suriye’de esad rejimine bağlı kuvvetler hums’un farklı bölgelerini bombalamaya devam ederken, kızılhaç’ın kente yardım malzemelerini ulaştırmasına yine izin verilmedi.

kentin batısında yer alan bab-ı amr mahallesinde insani durum gittikçe kötüleşirken, aktivistler gıda ve suyun bitmek üzere olduğunu, hasta ve yaralılara herhangi bir şekilde tıbbi yardımın gitmediğini aktardı.

beyrut’ta bulunan al jazeera muhabiri sue torton, hums’un birçok mahallesinde saldırıların devam ettiğini duyurdu. torton, ordunun tabiriyle ‘bab-ı amr temizliğinin’ kentin diğer bölgelerine sıçrayacağını ifade ediyor.

bu arada suriye'nin dera kentinde bomba yüklü araçla intihar saldırısı düzenlendi. suriye devlet haber ajansı sana, olayda iki kişinin hayatını kaybettiğini duyururken, saldırıdan ‘teröristlerin sorumlu olduğunu’ aktardı.

muhalifler ise saldırıdan hükümeti sorumlu tutuyor.

ingiltere'de bulunan suriye insan hakları gözlemevi'nden yapılan açıklamada saldırının dera’nın el balad adlı bölgesinde bir benzin istasyonu yakınında düzenlendiğini açıkladı.

bu eylem, ayaklanmanın başladığı tarihten bu yana suriye'de düzenlenen dördüncü intihar saldırısı oldu.

son olarak suriye’nin kuzeyindeki türkiye sınırına yakın halep kentinde bomba yüklü araçlarla yapılan saldırılarda 28 kişi hayatını kaybetmişti.

suriye'de ayaklanmanın başladığı günden bu yana ölenlerin sayısı birleşmiş milletler'e göre 7 bin 500'ü aştı. bu sürede 2 binden fazla da polis ve asker öldürüldü.

ban çağrıyı yineledi

öte yandan suriyeli yetkililere seslenen bm genel sekreteri ban ki-moon, ülkede şiddetin durdurmaları çağrısında bulundu.

düzenlediği basın toplantısında, hums’taki son operasyon ile insani yardımların bölgeye girişine izin verilmemesi konularına değinen ban, ülkedeki şiddetin ‘acımasız’ boyutta olduğu ifade ederek şam yönetimi eleştirdi.

ordunun hums'ta kontolü sağlamasının ardından çatışmaların durulması üzerine kızılhaç'a bağlı yardım konvoyu cuma günü şam'dan yola çıkarak, çok sayıda yaralının bulunduğu kente ulaşmış, ancak ancak askerler tarafınan girişine izin verilmemişti.

açıklamasında bu durumu eleştiren ban, insani işlerden sorumlu yardımcısı valerie amos'un da suriye'ye alınmadığı için cuma günü bölgeden new york'a döndüğünü belirtti. ban, “kendisinin suriye'yi en kısa sürede ziyaret edebilmesini sağlamaya çalışıyoruz. suriye özel temsilcimiz kofi annan, hem amos'la hem de suriye'nin bm daimi temsilcisi beşşar caferi ile görüştü” dedi.

amos'un suriye'ye girmesine izin verilmesinin şu an her şeyden öncelikli olduğuna dikkati çeken ban, “suriye'de görülen manzara son derece korkunç. bu durum kesinlikle kabul edilemez, mazur görülemez. suriyeli yetkililer, insani yardım örgütlerinin ülkeye erişimine tamamen izin vermeli, amos'un ülkeye girmesinden neden korkuyorlar?” diye konuştu.

genel sekreter, annan'ın, 7 mart'ta kahire'de arap birliği genel sekreteri nebil el arabi ile görüşeceğini, oradan da en kısa sürede şam'a gitmeye çalışacağını söyledi.

ban, annan'ın 16 şubat'ta genel kurul tarafından kabul edilen karara göre atandığını ve suriye'de o çerçevede görev yapmasının amaçlandığını, eski genel sekreterin öncelikle ülkedeki şiddetin durdurulması, insani yardımların ulaşması ve daha sonra da siyasi çözümün bulunabilmesi için çalışacağını bildirdi.

gazeteciler döndü

bu arada hums’taki saldıra yaralan ve perşembe günü lübnan’ın başkenti beyrut’a kaçmayı başaran fransız gazetecileri ise ülkelerine döndü.

dokuz gün hums’ta mahsur kalan edith bouvier ile william daniels’i paris'in batısındaki villacoublay askeri havaalanında cumhurbaşkanı nicolas sarkozy karşıladı. bouvier'in büyük bir cesaret örneği sergilediğini söyleyen sarkozy, yaralı arkadaşını bırakmamak için kendini de tehlikeye atan daniels'in ise bir şövalye gibi davrandığını ifade etti.

sarkozy, suriyeli yetkililerin işledikleri suçlar için uluslararası mahkemelere hesap vermek zorunda kalacaklarını ve suçlarının cezasız kalmayacağını sözlerine ekledi.

31 yaşındaki bouvier geçen hafta humus kentinin bab amro semtindeki topçu saldırısında bacağından yaralanmış, dainels ise saldırıdan daha hafif yaralarla kurtulmuştu.

aynı saldırıda iki gazeteci, amerikalı marie colvin ile fransız foto muhabiri remi ochlik hayatını kaybetmişti. suriyeli muhalifler bu iki gazeteciyi kendi aralarında düzenledikleri cenaze töreniyle hums’a defnettiklerini açıklamıştı.

ancak uluslararası kızılhaç örgütü, colvin ve ochlick’in cenazelerinin ülkelerine gönderileceğini açıkladı. suriye dışişleri bakanlığı’nın cesetlerin gömülü olarak bulunduğun açıklamasının ardından devreye giren kızılhaç colvin ve ochlik'in cenazelerinin önce şam’a ardından da ülkelerine doğru yola çıkacağını bildirdi.

kaynak: ajanslar