Görüş

IŞİD'e karşı ABD stratejisi başarılı olur mu?

ABD, IŞİD ile karada mücadelenin güçlenmesi için Irak dışındaki bölge ülkelerinden destek isteyecektir. Bu ülkelerin başında askeri gücü daha büyük ve gelişkin olan Suudi Arabistan ve Türkiye gelmektedir.

ABD, Bahreyn'de konuşlu savaş gemilerinden fırlattığı Tomahawk füzeleri ve uçaklarla Suriye'deki IŞİD ve Nusra hedeflerini vurdu. [Fotoğraf: ABD Donanması]

ortadoğu’daki askeri rolünü azaltmaya çalışan abd, irak şam islam devleti'nin (işid) sağladığı askeri başarılardan sonra yeniden bölgeyle daha yakından ilgilenmeye başladı. obama yönetimi, george bush’tan görevi devralırken amerikan askerlerini irak ve afganistan’dan çekeceğini ifade etmişti. amerikan kamuoyu ülkelerinin dünyanın çeşitli yerlerine asker göndermesinden bıkmıştı. ülkede iktisadi kriz yaşanıyordu. bu ortamda yeni başkanın vaatleri yaygın destek gördü. "arap baharı"nın getirdiği değişim rüzgârları dahi amerikan tutumunu etkilemedi. libya’ya amerika değil, ingiltere ve fransa müdahale etti. suriye’de beşşar esed rejiminin muhaliflerine uyguladığı vahşet karşısında fransa bir askeri müdahaleye katılacağını belirtirken, amerika “ılımlı muhalefete” mütevazı yardımlar yapmakla yetindi; asker göndermekten uzak durdu.

amerikan siyaseti neden değişiyor?

barack obama’nın işid’le mücadelede batı camiasının önderliğini üstlenmesi ve işid’e karşı bir eylem planını hayata geçirmesi, bir süredir uyguladığı politikadan vazgeçmesi anlamına geliyor. gerçi obama demeçlerinde amerikan askerinin postallarının bölge toprağıyla temas etmeyeceğini vurguladı ama bölgeye artan ilgisi, bu tutumda zamanla yumuşama olabileceğini düşündürüyor. irak ordusuna ve peşmergelere 475 askeri danışman gönderme kararı, yumuşamanın göstergesi olarak görülebilir.

obama, amerikan askerinin postallarının bölge toprağıyla temas etmeyeceğini vurguladı ama bölgeye artan ilgisi, bu tutumda zamanla yumuşama olabileceğini düşündürüyor.

by İlter Turan

acaba amerika’nın ortadoğu politikasında değişikliği tetikleyen faktörler nelerdir? ilkin, işid uluslararası bir terör örgütü olarak algılanmaktadır. örgütün dünyanın hemen her tarafından gelen cihatçılardan oluşan askeri gücü, esir aldığı kişilere uyguladığı vahşet, kendisine karşı olanlara savurduğu tehditler, atlantik camiası ülkelerini, yani abd ve ab'yi rahatsız etmekle kalmamış, işid’in terörü batı ülkelerine de taşıyacağı kuşkusunu doğurmuştur. irak, suriye ve diğer arap ülkelerinde süregelen iç mücadelelerin dünyanın diğer ülkelerini tehdit eden bir terör boyutu olduğu düşünülmüyordu. buna karşılık işid’in terör örgütü olarak algılanışı, amerikan tutumunun değişmesini teşvik etmiştir.

ikinci olarak, işid hem amerika’nın irak’ta kurmaya çalıştığı düzeni hem de körfez ülkeleri ve suudi arabistan’ın güvenlik ve istikrarını tehdit etmektedir. işid’in suriye’den sonra irak’ın da bazı bölgelerinde hâkimiyet kurması, değişim rüzgârları karşısında zaten zorlanan körfez şeyhliklerini ve suudi arabistan’ı endişelendiriyor. ancak, doğabilecek istikrarsızlık sadece bölgeyle sınırlı kalmayacak, dünya piyasalarına petrol akışını, doğalgaz sevkini ve sermaye hareketlerini olumsuz etkileyecektir. batı ekonomileri de sarsılacaktır. zaten karşılaştıkları sıkıntıları bir türlü aşamayan atlantik camiası ekonomilerinin bir de yeni petrol şoklarıyla karşılaşmaya tahammülleri yoktur.

üçüncü olarak, amerikan liderliği olmadan atlantik camiası'nın diğer ülkeleri, kendi çıkarlarını yakından ilgilendiren gelişmeler karşısında bile ortak bir tepki oluşturamamaktadır. bu gerçeği amerikan yönetimi de görmeye başlamıştır. amerikan liderliği olmayınca istenmeyen gelişmeler önlenemeyecek, ortaya çıkan olumsuz sonuçlar gelecekte daha ağır bedeller ödenerek giderilmeye çalışılacaktır. ayrıca, amerika’nın dünya lideri konumundaki gerilemesi amerikan siyasi seçkinleri katında da tepki doğurmaya başlamış, ülkelerinin uluslararası alanda daha faal bir konuma dönmesinin gerekliliği sıkça dile getirilir olmuştur. amerikan kongresi’nin başkan obama’nın işid’e dönük terörle mücadele planını fazla tartışmadan onaylaması, sanıyorum abd’ndeki bu yaklaşım değişikliğine işaret ediyor.

amerikan planı etkili olabilir mi?

işid’e karşı uygulanacak amerikan planı dört temel unsurdan oluşuyor:

körfez ülkelerinin hava harekâtına katılmaları, türkiye’nin silahlı mücadeleden uzak durma tavrını sürdürmesini zorlaştırdı.

by İlter Turan

1) işid’le mücadele eden güçlere destek vermek üzere sürekli ve yoğunlaşan hava saldırıları düzenlenmesi,

2) işid’le savaşan güçlere silah, istihbarat ve danışmanlık verilmesi,

3) işid’e besleyen maddi kaynakların kurutulması, uluslararası militan akışının engellenmesi, ideolojik mücadele verilmesi, 

4) insani yardımlara devam edilmesi.

plan adım adım uygulamaya geçirilmektedir. en çabuk uygulanabilecek boyutu, irak’ta işid’le savaşan irak ordusuna ve peşmergelere hava desteği sağlamaktı. bu desteğin işid’le savaşan iraklı ve kürt unsurlara yardımcı olduğu görülüyor, ancak kara unsurlarının donanım ve kabiliyet açısından yetersizlikleri, hava unsurlarının etkisini zayıflatmaktadır. planda değindiğimiz kara unsurlarının donanımının güçlendirilmesi de vardır, fakat bu yardımın türü, miktarı ve ne zaman teslim edileceği hususları belirsizliğini korumaktadır.

esas sorun suriye’den kaynaklanmaktadır. beşşar esed yönetimi izni olmadan yabancı uçakların hukuken henüz kendi hükümranlığında olan bir bölgede uçuş yapmasına izin vermeyeceğini bildirmişti. bir ülkede egemen olduğunu beyan eden bir devletin başka türlü bir açıklama yapması beklenemez. ayrıca, esed rejiminin işid’le mücadeleyi vesile kılarak, kendisini suriye’nin değişmez hâkimi olduğunu kabul ettirmek istediği anlaşılmaktadır. buna karşılık, amerika ve müttefikleri, esed rejiminin işid’in gelişmesinin başlıca müsebbiplerinden olduğunu ve kendisin de değişmesi gerektiğini düşünmektedirler.

suriye’nin yarattığı zorluk, şimdilik onun görüşü hiçe sayılarak aşılmış, amerikan, suudi arabistan, ürdün, birleşik arap emirlikleri ve bahreyn uçakları işid’in kilit merkezlerinden rakka’yı bombalamaya başlamışlardır. henüz suriye güçlerine yönelik bir bombardıman yoktur, kara harekâtından da söz edilmemektedir.

acaba suriye’de hem işid hem de esed güçleriyle çarpışacak ve etkin sonuçlar alacak bir güç oluşturulabilir mi? daha önce “ilımlı suriye muhalefeti” batı tarafından desteklenmiş, fakat etkili olamadığı görülmüştü. ayrıca, amerika bu gruba verilen silahların bilahare radikal unsurların eline geçeceğinden korkmuş ve zaten sınırlı olan yardımını askıya almıştı. şimdi bu yardımın verilmesine başlanacaktır.

uygulanacak formül, özgür suriye ordusu içinden 5 bin kadar askerin suudi arabistan’da yetiştirilmesi ve bunların silahlarıyla birlikte suriye’ye gönderilmesidir. böyle bir gücün teşkili ve hazır duruma getirilmesi bir yıldan az olmayan bir süre gerektirecektir. bu zaman aralığı içinde işid ve suriye hükümetinin güç konumlarında önemli değişiklikler meydana gelebilir. her şey bugün olduğu gibi kalsa bile 5 bin rakamı işid ve suriye rejimine bağlı güçlerle karşılaştırıldığı zaman çok küçüktür; etkili olmasını beklemek aşırı iyimserlik olacaktır.

başka çare var mı?

mevcut planın öngörülen sonuçları sağlayamayacağını herhalde amerikan yöneticileri de bilmektedir. o zaman sadece gösteriş için mi bu eylemleri yapıyorlar? tabii ki hayır.

türkiye, suriye sınırında bir tampon bölge kurulmasında ısrar etmektedir. böyle bir bölgenin karadan gelecek saldırılara karşı korunması için hava harekâtının yeterli olmayacağı aşikârdır. 

by İlter Turan

abd, işid ile karada mücadelenin güçlenmesi için irak dışındaki bölge ülkelerinden destek isteyecektir. bu ülkelerin başında askeri gücü daha büyük ve gelişkin olan iki ülke, suudi arabistan ve türkiye gelmektedir. bilindiği gibi, ülkemiz suriye sınırında bir tampon bölge kurulmasında ısrar etmektedir. böyle bir bölgenin karadan gelecek saldırılara karşı korunması için hava harekâtının yeterli olmayacağı aşikârdır. amerika’nın kurulacak tampon bölgelerde uçuş yasağını desteklemesine karşılık, ülkemizin de buraların karadan güvenliğini sağlamasını istemesi şaşırtıcı olmayacaktır. türkiye zor bir tercihle karşı karşıya kalacaktır, hangi tercihi yaparsa yapsın, o tercihin doğuracağı sıkıntılar, güçlükler olacaktır. körfez ülkelerinin hava harekâtına katılmaları, türkiye’nin silahlı mücadeleden uzak durma tavrını sürdürmesini zorlaştırmıştır.

amerika işid’in parçası olmayıp da, mevcut şartlar altında bu örgütü desteklemeyi kabullenmiş aşiretleri ve diğer grupları da, irak rejimini dönüştürerek kazanmaya çalışmaktadır. irak’ta nuri maliki yönetiminin gitmesi, bu konuda iran’ın dahi desteğinin sağlanmış olması, bu çabanın tezahürleri olarak değerlendirilebilir. aynı yöntem muhtemelen suriye için de kullanılmak istenecektir.

amerikan planlarının istenen sonuçlar için yeterli olmaması, amerika’nın bölgeye dönük müdahalesini zaman içinde tırmandırabilecektir. vietnam’a önce askeri danışmanlar gönderildiği, zaman içinde büyük bir savaşa girildiği unutulmuş değildir. amerikan kamuoyu irak felaketinden sonra gösterdiği bölgeden elini eteğini çekme tepkisini yavaş yavaş unutmakta, ülkelerinin dünyaya yön veren en güçlü ülke statüsüne dönmesi ve bunun gereklerini yapması fikrine ısınmaktadır. nitekim amerikan dış politika çevrelerinde 'karaya asker sokmadan sonuç alınmaz' fikrinin taraftarları artmaktadır.

birleşik devletler işid’le mücadele stratejisinin başarıya ulaşması için gayretlerini sürdürecektir. bu olay dünya açısından da amerikan liderliğinin verdiği bir sınav mahiyetindedir ve amerika sınavda başarısız olmayı kolayca kabul etmeye hazır değildir.

ilter turan, istanbul bilgi üniversitesi, uluslararası ilişkiler bölümü'nde emeritüs profesör. türk siyasal hayatı ve türk dış politikası konularında türkçe ve ingilizce çok sayıda yayını bulunmaktadır. dünya gazetesi yazarıdır. 

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

İlter Turan

istanbul bilgi üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü'nde öğretim üyesi ve dünya gazetesi yazarıdır. prof. turan'ın türk siyasal hayatı ve türk dış politikası konularında türkçe ve ingilizce çok sayıda yayını bulunmaktadır.  Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;