Gülen örgütü soruşturmaları

Avcı: Cemaat her olayı insanları içeri tıkmak için kullandı

Yargıtay'ın Devrimci Karargâh davasında kendisine verilen cezayı onamasını değerlendiren Hanefi Avcı, Cemaat'i eleştirdi. Susturulmak için hapse atıldığını belirten Avcı, "Cemaat her olayı insanları içeri tıkmak için kullandı" dedi.

Avcı'ya Devrimci Karargâh örgütü" davasında verilen cezalardan 5 yıl 7 ay 15 gün hapis onandı. [Fotoğraf: AA / Arşiv]

eski emniyet müdürü hanefi avcı, yargıtay'ın kendisine verilen hapis cezasını onamasını değerlendirdi. habertürk televizyonunda soruları yanıtlayan avcı, "yargıtay'ın onadığı ceza benim açımdan sürpriz değildi, beklediğim, olağan bir şeydi. şu anda karara karşı bizim müracaat edebileceğimiz bazı kanun yolları var. devlete değil akla, vicdana güveniyorum" dedi. 

susturulmak için hapse atıldığını belirten avcı, fethullah gülen cemaati'ni anlattığı 'haliç'te yaşayan simonlar - dün devlet bugün cemaat' adlı kitabı yüzünden hedef alındığını söyledi. avcı, "benim başıma gelen her şey kitaptan geldi, son kısımda örgütten bahsediliyor. oda tv davası da kitabımdan ötürü açıldı. 2 ay içinde 400 bini aşkın satış vardı, sonra bıçak gibi satışlar kesildi. insanlar kitabı almaktan korktu" diye konuştu. 

"özal'ın ölümünü bile nelere karıştırmaya kalktılar?"

cemaat'in her olayı 'insanları hapse atmak için kullandığını' söyleyen hanevi avcı, şunları söyledi:

"cemaat, muhsin yazıcıoğlu, özal'ın ölümü de dahil her olayı kullandı. türkiye'de derin yapılar var diyerek kullandı. muhsin yazıcıoğlu 28 şubat'ta çıktı aslanlar gibi açıklama yaptı. o gün ona saldırmayanlar bugün niye yapsın? rahmetli özal olayını bile nelere karıştırmaya çalıştılar. bir takım olayları bir takım insanları içeri tıkmak için kullanmaya kalktılar. riyakârlığın son haddi. herkesi korkuttular. 'seni buraya bulaştırırırım.' her an kendinizi özal davasında bulabilirsiniz." 
eski emniyet müdürü, eşinin de dava sanığı yapıldığını belirtti, cemaat'i işaret edip "insanın aklının kabul edemeyeceği şeyler yaptı. eşimi davanın sanığı yaptı. bu kadar ahlaksızca şeyler yaptı. 10 ayrı iddiayla soruşturma geçirdim. sahte ihbarlarda bulundular. başımıza gelmeyen şey kalmadı" diye konuştu. 
'cemaat ile işbirliğine gitseydiniz ne olurdu?' sorusuna ise avcı "devletin kendi yetkilerini kimseye kullandırmaması lazım. hangi cemaat, kim olursa olsun. devlet sunduğum resmi evrakı geri iade etti ki benim belgelerimde parmak izleri bile vardır yani. cemaat'e anlattım. 'bu yapılanlar yanlış. insanlara iftira ediyorsunuz' dedim. 'ben bunu teşhir edeceğim' dedim. 'adaletsizlik yapılıyor' diye söyledim" yanıtını verdi.
 
'önce herkes alkışladı'
hanefi avcı, cemaat'in yargıdaki etkisini ve gördüğü desteği anlatırken şu ifadeleri kullandı:
"cemaat yargıyı ele geçirip bu adla ortaya çıktığı için herkes başta alkışladı. ama cemaat çok kolayını bulmuştu, hiç kimse hukuka, kitaba, kanuna uygun bir soruşturma yapma ihtiyacı duymuyordu. kendi göre, suç delilleri uyduruyordu, bir insana bir takım iddialarda bulunuyordu ve sizi alıp içeri tıkıyordu. ilk tıkılanlar, ilk hareketler sanki gerçekten türkiye geçmişiyle hesaplaşıyor, darbelerle hesaplaşıyor, militarizmle hesaplaşıyor, kirli geçmişle, faili meçhullerle hesaplaşıyormuş gibi bir görüntü olduğundan herkes destekledi ve burada doğru yanlış bakmadı. zaten kafalarda bu insanlar suçlun ilan edilmişti. militarizm, askerler suçludur, mantığı vardı. türkiye'de darbe yapılabilir diye düşünülüyordu." 
 
'baktılar işler normal gitmiyor'
avcı, ergenekon, balyoz gibi darbe davalarında yaşanan süreci ise şöyle özetledi:
"ben de eskiden bir çok şeye inanıyordum. türkiye'de faili meçhuller var, birtakım çevreler ergenekon ile herkes suçlanabilirdi. o karambolde bir çok kişi suçlandı ve kamuoyu o delillere, hukuka çok ciddi bakmadı. ama ne zaman ki baktılar, normal gitmiyor işler, makul değil o zamanda zannedildi ki bunlar ferdi hatalar, küçük hatalar. ama ne zaman ki benim tutuklanmam, arkasında oda tv davası, ahmet'ler ve nedim'lerin tutuklanması, arkasından genelkurmay başkanı'nın tutuklanması, arkasından 7 şubat olayı, arkasından başbakanlık ofisine böcek koyulması olayı, arkasından başka olaylar derken insanlar şunu gördü: bu olaylar normal değil. bunlar anormal ve hukuka göre seyretmiyor."
 
"yukarısı, 'şu suçlu, tahkikat yapılması lazım' diyor"
eski emniyet müdürü avcı, cemaat'in emniyet ve yargı'daki yapılanmasına dair görüşlerini anlatırken, 'yukarısı'nın planına göre sistemin işlediğini söyledi:
"cemaat kendine göre bir suçlu ilan ediyor. bunu yukarıda ilan ediyorlar. diyor ki yukarısı, 'şu insanlar şuçlu, böyle bir tahkikat yapılması lazım'. kafada bir takım tespitler var. o tespitlerin hayata geçirilmesi için polis ve savcılara talimat veriliyor. 'siz buna göre gereğini yapın' deniliyor. bu grup suçlanacak ve bu grubun suçu bu. onlar kendilerine göre suç yaratıyorlar ve otomatik olarak savı bu suçlamaları kabul ediyor. o suçlamayı hakim kabul ediyor ve kendi içinde kapalı bir döngü var. itirazı da aynı mahkemeye yapıyorsunuz, derdinizi de aynı mahkemeye yapıyorsunuz, yani hepsi aynı insanlar. hukuk sistemi bunu çözemedi. burada yapılan dar bir grubun kendi kafasına göre yaptığı, normal insanların görmeden anlayamayacağı ama hukuku kullanarak yapılan herkese yaptığı tuzağı insanlar kabul edemez."
 
"kitabı ben yazdım"

avcı, hayatını tümden değiştiren eskişehir emniyet müdürü'yken yazdığı “haliç'te yaşayan simonlar - dün devlet bugün cemaat” isimli kitabını da kendisinin yazdığını belirtirken, "zaten içeriğine bakarsanız başkasının yazamayacağını anlarsınız. o kadar insanlar var, şahitler var. eskişehir'de benim evimi aradılar. çantamı aramadılar. ankara'daki evimi aramadılar. telefonumu bile aramadılar" dedi. 

"hükümetle yanyana durup cemaat'le uğraşmak istemiyorlar"

avcı, cemaat'i eleştirirken "islamî gruplar bunların söylediği şeyler islam'a aykırıdır' diyor. ben tutuklandığım zaman bana en çok chp sahip çıktı. bugün onlar devletin baskıcı anlayışından sonra onlara şirin gözükmek istemiyorlar ama cemaat'e yakın değiller. hükümetle yanyana durup cemaat'le uğraşmak istemiyorlar" dedi. 

"biz kul hakkı biliyorduk"

cemaat'in anadolu'da desteğini kaybettiğini söyleyen hanefi avcı, "ciddi bir kırılma var. anadolu insanı cemaat'ten desteğini çekiyor. bu ateş geçerse, bir müddet sonra bu rayına girecek. insanlar geriye dönecek bakacak. 'biz hak-hukuk, kul hakkı biliyorduk' diyecekler. geriye dönüp bir bakacaklar ki bunların hepsi yerle bir. bu kavga bittiğinde insanların içinde büyük bir travma olacak" dedi. 

"17 aralık'ta hükümeti bertaraf etmeye çalıştılar"

 avcı'ya 17 aralık operasyonu da soruldu. avcı 'yolsuzluk olabilir ama cemaat'in sahtekarlıklarını da görelim' diyerek şu yanıtı verdi: 

"17-25 aralık'ta yolsuzluk yapılmış olabilir. ben cemaat'in yaptığı provokatörlükleri de biliyorum. yolsuzluk var mıdır, olabilir. ama cemaat'in provokasyonlarını da görelim. 2005, 2007, 2009'da bu kadar gizli sırları dinlerken neden yolsuzlukları ortaya koymadınız? o zaman hükümetle işbirliğiniz vardı. ama siz burda yolsuzluğu ortaya çıkarmak için değil hükümeti bertaraf etmek için bu tahkikatları yaptınız. ben sizin ne kadar sahtekârlık yaptığınızı biliyorum. sizin sahtekârlıklarınızı ayıklamadan bu insanları suçlayamam." 

kaynak: habertürk tv

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;