Görüş

Libya'da yeniden yapılanmayı zorlaştıran fay hatları

Libya'da Kaddafi sonrasında yaşanan kaos, manipülasyonlarla ayrıştırılmış bir halkın oluşturduğu kırılgan bir zeminde ortaya çıkan çatlakların zamanla kırıklara dönüşmesinden kaynaklanıyor.

Libya Devrimi
Arap Baharı'nın kanlı başladığı Libya, aşiret dengelerine dayalı otoriter yönetimden demokratik ulus devlete geçmenin sancılarını yaşıyor. [AFP]

libya'da 17 şubat 2011 günü başlayan ayaklanmalar ve çatışmalar sonucu muammer kaddafi'nin devrilmesinin ardından, seçimler ve petrol gelirlerine rağmen kamu otoritesinin tesisinde büyük sorunlar yaşanıyor. bu sorunların nedenini, işlevsel l bir devlet yapısının tasfiyesinin çıkardığı sorunlar olarak görmek büyük bir hata olur. "libya düşkün devlet olmaya doğru mu gidiyor?" sorusuna başbakan ali zeydan'ın verdiği yanıtta vurguladığı gibi, 'bir devlet tecrübesi bulunmayan libya', devletleşme sürecine aslında daha yeni girdi.

güçlü bir idare geleneği olan osmanlılar, libya'nın yönetimine 19. yüzyıl idari reformlarına kadar merkezden pek müdahale etmemiştir. italyan sömürgeciliği dönemi ise, libya için osmanlı döneminden kalma devlet deneyimi sayılabilecek her şeyin yıkım dönemidir. bağımsızlık sonrası, 1951-1969 arası krallık döneminde ise devlet kurumsallaşması yönünde atılan adımlar cılız kalmıştır. muammer kaddafi dönemi ise başlı başına bir fiyaskodur.

kaddafi, kurguladığı ütopik "üçüncü yol" çerçevesinde, libya'yı bir deneme tahtasına ve halkını da "sürekli devrim" projesinin nesnesi haline dönüştürdü. libya, "kitlelerin devleti" veya "devletsiz devlet" konumundaydı. halk teoride yönetime doğrudan katılıyordu. kaddafi de sadece "büyük birader"di! gerçekte ise, kendi kabilesi ve ittifak kurduğu kabileler üzerinden bir patronaj ve nepotizm sistemi kurmuştu. düzenli bir ordu yerine kendini koruma amaçlı, güvendiği akrabalarının komutasındaki devrim muhafızları gibi elit kuvvetleri, güvenilen kabilelerden milis güçleri ve afrikalılardan paralı askeri birlikleri oluşturdu.

kaddafi, iktidarını perçinlemek için kabileleri, bölgeleri ve hatta şehirleri birbirine karşı hale getirdi. petrolün yüzde sekseninin elde edildiği bingazi’nin dahil olduğu doğu bölgesi (sirenayka), batı bölgeleri uğruna ihmal edildi. batıda da mısrata ve beni velid gibi şehirler arasındaki husumet manipüle edildi. aslında aslında kaddafi sonrasında yaşanan kaos, deneme tahtasına dönüştürülmüş bir ülke ve manipülasyonlarla ayrıştırılmış bir halkın oluşturduğu kırılgan bir zemin üzerinde ortaya çıkan çatlakların zamanla kırıklara dönüşmesinin bir sonucudur. 

bu fay hatlarının devrim sonrasında en belirgin olanı ise milisler olmuştur. kaddafi'ye karşı mücadele etmiş milis güçlerin sayısı 25-50 bin arasında olduğu tahmin edilirken, şu anki sayılarının 250 bini bulduğu söylenmekte. ayrıca milis yapılanması, libya'nın karmaşık kabilesel, bölgesel ve de ideolojik yapılanmasını da yansıttığından tümü için geçerli genellemeler yapmak zorlaşıyor. siyasi gruplar ile çeşitli bölgesel milis yapılanmalarının ortak çıkar bazında birlikte hareket etmeye başladıkları dahi gözlemleniyor.

milislerin silahsızlanması yolundaki çalışmaların başarısızlığa uğradığını söylemek mümkün. bunda en önemli faktörlerden biri, milislerin maaşa bağlanması olmuştur. ayrıca bazı milisler, isyan sırasında sağladıkları nüfuzlarını ticaret ve kaçakçılık yollarının denetiminde ve zengin olmak için mafyavari faaliyetlerde kullanmayı seçiyor. kimi milislerin silah bırakmamasındaki ardında ise yeni yönetime karşı duyulan güvensizlik yatıyor.

mesela, misratalı ve zintanlı milisler, kaddafi rejiminin kalıntıları devam ettiği sürece silahlı kalacaklarını belirtmişlerdi. bu iki milis gücü, savunma ve içişleri bakanlığı himayesinde varlıklarını sürdürmeyi kabul etmelerine rağmen, sık sık kendi çıkarları doğrultusunda fevri davranmayı da sürdürüyorlar. geçiş dönemini geriye götürecek silahlı girişimler genellikle bu milis güçlerin sayesinde bastırılıyor. fakat bu grupların özerk davranışlarını devam ettirmeleri ve siyasilerin basiretsizliği de geçiş sürecini sekteye uğratıyor. bu arada ülkenin doğu kesiminde etkin olan milis gücün federalistlere destek vermesi ve bingazi bölgesinde petrol üretimine mani olması, kritik dönemde ülkeyi milyarlarca dolar zarara soktuğu gibi siyasilerin sergilediği zaafı da artırıyor.

bölgeler arası dengesizlik

devrim sonrası kaos ortamının sergilendiği sahalardan biri de kaddafi döneminde ihmal edilen bölgelerde ortaya çıkan sorunlar oldu. kaddafi’nin toprak, aşiret ve etnik sorunları kullanarak kurduğu çarpık ilişkiler dengesi geçiş döneminde yaşanan otorite boşluğunda yeni silahlı çatışmaları doğurdu.

ülkenin güneyinde kufra bölgesinde aylarca süren pek çok çatışma, çad orijinli tebu aşireti ve arap zuveyye aşireti arasında ticaret/kaçakçılık yollarının hakimiyetini ele geçirmek amacıyla çıkmıştır. yine sebhe bölgesinde tebularla süleymanoğulları arasındaki çatışmalar aynı niteliktedir. tunus sınırında bulunan nefusa dağları civarında yaşayan ve kaddafi döneminde araplaştırma politikasına maruz kalmış ve muhalifler safında isyanda rol oynamış amazigler (berberiler), kaddafi’nin devrilmesinin ardından aynı bölgede yaşayan kaddafi yanlısı arap aşiretleriyle toprak anlaşmazlığı nedeniyle çatışmıştır. ayrıca, amazigler zaman içinde, taleplerine yeterince cevap vermediklerini düşündükleri yeni geçiş dönemi siyasetine de karşı tavır alarak yeni anayasayı yapacak meclis için yapılacak seçimleri boykot edeceklerini açıklamışlardır.

ülke istikrarını tehdit eden gelişmelerden biri de libya’nın doğusunu oluşturan sirenayka bölgesinde federasyon yanlısı oluşumdur. federasyon yanlıları kaddafi tecrübesinin tekrarından endişe etmektedir. öyle ki, bölgedeki petrol kaynaklarını korumakla görevlendirilen bir milis güç, görev alanını abluka altına alarak üretimin durmasına neden olmuştur. mart 2012 itibarıyla doğu bölgesindekiler bile büyük çoğunlukla federasyon taleplerine sıcak bakmıyorken merkezi hükümetin derinleşen zaafı federasyon yanlılarının elini kuvvetlendirerek etki alanlarını genişletmiştir.

libya bağlamında sık sık gündeme gelen bir diğer husus da, libya’nın doğusunda derne ve bingazi’de el kaide ile dirsek teması olduğu iddia edilen selefi ensar el şeria grubunun varlığıdır. seçimlerden önce bu grubun abd ve ingiltere konsolosluklarına ve kızılhaç konvoyuna saldırılar düzenlediği iddia edilmişti. hatta eylül 2012’de abd’nin bingazi konsolosluğuna yapılan baskında hayatını kaybeden büyükelçi christopher stevens’in bu grupça öldürüldüğü söylenmiştir. demokratik seçimlerin islami olmadığını savunmaktadırlar. halkın tepkisinin de etkisiyle, ensar el-şeria iki defa bingazi dışına çıkartılmışlardır. bingazi bölgesinde bir türlü bitmek bilmeyen rütbeli asker ve polis şeflerine yapılan saldırılar da bu gruba mal edilmektir.

aslında meşruluğu tartışma götürmez 7 temmuz 2012 seçimleri, 1969'dan önce sadece bir serbest seçim tecrübesi olan libya için yeni bir sayfanın açılmasıydı. ancak seçim öncesinin çatışma ortamı, seçim sonrasında da yansıma buluyor. libya'da hiç bir gücün tek başına siyasi dengede üstünlüğü elde edemeyeceği bir ortamda milislerin etkisi, mevcut karamsarlık havasını yoğunlaştırıyor. ayrıca, yaşanan bütün olumsuzlukların faturasının müslüman kardeşler hareketi (mkh) ve onun siyasi kanadı adalet ve inşa partisi'ne (aip) çıkarılması için yoğun çaba gösterenler oldu. bu da siyasi kutuplaşmayı körükledi. 

nitekim, başbakan zeydan kaçırılma hadisesini siyasi ranta dönüştürmekten çekinmedi ve bununla özelde mkh, genelde ise kurucu meclis konumundaki parlamentonun meşruiyeti hedef haline getirilmeye çalışıldı. kabinede kendisine destek veren mahmut cibril’in milli güçler ittifakı (mgi) ile mkh'ye eşit sayıda bakanlık tahsis eden zeydan, milli uzlaşma anlayışı içinde olacağı görüntüsünü sunmasına rağmen, pratikte mkh'li bakanların sahip oldukları yetkileri başbakana aktarmak gibi tutumlara yeltendi. mayıs 2013'te ayında çıkarılan siyasi tecrit yasası (sty) bağlamındaki görüş ayrılıkları ise iki taraf arasındaki uyuşmazlıkları daha da derinleştirdi. kaddafi döneminde sorumluluklar üslenmiş cibril'i de etkileyecek biçimde geçecek olan kapsamlı bir sty tartışmaları ve mücadelesi esnasında taraflar arasındaki rekabet daha da kızıştı. 

bu arada eylül 200'de zeydan'ın mısır ziyaretine gitmesi, darbe yönetiminin sivil yöneticisis adli mansur ve lideri abdulfettah sisi ile görüşmelerde samimi pozlar vermesi libya'da tepkiyle karşılandı. ardından libya'nın batı'nın aktif katkısına ihtiyacı olduğunu söyleyerek batı’ya davet çıkarması, içerideki siyasi mücadelede durumunu kuvvetlendirmek için dış destek arayışı görünümü verdi.

sonuç olarak, post-kaddafi dönemin sergilediği bütün bölünmüşlük ve çatışmanın ortaya serdiği çok net bir tablo var: libya'da hiçbir siyasi ve sosyal grup ülkeyi tek başına yönetebilecek güçte değil ve biri diğerine muhtaç. ülkenin ve toplumun selameti de birinin diğerinin bileğini bükmesinden geçmiyor. ancak ülkenin siyasi elitlerinin eski rejimle bağları olanlarının aynı zamanda güçlü dış bağlara sahip olanlar olması, ister istemez kaddafi zulmünü yaşamış olan bir kitleyi temkinli olmaya itiyor. bu durumda, olması gereken temkinli davrananların şeytanlaştırılması değildir, aksine eski rejimle çalışmış ve dış bağları da bulunan kesimlerin güven telkin edici adımlar atmasıdır. 

levent baştürk, eskişehir osmangazi üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim görevlisi ve araştırmacı. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi uluslararası ilişkiler bölümü’nden mezun oldu. pittsburgh ve denver üniversitelerinde uluslararası ilişkiler ve mukayeseli siyaset dallarında lisansüstü çalışmalar yürüttü. abd ve türkiye’de çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde, türkiye siyaseti ve uluslararası ilişkiler konularında yazıları yayımlandı. halen dünya bülteni haber portalı için çalışıyor. 

twitter'dan takip edin: @leventbasturk

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Levent Baştürk

eskişehir osmangazi üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim görevlisi ve araştırmacı-yazar. 1964 yılında merzifon'da doğdu. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi uluslararası ilişkiler bölümü’nden mezun oldu. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;