Görüş

Merkezde parti arayışları hızlanacak

Her ne kadar bu seçim bir genel seçim havasına, hatta referanduma dönüştürülmek istense de, yerel seçimlerde aday tercihi, partinin alacağı oy bakımından çok önemli.

Kemal Kılıçtaroğlu ve Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkan adayının açıklandığı törende.
CHP, bu seçimlerde oylarını arttırmak için kimi bölgelerde Mansur Yavaş gibi sağ kökenli siyasetçileri aday gösterdi. [AA]

30 mart yerel seçimlerine giderken siyasi partilerin aday tercihlerine, gündem belirleyen konulara ve yerel seçimleri etkileyebileceği düşünülen dinamiklere bakıldığında şöyle bir tablo ortaya çıkıyor:

chp dışındaki partiler, seçmen tabanlarına uygun adaylar gösterdiler. ak parti düzenli yaptığı kamuoyu araştırmaları ve eğilim yoklamaları sonuçlarına bakarak başarısız belediye başkanlarının büyük bölümünü yeniden aday göstermedi, yeni adayları tercih etti. bu doğru bir strateji. her ne kadar bu seçim bir genel seçim havasına, hatta referanduma dönüştürülmek istense de, yerel seçimlerde aday tercihi, partinin alacağı oy bakımından çok önemli.

chp bu seçimde sağ seçmenden oy alabilmek için pek çok yerde sağ kökenli adaylar gösterdi. örneğin ankara'da eski mhp adayı mansur yavaş, hatay'da ak partili belediye başkanı lütfü savaş, bursa'da, balıkesir'de ve pek çok yerde sağ eğilimli adaylarla yola çıktı. bu stratejinin doğru olup olmadığı, 30 mart akşamı partilerin bu adaylarla alacağı oya bakılarak söylenebilecek.

ancak şunu ifade etmeden geçmek mümkün değil, seçmen için adayın sağ veya sol eğilimli olmasından daha çok, 'adam gibi adam' olup olmadığı önemli. açmak gerekirse ankara'da mansur yavaş'ın, sağ kökenli aday olduğu için değil, chp'ye en çok oy getirebilecek aday olduğu için tercih edildiğini ifade etmek gerek. diğer adaylar da böyle ise sorun yok ve partiye oy getireceklerdir. şu unutulmamalıdır ki, sadece sağ aday var diye sağ seçmen bir partiye oy vermez. az önce de ifade edildiği gibi, adayın sağ veya sol olmasından daha çok halkta karşılığının olup olmadığı önemli. bir örnek vermek gerekirse, merkez sağın güçlü olduğu eskişehir'de yılmaz büyükerşen sağ kökenli bir aday olduğu için değil, hizmet eden bir başkan olduğu için seçim kazanıyor.

aslında chp, parti dışındaki adaylarında sorun yaşamadı. aksine güçlü olduğu yerlerde son dönemde gösterdiği adaylarla parti örgütünde huzursuzluğa neden oldu.

mhp de bu seçimde stratejik bir hata yapıyor. anadolu'da pek çok kentte son gelişmeler nedeniyle oyunu artıran mhp, seçmenin önemli bir bölümünün yaşadığı istanbul, ankara ve izmir'de kamuoyu tarafından pek de tanınmayan adaylar göstererek tarihi bir fırsatı kaçırdı.

hükümet yetkilileri yaptıkları açıklamalarda, cemaat temsilcileri ile gönül verenler arasında ayrım yapmaya, gönül verenleri kırmamaya dikkat ediyorlar.

by Adil Gür

bdp, seçime adaylarla asılan bir parti görünümünde. partinin, oylarını arttırmak için ağır toplarını büyükşehirlerde aday yaptığına tanık oluyoruz.

söylem analizi

bir diğer merak edilen konu da bu seçimlerde geçmiş seçimlere göre bir söylem farkı var mı; var ise bu fark siyasi partilerin performansını nasıl etkileyecek?

bu seçimde söylemler yerelden daha çok genel ve ülke gündemi ile ilgili. ak parti'nin büyükşehirlerde bazı yerel söylemleri var, ancak yine de seçim süreci bir genel seçim havasında geçecek gibi görünüyor. özellikle muhalefet yerelden daha çok genel söylemler kullanıyor.

son zamanlarda çözüm süreci, gezi parkı protestoları, 17 aralık gibi gündem konuları propaganda malzemesi olarak kullanılsa da, yerel seçimlerde iyi aday gösteren, halka daha iyi bir yaşam vadeden ve ikna eden bir adım öne geçecek gibi duruyor. çünkü her şeye rağmen seçmenin yarısı buna dikkat ederek oy veriyor. yerel seçimlerde aday ve mevcut yerel yönetimin icraatları seçmenin yarısının oyunu belirlemede önemli bir etken. diğer yarısı kutuplaşma ve parti aidiyeti ile sandığa gidiyor.

2009 seçimleri yerel propaganda ve ekonomi eksenli geçti. bunda 2008'deki küresel ekonomik krizin etkileri de vardı. ancak bu seçimde daha çok kutuplaşma etkisinin olduğu görülüyor.

ak parti, refah partisi'yle birlikte başlayan yerel yönetimlerdeki başarısını bugüne kadar arttırarak sürdürdü. bu nedenle özellikle ak parti'nin seçim kampanyasını yerele yoğunlaştırması, yerel yönetimlerdeki başarı öykülerini, yeni proje ve hedeflerini halka anlatan bir seçim kampanyası yürütmesi daha doğru olacaktır. eğer seçimler yerel değil genel seçim havasına sokulursa, ak parti'nin oyu 2011 seçimlerinde aldığı oy oranı ile karşılaştırılacak, onun altında oy aldığı takdirde bir başarısızlık algısı oluşacaktır.

türkiye'de son günlerin çok konuşulan ve merak edilen bir diğer gündem maddesi de, hükümet ve cemaat kavgasının ak parti tabanını ve oylarını nasıl etkileyeceği yönünde.

hükümet yetkilileri yaptıkları açıklamalarda, cemaat temsilcileri ile gönül verenler arasında ayrım yapmaya, gönül verenleri kırmamaya dikkat ediyorlar. buna rağmen yaşananlar, sayısal büyüklüğü ne olursa olsun cemaate mensup ve ak parti'ye oy veren seçmenlerin bir bölümünde kırgınlığa ve küskünlüğe sebep oldu. bu nedenle önümüzdeki seçimlerde cemaate mensup seçmenlerin bir bölümü ak parti'ye destek vermeyeceklerdir.

30 mart’ta yapılacak seçimlerin bariz bir galibi olmayacak gibi görünüyor. kuvvetle muhtemel, yerel seçimlerden sonra özellikle merkezde parti arayışları hızlanacaktır. oluşacak bir merkez parti, sadece ak parti'den değil chp ve mhp’den de oy alacak, tüm partilerin güç kaybetmesine neden olacaktır.

bu safhada ak parti tabanının bu kavgadan fazlaca etkilenmesi söz konusu değil; sadece hizmet hareketine mensup seçmenler etkilenecektir. çünkü bu kavga tüm cemaatlerle ilgili değil ve hizmet hareketi dışındaki bütün cemaatler ak parti'ye olan desteklerini sürdüreceklerini ilan ettiler. dolayısıyla bu kavganın tabana etkisi çok sınırlı kalacaktır.

seçim akşamı

30 mart akşamı türkiye'yi nasıl bir tablo bekliyor, hangi siyasi partiler başarılı olacak? bir aydan daha fazla bir süre var ve bugünden 30 mart akşamı ile ilgili kehanette bulunmak, her gün farklı bir gündeme uyanan türkiye'de çok zor olsa da, en azından bazı beklentiler değerlendirilebilir.

bu yerel seçim sürecinde iktidarıyla muhalefetiyle neredeyse tüm partilerin performansları başarısız olarak görülebilir. ak parti, karşılaştığı olaylar nedeniyle yerel hizmetlerini anlatmaktan çok, gündeme dair olaylar karşısında kurdukları tezler üzerinde kampanya yürütüyor. bunun stratejik bir hata olduğunu yukarıda ifade edilmişti.

muhalefet partileri ise, hükümeti zor durumda bırakan pek çok sosyal hadiseye rağmen bunu partileri adına fırsata çeviremiyor, dolayısıyla süreci iyi yönetemiyor.

tüm bu nedenlerle 30 mart'ta yapılacak seçimlerin bariz bir galibi olmayacak gibi görünüyor. kuvvetle muhtemel, yerel seçimlerden sonra özellikle merkezde parti arayışları hızlanacaktır. oluşacak bir merkez parti, sadece ak parti'den değil chp ve mhp'den de oy alacak, tüm partilerin güç kaybetmesine neden olacaktır.

adil gür, kamuoyu yoklamaları ve seçim anketleri alanında faaliyet gösteren a&g araştırma şirketi başkanı.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Adil Gür

kamuoyu yoklamaları ve seçim anketleri alanında faaliyet gösteren a&g araştırma şirketi başkanı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;