amerikan ordusunun 2003 yılındaki işgalinin ardından koalisyon güçlerine bağlı birlikler ilk kez 2004 yılında telafer’i hedef aldı.

suriye’den sızan sünni direnişçilerin telaferlilerden lojistik destek gördüğü gerekçesiyle başlayan operasyon nedeniyle binlerce türkmen evlerini bırakarak kasabayı terk etmişti.

daha sonraki yıllarda devam eden olaylarda türkmen bölge halkı arasında mezhepsel uçurum gittikçe açılmaya başladı.

2006 yılında bölgeye konuşlanan irak ordu birliği temel olarak basra’dan sevk edilen şii kökenli bir tugay askerden oluşuyordu. telaferliler gene evlerini terk edip aylarca çadırlarda yaşadı.

türk kızılayı savaştan kaçan türkmenlere çadır ve yardım malzemesi göndermişti. şii ordu birliklerinin kasaba yakınına yerleşmesi ve oluşturulan polis gücünün telaferli şiilerden oluşturulması kasabadaki ikiliği daha da arttırdı.

telaferi ele geçiren işid güçleri, sünni türkmenlere daha sıcak bir yaklaşım sergileyerek gene mezhepçi bir dil kullanıyor.

ancak kasaba halkı bağdat ve iraklı bölgesel güçlerden umudu kesmiş durumda. yaşadıkları zorluları mezheplerine değil etnik kökenlerine bağlıyorlar.

konuştuğumuz telaferli türkmenlerin çoğu yardımı bağdat veya erbil yerine ankara’dan bekliyor.

kaynak: al jazeera