Türkiye

Âlâ: 31 kişi öldü

İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, Salı gününden beri meydana gelen olaylarda 31 kişinin öldüğünü açıkladı. Âlâ'nın açıklamalarına göre, olaylarda 1113 bina yakıldı veya tahrip edildi, 1177 araç kulanılamaz hale geldi.

Konular: Türkiye

içişleri bakanı efkan âlâ, kobani'ye destek eylemleriyle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. âlâ, türkiye'nin irak ve suriye konusunda dünyanın gıpta ettiği bir politika izlediğini, bu ülkelerden gelenlere ev sahipliği yaptığını söyledi. âlâ, olayların türkiye'nin terörle ilgili çözüm noktasına gelmek üzereyken çıkarıldığını söyledi. içişleri bakanı chp ve hdp'yi eleştirdi:

"buradan soruyorum: bundan kârlı çıkan kim? hem de yıllardır türkiye’nin ulaştığı terörü çözüm noktasına getirmek üzereyken ve 77 milyon umutla belli bir noktaya gelmişken bu yapılıyor. türkiye ne zaman kendi sorunlarını çözüm noktasına getirmişse derhal bu tür vakalarla karşılaşmıştır. yapılan açıklamalara baktığımızda ise maalesef metinler, cümleler arasına gizlenmiş küçük kurnazlıklarla bu şiddet eylemleri, sokak hareketleri aslında tamamen bitirilmesi çağrısı yapılması gerekirken kurnazlıklarla desteklenir bir dil kullanılmıştır. bunu hem hdp eşbaşkanı hem ana muhalefet partisi genel başkanı yapmıştır.

sokağın şiddetin çözüm olmadığını, durdurulması gerektiğini söylemesi gereken aktörler gerekçelere sığınmışlardır. hangi gerekçe insan ölümünü haklı kılabilir, polisin askerin, jandarmanın yaralanmasını, şehit olmasını, vatandaşın sokakta ölmesini haklı kılabilir? siyaset ne için var?

türkiye’de, soruyorum siyasetin söyleyemeyeceği herhangi bir söz var mıdır? konuşamayacağı herhangi bir konu var mıdır? ana muhalefet partisi genel başkanı da sokakta şiddet kullananlarla vandalizm yapanlarla, milletin canına malına kastedenlerle; ambulanslarla, okulları yakanlarla, bu şiddeti kullananlarla; devletin verdiği görevi yapan, kanunların verdiği yetkiyi kullanan güvenlik güçlerinin hareketini, yaptıkları görevi aynı kategoride mülahaza etmiş ve değerlendirmiştir. bu kabul edilebilir bir durum değildir.

olayların bilançosu

içişleri bakanı efkan âlâ, salı gününden bu yana 35 ilin olaylardan etkilendiğini, 31 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı: 

"bu kişilerden çok büyük çoğunluğu karşılıklı grupların şiddet eylemlerinde hayatını kaybetmiştir. 2 emniyet görevlimiz şehit olmuştur. 139 güvenlik görevlisi yaralanmıştır; bunlardan 125’i polis, 5’i jandarmadır, acil şifalar diliyorum. toplam 351 kişi yaralanmıştır.

dün akşam bingöl’de meydana gelen hadiselerdeki saldırıyı gerçekleştiren 5 terörist ölü olarak ele geçirildi. diyarbakır’daki saldırıyı yapan teröristler yaralı olarak ele geçirilmiştir.

212 okul binası, 67 emniyet binası, 25 kaymakamlık binası, 29 parti binası, çocuk yuvaları, kızılay kan merkezleri, 780 belediye binası, 1113 toplam bina yakılmış veya tahrip edilmiştir. belediye araçları, ambulanslar ve polis araçları, toplam 1177 araç kullanılamaz hale getirildi.

bu olaylar sırasında, şiddet eylemleri sırasında vandalizmi memleketimize yaşatan kişilerden 1024’ü gözaltına alındı, 58’i tutuklandı. diğerlerinin soruşturmaları devam etmektedir. bu olaylara katılan, şiddet eyleminde bulunan, ortalığı yakıp yıkanların tespitine devam ediliyor."

efkan âlâ valiliklerde oluşturulan komisyonlar aracılığıyla tespit edilen zararın başbakanlık'taki fon aracılığıyla karşılanacağını açıkladı. 

'180 bine yakın suriyeli akını oldu'

âlâ türkiye'ye gelenler ve yapılan yardımlarla ilgili rakamsal verileri de paylaştı:

"1 milyon 600 binden fazla misafirimiz vardır ve bunlara 4 milyardan fazla harcama yapılmıştır. açık politikasını başından beri deklare etmiş bir ülke olarak elimizden geleni fazlasıyla yaptık, yapıyoruz, yapacağız. ancak böyle bir politika izlerken kobani’de meydana gelen saldırıdan dolayı iki günde 150 bini aşkın, nihai olarak 180 bine dayanan bir suriyeli vatandaş akını oldu. bunlar bir hafta içinde türkiye’ye alındı ve ilk 150 bini iki gün içinde alındı. hiçbir ayrım yapılmadan, orada herhangi bir hadise olmadan türkiye kapılarını açtı ve misafir olarak alındılar." 

tüm kesimlere çağrı

içişleri bakanı âlâ, olaylara son vermek için siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve vatandaşları işbirliğine çağırdı:

"şu saatten sonra bugüne kadar olan biteni artık gerekçelerle meşru göstermeye çalışan siyasi aktörler dahil olmak üzere, siyasi rant için kurnazlıklar ortaya koyup dış politikayı ya da içerdeki iş yapma tarzını şiddetin gerekçesi olarak gösterme kurnazlıklarından vazgeçerek, elbirliğiyle bütün partiler, stk’lar, vatandaşlar bir bütün olarak bu olaylara derhal son vermek için herkes elinden geleni yapmalı ve miletimize gereksiz, lüzumsuz acılar yaşatmamalı, bedeller ödetmemelidir. kimseye faydası yoktur. herkese çağrım şiddet dilinden, sokak hareketlerinden medet umma anlayışından vazgeçilsin. kimse şiddet yapmak üzere sokağa çıkmasın." 

bu konularda türkiye çok tecrübelidir. biz en az zararla meseleyi yönetmeyi biliyoruz. nasıl tedbir alınır ve bu tedbirler sonucunda bakın yine de zarar gören vatandaşların zararı nasıl karşılanır; tecrübeliyiz, gereğini yaparız.

vatandaşlarımıza çağrım emniyet içinde hissetsinler, rahat olsunlar. bazı bölgelerde sıkıntı olduğunu biliyoruz, bu vandalizmi kınadıklarını biliyoruz ama biz gereğini yaparız. emniyet içinde geleceklerini kurgulayacağımız bir türkiye inşa etmeye çalışıyoruz. bazı beklenmedik olaylar bizi yıldıramaz; kendi yaptıklarımızı gözden geçirir, eksikleri giderir, yolumuza devam ederiz."

'türkiye dışından gerekçelerle çıkartıldı'

âlâ, istikrarlı bir ülke olarak türkiye'yi örselemeye çalışanlar olduğunu savundu, türkiye'nin bunu aşacak güçte olduğunu söyledi. âlâ olaylara katılmayan sağduyulu bir çoğunluk olduğunu vurguladı: 

"hiç olmamasını arzu ederdik. tamamen türkiye dışındaki gerekçelerle böyle bir şiddet ortaya çıkartılması talihsizliktir ama bunun gereğini de yapıyoruz. bu tedbirler alınırken 77 milyon olduğumuzu unutmamak gerekir. olaylara katılan, bölgede ve şehirlerimizdeki insan sayımızın o şehirlerle kıyaslandığında, o şehirlerin aslında geri kalan çok büyük çoğunluğunun sağduyu içinde, türkiye’nin gelişmesinden memnun bir tavırla, vakur şekilde olayların dışında kaldığını da bilmek gerekir. marjinal bir kesim bu olaylarla bulundukları mahalleye, ile, kimliklerine zarar veriyorlar. ne söyleniyorsa siyasetçiler de meydanlarda, meclis’te söylemelidirler. 

bazıları bu işte olumsuz tavır gösterse de, türkiye bunları aşacaktır. bu şiddet sarmalının derhal durdurulması, demokrasiyi geliştirmek isteyen kesimler için de yararlı olacaktır.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;