Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu

Yayın yasağına iki ayrı tepki

TBMM Soruşturma Komisyonu’nda 4 eski bakanın ifadeleri öncesi getirilen yayın yasağını kim nasıl değerlendiriyor? Al Jazeera'ye konuşan AKP’nin hukukçu milletvekillerinden Ahmet İyimaya, “Yarı yargısal süreç” olarak nitelediği soruşturma faaliyetinin gizliliğini savunuyor. Komisyon üyesi CHP’li Aksünger’e göre ise bu, hükümetin antidemokratik uygulamalarından biri.

Konular: TBMM
25 Aralık'tan önce başlatılan 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda dört bakan suçlanmıştı. [Fotoğraf: AA-Arşiv]

17 aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında adları geçen dört eski bakan için kurulan meclis soruşturma komisyonu haberleri için, yine komisyonun isteği üzerine, ankara 7’inci sulh ceza mahkemesi tarafından yayın yasağı getirildi.

al jazeera'nin görüştüğü iktidar ve ana muhalefet temsilcileri kararı değerlendirdi.

iyimaya: soruşturma aşaması gizlidir

ak parti’nin hukukçu milletvekillerinden ahmet iyimaya, böyle bir yasaklamanın hukuken bir karşılığı

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya
[[Fotoğraf: AA / Arşiv]]
 olduğunu, soruşturma aşamasının gizli ve soruşturmayla ilgili bilgilerin basında yer almasının anayasa’nın 38’inci maddesindeki "kesin hüküm verilinceye kadar kişinin masumiyeti" karinesine dayandığını söyledi. kararın bu nedenle verildiğini düşündüğünü belirten iyimaya, bunun hukuken mümkün olduğunu ifade etti. iyimaya, "anayasa’nın 100’üncü maddesine dayalı meclis soruşturmasında da içtüzüğe göre ceza muhakemesi usulleri uygulanır" diye konuştu. 

'komisyon yarı yargısal faaliyet'

iyimaya, yargısal süreçlerde soruşturma aşamasının gizli yürütüldüğünü, bunun sadece adli yargıda değil, aynı zamanda meclis soruşturma komisyonlarının faaliyetlerinde de geçerli olduğunu savundu. "dokunulmazlık ve soruşturma rejimi, siyaset kurumunun yargısal rejimidir" diyen iyimaya, şunları söyledi:

"bu komisyondaki arkadaşlarımız yarı yargısal düzende savcılık görevi yapıyor. öğretiye bakarsanız, dünyadaki çeşitli sistemlerde yasama organının istisnai yargı yetkileri olur. cumhurbaşkanının, bakanların suçlandırılması, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması yarı yargısal yetkilerdir." 

iyimaya’ya göre, burada işin siyasi boyutundan ziyade kişilik hakları önem taşıyor. iyimaya hiçbir toplumun kanunların suç saydığı fiilleri tasvip etmeyeceğini, yine hiçbir toplumun suç yoluyla yargılama dışı amaçlar için malzeme elde edilmesini de hoş karşılamayacağını belirterek şöyle devam etti:

"türkiye’deki örnek yargılama yetkisinin, yargılama amacı dışına özgülenmesi durumudur. bu ergenekon’da oldu; birinci dalga, ikinci dalga, üçüncü dalga diye devam etti. yargılama dışı amaca özgülendiğini toplum anladı. dijital dünyanın, teknolojinin suçla mücadele amacıyla kullanılmasından daha doğal bir şey olmaz. ama suçla mücadele amacı veya görüntüsü ile kişilerin mahremiyetine girerseniz, onu da toplum kabul etmiyor. nitekim kabul etmediğini de gösterdi."

chp'li aksünger: antidemokratik yaklaşım

tbmm soruşturma komisyonu’nun chp’li üyesi erdal aksünger ise son dönemde yaşanan ve 'antidemokratik uygulamalar' olarak nitelediği bir dizi olayda benzer kısıtlamalar ile 

[[Fotoğraf: AA-Arşiv]]
karşılaştıklarını söyledi. aksünger‘e göre daha önce de uludere’de 35 köylünün hayatını kaybettiği olayı, afyon’daki cephanelik patlamasını, reyhanlı'daki bombalı saldırıyı bu duruma örnek gösterdi: 

“iktidar arkasında soru işareti olan konuların hepsinde akp antidemokratik yaklaşımını gösterdi ve basın yasakları getirdi. bunlar ancak diktatörlüklerle yönetilen üçüncü dünya ülkelerinde oluyor. halkın haber alma özgürlüğünü ortadan kaldıran faşist bir uygulamadır.”

'kişilik hakları esastır'

aksünger, hakkında soruşturma yürütülen insanların kişilik haklarını ilgilendiren konularda uyarılarda bulunabileceklerini, bunun davanın gizlilik esasının ihlali olarak kabul edilebileceğini söyledi; ancak idari açıdan davanın nasıl yürüdüğünün halk tarafından bilinmesinin anayasal bir hak olduğunun altını çizdi. komisyon üyesi aksünger şu değerlendirmede bulundu:

"zaten bu komisyonu çalıştırmak istemiyorlar, çağırdıkları tanıklar özellikle seçiliyor. hemen sonra bu kişiler tanıklıktan çekiliyorlar ya da lehte ifade verecek kişiler özellikle seçiliyor. dört ayda dört, beş toplantı ancak yapabildik. alt komisyonun başkanlığını komisyon başkanı yürütüyorsa bunların hepsinin bir kurgu olduğunu vurgulamak gerekir."

kararın gerekçesi

ankara 7’inci sulh ceza mahkemesi tarafından getirilen yayın yasağının gerekçesi şöyle:

"eski bakanlar mehmet zafer çağlayan, muammer güler, egemen bağış ve erdoğan bayraktar’ın kişilik haklarının zedelenmesinin önlenmesi, şöhret ve diğer haklarının korunmasının sağlanması bakımından, tbmm soruşturma komisyonu’nun istemiş ve getirtmiş olduğu bilgi ve belge içerikleri ile komisyonun tanık, bilgi sahibi, bilirkişi sıfatıyla veya diğer ilgililer olarak beyanlarına başvurduğu kişilerin komisyona vermiş oldukları beyanlarına yönelik olarak 5187 sayılı basın kanunu’nun 3/2. maddesi gereğince, soruşturma bitim tarihi olan 27 aralık 2014 günü mesai sonu bitimine kadar tüm yazılı, görsel ve internet ortamında yapılan yayınlar hakkında yayın yasağı konulmasına karar verildi."

'başvuruyu tbmm başkanlığı yaptı' haberine düzeltme

anadolu ajansı'nın 25 kasım'da duyurduğu ilk haberde, başvurunun tbmm başkanlığı tarafından yapıldığı belirtiliyordu. chp lideri kılıçdaroğlu, meclis başkanı cemil çiçek'i "hırsızların hamisi" sözleriyle eleştirmişti. ancak çiçek, haberin yayınlanmasından bir gün sonra yaptığı açıklamada, kendisinin böyle bir başvuruda bulunmadığını söylemişti. bu açıklamadan birkaç dakika sonra da anadolu ajansı, ilk yayınladığı haberin üzerinden yaklaşık 20 saat geçtikten sonra bir düzeltme yayınlayarak, başvurunun tbmm başkanlığı değil, meclis soruşturma komisyonu tarafından yapıldığını duyurdu.

masumiyet karinesi

21 kasım 2014’te ankara cumhuriyet başsavcılığı'na gönderilen yazıda, "tbmm soruşturma komisyonu tarafından yürütülen soruşturmayla ilgili basın ve yayın organlarınca, anayasa’nın 38’inci, tbmm içtüzüğü’nün 110’uncu ve ceza muhakemesi kanunu’nun (cmk) 157’nci maddelerinde düzenlenen, soruşturmanın gizliliğini ihlal edici ve masumiyet karinesini zedeler şekilde yayınlar yapıldığı" ifade edildi; soruşturmanın sağlıklı yürütülmesini takiben, soruşturmanın bitim tarihi olan 27 aralık 2014’e kadar yayın yasağı kararı aldırılması istenmişti.

basın suçları soruşturma bürosu'nda görevli cumhuriyet savcısı kürşat kayral, nöbetçi sulh ceza hâkimliğinden, söz konusu haberlere yayın yasağı getirmesini talep etti. ankara 7’inci sulh ceza hâkimi yavuz kökten de bu talebi kabul etti.

toplumun gerek yazılı, gerek görsel medya yoluyla, gerekse internet medyası üzerinden yakından takip ettiği bu sürecin tbmm soruşturma komisyonu safahatı, yasağa uyan basın ve yayın organlarında yer almayacak.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;