IŞİD

Bakü’den Urfa’ya

Aylardır beklenen haber geldiğinde Başbakan Davutoğlu, Bakü’deydi. Başbakan, Şanlıurfa’dan rehineleri kendi uçağı ile aldı Ankara’ya getirdi. Al Jazeera, bu yolculuk sırasında Başbakan Davutoğlu’nun uçağındaydı.

Konular: Türkiye, IŞİD
Başbakan Davutoğlu, Urfa'dan Ankara'ya gidişte, serbest kalan rehinelere uçakta kırmızı gül dağıttı. [Fotoğraf: Gonca Şenay - Al Jazeera]

haber tam 101 gün önce gelmişti. işid, musul başkonsolosluğu'ndaki 49 personeli alıkoymuştu. o günden bugüne her gün onlardan haber beklendi ama sessiz sessiz. kaygı, güvenlikleriydi; sağ salim türkiye’ye dönmeleri bekleniyordu, güvenlik sorunu yaşanmaması isteniyordu.

davutoğlu haberi bakü’de aldı

beklenen haber aylar sonra geldiğinde başbakan ahmet davutoğlu, güney gaz koridoru projesinin temel atma töreni için bakü’deydi. başbakan’a o bilgi iletildiğinde saatler geceyarısını henüz geçmişti: “rehineler kurtarıldı, suriye sınırından türkiye’ye girecekler”. ancak girişler tamamlanana kadar açıklama yapılmadı, bakü’de hükümet heyetinin kaldığı otelde kapalı kapılar ardında bir sevinç dalgası yaşandı.

“türkiye sınırından içeri girdiler” haberi gelince ise başbakan, bir basın toplantısıyla bunu duyurmaya karar verdi. bakü’de başbakan’ı takip eden gazetecilere acil haber gönderildi, “mümkün olduğunca hızlı otele gelin, başbakan açıklama yapacak” sözleriyle. türkiye saati ile sabah 5, azerbaycan saati ile sabah 7 sularıydı.

seyahati takip eden trt ve anadolu ajansı ekibi bütün gece otelde bekletilmişlerdi, her an önemli bir gelişme olabilir, açıklama yapmak gerekebilir kaygısıyla.

bakü, urfa, ankara

basın mensupları başbakan’ın bulunduğu otele ulaştıktan sonra hızlı trafik yeniden başladı. davutoğlu, beraberinde kendisini takip eden gazetecilerle birlikte şanlıurfa’nın yolunu tuttu. şanlıurfa’da uçağın bir kısmı boşaltıldı, rehinelere yer açıldı.

uçağa girdiklerinde görüldü ki en küçük bebeğinden, büyüklere kadar her biri yorgundu, gergindi ve 101 gündür taşıdıkları endişeyi henüz üzerlerinden atamamışlardı. üstelik sadece geride kalan üç ayın değil, türkiye sınırından içeri girene kadar yaşanan kaygıları da o kadar kısa sürede geride bırakmaları mümkün değildi.

başbakan davutoğlu, uçakta en büyük ilgiyi rehineler arasında yer alan çocuklara gösterdi. kaçırıldığında 8 aylık olan ela ercan’ı uzun süre kucağından indirmedi. o’na kendi eliyle hurma yedirmeye çalıştı.

uçak, ankara’ya hareket ettikten sonra ise başbakan, bu defa eşi sare davutoğlu ile birlikte tek tek koltukları gezdi, rehinelerin hatırını sordu. bazıları hacca gitmek isteğini söyledi başbakan’a, bazıları düğününe davet etti. davutoğlu, kırşehir’de evleneceğini söyleyen birine, “27’sinde kırşehir’e geliyorum, o tarihe denk getir geleyim” yanıtını verdi.

gazetecilere yaşananları anlatırken ise her birinin yüz ifadesi ve hikayesi farklıydı. bazıları hiçbir problem yaşamadığını söyledi, bazıları ise defalarca ölümle tehdit edildiklerini, korktuklarını, hatta kaçırılanlar arasında yer alan konsolosun başına silah dayandığını.

özellikle iki küçük bebeğin durumu merak konusuydu. bebeklerin anne sütüyle beslendiği ancak çocuk bezi ve temizlik gibi ihtiyaçlarının karşılanmasında çok sıkıntı çekildiği anlatıldı gazetecilere.

uçaktaki atmosfer ankara’da değişti

şanlıurfa’dan gergin bir havada kalkan uçakta atmosfer ankara’ya inerken tam tersine döndü. çünkü artık ailelerle buluşmaya bir kaç dakika kalmıştı. ve indiklerinde havaalanı pistinde sevdikleri, onları bekliyordu. ağlayanlar, kucaklamak için koşanlar, kalabalığın içinde telaşla kendi yakınını arayanlar, herkes birbirine karıştı.

bakü’de başlayan günün finali, ankara’da başbakan davutoğlu’nun havaalanında yaptığı konuşmayla oldu.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;