nin parti olarak seçime girmesi de sürdürülen pazarlıklara göre şekil alacaktır. mit müsteşarı’nın siyasete taşınması imralı-kandil ortak yapımı ve talebidir.

erdoğan ve öcalan başkanlık sisteminde söz kesmiştir. erdoğan’ın latin amerika dönüşünde silah bırakmanın kısa süre içinde olacağını söylemesi, 2 sene öncesine dönülmesi ve aynı yalanların piyasaya sürülmesi demektir. devlet yoktur, hükümet kayıptır, memleket sahipsizdir. bu millet bölünmeyecektir. teminatı mhp’dir." 

'bu sözleri ya haplandın da kullandın, ya da tehditle söyledin'

mhp lideri, başbakan ahmet davutoğlu'nun iç güvenlik paketine karşı çıkan muhalefet liderleri için "eğer, meclis'te bu yasayı engellemeye kalkarlarsa onların hepsine bonzai taraftarları diyeceğiz, bonzai taraftarları. bonzai bahçeli, bonzai kılıçdaroğlu, molotof bahçeli, molotof kılıçdaroğlu, ünvanları bu olacak" demesini eleştirdi:

"iç güvenlik paketinin güvenlik kaygısıyla hazırlanmadığı açıktır. davutoğlu bizi hdp ile yan yana anmış, ismimin başına molotof ve bonzai çirkin sıfatlarını iliştirmiştir. davutoğlu, aziz milletimiz kimin hdp’nin kuyruğu ve uyruğu, pkk’nın uşağı olduğunu gayet iyi biliyordur. bizim hdp ile yan yana gelmemiz kıyamette bile olmayacak bir şeydir. ya bu sözleri haplandın da kullandın, ya da tehditle söyledin. biz anzavur ahmet’i gördük, saraya vitrin süsü olmuş ahmet’i ilk kez görüyoruz. var git işine, bize ilişme. bizimle aşık atamazsın, kalite ve kalibrenle tozumuza bile yetişemezsin."

bahçeli, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın da vadettiği kadar etkili olamadığını söyledi:

"erdoğan milletimizin sayesinde dünya turu atmaktadır. erdoğan göçmen kuşlar gibi uçmuştur da hangi başarıyı elde etmiş, milletimizin hangi ihtiyacını karşılamıştır? işsizlik mi yavaşlamış, ülkemizin gücü mü artmıştır? ortadoğu’da, balkanlar’da sözümüzü mü dinlettik? belarus’ta, ukrayna krizinde arabulucu mu olduk?"

bahçeli, ak parti'nin açıklamalarının aksine türkiye'de istihdam konusunda büyük bir sıkıntı yaşandığını belirtti:

"dün işsizlik verileri açıklanmıştır. 2014 yılı şubat ayı itibariyle işsizlik oranını hesaplamada yeni bir yönteme geçildiğinden işsiz sayısının çerçevesi kurnazca daraltılmıştır. akp bayat numaralarla işsizliğin üzerini örtmektedir. kim ne söylerse söylesin toplam işsiz sayısı 6 milyona yaklaşmakta, her evi haneyi ateş gibi sarmaktadır. sosyal ve ekonomik istikrarsızlığı besleyen sayıları 2 milyonu aşan suriyeli sığınmacılar ise işsizliği kemikleştirmektedir.

kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 33,9’dur. herhangi bir sosyal güvencesi olmayanların oranı yüzde 35’e yaklaşmıştır. ekonomik büyüme yeni iş sahaları oluşturmaktan çok uzaktır. davutoğlu hâlâ istihdam oluşturduk yalanlarını sürdürmektedir.

17-25 aralık çetesinin failleri milletimizin hak ve hukukunu çarçur etmiştir. akp kul hakkını yemede, hazine kaynaklarını ulufe gibi dağıtmada rakipsizdir. aldatma, kandırma, kapkaç ve karaborsa siyasetinin müellifi de akp’dir."

'orta sınıfa soluk aldıracağız'

"biz çözüm üreten ekonomi yönetimini tesis ve temin edeceğiz. aç ve açıkta kim varsa elinden tutacağız. orta sınıfa soluk aldıracağız. zenginden fakire gelir transferi sağlayacağız. işsizlik ödeneğinden yararlanma şartlarını esnetmeyi, 4/c'lilere kadro vermeyi, taşeron işçileri kadrolu yapmayı, emeklilikle yaşa takılanlarla ilgili biriken sıkıntıları gidermeyi, ihtiyaç sahibi her aileden en az bir kardeşimize iş imkânı sağlamayı, kamuda boş kadrolara atama yapmayı, üniversiteyi bitirmiş evlatlarımızın yüzünü güldürmeyi mutlaka başaracağız, yapacağız."

'türkiye mutluluk konusunda da kutuplaştı'

"tüik araştırmasına göre türkiye’de mutlu olduğunu beyan edenlerin oranı 2013’te yüzde 59’ken, 2014’te yüzde 56,3’e gerilemiştir. türkiye mutluluk konusunda da kutuplaşmıştır.

türkiye’nin yüzde 15’i yoksulluk sınırının altındadır. sürekli yoksulluk riski altında bulunan aşağı yukarı 10 milyon vatandaşımız vardır. 2 milyon taşeron işçimiz eziyet görmektedir. bu şartlar altında karanlık ve kaçak saraya sessiz kalmak mümkün müdür? erdoğan ve davutoğlu milletimizin sırtından geçiniyor, helal kazançları aşırıyor. hâlâ tepki vermeyecek miyiz?"

kaynak: al jazeera