tunus başbakanı habib essid, başkent tunus’ta bakanlar seviyesinde yapılan olağanüstü toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, ülkesindeki kargaşanın arkasında “yıkıcı” tarafların olduğunu belirterek, “gençlik hareketlerini kullanarak ülkemizdeki rejimi değiştirmek ve kendi rejimlerini dayatmak isteyen bu akımları yeneceğiz” ifadesini kullandı.

2010 yılında "arap baharı"nın başladığı yer olan tunus'ta, 19 ocak'ta başlayan ve ülkedeki işsizliğe tepki olarak düzenlenen protesto gösterileri ülke geneline yayılmış, hükümet cuma gününden itibaren akşam 8'den sabah 5'e kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.

hükümetin görevinin ülkenin sorunlarına çözüm bulmak olduğunu dile getiren essid, ülkesinin önündeki engellerin başında güvenlik, terörün ekonomiye etkisi, ekonomik ve sosyal konuların geldiğini aktardı.

güvenlik güçleri ve sivil toplum kuruluşları sayesinde ülkedeki güvenliğin düzelmekte olduğunu kaydeden essid, tunus’un yaşadığı geçici dönemin önemli olduğuna ancak bazı sıkıntılarıyla karşılaşıldığına dikkati çekti.

tunus'ta başkentin güney batısındaki kasrin vilayetinde rıda yahyavi ve bir grup üniversite mezunu genç, 2014 yılında düzenledikleri "iş talebi" gösterileriyle valilik tarafından ilk işe alınacaklar listesine isimlerini yazdırmıştı. ancak geçen hafta sonu isminin hazırlanan listede olmadığını fark eden yahyavi'nin, protesto amacıyla tırmandığı direkte elektrik akımına kapılması sonucu ölümü, hükümet karşıtı protestoları başlatmıştı. kasrin'de başlayan gösteriler, silyane, sidi bu zeyd, kafsa, bace, cendube, kayravan, mehdiye, safaks, tatavin ve medenin vilayetlerine de yayılmıştı.

arap baharı'nın doğduğu ülke

"arap baharı" rüzgarının ilk estiği ülke tunus'ta, 17 aralık 2010'da muhammed el-buazizi adlı üniversite mezunu gencin, seyyar satıcılık yaptığı arabasına el konulması üzerine kendini yakması, devrimin fitilini ateşlemişti. devrim, 14 ocak'ta cumhurbaşkanı zeynelabidin bin ali'nin görevi bırakarak, ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanmıştı.

kaynak: aa, al jazeera