Görüş

Rusya'nın başarısız Ortadoğu politikası

Ruslar, Libya devrimi sırasında Batı'nın kendilerini bir kenara ittiğini düşündü. Bunun için Suriye krizini sahneye dönme fırsatı olarak gördüler. Ancak ilkelerden uzak, temelsiz bir dış politika izlediler.

Rusya, rejim ve bazı muhalif grupların temsilcilerini Ocak ve Nisan ayında Moskova'da bir araya getirmişti. [Fotoğraf: Reuters]

rus siyasetçilerin ortadoğu’nun sorunlarına yaklaşımı (özellikle de arap devrimlerinin patlak vermesinin ardından) moskova'nın bu bölgedeki dış politikası ve bu politikanın belirleyeci unsurları etrafında bir dizi soru işareti oluşturuyor. özellikle, putin rusya’sı uzun kollara ve geniş nüfuza sahip müdahaleci süper devlet rolü oynamak istiyor.

ayrıca putin rusya’sı tüm sıcak dosyaların dizginlerini elinde tutmak istiyor; ancak bu tür sorunları çözecek yetkinliğinin bulunmadığı, ekonomik, askerî, siyasi ve kültürel düzlemlerde bu tür rolleri oynama imkânına ve niteliğine sahip olmadığı aşikâr.

rusya daha çok bir rantiye devletine yakın. ekonomisinin ana ayağı petrol, gaz ve silah satışıyla sınırlı. petrol fiyatları düşünce ekonomisi sarsılıyor, sanayi ve tarım alanındaki üretim kapasitesi geriliyor. moskova’ya gidenler sokaklardaki otomobillerin (tıpkı üçüncü dünya ülkelerindeki her başkent gibi) yüzde 99’undan fazlasının rus malı olmadığını gözlemler.

putin rusya’sı tüm sıcak dosyaların dizginlerini elinde tutmak istiyor; ancak bu tür sorunları çözecek yetkinliğe ve imkâna sahip olmadığı aşikâr.

by Ömer Kuş

temelsiz dış politika

rus dış politikası etrafındaki soru işaretleri, bu politikayı belirleyenlerin ve özellikle yıllardır sergey lavrov’un yönettiği dışişleri bakanlığındaki yetkililerin kapasitelerine kadar uzanıyor. zira bu yetkililer dosya ve sorunları ele alış biçimlerinde yetersiz kaldılar, bölgedeki yeni gelişmelere ve değişimlere düşmanlık besleyen ve muhalefet eden tutumlarını gizlemediler. rusya'nın politikası, arap halklarının çoğunluğu tarafından anlaşılır değildi ve bu yüzden kınandı da.

rus yetkililerin tutumları bir metodolojiye veya belirli disiplinleri olan kurucu temellere dayanmıyordu. zira bu tutumların belirleyici unsurları, rusya’nın uzun vadeli çıkarlarından çok rus şirketlerinin çıkarları etrafında yoğunlaştı. ayrıca bu unsurlar bölgedeki halk hareketliliğinin rusya federasyonu oluşumlarına ve dinamik çevresine sıçrayabileceği yönündeki endişeleri yansıttı. keza bu unsurlar, batı'nın (avrupa ve nato) moskova yöneticilerine dayattığı sorunlara yönelik tepkileri de artırdı. bu yüzden rus politikacılar arap devrimleri ve ayaklanmalarının arkasında duran batılı-nato komplolarından bahsetmeye başladılar.

rusya'daki bazı karar organları, ülkelerinin dış politikadaki kafa karışıklığını ve başarısızlığını, iktidardaki yöneticilerinin "arap bölgesinde istikrarı tercih ettikleri, eski arap rejimleriyle ittifaklarının ve ilişkilerinin sunduğu yatırımlara güvenmeyi yeğledikleri" sözüyle haklı gördüler. rus yöneticileri halkların haklı taleplerine ve barışçıl protestolarına da ürkek yaklaştılar, ancak gerçekler rusya’nın aralık 2010’dan itibaren arap rejimlerine karşı esen, tunus, mısır, libya ve yemen’deki rejimleri değiştiren (suriye’de despot rejime karşı hâlâ devam eden) ayaklanma ve devrimlere karşı çıktığını gösteriyor. 

rusya'nın, tunus, mısır, libya, yemen ve suriye’de yaşanan devrim ve değişimlere yönelik tutumunu yakından takip edenler, bu tutumun hâlâ soğuk savaş döneminin mirasına, avrupa ve nato’nun pozisyonlarına karşı gösterdiği tepkilere dayandığını gözlemler. ayrıca rusya bazı arap ülkelerinde yaşanan değişimlerinin batı'ya yeni nüfuz alanları sağlamasından endişe ediyor. ancak bu durum arap halklarının özgürlük, onur, demokrasi ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gibi talep ve özlemlerine karşı durmayı haklı çıkarmaz.

rus yöneticileri tek ilgilendiren ekonomik çıkarlar, kâr ve zarar hesapları çıkarmaktır. iran’a yönelik batılı yaptırımların moskova'ya yaklaşık 13 milyar dolar kaybettirdiğini görüyorlar. libya’da ise yapılan silah anlaşmalarının bedeli olarak dört milyardan fazla kaybettiler.

suriye krizini fırsat gördü

hiç kuşkusuz rusya’nın suriye’deki çıkarları büyük ve önemli. rusya’nın suriye’ye silah satışları milyarlarca dolarla ifade ediliyor. bbc, ocak 2012’de rus silahlarının toplam satışının yüzde 10’unun suriye’ye gittiğini ve bunun ekonomik boyutunun yıllık 1,5 milyar dolar olduğunu bildirmişti. uluslararası stockholm barış araştırmaları enstitüsü (sipri) de suriye rejiminin sahip olduğu silahların yüzde 72’sini rusya'nın verdiği tahmininde bulunuyor.

rusya’nın dört yıldan uzun süredir suriye’deki gelişmelere yönelik tutumunun insani veya ahlâki yönle hiçbir ilişkisinin olmadığı açık. zira siyasetçilerin bu konudaki hesap ve yaklaşımlarına ne ideoloji hâkim ne de ilkeler. hiçbir zaman da böyle olmadı. aynı durum farklı derecelerde de olsa "süper" ve etkili ülkelerin uluslararası sahadaki tutumları için de geçerlidir.

rusya’nın suriye’deki gelişmelere yönelik tutumunun insani veya ahlâki yönle hiçbir ilişkisinin olmadığı açık. zira siyasetçilerin bu konudaki hesap ve yaklaşımlarına ne ideoloji hâkim ne de ilkeler. 

by Ömer Kuş

görünen o ki rus yöneticiler, suriye krizini uluslararası krizlerdeki güçlerini ve etkilerini göstermek için örnek olarak almak istediler. rus aktörün yeniden ortadoğu sahnesine döndüğünü ilan ettiler. ruslar, libya devrimi sırasında batı'nın kendilerini uzaklaştırdığını ve görmezden geldiğini düşündüler. batılı ülkelerden uluslararası sorunların ve krizlerin çözümünde kendilerini hesaba katmalarını istiyorlar.

iddia edilen bu dönüş temelinde rus yöneticiler, suriye krizini çok taraflı, içte ve dışta farklı katmanları olan uluslararası bir çekişme olarak görüyorlar. ruslar bölgede ellerinde kalan en önemli kalelerini batılı ülkelerin alma girişimini engellemek için suriye rejimini korumaları gerektiğini ifade ettiler.

dolayısıyla ruslar rejime siyasi kılıf sağlamaktan ve suriye’deki gelişmeleri bir dış çekişme olarak görmekten vazgeçmediler. dışişleri bakanı sergey lavrov ‘terörist gruplardan’, ‘silahlı çetelerden’, suriye’nin maruz kaldığı ‘dış komplodan’ ve yabancı askerî müdahaleden söz etmeyi sürdürdü.

hatta lavrov suriye krizini rusya’nın güçlü şekilde yer almasını gerektiren uluslararası ve bölgesel çekişme olarak görmeye başladı. böylelikle moskova, (özellikle de abd’nin suriye konusuna doğrudan askerî müdahale eğilimi ve hazırlığı içinde olmadığını çok iyi bildiğinden) bölgede rusya açısından önemli jeopolitik konuma sahip olması sebebiyle bu ülkede yaşanan boşluğu kapatabilecek. abd, bariz iran müdahalesi gölgesinde suriye krizini kendi hâline bırakmayı tercih ediyor. suriye’nin çökmesi, parçalanması, şii ve sünni aşırılar arasında boş bir savaşa girmesi abd açısından hiçbir engel oluşturmuyor.

rus politikacılar tüm diplomatik ve siyasi enerjilerini suriye çekişmesi için seferber ettiler. bm güvenlik konseyi'nden suriye’deki değişimi destekleyen uluslararası bir kararın çıkmasını engellemek için dört kez veto hakkını kullandılar. imzalanan silah anlaşmalarını yürürlüğe koydular, güvenlikçilere ve askerlere uzman desteği sağladılar.

güvenlik konseyi'ndeki tutum, rakiplere karşı puan kazanmanın ve onların projelerini başarısız kılmanın ifadesi oldu. abd ve beraberindeki batılı ülkeler, rusya ve çin’i suriye krizinin uzamasının yükünü taşıyan ülkeler ve akan kanın ahlâki ve insani sorumluları olarak gösterebildiler.

rus yöneticiler batı'ya, planlarına ve arap bölgesindeki gelişmelere yaklaşım yöntemine misillemelerle hareket eden bir konumdaydı. jeopolitik ve ekonomik kâr-zarar hesabında hatalar yaptılar. arap devrimlerinin tunus, mısır, libya ve yemen’de gerçekleştirdiği dönüşümlere yönelik şüpheli tutumları sebebiyle kendilerini stratejik ve ekonomik olarak kaybetmiş buldular. suriye’de yaşananları, türkiye’de füze kalkanı radarları konuşlandırılmasından dolayı gelebilecek doğrudan tehdidin yanı sıra (kendilerine akdeniz sularında nüfuz imkânı sağlayan suriye kıyılarında stratejik konuma sahip) tartus limanındaki deniz filolarını kaybetme endişesine bağladılar.

rus siyaset çevrelerinde suriye rejimini korumanın kendilerine ortadoğu’nun farklı sorunlarında, gelecekte iran ve nükleer dosyasıyla ilgili varılacak çözümlerde güçlü bir nüfuz sağlayacağı görüşü hâkim. hatta bu düşünce bölgede rusya’nın temel ekseni ve aktörü olacağı yeni bir ittifak kurma politikası kapsamında iran, irak ve lübnan’la inşa edilecek bir emsal teşkil edebilir.

başarısız moskova toplantıları

moskova toplantılarının başarısız olması, rusya’nın suriye krizindeki rolü ve yeterliliği etrafında soru işaretleri oluşturdu ve iş ortadoğu politikalarına uzandı. kremlin’e yakın çevreler, izlenen dış politikadan dolayı rus karar organlarında bir rahatsızlığın olduğundan söz ediyorlar.

by Ömer Kuş

rusya için en iyi seçenek suriye dosyasının uluslararası boyut almasını engellemeye çalışmaktı. hatta rusya, suriye ile tarihî ilişkilerinden dolayı devrimin ilk gününden itibaren rejimin kapattığı siyasi alanın açılmasında katkıda bulunarak bu krizde olumlu rol oynayabilirdi. rusya'nın tavrı suriye krizi duvarını daha da kalınlaştırdı.

rus dışişleri bakanlığı abd yönetiminin suriye dosyasında oluşturduğu siyasi boşluğu kullanmak istedi ancak bu alanda da çok cimri davrandı. bu cimrilik 26-29 ocak 2015 tarihlerinde moskova’da rejim ile muhalefet (rejime karşı değil rejim için muhalefet) heyetleri arasında danışma toplantısı düzenlemesiyle somutlaştı. sonra girişim tekrarlandı ve 6-9 nisan arasında moskova'da ikinci danışma toplantısı gerçekleştirildi. bu toplantı da açık ara başarısızlıkla sonuçlandı.

iki başarısız görüşme gösterdi ki rus siyasetçilerin harcadığı çabalar ve suriye krizinin çözümü için sunduğu fikirler, belirli bir referansı ve temeli olan tam bir girişim seviyesine çıkamadı. suriye krizinde etkin ülkeler tarafından uluslararası destek görmedi. bu yüzden ruslar siyasi boşluğu kullanan ve suriye dosyasında (başka aktörlerin bu krizi çözmek için hiçbir şey yapmaması gölgesinde) bu boşluğu doldurmaya çalışan bir görüntü çizdi.

bu durum rus politikacıların içerikten çok şekle önem verdiklerini gösterdi. bu yüzden moskova danışma toplantıları, atılacak adımlarda ve hatta suriye krizine siyasi çözüm öncüllerinde uyuşma ve anlaşma bağlamında kayda değer bir netice vermeksizin dağıldı. suriye krizi ülkenin klasik ve modern tarihinde benzeri görülmemiş yıkıcı bir felaket oluşturdu.

rus dışişleri bakanlığının sponsorluğundaki moskova danışma toplantılarının başarısız olması, rusya’nın suriye krizindeki rolü ve yeterliliği etrafında soru işaretleri oluşturdu ve iş ortadoğu politikalarına uzandı. kremlin’e yakın çevreler, izlenen dış politikadan dolayı rus karar organlarında bir rahatsızlığın varlığından bahsediyorlar.

moskova, danışma toplantılarının başarısızlığı üzerine henüz düşünemeden rus dış politikası bm güvenlik konseyi'nden yemen ile ilgili 2216 sayılı kararın geçmesiyle birlikte yeni bir tokat yedi. karar, husilerinden şiddeti durdurmaları, güçlerini sana’dan ve diğer bölgelerden çekmelerini talep ediyor; husilere ve devrik cumhurbaşkanı ali abdullah salih'in güçlerine silah yasağı getiriyor. bu durum yemen’deki iran müdahalesinin kolu olarak görülen husileri destekleyen rus politikasının yenilgisi anlamına geliyor. 

ömer kuş, suriyeli yazar ve araştırmacı. halep üniversitesi fizik bilimleri fakültesi'nden mezun oldu. arap basınında periyodik olarak yazıları yayımlanan kuş'un 'yeni imparatorluk: kavramların değişmesi ve hakların farklılığı', 'modern eleştirisel eğilimler', 'amerikan radikalizmi' ve 'irak savaşı ve geleceğin ipotekleri' adlı kitapları bulunuyor.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Ömer Kuş

suriyeli yazar ve araştırmacı. halep üniversitesi fizik bilimleri fakültesi'nden mezun oldu. yüksek lisansını fizik alanında yaptı. uluslararası birçok konferans ve panele konuşmacı olarak katıldı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;