Görüş

İran-Batı uzlaşması ve Türkiye'nin enerji rüyası

Türkiye, Rusya-Ukrayna doğalgaz krizi sonrasında Irak, İran ve Azerbaycan doğalgazını Avrupa'ya bağlayıp bölgenin enerji merkezi olmak istiyor. Ama İran gazının TANAP üzerinden naklinin önünde Devrim Muhafızları'nın ülkenin enerji sektörinde hakim konumda olma politikası ve İran doğalgaz altyapısının yetersizliği gibi iki sorun var.

Türkiye, Azerbaycan doğalgazını Avrupa'ya taşıyacak TANAP projesine büyük önem veriyor. [Fotoğraf: AA]

"iran nükleer silah edinirse, türkiye'nin de edinmek istemesi an meselesidir."

washington ve brüksel, nükleer kapasite sahibi bir iran'ın türkiye'yi nasıl etkileyeceğini hep bu mercekten görüyordu. ankara ise bu iddia hakkında hiç resmi bir yorumda bulunmazken, uluslararası atom enerjisi kurumu'nun (iaea) belirlediği koşullara harfiyen uyduğu ve konvansiyel askeri üstünlüğün, nükleer kapasitenin yaratacağı diplomatik ve siyasi sıkıntılar olmadan, uzun vadede en iyi caydırıcılığı sunduğunun altını çizdi.

p5+1 ülkelerinin, ankara'nın diplomatik katılımı olmadan iran ile anlaşmaya varması türkiye'yi düş kırıklığına uğratabilir. ancak yine de bu durum anlaşmanın türkiye açısından faydalı olmayacağı anlamına gelmiyor.

by Akın Ünver

dahası, iran'ın nükleer programı konusunda asla tereddütlü bir tavır da göstermeyen ankara, tahran'ın nükleer faaliyetlerinin türkiye açısından tehdit teşkil etmediği; nükleer silahlanmanın bölgesel bir mesele olduğu ve dolayısıyla iran'ı da dışlamadan bölgesel bazda ele alınması gerektiği; batı'nın daha yapıcı bir diplomatik yaklaşım benimseyerek iran'ı nükleer program konusunda ölçek küçültmeye itecek koşulları oluşturabileceği yönünde siyasi bir duruş sergiledi.

ankara ayrıca kendisine batı ile iran arasında diplomatik bir köprü rolü de biçti. ki bu girişim neticesinde, mayıs 2010'da iran, türkiye ve brezilya arasında üçlü bir anlaşma imzalanarak düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyumun, araştırma reaktörlerinde kullanılabilecek nükleer yakıt karşılığında türkiye'ye gönderilmesine karar verildi.

değişen iran politikası

türkiye'nin iran'a yönelik siyasi tutumu, arap baharı hareketlerinin ortaya çıkardığı değişen mezhep dinamiklerinin ve de eylül 2011'de nato'nun füze savunma kalkanı projesinin birinci etabının tamamlanarak malatya'daki kürecik hava üssü'ne erken uyarı radarı konuşlandırılmasının etkisiyle değişti.

ama iran nükleer programının gölgesinin ardında, türkiye'nin – önce nabucco; bu projenin terk edilmesini takiben ise trans anadolu doğalgaz boru hattı (tanap) üzerinden – iran'ın avrupa birliği (ab) güney gaz koridoru'na katılmasını sağlama yönündeki stratejik hedefi de vardı.

2009 yılındaki rusya-ukrayna doğalgaz krizi sonrasında avrupa alternatif gaz kaynakları bulma arayışına hız verirken, türkiye de irak, iran ve azerbaycan doğalgaz sahalarını avrupa'ya bağlayarak bölgenin enerji merkezi olma rolüne soyundu. fakat bu hedefin önünde bir takım lojistik sorunlar mevcuttu.

birinci sorun; iraklı kürtler ve türkiye, doğalgaz işbirliğinde coğrafi açıdan doğal iki ortak olsalar da, kürt sahalarının en azından 2017'ye kadar iç tüketimin ötesinde bir üretim gerçekleştirebilmesi için daha fazla yatırıma ihtiyacı vardı. iraklı kürtlerin mevcut yıllık talebi 10 milyar metreküp olarak tahmin edilirken, üretim ancak yılda 4 milyar metreküp düzeyinde. bu yüzden kürt doğalgazının güney gaz koridoru'na bağlanması orta vadede uygulanabilir görünmüyordu.

ikinci sorun ise iran'a uygulanan yaptırımlardı. söz konusu yasaklar yüzünden güney pars doğalgaz sahası'na gerekli yatırımlar yapılamıyor ve bu da iran'ın sahayı hem iç tüketimi hem de ihracat yükümlülüklerini karşılayabilecek şekilde geliştirmesini önlüyordu. hal böyleyken, avrupa'nın güney gaz koridoru da dünyanın en büyük ikinci doğalgaz rezervinden faydalanamayacaktı.

azerbaycan

iran ve irak kürt bölgesi seçenekleri kısa vadeli hesaplara uymayınca, güney gaz koridoru için geriye bir tek azerbaycan kalıyordu. fakat ab açısından bu da fazlasıyla sorunluydu. şah deniz 2 doğalgaz sahası'ndan çıkarılan 16 milyar metreküp doğalgazın 6 milyar metreküpü türkiye tarafından kullanılacak, kalan 10 milyar metreküplük kısmı ise tanap kapsamında avrupa pazarlarına gönderilecekti. fakat bu miktar, şah deniz'in rusya'ya gerçek manada stratejik bir alternatif olmak şöyle dursun, kısa vadeli bir acil durum seçeneği yapmaya bile zor yetiyordu.

her ne kadar türkmenistan da 7 kasım 2014'te türkmen doğalgazının tanap üzerinden satışı için türkiye ile bir anlaşma imzaladıysa da, taraflar anlaşmanın koşullarını açıklamadığından ab durumdan pek de tatmin olmadı.

ab'nin enerjiden sorumlu avrupa komisyonu üyesi maros sefcovic, aralık 2014'te, tanap'ın avrupa'ya yönelik arz kapasitesini 20 milyar metreküpe çıkarması için resmi talepte bulunmuş, yine de "enerji artırımı için teknik ön koşullar olduğunu" eklemişti. tanap'ın tam potansiyeline ulaşması ve dolayısıyla güney gaz koridoru'nun da amacına tam hizmet etmesi için projeye kayda değer miktarda daha fazla gaz girişi olması gerekecekti.

abd, rusya, ingiltere, fransa, çin ve almanya'dan oluşan p5+1 ülkelerinin, ankara'nın diplomatik katılımı olmadan iran ile anlaşmaya varması, türkiye'yi düş kırıklığına uğratabilir. zira türk dış politika çevreleri, kendiliklerinden üstlendikleri bu rolü önemsiyordu. ancak yine de bu durum, türkiye'nin anlaşmadan fayda sağlamayacağı anlamına gelmiyor.

aslına bakılırsa anlaşmanın sağladığı en önemli fayda, iran'ın güney gaz koridoru'na bağlanmasının – her ne kadar zor bir hedef olsa da – artık muhtemel hale gelmesi. nitekim azerbaycan devlet petrol şirketi (socar) başkanı rovnah abdullayev, 4 nisan'da verdiği bir demeçte, iran'ın tanap'tan hisse satın almak istediğini belirtti. enerji politikası açısından değerlendirilecek olursa, bu tüm taraflar için iyi haber.

iran gazıyla ilgili engeller

fakat iran gazının tanap'a katılmasının önünde doğrudan iki engel var:

iran doğalgazı tanap aracılığıyla avrupa pazarlarına ulaşmaya başlarsa, moskova kolay kolay alt edemeyeceği önemli bir rakiple karşı karşıya kalmış olacak.

by Akın Ünver

1) iran devrim muhafızları ordusu'nun (idmo) politikası: geçtiğimiz 10 yılda idmo'nun ticari menfaatleri, petrol ve doğalgaz sektörlerine de yayıldı ve dolayısıyla türkiye üzerinden avrupa'ya gaz ihracatına ilk itiraz onlardan gelecektir. idmo, iran'ın petrol ve doğalgaz kaynaklarını kontrol eden en etkili ticari menfaat çevresi olarak hakim konumunu korumak istiyor. ülkenin doğalgaz altyapısı yabancı şirketlere açıldığı takdirde, idmo artan bir rekabetle karşı karşıya kalacak ve muhtemelen güvenlik ve bağımsızlığı gerekçe göstererek doğalgaz geliştirme çalışmalarında yabancıların pay sahibi olmasına direnecektir.

asıl merak konusu, iran'ın idmo'nun finansal çıkarlarını eksiltmeden tanap'a dahil olup olamayacağı – ya da iran'ın söz konusu menfaatleri dikkate almıyor görünen bir anlaşma içine girmesini idmo'nun kabul edip etmeyeceği.

idmo, tanap'ı bir araç olarak kullanarak kendi mali menfaatlerini bu projeye de yaymak isteyecektir. tanap bünyesinde ticari menfaat sahibi paramiliter seçkin bir yapının bulunması, finansal açıdan sorunlu. idmo, yabancı şirketlerin iran gaz piyasasına hakim olup kendisini kenara itmesini önlemek için, tanap üzerinde hakimiyet kurmaya ve projeyi kendi mali menfaatleri doğrultusunda kullanmaya çalışacaktır. böyle bir durum, tanap projesinde imzası bulunan tüm tarafları bir yanda istekli bir yönetim, diğer yanda ise iran gazı üzerinde ciddi bir finansal ağırlığı olan isteksiz bir askeri kanat ile uğraşmak zorunda bırakacağı için de sorun teşkil edecektir.

2) iran doğalgaz altyapısının, ab artık tanap'a alternatif enerji tedarik kaynakları aramaya başlamadan modernize edilip edilemeyeceği konusu: şayet tanap'ın doğalgaz nakli yetersiz, geç ve fazlasıyla yüksek fiyatlı kalırsa, yeni gelişen alternatifler yerine rusya ile uzlaşmak ab açısından daha faydalı olabilir. yani batı ile iran arasında yeni tesis edilen güven ortamının çökmesi, rusya'nın daha çok işine gelir. çünkü iran doğalgazı tanap aracılığıyla avrupa pazarlarına ulaşmaya başlarsa, moskova, kolay kolay alt edemeyeceği önemli bir rakiple karşı karşıya kalmış olacak. 

akın ünver, kadir has üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi.

twitter'dan takip edin: @akinunver

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Akın Ünver

akın ünver, kadir has üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi.  Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;